Uzun bir bayram tatili, ardından okulların yarı yıl tatili ve ardından kar-kış derken, tatilin bir hafta daha uzatılması, biliyorum ki, annelere şu sıralar, Göksel'in ünlü şarkısı "Sabır, sabır, ya sabır"ı söylettiriyor.
Bildiğiniz gibi benim yavru anaokuluna gittiğinden, henüz yarı yıl tatili gibi dertlerimiz yok. O gün geldiğinde ne yapacağimı, kızımı kime ya da kimlere emanet edeceğimi şimdiden kara kara düşünmüyor değilim. Ama geçen hafta kar nedeniyle anaokulları da kapandı! Ben de Duru ile birlikte kış tatili günlerimi ilan etmek zorunda kaldım ki, aslında planlarım hiç de öyle değildi. İlk üç yıl Duru'yu bizzat ben baktığımdan, 3 yaşından itibaren de düzenli olarak yuvaya gittiğinden biz bakıcı nedir bilmedik. Fakat, okul kapandığında ya da Duru hastalandığında, doğal olarak benim bütün planlarım değişmek zorunda kalıyor. Geçen hafta örneğin, hiç hesapta yokken, neredeyse her gün kar topu oynadım! Aslında soğuk kısmı dışında, bembeyaz karlarda yürümeyi, kar topu oynamayı kim sevmez? Fakat, biz her konuyu olduğu gibi kar mevzusunu da abarttık kızımla, hani kar topu oynamaktan telef olduk desem yeridir. Sonra, sinemaydı, tiyatroydu, arkadaş ziyaretiydi derken, vallahi bittim. Sakın yanlış anlamayın, çocuk filmi, çocuk oyunları ve Duru'nun arkadaşlarını ziyaretlerimizden bahsediyorum. Bu arada Duru'nun yemek ve uyku saatlerine olan dikkatimi, eh kış günü hastalanmasın diye titizlenmelerimi ve ev içindeki rutin koşuşturmayı ise anlatmama gerek yok sanırım... Hep, söylüyorum zaten, evde kalanın (yani evde çocukla birlikte kalan kişinin demek istiyorum) canı çıkıyor diye. Ama kime söylüyorsun. Tok açın halinden anlar mı?..
Neyse, konuya dönelim: Biliyorsunuz 2 yaş üstü çocukları evde oyalamak, deveye hendek atlatmaktan güç. Malum, çocuklar atlamak, zıplamak, enerjilerini sarf etmek ve kendileriyle gerçekten ilgilenildiğini bilmek ihtiyacında oluyorlar. Ve bu durum, yaşları kaç olursa olsun ve temel ihtiyaçları (beslenmek, uyku vb. gibi) ne kadar iyi karşılanırsa karşılansın hiç bitmiyor.
Hal böyle olunca da iş başa, yani annelere düşüyor. Fakat, benim naçizane önerim, babalardan da mutlak suretle destek alınması. Bu hem çocuğa, hem anneye, hem de babaya iyi gelecek bir yol. Çünkü malum, bir noktadan sonra her gün baklava börek yeseniz sıkılıp, daralıyorsunuz. İşte, aile ilişkileri de böyle. Çocuklar da dahil kimseyle fazlaca yüz göz olmamak, fakat birlikte geçirilen zaman dilimlerini de herkes için keyifli kılmak gerekiyor. Ve bu keyifli zamanlar için de herkesin çabasına ihtiyaç var.
ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE Kendinizi de, yavrunuzu da eve kapatmayın!! Tatil ya da değil. Çalışıyorsunuz ya da çalışmıyorsunuz. Aslında bütün bunlar birer ayrıntı. Önemli olan sevdiklerinizle birlikte hayattan keyif almanız, sağlıklı ve mutlu olmanız değil mi? İçinde bulunduğunuz şartları görmezden gelin demiyorum, ama şartlarınız her ne olursa olsun, kendinizi ve çocuğunuzu eve kapatmayın diyorum. Çünkü evde ya da işte yapılması gerekenler, sorumluluklar hiç bitmiyor, bitmeyecek… Fakat, bebeğinizle birlikte hava durumu ne olursa olsun yapacağınız kısa bir yürüyüş, belki onu karla-yağmurla tanıştırmak, birlikte oyun gruplarına katılmak, çocuğunuzla birlikte beyaz perdede izleyeceğiniz bir film, birlikte bir sergi gezmek, belki şu kış günlerinde sokak hayvanlarını beslemek… İnanın, bu ve benzeri paylaşımlar, sizin de, çocuğunuzun da, hatta ilişkinizin de modunu değiştirecektir. Sadece, üşenmeyin, ertelemeyin, vazgeçmeyin… Ve, yaratıcılığınıza, hayal gücünüze, enerjinize her zaman güvenin sevgili anneler. Unutmayın, bir zamanlar siz de çocuktunuz. Çocuk olmak doğal olmaktır. Ve hayat doğallığı çok seviyor… |
YAVRUMDAN İNCİLER İçli dışlı olduğumuz şu günlerde Duru, sabrımın sınırlarını zorladığında ve ona kızacağımı anladığında hemen şu cümleyi sarfediyor: "Sakin ol anne, herkes hata yapabilir, ben de hata yapabilirim… Değil mi?" |
EĞLENCEYİ KAÇIRMAYIN! Bayramdı, kardı, yarıyıl tatiliydi derken ailece hepimiz dipdibe geçirilen günler sonucu içli dışlı olduk. Ve üstüne yarıyıl tatili bir hafta daha uzatıldı. "imdat" diye feryat etmeden önce, çocuğunuzla birlikte keyifli zaman geçirmek üzere önerilerimize kulak verin. Sakıp Sabancı Müzesi Yunus gösterisi
İstanbul Modern Sanat Müzesi
Tatilya Oyuncak Müzesi Çocuk Yogası Portakal Ağacı |
|