BAKICINIZ, ÇOCUĞUNUZLA SAĞLIKLI BİR İLETİŞİM KURABİLİYOR MU?
Hamilelik, doğum, doğum izni derken iş hayatına dönme vakti gelip çattığında, eğer aile yakınlarınızdan birinden bebeğinizin bakımı için destek alamıyorsanız, iyi bir bakıcı bulmanız şart olur. Fakat, iyi bir bakıcı nasıl olmalıdır?
Aslında, “İyi bir bakıcı nasıl olmalı?” sorusunun cevabı öylesine kapsamlı ve her anne için de o kadar farklı ki… Bebeğiniz büyürken en çok nelere dikkat edilmesini istiyorsunuz; beklentilerinizi karşılayacak, aile dinamiklerinize uygun, bebeğinizin özelliklerine uygun ve sosyoekonomik olarak da anlaşabileceğiniz bir bakıcı… Kim istemez?
Biricik çocuğunuzu emanet edeceğiniz kişiyi bulmak, seçmek ve doğru adayda karar kılmak önemli olduğu kadar da güç... İyi bir bakıcıyla ilgili ipuçlarına geçmeden önce, bakıcının bebeğinizle iyi bir iletişim kurup kuramayacağı konusuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Çünkü, dili doğru ve güzel kullanmayan, iletişim yeteneği konusunda zayıf ve bebeğinizin ayına-yaşına uygun gelişim süreçleri hakkında bilgi sahibi olmayan, dolayısıyla bebeğinizin duygusal gelişimini desteklemeyen bir bakıcı, size göre çok iyi bir bakıcının özelliklerini taşısa bile ileride çocuğunuz için çeşitli sorunlara zemin hazırlayabilir. Dil ve konuşma problemleri olan çocuklar ve aileleri çalışan Çiğdem Ergül, konuyla ilgili önemli noktalara dikkatimizi çekiyor:
Çiğdem Ergül (Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı) “BAKICINIZIN İLETİŞİM DİLİNİ NASIL KULLANDIĞI ÇOK ÖNEMLİ!” “Öncelikle çocuğunuzu bakacak olan bakıcının dürüst ve güvenilir bir kişi olmasını istemek iyi bir başlangıç. ‘Nasıl bir bakıcınız var?’ diye sorduğumuzda, ‘Çocuğumu seviyor, araları çok iyi, sıcak, sevecen bir kişi’gibi pek çok özellik anneler tarafından sıralanmakta. Acaba bütün bunlar yeterli mi?
Aslında çocuğunuzun güvenli olması, korunması, olası kazalardan onu esirgeyecek dikkatli bir yetişkinin evde olması, yemeğini yedirmesi ve uykusuna yatırması annelerin ilk beklentileri olmakla birlikte, maalesef yeterli değil.
Bebeklikten başlayarak bebeğinizin gelişimi için sadece boyunun uzaması, kilo alması yani yeterli ve doğru gıdalarla beslenmesi dışında çok önemli bir konu da duygusal gelişimi. Onunla sıcak ve sevgi dolu iletişim kuran, annesi yokken onun yerine, kucağına alan, güven veren, onunla konuşan, eğlenen, coşan bir yetişkin çok ama çok gerekli. Çünkü duygusal gelişim; iletişim becerileri için, daha sonra bebeğinizden beklediğiniz konuşma ve dil gelişimi için önemli bir yapı taşı.
Ninniler, agular, karşılıklı bakışıp gülümsemeler bebeğinizin ilk iletişim becerileridir. Bebeklikte uygun olmayan bakıcı tarafından bakılan, yani; sadece mekanik bir şekilde yemeği yedirilen, gereken sevgi, ilgi ve karşılıklı iletişim fırsatlarına ulaşamayan bebekler daha sonra ciddi sorunlar ile karşılaşabilirler. Özellikle dil ve konuşma gecikmesi ya da bozukluğu nedeni ile ofisimize gelen çocukların özgeçmişleri bu tür bakıcı örnekleri ile dolu. Bir de bunun önüne TV eklenince durum daha da feci. Çocuklar tek yönlü olarak, bu gereksiz uyaranlara tıpkı çöp tenekesine sürekli çöp boşaltırmışçasına maruz kalıyorlar. Gereken karşılıklılıktan uzak; yani gülümsemeye cevaben gülümsemek, seslenince seslenmek gibi iletişimin en temel özelliğinden yoksun büyüyorlar.
