Kendisini çok önce tanıma şansım oldu. Üstelik hocam
olarak... Tiyatro eğitimimin ilk yılında kesişti yollarımız. O günlere ve Levent Üzümcü’nün
babalığına dair çok hoş bir anı kaldı aklımda. İlk dersimizdi... Tanışma, konuşma hatta bir parça
tartışma... Derken telefonu çaldı. Bize dönüp özür dileyerek şöyle bir açıklama yaptı: “Asla
telefonum açık olmaz derslerde. Ama minicik bir bebeğimiz var. Ve biraz rahatsız...” Telefonu
açtı ve bir anda yüzünü endişe bürüdü. Hepimiz o an karşımızdakinin gerçekten bir “baba”
olduğunu hissettik. Telefonda eşine öneriler sunuyor ama telaşını da gizleyemiyordu. Ve çok önem
verdiği dersini bitirip koşar adımlarla ayrıldı aramızdan. Minik Ada çok
şanslıydı!
Şimdi Ada büyüdü, hatta bir de kardeşi oldu; adı Batu. Ebru ve Levent
Üzümcü mutlu bir birlikteliği iki güzel erkek çocukla pekiştirdiler. İşte bir babanın baba olmaya
dair en en içten cevapları...
- Baba olmadan önceki ve baba olduktan sonraki
babalık tanımınız?...
Aslında baba olmadan önce kafanızdaki kurmacalar ve tahmin etmeler
tümüyle olmasa da çoğunlukla yanlıştır. Tanımlayamadığınız ama çok net gördüğünüz bir duygu vardır
içinizde. Sanki her gün yaşadığınız ve her yerini santim santim bildiğiniz hayatınız içinde
bilinmeyen bir nokta gibidir, baba olmadan önceki durumunuz. Sonra, o korunaklı ve bilinen
hayatınızın her santimi yeniden şekillenir baba olduğunuzda. Tam bir yeniden yapılanma denilebilir
buna.
BATU LİSANS ÜSTÜ EĞİTİM VERMEYE GELMİŞ...
- İlk kez
oğlunuz Ada ile babalığı tattınız. Peki, Batu hayatınıza girince farklı duygular yaşadınız mı? Neler
değişti, taşlar yerine nasıl oturdu?
Nispeten daha iyi biliyordum başıma gelecekleri,
daha hazırlıklı, daha donanımlıydım. Bir de tabii ki Ada tarafından babalık eğitimi almıştım. O
yüzden en sert durumlara hazırlıklıydım. Ancak Batu sakin bir bebek. Bize lisans üstü eğitim vermeye
gelmiş gibi... Doktoramızı önceden yaptığımız için atladıklarımızı, kaçırdıklarımızı öğreniyoruz
kendisinden.
- Babalar genelllikle annelerin
gölgesinde kalıyor. Oysa baba, çocuğun gelişimi ve mutluluğu için çok önemli bir figür. Hiç gölgede
kaldığınızı hissettiniz mi?
Her baba bir noktada çaresiz kalıyor. Acemiyiz, nedeni bu
sanırım. Kadınlar gibi genlerimizde saklı ve her an çıkmayı bekleyen bir güdümüz yok. Bunun
eksikliği var. Belki bu nedenle arada zayıf, etkisiz ve çaresiz hissediyoruz o sevgili
egolarımızı.
EVDEN SADECE PARA KAZANMAK İÇİN ÇIKIYORUM
-
Çok yoğun bir iş temponuz var. Ancak çocuklarınıza ve ailenize çok düşkün olduğunuzu da biliyoruz.
Çocuklarınızla birebir zaman geçirmek için nasıl organize oluyor, onlarla ne gibi paylaşımlarda
bulunuyorsunuz?
Sadece para kazanmak için çıkıyorum evden. Diğer zamanlarda hep evdeyim.
Bazen yalnız kalıyoruz evde üçümüz... Ebru’nun danışanları oluyor bazen geç saatlerde... İşte
o vakitler ben evdeysem üçümüz vakit geçiriyoruz. Gayet zevkli oluyor. Bir makine gibi
hissediyorsunuz kendinizi o zamanlar; kurulu bir makine gibi, tıkır tıkır işleyen... En ufak hatayı
bile önnceden sezme ve bertaraf etme gibi yeteneklerinizi geliştiriyor böyle
zamanlar.
- Özgürlükçü ve demokratik aile yapısına inanan ve bunu yaşatan bir
babasınız. Ataerkil baba figüründen “farklı” olmanızda kimin ya da kimlerin payı var?
Sergilediğiniz baba modelini nasıl inşa ettiniz?
Sağolsun, bizi yönetenler sayesinde
kazandım bu yeteneğimi... Bir de kendi anne babam son derece demokrat insanlardı. Bunda onların da
payı büyük. Tarihte kendisine muhafazakar diyen insanlardan kendi yaşadıkları toplumlara en ufak bir
fayda gelmemiştir. Ancak, ne yazık ki benim çocuklarımla yaşadığım ülkede bizim payımıza düşen zaman
dilimi, çaresiz feodallerin muhafazakarlığının çok popüler olduğu bir dönem.
- Babalar günü vesilesi ile buradan tüm babalara önerileriniz ve eklemek
istedikleriniz?..
Babanızdan gördüğünüz sorgulanmazsa bir anlamı yok; aile olmanın ya da
birilerine baba olmanın... O yüzden sorgulayan çocuklar yetiştirmeliyiz. Sorgulamayan, olduğu gibi
kabul eden, değişmeyi ve gelişmeyi babasından öğrenememiş çocukların yönettiği her şey başarısız
olur. Buna aile de dahil, devlet de...
|