TÜKENMİŞLİK SENDROMUNA KARŞI
TATİL Hala tatile çıkmayanlar için ideal planlama önerileri ve tatil sonrası uyum için
pratik çözümlerle ilgili sorularımızı yine Uzman Psikolog Şencan Çıldır’a
yöneltiyoruz...
- Tatil planı yapıp, tatile çıkamayanların yaşadığı hayal
kırıklığı, iş ve günlük yaşamlarını nasıl etkiliyor? Bir çok çalışan, iş yerlerinden
izin alamama, ekonomik sorunlar gibi birçok etken yüzünden tatil yapamayabiliyorlar. Bu da öncelikle
çalışma motivasyonunu etkiliyor. Çalışmaya karşı isteksizlik de günlük yaşama yansıyor. Yoğun
çalışan, uzun süre tatil yapamayan ve dinlenemeyenlerin “tükenmişlik sendromu” dediğimiz
problemle karşı karşıya kaldığını görebiliyoruz. Tükenmişlik sendromu oldukça sık görülüyor. Kişi bu
durumda gergin-mutsuz hisseder, duygusal açıdan tükendiğini ve kimseye birşey veremeyeceğini
düşünür. Yorgunluktan farkı, uyuyarak veya dinlenerek geçmemesidir. Dinlenememiş bir zihin ile
beden, iş ve günlük yaşamdan kaynaklanan zorluklarla da işlevsel bir biçimde başa çıkmakta
zorlanabiliyor. Tabii ki bu durum kişilik özellikleri, yaşam biçimi ve kişinin algıladığı strese
bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
- Tatil psikolojik açıdan nasıl bir
rahatlama sağlıyor? Tatil bir anlamda terapi olarak değerlendirilebilir mi? Tatil
öncelikle günlük hayatın sorumluluklarından sıyrılmamızı sağlayarak bir rahatlama getiriyor. Her gün
sabah kalkıp gitmek zorunda olduğumuz işten uzak kaldığımız ve sadece yapmak istediğimiz şeyleri
“kendimiz istediğimiz için” yaptığımız bir evre olması en önemli özelliği. Tabii ki
fiziksel yorgunluğun atılması da ruh halini olumlu yönde etkiliyor. Tatil yapmak ve dinlenmek ruh
sağlığı için temel bir ihtiyaç. Kişi ruhsal, sosyal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabildiği bir
tatil yapabildiğinde ruh sağlığına önemli katkıları oluyor. Tatilin tükenmişlik sendromu
belirtilerinin azalmasına katkıda bulunduğunu gösteren çalışmalar var.
-
Depresyon, panik atak gibi psikolojik sorunları olanlar için tatil ekstra stres nedeni olabiliyor
mu? Tatil oldukça rahatlatıcı ve kişinin iple çektiği bir zaman dilimi olsa da, plan
yapmayı ve organize olmayı gerektiren bir olay. Ayrıca, tatil yeni bir çevre ve havaya kısa süreli
uyum göstermeyi gerektirdiği için özellikle de yurt dışı tatillerinde duygu durumda değişiklikler
hissedilebiliyor. Depresif bozuklukta kişi karar vermekte zorlanabilir ve genel olarak bir
isteksizlik hali söz konusudur. Kişi tatil planı yapamayabilir, zorlanabilir ve isteksiz olabilir.
Panik bozuklukta, panik atağını tetikleyen durumlar günlük yaşamda olabileceği gibi tatil
organizasyonunda da (yolculuk, kalınan mekan vb.) olabilir. Ancak genel olarak tatilin ekstra stres
nedeni olmaktan çok, faydalı olduğunu söyleyebiliriz. NE İSTEDİĞİNİZE KARAR
VERİN - Psikolojik açıdan rahatlamak, ideal bir tatil konusunda nasıl bir yol
izlenmeli? Herkese uyacak ideal bir tatil tipinden bahsetmek çok mümkün değil. Kişinin
dinlenme ve eğlence ihtiyaçlarına uygun bir tatil seçmesi önemli, ayrıca beraber gidilecek kişi ya
da kişilerin de seçilmesinde dikkatli olmak gerekir. Bu yüzden kişi plan yapılmadan önce kendi
kendine kalarak kiminle, ne kadar süreyle ve nasıl bir yere gitmek istediğini sorgulamalı. Kişi
kendi zevk ve eğlence anlayışını göz önünde bulundurmalı. Kimisi için sıcak bir Akdeniz tatili ideal
iken, bir başkası evde kalıp yaşadığı şehrin tadını çıkarmayı ve evde dinlenmeyi tercih edebilir.
- Tatil sonrası hangi yakınmalar, yeterince dinlenilmediğini ya da psikolojik
açıdan bir sorun olduğunu işaret eder? Tatil sonrasında kişi iş yerine adapte olamıyorsa
ve motivasyonu azalmışsa, sabahları uyanmak daha zor oluyor ya da geceleri uyku sorunları
yaşanıyorsa, hafıza ve konsantrasyon problemleri yaşıyorsa, fiziksel şikayetler baş gösterdiyse, gün
içinde hissedilen iyilik halinde bir azalma varsa, bir sorundan bahsedebiliriz. Ancak, bu
sorunlar sadece tatil ve geri dönüşle ilgili olmayabilir. Bir uzmandan yardım alarak bu sorunların
doğasını araştırmak ve çözüm bulmak faydalı
olacaktır. |