EKRAN BAĞIMLISI OLMASIN! AMA NASIL?..
Özellikle yaz aylarında çocukların hayatındaki televizyon ve bilgisayar kullanımının dozunu ayarlamak konusunda hemen her aile sıkıntı yaşıyor. Bu konu ile ilgili akla gelen soruların cevaplarını ve ne gibi önlemler alabileceğimizi Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nden Klinik Psikolog Özden Dandul yanıtladı.
Yapılan araştırmalar günde 1-2 saatten fazla televizyon izleyen 0-3 yaş arası çocukların duygusal gelişimlerinin, sosyal ortamlara uyumlarının, insanlara yakınlık gösterme ve onları anlayabilme, yaşıtlarına ilgi gösterme ve onlarla iletişim kurma becerilerinin gelişiminde gecikme ve yetersizlik olduğunu gösteriyor. 4-7 yaş arası çocuklarda ise, fazla ve uygunsuz televizyon izlemenin somut-soyut kargaşası yarattığı, dil ve sosyal gelişimde eksikliklere yol açtığı, çocukların dünyaya ilişkin aşırı kaygılı düşünceler içine girdikleri gözlenmiş. Gelgelelim, “bir ekrana bakmak” konusunda kendimize sınır koymadığımız gibi, çocuklarımıza da sınır koyamıyoruz. Klinik Psikolog Özden Dandul’un önerileri ise, ailedeki herkesi ekran bağımlısı olmasını önleyebilecek nitelikte...
- Bir çocuk kaç yaşından itibaren ne süreyle televizyon izleyebilir? Televizyonun ölçüsüz kullanımı ne tür sonuçlar doğurabilir?
2 yaşından önce çocukların televizyon izlemelerinin onlara hiçbir katkısı olmayacağı gibi sadece zararı olur. 0-2 yaş bebeklik dönemidir. Bu dönem bebeğin en çok iletişime, insan ilişkisine ihtiyacı olduğu dönemdir. Bu döneminde televizyon karşısında bırakılan bebeklerde gelişim gerilikleri görülmektedir.
2 yaşından sonra çocukların televizyon izleme sürelerini ortalama 1 saat olarak düşünebiliriz. Televizyon bir iletişim aracıdır. Çocuğun bir taraftan hayal gücünü beslerken, bir taraftan da onu gitmediği yerlere götürüp ona görmediklerini gösterir. Çocuk için öğretici ve eğlendiricidir. Ancak televizyonun aşırı izlenmesi, çocuklarda obeziteden sosyal gelişim geriliğine kadar pek çok olumsuz sonuçlar doğurur. Ayrıca televizyondaki her programda çocuk için uygun olmadığından, çocuğun kontrolsüz bir şekilde televizyon izlemesi onun yanlış şeyler öğrenip, sözgelimi; korkular geliştirmesine ya da şiddete yönelmesine bile neden olabilir.
YEMEK ZAMANI TV’Yİ AÇMAYIN!
- Ebeveynler çocuklarının bilgisayar ve televizyon kullanımını nasıl dengeleyebilir?
Ebevenylerin çocukların bilgisayar ve televizyon kullanımlarını dengeleyebilmeleri için sınırlar koymaları ve bu sınırları hayata geçirmeleri gerekir. Bu sınırların başında çocuğa belirli bir süre televizyon izlemesi için izin verilmeli ve o süre dolduğunda da çocuğun tüm protestolarına rağmen televizyon kapatılmalıdır. Evde televizyon izleme zamanlarının da belirlenmesi gerekir. Ailenin birarada olduğu yemek zamanlarında televizyonun açılmamasında yarar vardır. Çocuğunuzun ne kadar ve ne izleyeceğine karar verdikten sonra çocuğunuzun izlediklerinin içeriğinden sizin de bilgi sahibi olmanız, çocuklarınızla iletişim kurmanıza ve bu iletişimi geliştirmenize yardımcı olur. Zaman zaman çocuğunuzun izlediği programları beraber izlemeniz, üzerine konuşmanız çocuğunuzun sosyalleşmesine, iletişim becerilerini geliştirmesine yardım eder. Böylece televizyon çocuğun karşısında yalnızlaştığı dolayısı ile de yabancılaştığı bir aktivite olmaktan çıkar.
