ABD'nin New York kentindeki Cotton tekstil fabrikasında çalışan 40 bin işçi kadın, 1800'lü yılların ortalarından beri daha iyi çalışma koşulları, emeklerinin karşılığında hak ettikleri ücret ve daha iyi yaşam için greve giderler. Patronlar ve onlarla iş birliği yapan gardiyanlar işçi kadınları fabrika binasına kilitler. Patronlar, işçi kadınların verdikleri kavganın güçlenmesi ve grevin başka fabrikalara sıçramasından korkmaktadır.
Fabrika binasında birdenbire beklenmedik bir yangın baş gösterir, kısa bir süre içinde binanın hemen hemen tümü alevlere teslim olur. İçeride bulunan kadın işçilerden yalnızca çok azı kaçarak kendini kurtarabilir. Fabrikanın çevresinde barikatlar kurmuş olan karşı grevcilerin çemberini yarıp dışarı çıkabilmeyi ne yazık ki pek az emekçi kadın başarabilir. Fabrikada kapalı kalan yüzün üzerinde işçi kadın alevler içinde can verir.
Aynı yıl yine tekstil, tütün ve diğer endüstri kollarında kadın işçiler mücadeleyi devam ettirirler, işlerini bırakarak grev dalgasını sürdürürler. Grevler 1909 yılında da devam eder. Manhattan'da tekstilde çalışan 20 bin kadın işçinin ilan ettiği grevde, binlercesi tutuklanır. Buna rağmen, grev önlenemez. İki ay süren grevin sonunda kadın işçiler kavgasını verdikleri hakları elde ederler; patronlar kadın işçilerin taleplerini kabul etmek zorunda kalırlar.
FİKİR 1910'DA ORTAYA ATILDI
Kadınlara özgü bir günün var olması düşüncesi ilk kez ertesi yıl, 26-27 Ağustos 1910'da Kopenhag'da düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda ortaya atılır ve kabul edilir. Birçok ülkede her yıl kutlanmaya başlar. İsveç'te ise 1912 yılından itibaren kutlanmaya başlar. Ancak ilk yıllarda belli bir tarih saptanmaz ve değişen tarihlerde ama her zaman ilkbaharda kutlanır. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı ise 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda olur.
EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET
İki dünya savaşı arasındaki zaman diliminde kadınların talepleri ve 8 Mart Kadınlar Günü'nde yoğunlaştırdıkları mücadelenin içeriğini, serbest ve yasal kürtaj hakkıyla işçi kadınların hamileliklerinde ve anne olduklarında koruma altına alınmaları konuları oluşturur. Ayrıca, eşit işe eşit ücret, günlük çalışma saatlerinin ücretlerde düşme olmadan azaltılması gibi konularda kadın-erkek eşitliği konusunda getirilen istemlerdir. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de kutlanmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme gelir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, nihayet 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanmasını kabul eder.
TÜRKİYE'DE 8 MART |