Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

ŞANS ÇOCUKLARIMIZLA OLSUN...


Hepimiz, çocuklarımızın üstüne titriyoruz. Kimi zaman bilgiyle, kimi zaman anadan atadan öğrendiklerimizle, kimi zaman da içgüdülerimizle davranıyoruz, onları büyütürken… Ve çoğu zaman da biz anneler bunların hepsini kombine etmeye çalışıyoruz. Ve, hem kendimiz, hem de çocuklarımız, hem de hayatımız çorba oluyor bazen…

Aslına bakarsanız, “İşte bir çocuk doğuyor, ne kadar doğal bir şey değil mi, ohhh ne güzel anne sütü de var, doyup gidiyor” diye düşünebiliyoruz. Sonra atasözleri, “Allah rızkını verir” diyor mesela… Fakat, her şey bu kadar doğal ve basit görünürken, bir an geliyor arapsaçına da dönebiliyor.

İşte, çocuklarımızın sağlığını riske etmemek için, biz anneler onları büyütürken, ne gerekiyorsa yapmak istiyor, ne var ne yoksa öğrenmek ve bilgilenmek istiyoruz. Fakat, ender de olsa, bilgi ve çabalayıp durmak da yetmeyebiliyor bazen insana.

Örneğin, kızım Duru, geçtiğimiz Cuma aniden alerji komasına girdi ve gece yarısı 1-2 saat içinde her yeri şişti, sağlığı riske girdi. Tesadüf bu ya, ikimiz evde yalnızdık ve onu aldığım gibi acil servise götürdüm. Hafta sonunu acilde ve 3-5 farklı doktordan bilgi alışverişi yaparak geçirdik. Cuma günü (bence bu alerjik reaksiyona neden olabilecek) hayatındaki tek değişiklik, gittiği anaokulunun havuzuna girmiş olmasıydı. Cumartesi ateşi de yükseldi. Pazar günü döküntü ve şişlikler tehlikeli bir hal aldı… Ve ben, hayatımım hiçbir noktasında kendimi bu kadar çaresiz ve güçsüz hissettiğimi hatırlamıyorum. Yüreğim taa derinden dışarı fırladı ve yerine yerleşemedi… Duru’nun ilk defa okulun havuzuna girmesine izin vermiştim ve çocuğumun başına neler gelmişti. Okulun havuzuna ilk defa giriyordu ama daha önce başka havuzlara girmişti. Ama, bu alerjik reaksiyon ve onunla birlikte seyreden enfekiyon başka bir nedenle de olabilirdi. O neden, neydi? Henüz kesinkes öğrenemedik! Duru, doktor kontrolü altında ve araştırmalar sürüyor.

Ve işte sevgili anneler, maalesef hayatlar, hayatlarımız, çocuklarımızın hayatı ne kadar kontrol etmeye çalışsak da, pamuk ipliğine bağlı. Hepimizin çocuklarının şans yanında olsun… Sevgilerimle…


 

ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE
 
Anneler içgüdülerinize güvenin!

Evet, hayatlarımız, çocuklarımızın hayatı her türlü bilgimize, özenimize, çabamıza rağmen, bazen de pamuk ipliğine bağlı olarak gelişebiliyor. Allah kötü yazı yazmasın!.. Ben, Cuma günü daha gündüz saatlerinde kızım Duru’yla ilgili içgüdüsel olarak olumsuz bir şeyler hisettim Ve eşimle birlikte gece katılmam gereken toplantıya katılmadım. Ortada fol yok, yumurta yokken, “Ben seninle gelmiyorum, bu gece Duru’yu yalnız bırakamam” dedim kocama… O da beni bilir, üstelemedi. “Tamam dedi, nasıl istersen”… Sonra, Cuma geceyarısı, Duru’yla acil serviste aldık soluğu… Tabii, annelik içgüdülerimiz, her zaman bu kadar kuvvetli olmayabilir. Ama ben biliyorum ki, annelerin içgüdüleri genelde çok güçlü… Özellikle de çocukları söz konusu olduğunda… Öyleyse, içgüdülerinize güvenin sevgili anneler. Tercihlerinizi yaparken, çocuklarınızı büyütürken, mutlaka içgüdülerinize de kulak verin.

