Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

SEÇİN VE ÖYLE YAŞAYIN!


Türkiye’de her yıl önlenebilir nedenlerle 387 anneyi kaybediyoruz. Anne ve yenidoğan ölümlerinin önemli bir bölümü ilk 24 saat içinde gerçekleşiyor. Yine yapılan çalışmalara göre; 5 kadından biri evde doğum yapıyor. Yüzde 16,7’si geleneksel ebe ya da akraba yardımı ile doğum yapıyor. Gebeliğe bağlı ölümlerin yaklaşık 1/3’ü doğum öncesi gerçekleşiyor. Çünkü doğum öncesi bakım alma oranı kentlerde yüzde 56, kırsal kesimde ise yüzde 25,4 oranında. Her 3 kadından biri hamileyken sağlık hizmeti almıyor. Kadınlar, bir kız bebek olarak doğmadan önce bile özgün sağlık sorunlarıyla karşılaşabiliyorlar.

Örneğin; daha anne karnındayken sadece kız oldukları öğrenildiği için seçici kürtaja maruz kalabiliyorlar. Her 3 doğumdan biri planlanmadan gerçekleşiyor. Sağlık Bakanlığı, son yıllarda anne-bebek ölümlerinin azalması için çalışmalarını hızlandırdı, ama tabii bu yetmiyor. Sağlık ve eğitim hizmetlerinin kolkola yürümesi gerekiyor.

Öte yandan, çocuk sahibi olmak, bilinçli bir yaşam tercihi olması gerekirken, “Hamile kaldım, doğurayım bari” deniyor. Hal böyle olunca da balık baştan kokuyor! Kadının ruh ve beden sağlığı ve eğitim düzeyi bebeğin ve bütün ailenin sağlık ve mutluluğunu etkilediğinden; hamilelik öncesi ya da sonrası yaşanan herhangi bir sorun, tüm ailede yaşam boyu iz bırakabiliyor. Ve en sonunda da bu izler içinde yaşadığımız toplumun “sağlıksız” yanlarını derinleştiriyor. İçinen çıkılmaz kısır döngüler, boşvererek bugünlere geldiğimiz o küçücük seçimlerle var oluyor.

Üstelik ülkemizde, “Annelik kutsaldır” denilerek annelerin ağzına adeta bir parmak bal çalınması da cabası... Bütün o yardımlaşma kültürümüzün yanı sıra; anne, bebeğini var etmek üzere, ev-iş-çocuk arasındaki üçgeni dengeleme aşamasında yalnız kalıyor.
Evet sevgili anneler, hayat an be an yaptığımız seçimlerle var oluyor; seçimlerinizi yaparken gücünüzün farkına varın ve yaşamak isteyip istemediklerinizi iyice tartın. Yaşamak istediklerinizi yaşamak, yaşamak istemediklerinizi yaşamamak önce sizin elinizde.

 

TÜRKİYE’DE HER GÜN 1 ANNE ÖLÜYOR!
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Türkiye’de her gün bir annenin gebelik ve doğuma bağlı sebeplerden dolayı yaşamını yitirdiğini, ölen kadınların yarısının bu gebeliği istememiş olduklarını araştırmalarla ortaya koydu. Aile planlamasının, kadınların ve annelerin sağlığını, yaşam kalitelerini iyileştiren çok etkili bir uygulama ve yoksulluğa karşı verilen mücadelede etkili bir yöntem olduğu vurgulanarak, aileler doğum kontrolü konusunda uyarıldı: “Türkiye’de gebeliğe bağlı ölen kadınların dörtte üçü, gebeliği önleyici herhangi bir yöntem kullanmıyor. Daha düşündürücü olanı ise; ölen kadınların yarısı bu gebeliği istememişler. Sırf bu bulgu kadınların istekleri doğrultusunda gebe kalmaları, gebe kalmak istemedikleri dönemde etkili ve modern aile planlaması yöntemine erişebilmelerinin anne ölümlerini azaltmada en etkili müdahalelerden biri olacağını kanıtlıyor.”

 

ANNE HAKLARI'NI DA HATIRLAYALIM!

Kendisi de iki çocuk annesi olan Avukat Şule Taşkan;  “Annelik istifası kabul edilmeyen, izin günü, tatili olmayan, fazla mesai ile dolu, yol, yemek, sigorta ve sendikadan yoksun, kıdem, ihbar, tazminatları ödenmeyen ama bir o kadar da keyifli bir ağır işçiliktir” diyor. Avukat Taşkan’a, annelerin haklarını sorduk. İşte, Barselona Anne Hakları Bildirgesi uyarınca, annelerin sahip olduğu haklar... Siz de “Annelik kutsaldır” masalına ara verip gerçekleri hatırlamak isterseniz böyle buyurun...