0-3 yaş arası sosyal, dil, bireysel-duygusal, fiziksel ve bilişsel gelişimin en önemli basamaklarının oluşturulduğu bir dönemdir. Bu yaş aralığındaki becerilerin gelişiminin beklenen düzeyde olması ileriki becerilerin kazanılması için sağlıklı bir temel oluşturur. Diğer taraftan bu yaş aralığındaki herhangi bir sapma, ileriki yaşlarda gelişmesi beklenen becerilerin zorlukla, zamanından çok daha sonra elde edilmesine ya da hiç elde edilememesine neden olabilir. Çocuğun bakımını üstlenen bakıcıların bu konularda eğitilmesi ile çocuğunuzun gelişimine daha iyi katkıda bulunmalarını sağlayabilirsiniz. Çeşitli danışmanlık kurumlarında verilen eğitimlere bakıcınızı gönderebileceğiniz gibi siz de çeşitli kitaplardan yararlanarak, çocuğu gelişim evreleri konusunda ihtiyaç duyulan temel bilgileri bakıcınız ile paylaşarak onu geliştirebilirsiniz. Böylece, iyi eğitim görmüş, bilinçli, sevecen, sağduyulu ve sıcak bir bakıcı çocuğunuzu sizin olmadığınız saatlerde destekleyebilir ve sağlıkla büyümesine yardımcı olabilir.
BAKICINIZ BUNLARI BİLİYOR MU? - 0-3 yaş çocuğunun sosyal, duygusal, fiziksel, bilişsel ve dil gelişiminin özellikleri. - Yetişkin-çocuk arası sağlıklı etkileşim yollarını destekleme. - Çocuk ve oyun. - Çocuğunuzun akranlarıyla sağlıklı etkileşimini destekleme. - Sınır koyma: * Problem davranışları önlemek ve çözmek. * İletişim, konuşma ve dil gelişimini desteklemek. * Yeme-içme. * Temizlik (tuvalet eğitimi). * Giyinme-soyunma.”
İYİ BİR BAKICI BUNLARI BİLMELİ: - Çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişimini, - İlkyardım ve acil müdahale, - Çocuk sağlığı ve hastalıkları, - Beslenme, - Araç gereç kullanımı, - Bebeğin hijyeni ve bakımını bilmelidir.
KİŞİSEL ÖZELLİKLERE DİKKAT! Bir bakıcının bazen ne bildiğinden çok çocuğa nasıl yaklaştığı önemlidir. Sürekli ağlayan, bağırıp çağıran, agresif bir bakıcı ne kadar tecrübeli olursa olsun yavrunuzun güvenliği ve psikolojisi açısından tehlikelidir. Bu konuda bakıcınızda aramanız gereken kişisel özellikler şunlar olmalıdır: - Çocukları sevmeli, - Hoşgörülü ve sabırlı olmalı, - Dürüst olmalı, - Dikkatli ve özenli olmalı, - Enerjik olmalı, - İşini sevmeli, - Sorumluluk sahibi olmalı, - İletişimi kuvvetli ve ikna kabiliyeti olmalı, - Karar verme yeteneğine sahip olmalı, - Öğrenme ve öğretme yeteneği bulunmalı, - El becerileri ve yaratıcılığı gelişmiş olmalı, - Planlı ve organize olmalı, - Güler yüzlü ve insancıl olmalı, - İş yeri çalışma kurallarına uymalı, - Zamanı iyi kullanmalı, - Hijyene önem vermeli.
BAKICISINI SEVDİ Mİ? Nihayet, bakıcısını seçtiniz. Bebeğinizden yavaş yavaş ayrılarak onu bakıcıya alıştırmaya ve onu terketmediğinizi anlatmaya çalışın. Çoğu zaman çocuk, bakıcıyı anneden ayrılma nedeni olarak gördüğü için bakıcısına karşı hırçın ve huzursuz davranabilir. Ancak aklınızda sürekli bakıcısını sevip sevmediği sorusu ile boğuşuyorsanız, bu konuda içinizi rahatlatacak cevapların hepsi yavrunuzun vücut dilinde saklıdır. Çocuğunuzu gözlemleyin! Bakıcısı onunla ilgilenirken gülümsüyor ve mutlu oluyorsa her şey yolunda demektir. Ancak aşırı tepkiler verdiğini ve mutsuz olduğunu düşünüyorsanız, yanılmadığınızı da söyleyebiliriz. Çünkü siz “annesiniz” ve bebeğinizin dilinden en iyi siz anlarsınız.
“İÇİM RAHAT DEĞİL” DİYORSANIZ… Bebeğinizi emanet ederek işe gittiniz. Ama aklınız hep onda... Arada bir evi telefon ederek kontrol edebilir ya da birkaç gün bir arkadaşınız, tanıdığınız veya komşunuz aracılığı ile işlerin yolunda gidip gitmediğini öğrenebilirsiniz. Ancak bunu, bakıcınıza “güvensizlik” ifadesi olarak aktarmamaya özen gösterin. İçiniz yine de rahat etmiyorsa, bu durumda imdadınıza çağımızın modern teknolojisi yetişebilir. Evde güvenlik sistemleri kuran birçok şirket, sizin özellikle belirlediğiniz bir odayı ya da evin tamamını kamera sistemi ile kontrol altına alıyor ve siz bebeğinizi nerede olursanız olun, cep telefonu ya da bilgisayarınızdan izleyebiliyorsunuz.