 

PİRİNÇUNU'NDAN VAZGEÇEMİYORUZ!


Her geçen gün bebek beslenmesiyle ilgili konularda daha da bilinçlenen annelere, bir destek de ücretsiz “CepBebe” hizmetinden geliyor. CepBebe’ye üye olan anneler, bebekleriyle ilgili sorulara uzmanlardan cevap alıyor.

Bir yaşından küçük bebeklere inek sütü verilmesi doğru değildir. Pirinçunu bebekler için yeterince besleyici değildir. Ekmeğe bandırılarak verilen yemek suları bebek beslenmesi için gereken vitamin ve minarelleri içermez. Bebeklere demir eksikliğine karşı ne tür mamalar vermek gerektiğini iyi bilmek gerekir. Yapılan araştırmalar, bu önermelerin çoğunun, Türkiye genelinde anneler tarafından hala yeterince bilinmediğini gösteriyor.
Türkiye’de her yıl 1 milyon 400 bin bebek dünyaya geliyor. Fakat, bu bebekler doğru ve bilinçli beslenebiliyorlar mı derseniz, ne yazık ki hayır! Bigisizlik, bilinçsizlik, ekonomik nedenler ve anne sütüne gereken önemin verilmemesi olumsuz sonuçları da beraberinde getiriyor. Türkiye’de hala geleneksel uygulamalar, yani, inek sütü, pirinçunu ile hazırlanan mamalar ve yemeğin suyuna ekmek bandırılarak bebek ve küçük çocuklar beslenmeye çalışılıyor. Oysa, fizikel gelişimlerinin yanı sıra, bebeklerin beyin gelişimleri 2 yaşına kadar tamamlanmış oluyor. Ve iyi beslenemeyen bir bebek fizikel ve beyinsel olarak gelişemediği gibi, alerji problemlerine, solunum problemlerine, kalsiyum eksikliğine bağlı kemik problemlerine, D vitamini eksikliğine bağlı akciğer problemlerine, vb.’lerine maruz kalıyor. Üstelik, bebeklerin mide hacimleri çok kısıtlı olduğundan neyi hangi oranda yedikleri de çok önemli.

ÜCRETSİZ ÜYELİK
İşte, bebeklerin nasıl beslenmesi gerektiği konusu başta olmak üzere, her konuda anneleri bilgilendirmeyi amaçlayan Bebelac (bir bebek maması markası), 2005 Mayıs’ından beri “CepBebe” adıyla annelere önemli bir hizmet veriyor. Cep telefonu üzerinden kısa mesajla bilgilendirme hizmeti olan CepBebe’ye üye olan anneler, bebek beslenmesi ile ilgili merak ettikleri soruların yanıtlarını öğrenebiliyor. İsteyen anneler Bebelac’ın yine ücretsiz “Mutlu Bebek” hattını arayarak, bebekleriyle ilgili sorularını beslenme uzmanlarına doğrudan iletebiliyor. Üye bebeğin ismine özel gönderilen bu mesajlarda, bebeklerin ayına göre, beslenmesinden gelişimine kadar annelerin ihtiyaç duyabileceği bilgiler aktarılıyor.

İsteyen anneler, bebeklerinin adını ve gün-ay-yıl olarak doğum gününü “0532 754 23 42” nolu telefona göndererek, bu ücretsiz hizmetten yararlanabiliyor. Cep Bebe’ye üye olunur olunmaz mesajlar gelmeye başlıyor. Haftada bir kez gönderilen mesajlarda, bebek büyütülürken akla gelebilecek soruların yanıtlarından, aşı takviminin hatırlatmalarına kadar pek çok bilgi yer alıyor. Anneler için güvenilir bir bilgi kaynağı olmayı amaçlayan bu uygulamadaki tüm mesajlar, bebek beslenme uzmanları tarafından hazırlanıyor.

