Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

17 EYLÜL'DE OKULLAR AÇILIYOR...


17 Eylül’de okullar açılıyor...

Yazlar hep çabucak gelip geçen günler gibi algılansa da, okula giden çocuğu olan annelere bir sorun, çoğu “Yaz geçmek bilmedi” der. Hatta yaz tatillerinin 1 ay olması konusunda çoğu hem fikirdir. Bazen ben de Off’lamıyor değilim. Fakat, ilk defa bu yaz, “5 yaş harika bir yaşmış” diyerek daha dingin, daha az olaylı bir yaz geçirdiğimizi söyleyebilirim. Hem kızım bu yaz kolluksuz yüzmeyi, iki tekerlekli bisiklete binmeyi öğrendi  ve bir de haftada bir gün Palet Sanat Galerisi’ndeki resim çalışmalarına katıldı.

Daha ne olsun?

Neyse, okullar açıldı, şimdi de okul telaşı sardı her yanımızı, ona Of’luyoruz… An’dan keyif almayı öğrenme sürecinde bunları yaşamak gerekiyor besbelli... Biz de ailece okul alışverişimizi yaptık ve 10 Eylül’de tuttuk okulun yolunu, sabah saat 10.00’a zor yetiştik, bakalım önümüzdeki hafta 8.20’ye nasıl yetişeceğiz? Zaten bu okulların açılması döneminde aileler için en zorlayıcı olan, yeni dönemin şartlarına çocukların adaptasyonlarını sağlamak konusunda oluyor. Çocuklar yazın daha geç yatıyorlar, günleri kediler gibi mırıl mırıl keyfe keder geçiyor. Sonra birdenbire, onlardan asker gibi disiplinli olmalarını bekliyoruz. Oysa, geçiş süreçlerinin mümkün mertebe yumuşak olması ve bunun için de okulların açılmasını beklemeden küçük hazırlıklar yapılması gerekiyor.

Bu arada, hatırlatmadan geçemeyeyim; 17 Eylül’de ben de sizleri saat 14.30’da TV8 ekranlarına bekliyorum, okul telaşı falan anlamam ona göre…

ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE

BU RESİMLERİ ÇOCUKLAR YAPTI!
“Çocuk Resimleri Sergisi” 15 Eylül Cumartesi, yani bugün saat 15:00’de Palet Sanat Galerisi’nde sanatsever çocuklar ve aileleri ile buluşuyor. Siz de, çocukların, Temmuz-Ağustos 2007 aylarında farklı resim tekniklerini uygulayarak yaptığı resim çalışmalarını görmek istiyorsanız; Bağdat Cad. Haldun Taner Sk. No:12/3 Caddebostan adresinde sergiyi izleyebilirsiniz.
Atölye Palet, yeni dönem 6-12 yaş yaratıcı resim çalışmalarına ise 22 Eylül Cumartesi günü başlıyor. Sınırlı sayıda grup ile (10.30-13.00 ve 13.30-16.30 saatlerinde) yapılacak çalışmalarda; akademik resim bilgileri, önemli ressamların tanıtılması, güncel sanat haberlerinin paylaşımları ile sanatın farkındalığı sanat içinde üreterek kazandırılıyor. Sevginin ve olumlu sinerjinin yoğun olduğu sosyal bir ortamda, uzman eğitimciler eşliğinde, sonuç odaklı yaratıcı çalışmalar yapılıyor. 
Atölye Palet, altıncı yeni döneminde hafta sonu çocuklar, hafta içi yetişkinler ile resim çalışmalarına; Öğretmen Hayrullah Sk. Sanat Apt. No:9/1 Suadiye adresinde devam edecek. Tel: (0216)302 78 50.

OKULDAN DEĞİL, AYRILMAKTAN KORKUYOR!


Annelerin çoğunun şu sıralar gözü yaşlı. Neden derseniz, çocuklar okula gitmek istemiyor, ağlıyor! Eee, çocuk bu, ağlayacak elbet! Anne sıcağından, evin güvenli ve rahat ortamından ayrılmak kolay mı? Aslında kolay...
 

Hepimiz çocuklarımızın gözünün içine bakıyoruz; okula, öğretmenlerine teslim ederken ise hala çoğumuz “Eti senin, kemiği benim” diyoruz. Oysa, her şeyin başı aile... Çocuğumuza her şeyi ilk biz öğretiyoruz, hayatını biz şekillendiriyoruz, okulunu biz seçiyoruz. Onlar için mutlu ve başarılı bir okul yaşantısı isterken, biraz da dönüp kendimize bakmamız gerekiyor. Çünkü çocuklardaki okul korkusunun nedenleri bile çoğu zaman anne-baba davranışlarından kaynaklanıyor. İşin aslını ve çözüm yollarını merak ediyorsanız, işte uzmanların konuyla ilgili görüşleri...


