Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

Birleşmiş Milletler, Türkiye’den CEDAW Sözleşmesi’ne Uymasını istedi:
ANAYASA’DA “CİNSEL AYRIMCILIĞI” ÖNLEYİCİ DEĞİŞİM ŞART!

Birleşmiş Milletler’de Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) kapsamında 6. ülke dönem raporu, Kadın ve Aile’den Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın başkanlık ettiği ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit’in de içinde yer aldığı Hükümet delegasyonu tarafından sunuldu ve raporun savunması yapıldı.


Kadın-erkek eşitliğinin izlenmesi konusunda dünyadaki en önemli uluslararası mekanizma olan CEDAW’da, Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeden doğan sorumluluklarını ne derece yerine getirdiği masaya yatırıldı. CEDAW Komitesi, Hükümet delegasyonuna Türkiye’de kadınlara yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması konusunda Türkiye’nin kaydettiği aşamalar ve karşılaştığı engellerle ilgili sorularını sordu ve bu konularda görüş bildirdi.

TCK Kadın Platformu ve CEDAW Sivil Toplum Yürütme Kurulu’nun hazırladığı Gölge Raporda yer alan sorunlar ve talepler, Birleşmiş Milletler CEDAW Komitesi tarafından, Hükümet delegasyonuna yöneltilen sorularda dikkate alındı.

ANAYASA VE YASALARDA AYRIMCILIĞIN TANIMLANMASI GEREK
Gölge Raporda, “Yasalar Önünde Eşitlik” ilkesinin Anayasa ve yasalarda yer alması; Eşitlik Çerçeve Yasası’nın çıkartılması; Anayasa’da eşitlik için geçici özel önlemlerin düzenlenmesi; TCK’da namus cinayetleri, bekaret testleri, cinsel yönelime dayalı ayrımcılık ve gençlerin rızaya dayalı cinsel ilişkileri konularında ayrımcılık içeren düzenlemelerin kaldırılması; “evlilik süresince edinilmiş malların ortak paylaşımı” ilkesinin geriye yönelik işletilebilecek şekilde düzenlenmesi, kadınların evlendikten sonra kendi soyadlarını kullanabilmeleri talepleri yer alıyordu.

CEDAW Komitesi, görüşmelerde, Anayasa’nın cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasaklayan 10. Maddesine, Birleşmiş Milletler’in net ve açık bir şeklide oluşturduğu “cinsiyete dayalı ayrıcımlık” tanımının eklenmesini tavsiye etti. Bu tanımın yasaya eklenmesi ayrımcılık maddesinin yorumlanması konusundaki belirsizlikleri ortadan kaldıracak, kapsam ve uygulama alanlarını netleştirecek.

CEDAW Komitesi “cinsel yönelim ve cinsel kimlik”e dayalı ayrımcılığı da yasaklayan bir düzenlemenin Anayasa ve yasalara eklenmesi yönündeki yaklaşımını beyan etti ve Türk Hükümeti’nden gerekli yasal düzenlemeyi geciktirmeden yapmasını istedi.

Medeni Kanun’la 2002 yılından itibaren geçerli olacak şekilde düzenlenen “evlilik süresince edinilmiş malların ortak paylaşımı” ilkesinin geriye yönelik işletilebilmesinin önemi Komite tarafından dile getirildi.

“HAKSIZ TAHRİK” DÜZENLEMESİ HAKSIZLIK!
Komite, “namus” ve “töre” cinayetlerine dair Hükümetin herhangi bir politika geliştirip geliştirmediğine ilişkin sorularının ardından, Türk Ceza Kanunu’nun 29. maddesinde bulunan “haksız tahrik” düzenlemesinin eşlerinden şiddet gören kadınların mağduriyetini artıracak şekilde keyfi uygulanmasının önüne geçilmesi konusunda Hükümetin önlem alması gerektiği üzerinde durdu.

Komite ayrıca, kadınların evlendikten sonra eşlerinin soyadını da eklemek zorunda kalmadan, sadece kendi soyadlarını kullanabilmeleri önündeki yasal engellerin gecikmeden kaldırılmasını istedi.

KADINLARIN İSTİHDAMA KATILIMI İÇİN GEÇİCİ ÖZEL ÖNLEMLER
Komite’nin, Hükümet delegasyonuna yönelttiği kadınların istihdam, eğitim ve siyasi karar alma mekanizmalarına katılımı ve kadın yoksulluğu hakkında geçici özel önlemler alınıp alınmadığına dair soru karşısında, Hükümet delegasyonu da kadınların istihdama katılımın oranının çok düşük olduğunu kabul etti. 

Gölge Raporda dile getirilen, sosyal devletin sorumluluğu olarak yaşlı ve çocuk bakım hizmetlerinin karşılanması talebine ilişkin, CEDAW Komitesi Devlet Bakanı Kavaf’a kadınların geleneksel rollerini yeniden üretmeden istihdama katılımlarını sağlayacak şekilde ne gibi düzenlemeler yapıldığını sordu. Aile yaşamında kadınların tek başlarına yüklenmek zorunda kaldıkları ev işleri, çocuk, yaşlı, engelli, hasta aile bireylerinin bakımı gibi sorumlulukların, salt kadınların üstüne yıkılmayıp, devlet, işveren ve aile içinde erkekler tarafından daha eşit paylaşılmasını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Kadınların ev dışında eğitim, iş ve siyaset yaşamına katılım için daha eşit fırsatlara sahip olmasının önünü açacak bu mekanizmaların geliştirilmesi için Hükümet’in hangi somut adımları attığı Komite’nin soruları arasındaydı. Ayrıca, sosyal güvenlik sisteminden kayıtdışı çalışan kadınların durumu gündeme getirildi. Toplumsal cinsiyeti gözeten bütçe düzenlemelerinin yapılması gerekliliği vurgulandı.

 

SEÇİMLERDE KADIN KOTASI
Gölge Rapor, Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları’na yüzde 50 eşitlik hükmünün eklenmesini ve kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik geçici özel önlemleri içermesini öngörüyordu. Bu konuyu gündeme getiren CEDAW Komitesi, TBMM’de yüzde 9’da kalan kadın vekil oranının arttırılması ve önümüzdeki 2011 seçimleri için kota uygulamasının hayata geçirilmesi gerekliliği yönünde görüş bildirdi.


BM CEDAW Komitesi, anadilde eğitim ve hizmetlere ulaşım konusundaki sorunlar ve kadınların yaşadığı mağduriyet ilişkin Hükümet delegasyonundan bilgi istedi.


ENGELLİ KADINLARIN HAKLARI İÇİN TEMATİK RAPOR
Türkiye’den ilk kez engelli kadınların hakları hakkında CEDAW Komitesi’ne bir tematik rapor gönderildi. Komite, rapordaki verilere dayanarak Hükümet’e, engelli kadınlara yönelik geçici özel önlemlere, engelli kadınlar için bakım ve sağlık hizmetlerine dair ne gibi çalışmalar yürütüldüğünü sordu.

CEDAW Komitesi, görüşmelerin ışığında Türkiye’deki kadın haklarının durumuna ilişkin Nihai Görüşleri’ni kısa süre içinde yayınlayacak.




 

BU BAŞLIKTAKİ DİĞER KONULAR
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.