ARAŞTIRMA DİYOR Kİ
Bu arada, 7 ayda 15 binin üzerinde anneye ulaşan CepBebe hizmetinin sonuçları da, CepBebe’ye üye annelerle üye olmayan anneler arasında (toplam 541 anne) bir araştırma yapılarak ortaya konmuş durumda. Araştırmaya göre, CepBebe’ye üye annelerin, üye olmayanlara oranla daha bilinçli olduğu ve CepBebe hizmetinin anneleri bilgilendirerek bilinç düzeylerini arttırdığını gösteriyor. Araştırmaya göre, annelerin yüzde 75’i bebeklerinin nasıl beslenmesi gerektiğini doktorlara ve hemşirelere danışıyor. İkinci sırada yüzde 36 ile en çok kitaplar ve dergilerden bilgi alıyorlar. Bu şıkkı yüzde 28 ile aile büyükleri ve yüzde 25 ile de CepBebe izliyor.


Anneler beslenme konusunda en çok, aylara göre ne yedirmeleri gerektiğini, yemeklerin besin değerlerini ve pütürlü gıdalara ne zaman başlayacaklarını merak ediyor. CepBebe hizmeti alan annelerin yüzde 78’i bir yaşından küçük bebeklere inek sütü verilmemesi gerektiğini biliyor. CepBebe hizmeti almayan annelerde ise bu oran daha düşük.
Araştırma sonuçlarına göre, annelerin en çok merak ettiği konuların başında bebek beslenmesiyle ilgili bilgiler geliyor (yüzde 56). Bebek beslenmesi konusunda en çok merak edilen konular ise sırasıyla şöyle: “Aylara göre neler yedirmeliyim, bebeğime ne kadar yedirmeliyim, gerçekten doyuyor mu, hangi yemeği ne zaman yedireceğim, bebeğime uygun yemek türleri ve pişirme şekilleri neler, bebeklere mama yedirirken nelere dikkat edilmeli.”

Anneler, bebek beslenmesinden sonra, “ürünlerin besin değerleri ve ne derece sağlıklı oldukları” konusundaki bilgileri merak ediyor. Annelerin yüzde 20’si pütürlü gıdaların kullanımıyla ilgili bilgileri önemserken, yüzde 13’ü de bebek sağlığıyla ile ilgili (bağırsak problemleri, diş çıkartma, aşılar, kansızlık, zeka gelişimi gibi) konuları merak ediyor.

BİLİNÇLİ ANNE
CepBebe’ye üye annelerin yüzde 79’u bebeğinin hangi aylarda hangi gıdalara başlaması gerektiği konusunda bilgi alabileceği kaynaklar olduğunu söylüyor. Bu annelerin yüzde 78’i, 1 yaşından küçük bebeklere inek sütü verilmesinin doğru olmadığını biliyor. Fakat, pirinç ununun yeterince besleyici olduğu kanısı, üye olmayan anneler arasında daha yüksek. Üye anneler pirinç ununun yeterince besleyici olmadığını daha iyi biliyor.
Demir eksikliğinin önemi ise, her 2 anne grubunda da yüksek oranda biliniyor. Ancak demir eksikliğine karşı ne tür besinler verilmesi gerektiği konusunda üye anneler daha bilinçli.

CepBebe hizmeti alan ve almayan anneler arasındaki farklılıklardan biri de çocuk beslenmesi ile ilgili başvurdukları kaynaklarda ve bilgi düzeylerinde ortaya çıkıyor. CepBebe Hizmeti almayan annelerin yüzde 75’i bebek beslenmesi ile ilgili konularda aile büyükleri ve arkadaşları gibi geleneksel kaynaklardan bilgi aldıklarını söylerken, hizmete üye annelerin yalnızca yüzde 38’i bu geleneksel kaynaklara danışıyor.


 

DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.