Hiç unutmuyorum, ailece ilk tatilimiz, İstanbul’a 2 saatlik bir mesafede seçmiştik, Duru henüz 6 aylıktı... Ve oteldeki ilk gecemiz yavrunun yardım isteyen çığlıklarının sonunun gelmeyişiyle kabusa dönmüştü; meğer diş çıkartıyormuş. 13 aylıkken ise, ilk yaz tatilimize çıktık; bu kez Asos’u seçmiştik, hem İstanbul’a yakın hem de çok sıcak olmaz diye. Fakat, 6 saatlik otomobil yolculuğumuz 10 saat sürmüştü, bu kez de yavruyu yol tutmuştu ve yol boyu kusup durdu. Allahtan emziriyordum da sıvı kaybı sorun yaratmadı; emdi emdi kustu; 10 saatin sonunda ben ringten inmiş boksör tadındaydım. İlk uçak yolculuğunda ise Duru 2,5 yaşındaydı, hiç unutmuyorum, uçak kalkarken benden en sevdiği kitabını istemiş ve heyecanını kitabının sayfalarını göz ucuyla karıştırarak yenmeye çalışmıştı, bir taraftan da uçağın penceresinden bakarak olan biteni anlamaya çalışıyordu. 5 yaşındayken yaptığımız tatilde de, otelin açık büfesinde yediklerimizden ana-kız zehirlenmiş, 3 gün hastanede yatmıştık. Duru, bugün 8 yaşında okullar kapanmadan 1 ay önce her çocuk gibi, tatil moduna girdi, hayaller kurmaya başladı. “18 Haziran’da okullar kapanıyor, fakat benim TV’deki canlı yayınlarım 2 hafta daha devam edecek” dediğimde çok bozuldu. “Bir an önce denize girmek istiyorum, seni beklemek zorunda mıyım?” diye söylendi. Bu arada yaz okuluna falan gitmek istemiyorum, diye resti de çekti. Ve ani bir manevrayla, kendi çözümünü kendi yarattı: “Babacığım, biz annemi neden bekliyoruz ki, o çalışsın biz tatile seninle çıkalım” deyiverdi. Baba, bu teklifin üstüne atlayıp, “Olur tabii, çok iyi fikir” diye cevap verdi. Ve ben, “Hık hük, kem küm” kalakaldım...
|
Herkese güzel tatil anıları gerek... Ama... ÇOCUKLA TATİLE ÇIKMADAN ÖNCE BUNLARA DİKKAT! Bebekle ve küçük çocukla tatil yapmak çoğu anne ve baba için endişe verici ve yorucu bir süreç. Ancak gerekli önlemleri alarak ve doğru müdehale yöntemleri hakkında bilgi sahibi olarak bebeğinizle hayallerinizdeki gibi bir tatil gerçirmeniz de mümkün. Her ay ve yaştaki çocuğunuzla keyifli bir tatil yapabilmeniz için, bilmeniz gerekenleri ve almanız gereken önlemleri, Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Pediatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Pediatrik Allerji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Reha Cengizlier’den aldım. Çocukların enerji toplayacakları tatil zamanlarını keyifli geçirmeleri için yaz hastalıkları riskine karşı dikkatli olmak gerekiyor. Prof. Dr. Cengizlier, yeni anne babaların bebekleriyle tatile rahatlıkla çıkabileceklerini, fakat yaz hastalıkları konusunda da bilgi sahibi olmaları gerektiğini hatırlatıyor. Çocuklardaki yaz hastalıkları arasında güneş çarpması, ishal ve kusma ile giden barsak enfeksiyonları, hepatit A, havuz enfeksiyonları; dış ve orta kulak enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, üst solunum yolu enfeksiyonları, deride mantar, böcek sokmaları, alerjik reaksiyonlar ve kırık çıkık gibi travmalar en sık karşılaşılanlar... Hastalıklar için önlem alırken, şu noktaları da gözden geçirmeyi ihmal etmeyin... ÇOCUKLU TATİLDEKİ ÖNCELİKLERİNİZ Sıvı kaybına dikkat: Bebekler ve çocuklar, su kaybına daha yatkındır. Özellikle deniz kenarı gibi sıcak ve nemli ortamlarda sıvı kaybı daha fazla olur. Bebeği direkt güneşe çıkarmadan bile yansıyan ışınlarla su kaybına uğrayabilir. Bu ortamlarda bol sıvı almaları sağlanmalıdır. Anneyi emen bebekler daha sık emzirilmeli, su içirilmelidir. Mamayla beslenen veya yemek yiyebilen çocuklara da yine sık sık su, meyve suyu ve ayran gibi mineraller içeren sıvılar verilmelidir. Güneş çarpması denen ve aşırı sıvı kaybına yol açabilen durumda çocuğun ateşi yükselir. Yüksek ateşi görünce, alışkanlıkla hemen antibiyotik başlayıp beklememeli, mutlaka doktora götürülmelidir. Her ateş enfeksiyon demek değildir, antibiyotik verip beklemek fayda yerine zarar verebilir.
