Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

YENİ YILDA BİZ “YENİ” OLALIM!


İşte, beklenen yıl 2012 geldi!
Sanki insanoğlu tüm yolculuğunu bu yılı karşılamak için yapmış gibi… Tüm birikimleri, tüm deneyimleri, tüm öğrendiklerimizi süzüp de, 2012’de ve onu takip eden yeni çağ’da kullanmak üzere evrilmişiz gibi…


2012; yeni, özgür, farkında, cesur, kararlı, berrak, yenilenmiş, sabırlı, sevinçli, iyi hisseden, yaratıcı, küçük adımlarla büyüyen, yürek bağları olan, anlayışlı, uyumu büyüten, yeni bir bilince niyetlenmiş olarak; olanca varlığıyla ve müjdesiyle kapımızda...

Ve bizler de 2012 ile başlayan yeni çağda yeni oluyoruz; çünkü bilincimiz farkında olsak da olmasak da evriliyor, yenileniyor. Etrafımıza bakıp da “Değişen hiçbir şey yok” dediğimiz anlarda bile bir şeyler değişiyor. Zaten iç de dış da biz değil miyiz; değişen de, değişime direne direne değişen de biz değil miyiz? Öyleyse, gönlümüzce bir dünyayı, çocuklarımıza layık bir dünyayı yaratıp yaşamaktan bizi ne alıkoyabilir? Bir tek biz, kendimiz…

Ah, işe önce, tıpkı kucağımızdaki evladımız gibi bizim de bir mucize olduğumuzu hissederek başlayabiliriz pekala... Hemen ardından da, çocuklarımız için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımızı hatırlayıp, bugüne kadar yaptığımız hatalar için kendimizi ve anne babalarımızı affedebiliriz. Kendimizi ve çekirdek ailemizi sevgiyle kabul etmek, ve herkesin elinden gelenin en iyisini yaptığına inanarak affetmek, hepimizi şifalandıracaktır. Böylece kendimiz ve çocuklarımız için yeni bir başlangıç yapmak da çok daha kolay olur. Önce geçmişin yüklerini atmak, diyebiliriz buna. Geçmiş, iyi hissettirmeyen anılar hepimizi çok yoruyor çünkü…

BİZ SEVGİ VE GÜVEN OLALIM!
Öyleyse artık, 2012 pastasını yapmaya hazırız, demektir! Biz anne babalar ilk önce sevgi ve güven temelli bir aile yaratmak isteriz çocuklarımıza. Çocuğun ruhu sevgi ve güven ortamında büyür, hepimiz bunu içimizde biliriz. Öyleyse, biz sevgi ve güvenin kendisi olalım! Bunu en çok nasıl olabiliriz biliyor musunuz? Evcilik oynamaktan vazgeçtiğimiz zaman… Geçmişteki yanlışların bizi esir almasına izin vermediğimiz zaman… Cesaretle yeni anne baba olmaya niyet ettiğimiz zaman… Kısaca, hem olduğumuz gibi görünüp, hem de göründüğümüz gibi olduğumuz zaman…

“Neden yeni anne baba olacak mışım ki, eski anne baba tanımının nesi var, hiç birimiz ne kel olduk, ne kör olduk, büyüdük işte” diye sitem edenleriniz olabilir. Eskinin güzelliklerini, iyiliklerini; bugüne, hatta yarınlara taşıyalım elbet… Fakat, yeni çağın çocuklarının özelliklerini de görmezden gelemeyiz; bizler yeni çağın çocuklarının anne babalarıyız ve onlara en iyi rehberliği verebilmek üzere, (hatta şöyle diyeyim onlara asistanlık edebilmek üzere) kendimizi çağa uygun dinamiklerle yenilemek zorundayız.

NASIL MI YENİ OLACAĞIZ?
Kendinizi bir radyo olarak hayal edin, siz 3 frekansında yayın yapıyorsunuz, fakat sizden olma evladınız 5 frekansında yayın yapıyor ve siz evledınıza diyorsunuz ki; “Evladım 3 iyidir, 5 frekansına çıkmaya gerek yok, gel anne babanın 3 ferkansına; üzüp yorma bizi… Bak gelirsem oraya fena olur!”