TATLI SERT OTORİTE GEREK!
Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu
(Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi):
“Hayatımızın bazı dönemleri sistem değişikliği dönemleridir ve o dönemler bazı çocuklarda biraz daha sancılı geçebilir. Örneğin; ergenlik ve evlenmek gibi okula başlamak da önemli bir geçiş dönemidir. Çünkü o güne kadar çocuklar evde belirli bir düzende hayatını sürdürürken tamamen yeni bir düzenle karşılaşırlar. Orada yeni yetişkinler, rakipleri gibi görebileceği diğer çocuklar ve yapması gereken görevler vardır. Bütün bunlar çocuk için güvensiz bir ortam ve tehdit unsuru olarak algılanabilir. Hatta çocuk, ailesinin kendisini oraya bıraktığını ve almayacağını bile düşünebilir. O yüzden de bazı çocuklarda okul korkusu gelişebilir. Aslında korkulan şey sadece “okul “ değil; çocuğun güveni, kontrolü, beslenmeyi, onaylanmayı, korunmayı kaybetme korkusudur.

Pek çok aile okullar açılırken, iyi niyetle ama yanlış davrandığı için yanlış sonuçlar doğabiliyor. Çocuk “Okula gitmeyeceğim” diye ağlıyor ve çoğu zaman da dediğini yaptırıyor. Oysa, anne baba kararlı olmalı. Çocuğuna “okula gitmek istiyor musun?” dememeli. Okula gitmenin zorunlu olduğunu davranışlarıyla hissettirmeli. Tatlı sert bir otorite olmalı. Genellikle bu tip sorunlara, kararları sürekli çocuğa soran ya da çok özgürlükçü davrandığını söyleyen ailelerde daha çok rastlanıyor. Okulun ilk başlarında, örneğin 1 ay çocuk okula bir ebeveyniyle bırakılabilir. Çocuğa sürekli okulun onun hayatında önemli olduğu, öğretmeninin arkadaşlarının onu seveceği zamanla okula alışacağı anlatılmalıdır.

ÇARESİZ ANNE VE BABA OLMAYIN!
Özden Dandul  (Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Klinik Psikolog):
“Okul korkusu, aslında ayrılmaya verilen yoğun tepkidir.  Okula gitmeyi reddetme durumu çocuklar arasında oldukça yaygın olmakla birlikte, en fazla görüldüğü yaş aralığı 8-13 yaştır. Genel olarak bakıldığında, çocuğun okula gitmeyi reddetmesinin nedeni evden ayrılma kaygısıdır. Özellikle daha küçük çocuklar için evden ayrılmak çok da alışık oldukları bir deneyim değildir. Yeni bir yere taşınma, aile içinde bir yasın yaşanması, boşanma gibi faktörler de çocuğun okul korkusunu güçlendiren nedenlerdir.

Çocuğun okula gitmemek için kendince nedenleri vardır. Öne sürdüğü bahaneler arasında karın ağrısı, kusma gibi fiziksel şikayetler olabilir. Ya da; çocuk kendisinin ve ailesinin güvenliğinden endişe eder, evinden başka bir yerde geceyi geçirmekten korkar, aşırı bağımlı davranışlar sergiler, anne babadan ayrılma sırasında kriz ve panik yaşar, geceleri uyumakta zorlanır, kabus görür, yalnız başına kaldığında kendisini güvende hissetmez, karanlıktan korkar, kendisine ve ailesine zarar gelmesinden korkar, ev içinde sürekli anne babasının etrafında dolaşır, aşırı bir şekilde hayvanlardan ve hırsızlardan korkar. Çocukta, bu gibi belirtilerin görüldüğü durumlarda anne babaların çocuklarının yanında beklemeleri, ancak hiçbir zaman çocuğun arzusuna boyun eğerek bir gün bile olsa çocuğu okula götürmeyi ertelememeleri gerekir. Bir gün okula gitmemeyi başaran çocuk, sonraki günlerde de sürekli olarak şansını denemek isteyecektir. Anne babaların kararlı, soğukkanlı ama anlayışlı tavırları çocuğun kaygı ve korkularını yenmesine yardım eder. Çocuğun, karşısında çaresiz bir anne baba görmesi ise, içinde bulunduğu durumu aşılamaz bir durum olarak algılamasına neden olur.

Üstelik, okul fobisi görülen çocukların ailelerinin genellikle aşırı koruyucu aileler olduğunu da belirtmek gerekir. Dikkat çekici olan bir başka nokta ise, ayrılma kaygı ve korkusu yaşayan çocukların ebeveynlerinden en azından birisinin de benzer bir duygu durumu içinde olduğudur.”

DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.