Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

"HAMİLELİĞİMDE 21 KİLO ALDIM! VE..."


Diyetisyen Başak Kefeli’nin harika önerilerinin yanı sıra, ben de sizlerle emzirerek kilo verme konusundaki deneyimlerimi paylaşmak isterim. Şöyle ki; hamile kaldığımı öğrendiğimde 52 kiloydum. Ve hamileliğim boyunca 21 kilo aldım! Doktorum da, ben de aldığım bu kilolara hiç takmadık, çünkü minyon bir yapım vardı ve sağlıklı besleniyordum. Doğa aslında her şeyi dengeli bir şekilde ayarlıyor, tabii eğer siz de doğanıza bilinçle yardım ediyorsanız sonuçlarda süreçler de sağlıklı oluyor…

Doğumdan 1 ay kadar sonra 56 kiloya inmiştim bile, nasıl olduğunu ben bile anlamadım. Hayır, herhangi bir diyet programı falan uygulamıyordum. Sadece her istediğinde bebeğimi emziriyordum ve bebeğe tek başıma bakmayı (babası işte olduğu zamanlar boyunca) tercih ettiğimden çok yoruluyordum. Tabii, bu emzirme ve bebeğe bakım verirken çok yorulma aşamalarına uykusuzluğu da eklemeliyim! Nasıl yorulduğumu anlatamam, siz zaten anlarsınız, gözaltlarım mosmor dolaştım ilk zamanlar… Doğumdan 2 yıl sonra ise, yine 52 kilo bir kadın oluvermiştim… Doğumdan 3 yıl sonra ise, özel bir spor ve diyet uygulamamış olmama rağmen, doğum öncesinden çok daha fit ve sağlıklı buluyordum bedenimi…

Emzirmek bebeğiniz için bir mucize olduğu kadar sizin için de bir mucize… Hem ruh hem beden sağlığınız için tıpkı bebeğinizin ruh ve beden sağlığına olduğu gibi altın bir anahtar! Fakat tabii, sağlıksız besinler tüketiyorsanız, ölçüsüz yiyorsanız, öğün atlıyorsanız ve fiziksel aktiviteniz yoksa emzirseniz de kilo veremiyor olabilirsiniz. Çünkü, “Emziriyorum ama kilo veremiyorum” şikayetlerini de çok alıyorum sizlerden… Eğer böyleyse aldığınız enerji verdiğiniz enerjiden fazla demektir, yeme düzeninizi yendin gözden geçirin, derim. Yeterli ve dengeli beslenmek inanın yeterli! Abartısız ve kaliteli beslenin, öğün atlamayın, sık aralıklarla beslenin… Çünkü sık sık emziriyorsunuz… Böylece hem sütünüz kaliteli, hem siz sağlıklı olacaksınız, inanın… Bir de çocuğu pusetine koyup her gün yürüyüşe çıkın. Çok işe yarıyor! Çocuğa da iyi geliyor… Arabasında hemen uyuya kalıyor… Mola verdiğinizde de emzirin… Emzirmeyi nerede ve hangi durumda olursanız olun ihmal etmeyin. Kendinizi de sakın ha aç bırakmayın! Ha, bir de unutmadan doğumdan sonraki yeni bedeninizi sevin, bu beden sizi anne yaptı…

 

EMZİRİRKEN ZAYIFLAYABİLİRSİNİZ! NASIL MI?
Hamileliğiniz sırasında “Biz artık iki kişiyiz” mantığıyla aldığınız kilolar doğum sonrasında sizi rahatsız etmeye başlar. Çünkü amacınıza ulaşmış; bebeğinizi dünyaya getirmişsinizdir. Geriye kalan fazla kilolarınızdan nasıl kurtulacağınızdır. Ancak doğum sonrasında (eğer emzirmenize bir mani yoksa) en az 6 ay , mümkünse 2 yıl bebeğinizi emzireceğinizden beslenmenizdeki ayarlamaları emzikli bir anne olduğunuzu unutmadan yapmalısınız.

Aslında bebeğinizi emzirmek kilo vermenizi kolaylaştıran en etkili yöntemdir. Çünkü emzirme sırasında bazal metabolizma hızı denilen vücudun harcadığı enerji, normal dönemden daha fazladır. Bu nedenle, bu dönemde uygulanan sağlıklı bir beslenme programı ile hem kilo vermek kolaylaşır, hem de bebeğinizi daha kaliteli sütle beslemiş olursunuz. Anne ve Bebek Diyetisyeni, www.anneoluncaanladim.com'un yazarı Başak Kefeli’den emzirirken, sütünüzün kalitesinden ödün vermeden, sağlıklı bir şekilde kilo vermenin püf noktalarını öğrenmeye ne dersiniz?