Solunum yolu enfeksiyonları: Damlacık enfeksiyonu olarak nefes yoluyla vücuda giren mikroplar, üst solunum yolu, boğaz enfeksiyonu yapabilir. Ateş, kırgınlık, halsizlik, boğaz ağrısı ile başlar. Çok daha ağır tablolara dönüşebilir. Ayrıca suya dalma, boğazdaki potansiyel hastalık mikroplarının daha derinlere taşınmasına ve sinüzit oluşmasına yol açabilir. İdrar yolu enfeksiyonu: Özellikle kız çocuklarda daha sık görülür. Islak mayo ile bekleme, yeterli temiz olmayan suya girme veya su kenarında yerlere oturarak oynama, mikropların girişini kolaylaştırır. İdrar yolu enfeksiyonu, idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, karın ağrısı, ateş veya kusma gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Bazen bunların birçoğu birlikte olur. Erken tanı ve tedavi, ileride oluşabilecek daha ciddi ve kalıcı rahatsızlıkları önleyecektir. Güneş çarpması: Yaz aylarında güneş ışınları daha dik geldiği için yanık ve güneş çarpması kısa sürede ve kolayca olabilir. Bu nedenle de çocuklara sadece plajda değil, açık havada oynarken de güneşten koruyucu krem veya sıvıların belli aralıklarla sürülmesi gerekir. Güneşin en yakıcı olduğu öğlen saatlerinde çocuklar mutlaka dinlendirilmeli, açık havada oynamalarına sadece sabah veya akşamüstü izin verilmelidir. Güneş yanığı: Bu dönemde en sık görülen rahatsızlık güneş yanığıdır. Burada korunmak önemlidir. Güneş ışınları 45 dereceden daha dik iken güneşlenmemek gerekir. Suyun içindeyken de güneş yakar. Hem direkt, hem de sudan yansıyan ışık yakar. Bu nedenle çocuklarda, 30 faktör civarındaki koruyucu güneş kremleri kullanılması uygundur. Dikkat edilecek konu; bu kremlerin güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmesi, her 3 saatte 1 de tekrarlanmasıdır. Özellikle yüzü korumak için de deniz kenarında oynayan çocuklara geniş kenarlı şapka takmak yararlı olur. Sinek-böcek sokmaları: Sinek böcek sokmaları da kaşıntıya, ardından deride iltihaplı yaraya neden olabilir. Geceleri mümkünse koruyucu tül perdeli yatak kullanmalıdır. Özellikle bebeklerde ciltten emilim çok olacağı için cilde sık sık kimyasal sinek kovucu sürmek doğru değildir. Yaz akşamlarında uzun kollu, ince, hava alan pamuklu giysilerle sineğin sokacağı alanı azaltmak gerekir. Geceleri, sineklikli odanın ilaçlanıp yatmadan önce iyice havalandırılması da uygun bir yöntemdir. Sinek, böcek sokmasında antihistaminik ve ek ilaçlar içeren lokal kaşıntı önleyici krem, merhem, losyonlar kullanılabilir. Mantar: Mantar, bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Islak mayo zemin hazırlar. Genel kullanıma açık, yeterince temizlenmeyen havuz kenarı, banyo, tuvalet gibi ortamlardan, hastaların kullandığı terlik, havlu gibi eşyaları kullanmakla bulaşabilir. Kaşıntılı, bazen kızarık, bazen beyaz kabuklu görünümdedir. Mutlaka doktor kontrolünde uygun mantar ilacının uygun süre kullanılması gerekir. Deri alerjileri: Dıştan bazı bitkilerin temasına bağlı kızarma, kaşınma olabilir. Direkt güneş ışığına bağlı deride kızarma, kaşınma, hatta ödem gelişebilir. Bazen soğuk su, hatta sadece su bile deride ürtiker ve anjioödem denilen kızarıklık, kabarıklık, kaşıntı yapabilir. Hemen antialerjik ilaç verilmeli, esas tedavisi için de sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Yaz ishalleri: Sıcak ortamlarda gelişebilecek ishal ve diğer bulaşıcı hastalıklara karşı temizlik kurallarına dikkat edilmesi, hastalık belirtilerinde, özellikle ishalde, kendi kendine iyileşmesi beklenmeden hemen sağlık kurumuna başvurulması gerekir. Havuz suyunu yutmasına bağlı karın ağrısı ve ishal olabileceği için yalnız başına ve derin sulara gitmesine izin verilmemeli; özellikle küçük çocuklar, bebek havuzunda bile yalnız bırakılmamalıdır...
|
|