Yeni çağın çocuklarıyla biz anne babaların genel tablosu budur sevgili ebeveyn arkadaşlarım! Maalesaf… Ve bu tablo da anne babada içten içe yetersizlik ve suçluluk duygularına neden olur! Yetersizlik ve suçluluk duygusu yaşayan anne baba ise, saçını süpürge etmek eğilimizdedir ki, çocuklarımızın buna hiç ihtiyacı yok! Ve bu saçını süpürge etme durumu, çocuklarımızın bize bağlı değil, bağımlı kişiler olmasından başkaca bir işe yaramıyor. Sonuçta da ne bizi mutlu ediyor, ne de çocuklarımızı… Oysa bizler, çocuklarımız kendilerine güvenen bireyler olsun istiyoruz! Yoksa, istemiyor muyuz?

ÇOCUKLARIMIZI YARGILAMAYALIM!
Bu arada, lütfen dikkat edelim, bizler çocuklarımızı her dakika yargılıyoruz. Onlara kukla muamalesi çekiyoruz. Oysa onlar bizden oldular, fakat bizim bir kopyamız değiller; onlar kendilerine özgü, farklı ve biricikler… İşte bu biricikliği yaşamak için, farklarını ortaya koymak için buradalar! Biz de onların biricikliğini ifade etmelerine vesile olmak üzere, onların anne babalarıyız; onlar bize emanet birer hazineler. Ve bu hazinelerin önce kendileri olmaya ihtiyaçları var; bizim bir kopyamız olmaya, ya da biz ne hayal ediyorsak onu gerçekleştirmeye değil…

Öyleyse, “Sen yaramazsın, sen uslusun, sen hiperaktifsin, sen tembelsin, sen şöyle davranırsan kötü çocuk olursun, böyle yapmazsan seni sevmem bak…” diye diye çocuklarımızı yargılamayalım. Çocuklarımıza, aile dinamiklerimize ve çağa uygun kurallar koyalım, sınırlarını belirleyelim elbet; fakat onları aşağı çekmeyelim.

BU ÇOCUK GARİP FALAN DEĞİL! BİZ ESKİYİZ!
Birçok anne babadan duyuyorum; “Vallahi bu çocuğa yetemiyorum, bir garip, bilge laflar ediyor, dur durak bilmiyor, çok zeki, birden içine kapanıyor, çok da kırılgan, ne yapacağımı, nasıl davranacağımı şaşırdım…” Anlayacağınız siz de yalnız değilsiniz! Zamane çocukları yeni ve farklı işte! Ve bu farklarını bastırmaya değil, ortaya çıkartmaya, yeşertip filizlendirmeye ihtiyaçları var.

Yaramaz diye çocuklara psikiyatri ilaçları verildiğini biliyorum, farklı öğrenen çocukların (ki aslında her çocuk farklı öğrenir) evde dayak yediğini, okulda öğretmenleri tarafından aşağılandığını biliyorum… Lütfen, uzmanlardan danışmanlık alırken de çok seçici olun; maalesef bazı doktor-uzman adı altındaki kişilerin çoluğa çocuğa bile insafı yok; çocuklarınızı iç sesinize uymayan “uzman kişi” olduğunu düşündüğünüz kişilerin dahi önerilerine teslim etmeyin.

HAYDİ, CESUR ANNE BABALAR!
Ayrıca; biz ebeveynler, neden çocukların değişmesi gerektiğini, yola gelmesi, öğrenmesi gerektiğini düşünüyoruz ki? Anlayalım artık; değişmesi, öğrenmesi, daha iyi ebeveynler ve hatta uzman kişiler olabilmek için yenilenmesi gerekenler bizleriz! Çocuklarımızı olduğu gibi kabul edip, sevip, onurlandırdığımızda çoğu sıkıntı dediklerimiz ortadan kalkacak… Önce sevgi ve kabul; sonra çocuğun doğuştan gelen naturasına inanmak ve o naturayı en üst düzeyde destekleyecek şekilde davranmak; yeni anne baba olmak isteyenlere yakışan, sağlıklı bir seçim olacaktır.

Yolumuz-yolculuğumuz yenidir; yeni yılda biz de yeni olalım sevgili ebeveyn arkadaşlarım! Hepimizin 2012 ile birlikte, yeni anne baba olma cesaretini kutluyorum; ve söz veriyorum bu yolda naçizane bir kaynak olmaya, -en başından beri niyet ettiğimiz gibi- kar topu misali birlikte büyümeye, devam edeceğiz.

“Yeni çağın anne babası olmak! Ama nasıl?” konusunu araştırırken; nezaket gösterip bana görüş bildiren, birbirinden değerli, yeni çağa hizmet eden uzmanların, bibirinden harika önerilerini DİZİ YAZI bölümümüzde bulacaksınız.

Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum… Sevgide, sağlıkta ve yeni’de buluşalım…

 

DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.