Diyetisyen Başak Kefeli:
“EMZİRİKEN ZAYIFLAMAK DOĞAL BİR DURUMDUR”

Yeni anne, doğumhaneden çıktıktan sonra ortalama 7 kilo hafiflemiştir. Bebeğin ağırlığının yanı sıra dışarıya atılan plesenta, kaybedilen sıvı ve kan sayesinde gebelikte kazanılan kilonun bir kısmı gitmiştir. Dünyaya gelen bebek ortalama 2,5 kilo ile 4 kilo arasında değişir. Yani anne toplamda 12 kilo alsa da bebek 3 kilo civarındadır, 30 kilo alsa da bebek yine 3 kilo civarındadır.

Ayrıca, gebelikte alınan fazla kilonun üzerine yeni doğum yapmış annelerin kilolarından başka düşündüğü ve endişelendiği başka bir konu daha vardır. O da sütüdür. Yeni doğum yapmış bir anne için bebeğini kendi sütü ile besleyebilmek, büyütebilmek son derece önemlidir. Sütün arttırılabilmesi için tüketilen fazla şekerli besinler, bol kalorili içecekler zaten gebelikten fazla kilosu kalan annelerin daha da kilo almalarına neden olur. Fakat,  annelerin hem bebeklerini sağlıkla büyütebilecek süte sahip olmaları hem de bir yandan vakit kaybetmeden zayıflamaları hayal değildir. Aksine doğal bir durumdur.

Kadın vücudu gebelikte ortalama 12 kilo civarında ağırlık kazanmalıdır. Doğum gerçekleştikten sonra geri kalan 5-6 kilo civarındaki kilo da bebeklerini emzirdikleri süre zarfında kaybolacaktır. Yani ortalama olarak bebekleri 6. ayını doldurduklarında anneler gebelik öncesi ağırlıklarına büyük ölçüde yaklaşmış, bebekleri 1 yaşını doldurduğunda da gebelik öncesi ağırlıklarına çoktan dönmüş olacaklardır. Kısacası emzirirken zayıflamak en doğal durumdur. Yeterli ve her açıdan dengeli beslenildiği sürece, hem annenin sağlığı ve kilo durumu hem de bebeğin sağlığı ve anne sütünün devamlılığı korunur.

YÜKSEK KALORİLİ ZAYIFLAMA PROGRAMI
Doğum sonrası ilk 1 ay annenin bebeğine alışması, doğum ağrılarının geçmesi, bebeğin uyku düzeninin az da olsa oturması ve annenin kendine vakit ayırabilmesi için anne ve bebek baş başa kalmalıdır. Fakat bebek 1. ayına bastığı andan itibaren anne için diyet programı başlanabilir.

Emziklilik döneminde kadın vücudu süt salgılayabilmek için gün içinde ortalama 700-750 kilo kalori (kkal) kadar fazladan enerji harcar. Bu enerjinin mutlaka 500 kkal kadarı annenin günlük beslenmesine ilave olarak verilmelidir. Geri kalan 200-250 kkal’lik enerjiyi de anne, gebelik döneminde depoladığı yağlarını yakarak karşılar. Yani anne yavaş yavaş zayıflar. Bebeği daha 6. ayına gelmemiş bir annenin ayda 2 kilodan fazla ağırlık kaybetmemesi istenir. Ortalama ayda 2 kilo kayıplarla takip edildiğinde bebek 6. ayına geldiğinde anne 8 kilo ağırlığı çok kolay bir şekilde kaybetmiş olacaktır. Anne sütünün devamlılığı için anne adayının takip edildiği liste, mutlaka yüksek kalorili listeler olmalıdır. Erkek diyeti olarak geçen yüksek kalorili listeler ile anneler keyifle, doya doya ve sağlıklı bir şekilde zayıflayabilmektedir.

VİTAMİN MİNERAL TAKVİYESİ ŞART
40 haftalık gebelik dönemi ve ardından gelen emziklilik dönemi, doğru beslenme alışkanlıkları edinilmediği zaman annelerin sağlıklarından çok şey götürebilmektedir. En başta yaşanan kalsiyum, demir, folik asit, B12 vitamini ve magnezyum gibi mineral ve vitaminlerin eksiklikleridir. Dolayısı ile doğum sonunda annelerin bebekleri ile beraber kendilerinin de doktor kontrolünden geçmeleri önemlidir. Diş ve kemik kayıpları, saç ve kirpik dökülmeleri, cilt kalitesindeki bozukluklar, duygusal durumun olumsuz etkilenmesi, troid problemleri gibi sıkıntılar emziklilik döneminde annelerde sıklıkla karşılaşılan problemlerdir. Dolayısı ile emzikli annelerin diyet programlarına başlarken tam bir kontrolden geçmeleri, vücutlarının sağlık durumunun doktor tarafından değerlendirilmesi son derce önemlidir. Eksikliği yaşanan vitamin ve mineraller anne sütünün kalitesini bile etkiler.