 

ANNE HAKLARI BİLDİRGESİ
- Annelik özgür seçim olmalıdır. Her kadın çocuk sahibi olma, doğum sıklığını saptama ve sahip olmak istediği çocuk sayısını belirleme hakkına sahiptir. Etkili korunma yöntemleri her kadına ulaştırılabilmelidir.
- Her kadının üreme sağlığı, gebelik, doğum ve yeni doğan bakımı konusunda yeterli eğitim ve bilgi alma hakkı vardır. Sağlık kuruluşları ve uzmanlar, anne ve eşine bu eğitimi vermek, doğum öncesi bakımın bir parçası olarak eşlerin hazırlık kurslarına katılmalarını özendirmek zorundadırlar.
- Her kadın dünyadaki tüm ülkelerin hükümetleri tarafından doğru yönlendirme ve gereksiz risklerden uzak bir gebelik garantisi verilme hakkına sahiptir. Bütün kadınların gebelikte yeterli sağlık hizmetleri ve koruyucu önlemlerden yararlanma hakkı vardır. Gebelikte sağlık hizmetleri kaliteli ve yeterli kaynağa sahip olmalıdır. Obstetrik bakımın sınırı yoktur. Obstetrik bakımın kültür ve inançlara bağlı olarak çeşitlilik gösterdiği akılda tutulmalıdır.
- Her kadın gebelik ve doğumda uygulanabilecek teknolojik girişimler ve gelişmeler hakkında yeterli bilgi alma ve en güvenli uygun işleme ulaşma hakkına sahiptir. Her kadının uygulanabilir perinatal tanı işlemleri hakkında yeterli bilgi edinme hakkı vardır. Kadın, bu işlemler hakkında karar vermede bağımsız olmalıdır.
- Her kadın gebelikte yeterli beslenme hakkına sahiptir. Kadının beslenmesi, çocuğunun gelişimi ve kendi sağlığı için gerekli tüm besinleri alabilmesini sağlamalıdır.
- Çalışan kadınlar gebelik sırasında veya gebelik nedeniyle işten çıkarılmama hakkına sahiptirler. İşinin devamlılığı gebelik nedeniyle ayrım yapılmaksızın her kadına garanti edilmelidir. Annelik hakları, gebelik izinleri ve çalışma düzenine adaptasyonu kapsayacak şekilde, maaş miktarını etkilemeksizin ve iş kaybı endişesi olmaksızın, hükümetlerin iş yasaları ile korunmalıdır. Anne çalışma saatleri içinde emzirme hakkına sahiptir.
- Her kadın gebeliğine gönüllü son verme nedeniyle ayrım, cezalandırma ve sosyal dışlanma ile karşılaşmama hakkına sahiptir.
- Annelik hakları sosyal yapı ile sınırlandırılamaz. Annelik hakları, tek ebeveynli aile ile çift ebeveynli ailede aynıdır.
- Her anne karar verilmesi gerekli durumlarda ve üreme işlemleri sırasında baba ile sorumlulukları paylaşmak hakkına sahiptir. Baba, annenin düşüncelerine saygı duyma sorumluğunu taşır. Annelik açısından her kadının eşi tarafından zorlanmama hakkı vardır. Üreme ile ilgili kararlar kadın ve erkek tarafından eşitlik ilkesi ve ortak sorumluluk ile alınmalıdır.
- Her kadın emzirmenin faydaları ve doğumdan hemen sonra emzirmeye başlamanın yararları konusunda bilgilendirilme hakkına sahiptir. Ancak, her kadının sosyal-kültürel önyargı olmaksızın laktasyon biçimine bağımsız karar verme hakkı vardır.
- Her kadın kendisini ve fetüsü etkileyecek (tanı ve tedavi amaçlı) karar mekanizmasında yer alma hakkına sahiptir. Her karar bağımsız alınmalı ve anne adayı konu hakkında bilgilendirilmiş olmalıdır.
- Kurumlarda doğum yapan kadınlar kendileri için kültürel önemi olan giyim (kendisinin ve bebeğin), yiyecek, plasentanın akıbeti ve diğer uygulamalar ile ilgili konularda karar verme hakkına sahiptirler. Her kadın hastanede kaldığı sürece bebeği ile birlikte olma hakkına sahiptir.
- İlaç bağımlılığı, AIDS veya diğer medikal veya sosyal problemler nedeniyle toplumdan dışlanabilecek olan gebeler özel sağlık programlarından yararlanma hakkına sahiptirler. Göçmen kadınlar da ülke vatandaşı olan kadınlarla aynı haklara sahiptirler.
- Her kadının sağlık çalışanlarının samimiyetine inanma ve sağlık çalışanlarından hastanın gizlilik hakkına saygı duymasını beklemeye hakkı vardır.

 

DİKKAT! BU HİZMETLER ÜCRETSİZ!
Ülkemizde, hamile kadınların yüzde 42.5’i parasal nedenlerle hizmet alamadığını, yüzde 36.4’ü de gerek görmediğini söylüyor. Oysa, gebe izlemleri, gebelik dönemindeki aşılamalar, aile planlaması hizmetleri, gebenin anemisini önlemek için kullanması gerekli demir preparatı, doğum sonu anne ve bebeğin izlemi, bebek aşıları, D vitamini ve demir preparatı Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık ocaklarında ve ana çocuk sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak veriliyor.

DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.