Çevremdeki pek çok insanın, beni bu kararım için bencillikle suçlayan insanların, asıl bencil olanın kendileri olduğunun farkına varmadıklarını düşünüyordum. Neden derseniz; hep beraber içinde bulunduğumuz dünya koşullarına bakalım, ülkemizde yaşananlara bakalım...
Dünyanın her yerinde savaş var, insanlar para için savaş çıkarıyor, gencecik çocukları bunun için ölüme yolluyorlar; ben çocuğumun böyle aptal bir savaşa gitmekten, savaşta ölmekten, esir düşüp kafasına naylon torba geçirilip sorgulanmak, mayına basıp sakat kalmaktan, savaştan sağ dönüp yıllarca depresyon tedavisi görmekten nasıl koruyacağım?
Sadece birilerinden farklı düşünüyor
diye yargılanmaktan, hapislerde yıllarını tüketmekten
işkence tezgahlarından geçmekten
nasıl koruyacağım?
Değil 14 yaşındaki kızlara, bebeklerine bile tecavüz edilen, tecavüze
uğrayan kızları zorla tecavüzcüsüyle evlendiren, tecavüze uğradığında “Kot pantolon
giyiyordu” diye ya da “Ruh hali bozulmadı” diye tecavüzcüyü aklayan bir
ülkede, çocuğumu “Üzmez Dede” lerden nasıl koruyacağım?
Okul çağına geldiğinde öğretmeninden dayak yemekten, mutsuz olma ihtimaline rağmen eğitim girdabına düşüp depresyona girmekten, sınav yaşı geldiğinde yarışa sokulan bir ata benzemekten çocuğumu nasıl koyuyacağım?
Sadece biraz daha para için çinemtosu, demiri eksik konan inşaatlarda depremde kafası ezilerek ölmekten, şehrin göbeğinde bir bombaya dönüşürek patlayan çöp yığınlarında yanmaktan, bir lodosla suya gömülen bir iskeleyle batıp boğulmaktan çocuğumu nasıl koruyacağım?
Ya, “Oruç tutmuyor” diye yobazlar tarafından
boğazının kesilmesinden, karşı cinsten biriyle konuştu diye cezalandırılmasından nasıl
koruyacağım?
Kanserojen olduğunu bile bile yakıt parasını bedavaya getirmek uğruna cep telefonu antenlerini apartmanlarımıza dikmeye neden razı olduğumuzu; onu beslediğimi sanırken yedirdiğim hormonlu gıdalarla 5 yaşına gelmeden gögüslerinin çıkmasını çocuğuma nasıl izah edeceğim?
“Yarın kullanacak, hatta içecek su ya da soluyacak hava bulamayacaksın” hikayelerini anlatan mailleler almasını nasıl engelleyeceğim?
Kadın olarak bu toplumda yer edinmek için, şirketlerde erkeklerle eşit işe eşit ücret alma hakkı edinmek için, sokağa yalnız çıkmak, tek başına bir evde yaşamak için onca mücadele vermiş bir kadın olarak; “Kızımın başına isteği dışında türban takılmasını seyretmek zorunda kalacak mıyım?” sorularıyla nasıl başa çıkacağım?
Buz gibi havalarda minicik çocukların üç kuruş para için cam silmelerini, ya da bir restoranda yemek yerken yüzünü cama yaslayan çocuklarla arasında ne fark olduğunu çocuğuma nasıl anlatacağım? Benim bu soruya da bir cevabım yok! Eğer, bütün bu sorulara ve benzerlerine güzel cevaplar bulabilseydim, şimdi bir düzine çocuk sahibi olabilirdim...
İMZA: www.anneoluncaanladim.com’un okuyucularından FEMİHAN TÖRE
EDİTÖRÜN NOTU: Evet, doğurmak bir seçimdir! Ve herkes çocuk sahibi olmak zorunda değildir! Böyle gelmiş, böyle gider, böyle gördük; evlenip, çocuk sahibi olmalıyız, diyerek çocuk sahibi olmamalıyız. Bir ya da daha çok çocuk sahibi olmak için maddi, manevi, duygusal, zihinsel, bedensel ve psikolojik olarak hazır olup olmadığınızı mutlaka eşinizle birlikte ve uzmanların önerileriyle değerlendirin. Unutmayın, her çocuk bir mucizedir ve çok değerlidir.
|