- TV’nin ödül ya da ceza olarak kullanılmasını nasıl yorumluyorsunuz?
Televizyonun ödül ya da şantaj olarak kullanılmaması, ayrıca ebeveynin meşgul olduğu zamanlarda anne babaların yaşamında televizyonun bir kurtarıcıya da dönüşmemesi gerekir. Çünkü böyle bir durum belirli bir program geliştirmenizi engeller. Çocukların sağlıklı alışkanlıklar geliştirmelerinde anne babaların neleri salık verdiklerinden çok ne yaptıkları, çocuklarına nasıl örnek oldukları daha etkilidir. Bu nedenle de anne babaların çocuklarına kazandırmak istedikleri alışkanlıkları önce kendi yaşamlarında uygulayabilmeleri gerekir.
ÇOCUK ÖZGÜRCE OYNAYABİLMELİ!
-Tatil dönemlerinde çocuklara plan program yapmak gerekli mi? Yoksa çocuk biraz da kendi halinde mi bırakılmalı?
Günümüzde çocukların en büyük sıkıntısı serbest zamanlarının hemen hemen hiç olmaması. Oysa, çocukluk demek çocuğun özgürce oynaması, koşması, hayatı bir anlamda özgürce prova etmesidir. Ancak günümüz koşulları bunu neredeyse tamamen ortadan kaldırarak çocuğun yaşamını tamamen kuşatmış, tüm saatlerini programlamış durumda. Çocuklar zamanlarını sürekli olarak bir yetişkin gözetimi altında geçirmeye başladı. Bunun çocuk üzerindeki olumsuz sonuçlarını araştırma sonuçlarından da gözlemleyebiliyoruz. Örneğin; İngiltere’de yapılan bir araştırma çocuklarda görülen dikkat eksikliği probleminin bu durumun bir sonucu olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, çocuğun tüm zamanını yaz okullarında yapılandırılmış bir şekilde geçirmesi de doğru değil. Çocukların zaman zaman kendi hallerine bırakılmalarında yarar var.
- Çocuğun zihinsel ve bedensel gelişiminde sokaktaki oynanan oyunların önemi nedir?
Sokak oyunları çocuğun bolca açık havada koşması, haraket etmesi anlamına gelir ki, fiziksel gelişimine bu durumun katkısı büyüktür. Üstelik, böylece çocuk doğaya da yakınlaşır. Açık hava oyunlarında çocuğun gürültü yapmaması gibi bir sınırlama olmadığından çocuk özgürce sesini, bedenini kullanabilir; bu da onun farklı deneyimler kazanmasını sağlar. Ayrıca, çocuk böylece enerjisini de dışa vurmuş olur. Sokak oyunları çocuğun sosyal ve duygusal gelişimine de katkı sağlar. Bu oyunlar içinde çocuklar, belirli kurallara göre haraket etmek ve grup içinde hem kendi duruşlarını belirlemek hem de arkadaşlarına göre davranış geliştirmek durumunda kalırlar. Bu da onların sosyal becerilerini geliştirir.
AİLE BAĞLARINI GÜÇLENDİRİN!
-Tatil döneminde ebeveynler çocuklarıyla neler yapabilir? Bilgisayar ve televizyona gün içinde ne kadar zaman ayrılmalıdır?
Bilgisayar ve televizyona günde 1-2 saatten daha çok zaman ayrılmamalıdır. Çocuk daha çok yalnız olduğunda bu türden aktivitelere yönelir. Çocuğunuzun arkadaşları ile beraber olması, onlarla oyunlar kurması, kendilerinin üzerinde anlaştığı kurallar çerçevesinde zaman geçirmeleri; onların hem deşarj olmalarını hem de iyi zaman geçirmelerini sağlar. Çocuğun bir tam gününü yaz okulunda geçirmesi çocuğun tatil yaptığı anlamına gelmez. Sözgelimi, çok iyi basket oynadığından hayatı basket merkezli olarak programlaşnmış/kuşatılmış olan çocukların hiç deşarj olamadığını, çünkü hiç boş vaktinin olmadığını anlattığına sık sık şahit oluyoruz.
Anne babaların çocukları ile onların da fikrini alarak beraber iyi zaman geçirecekleri programlar organize etmeleri aile içi bağların, iletişimin güçlenmesini sağlar.