EMZİRİRKEN ZAYIFLAMAK ÇOK KOLAY
Anne sütünü oluşturan vücut inanılmaz bir enerji sarf eder. Emzikli anneler ile ilgilenen diyetisyenler bu gereksinimi iyi bilirler. Dolayısıyla annenin gün içinde bebeğini kaç defa emzirdiği, ortalama ne kadar süt salgıladığı, bebeğinin kaçıncı ayında olduğu gibi etkenler göz önünde bulundurularak annenin günlük enerji gereksinimi hesaplanır. Sanki yoğun fiziksel aktivite yapıyormuş gibi enerji sarf eden emziren annenin vücudu hazırlanan bu yüksek kalorili diyet programı ile bile hiç sıkıntı çekmeden çok rahat zayıflar. Belki de zayıflamak için hayatlarında bulunmaz bir fırsatın ellerine geçtiği bu dönemde anne adayları bir diyetisyen ve doktor kontrolünde diyet programına girebilir. Daha az efor sarf ederek ve bol bol beslenerek zayıflamak emziklilik döneminin en güzel özelliklerindendir. Doğru bir beslenme programı ile takip edilmek, hem anne sütünün kalitesini ve miktarını arttıracak, hem de annenin ideal beden ağırlığına kavuşarak sağlıklı bir şekilde hayatını devam ettirmesini sağlayacaktır. Diğer yandan kan tahlillerinin detaylı taranması ve doktor tarafından incelenmesi, eksikliğinin bulunduğu vitamin ve minerallerin takviyesinin yapılması anne bedenini tam bir sağlık ile buluşturacaktır.”


DİYET SÜTÜN KALİTESİ VE MİKTARINI ETKİLİYOR
Yapılan sıkı ve kontrolsüz diyetler hem sütün miktarını hem de sütün kalitesini etkiliyor. Tabii ki süt kalitesini ve miktarını arttırdığı düşünülen şekerli tatlılar, komposto tarzı besinler sadece anneye fazla kilo olarak geri dönüyor. İlk 6 aylık dönemde kilo kontrolü için şu önerilere dikkat edebilirisiniz:
• Günde 2,5-3 litre sıvı ihtiyacınızı sadece su olarak tüketin.
• Canınız çok tatlı istediğinizde sütlü ya da meyveli tatlıları tercih edin.
• Aşırı yağlı besinlerden uzak durun.
• Az miktarlarla ve sık besleneceğiniz bir beslenme düzeni oluşturun. 


 Prof. Dr. Gülbin Gökçay (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı):
“EMZİREN ANNE SAĞLIKLI OLUYOR!”
“Bebeğin mucize besini anne sütü bebek kadar anne için de yararlı. Emziren annelerde meme ve yumurtalık kanserleri daha seyrek görülüyor. Doğum sonrası depresyon, hipertansiyon, tip 2 diyabet ve romatizmal hastalıklara rastlama oranı düşüyor ve doğum sonrası kilo vermede emzirmek çok etkili oluyor. Ayrıca doğum sonrası emziren annelerin rahimleri daha kısa zamanda kendisini toparlıyor.

Emzirmek doğum sonrasında rahmin daha çabuk toparlanmasını ve daha az kanama olmasını sağlar. Yeni bir gebelik oluşumunu geciktirir. Bu etki, 6 ay boyunca, anne adet görmüyorsa ve bebek anne sütünden başka bir besin almıyorsa geçerlidir.

Emziren anneler doğum öncesi kilosuna daha erken ulaşır. Emzirenlerde menopoz sonrasında osteoporoz daha az görülür. Meme ve yumurtalık kanserleri daha nadir görülür ki bu etki, annenin emzirme süresine göre doğru orantılı artar. Depresyona, hipertansiyona, tip 2 diyabete, safra kesesi hastalıklarına, romatizmal hastalıklara ve metabolik sendroma daha az rastlanır.

Emzirmek, annelerin meme ve yumurtalık kanserlerine karşı koruyucusu olduğu gibi, annede kansızlık, doğum sonrası depresyon, idrar yolu iltihapları, ileri yaşlarda kemik erimesi gibi rahatsızlıklara yakalanma riskini oldukça azaltır.

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, bebeklerini uzun süre emziren annelerin romatizma olma riski, 3 ay ya da daha kısa süre emziren annelere göre yüzde 50 azalıyor. Emzirmenin koruyucu etkisinin bu dönemde salgılanan hormanlarla ilgili olduğu sanılıyor. 

Kemik ve yumuşak dokulara zarar veren bir hastalık olan romatizmaya kadınlarda, erkeklerden daha fazla rastlanıyor. Bilim adamları bunun hormonlardan kaynaklandığını belirterek, emzirmenin koruyucu etkisi olduğunu söylüyor. Emzirme süresi 13 ay olduğunda da koruyucu etki azalmakla beraber devam ediyor.”


DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.