Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

BESLENMEDE DENGE SAĞLAMAK…


Vallahi, beslenme mevzuu açıldığında ben de her Türk annesi gibi tabii ki dertliyim.
Üstelik kızım Duru neredeyse 5 yaşına geliyor ama, sanırım 30 yaşına da gelse tıpkı annelerimiz gibi, ben onun “yeterli ve dengeli” beslenmediğinden yakınacağım. Hayır sarsam, ki bir ara sarmıştım, insan kafayı oynatabilir.


Efendim, malum, ilk 6 ay yalnızca anne sütü… Ah, o ilk 6 ay, yemek ekmek derdi yok ya, Duru’yla ilişkimiz neredeyse mükemmeldi. Emziriyorum, altını değiştiriyorum, yatırıyorum, hepsi bu! Fakat 7. aya gelip de katı gıdalara geçişimiz yok mu, benim için tam bir hayal kırıklığı… Doktorumuz, “Elma püresi ve benzeriyle başlayın” dedi, biz de öyle yaptık. Çocukta bir memnuniyetsizlik, bir isteksizlik, bir inat… Benim o iştahlı, annesini güzel güzel emen, iyi huylu kızım gitti, sanki yerine her şeye hayır demek için programlanmış bir yaratık geldi.

Ne yalan söyleyeyim, bizim bu çekişmemiz, Duru 3 yaşına gelene kadar falan sürdü. O yüzden, yeni bebek sahibi annelere buradan naçizane önerim, anne sütünden sonra, direkt pürelerin bebeğe ağır geldiği yönünde olacak… Ha gelmeyene gelmiyor tabii, o başka, her bebek de aynı değil elbet. Yine de anne sütünün ardından biraz hassasiyet şart gibi… Benimki şok geçirdi adeta. Ben de deneyimsiz anne… Hemen “Eyvah, bebeğim beslenemiyor, ne olacak bu çocuğun hali, çok seçici çooook?!” diye dertlenmeye başladım.

Eh, ben dertlenip sardıkça, Duru da sardı tabii ve hayat boyu sürebilecek bir kısır döngünün kıyısından bir röportaj sonrası (Beslenme ve Büyüme Uzmanı Prof. Dr Benal Büyükgebiz ile yaptığım röportaj) döndük. Döndüm yani… Çünkü Benal Hoca, “Yediğimiz her türlü besinde eser miktarda bütün besin değerlerinden mevcut. Telaşlanmayın… Çocuğunuz pilav seviyorsa, bir gün havuçlu, bir gün tavuklu, bir gün kerevizli pilav yaparak, onu yeni tatlara alıştırın. Çocuğun damak zevkine ve bireyselliğine saygı duyun” dedi.

HİÇBİR ŞEY TEK TARAFLI DEĞİL!
Lakin, biricik yavruma zaman zaman saygıda kusur ettiğimin bilinçaltı zaten farkındaydım, bilinçüstüne çıkışı da bu olayla oldu diyebilirim. Fakat hiçbir şey tek taraflı değil biliyorsunuz, çocuklar da bıraksanız, her gün sadece pilav ve makarna yiyerek yaşamak istiyorlar. Değil 5, 15 yaşındakilere bakıyorum yine aynılar… Üstelik sizin evde her türlü besini tatması için bir amuda kalkmadığınız kalırken, okulda her gün “pilav, makarna, tavuk” şeklinde düzenlenen menüler çocukların beslenme konusundaki algılarını en alt seviyelere çekiyor. Anlayacağınız annelerin makus talihi, sadece “annelikten kaynaklı bir tür delilik durumundan” değil, çevresel faktörlerden de iyice besleniyor.

Sonuç; genellikle normal boy ve kilodaki çocuklar (çünkü 3 ana ve 3 ara öğün konusunda günümüzde anneler genellikle çok özenli), “Çocuğum yeterli ve dengeli besleniyor mu, besleniyor mu, besleniyor mu” diye diye yaşayan anneler, okul hayatı ve fast-food kültürün dayattığı dinamikler toplamı…

Şimdi, tamam biz anneler çocuklarımızın yeterli ve dengeli beslenmesi için çok uğraşıyor, hatta bazen işi abartıyoruz falan ama, örneğin Duru; anaokulunda sevdiği halde ıspanak, karnıbahar, bamya yemiyor. Hatta, bana sorarsanız, neredeyse hiçbir şey yemiyor! Çünkü kırk yılın kırında bir sebze yemeği çıkıyor. Öte yandan, okuldaki menülerde sebze yemeği çıksa, “Bu sefer de bu çocuklar bütün gün et yemeden nasıl büyür?” diye söyleneceğiz. Menülerden pilav ve makarna kalksa, bu sefer de yarıdan fazla çocuk bütün gün aç kalacak… Çocuk ve beslenme deyince dengeyi tutturmak zor zanaat anlayacağınız…

ŞOK GEÇİRTEN ARAŞTIRMA SONUÇLARI
Sonra, tabii bir de araştırmaların ortaya koyduğu gerçekler var. İki satır da onlardan bahsetmek istiyorum. Çünkü öğrenince şok geçirdim. Son yapılan araştırmalar, bebeklerin bir yaşında hamburger, kola ve patates kızartmasına başladığını ve bir yaşına kadar bebek beslenmesine gösterilen özenin ileriki yıllarda devam etmediğini gösteriyor. Üç yaşına kadar çocukların hayatına girmemesi gereken şeker ve kola gibi abur cuburlarla ise bir yaş civarı tanışılıyor. 0-3 yaş arasındaki çocukların yüzde 82’sine, besleyici ve lezzetli olduğu düşünüldüğü için yemek suyuna batırılmış ekmek veriliyor. Yiyecek seçimlerinin anne inisiyatifinde olduğu 0-12 ay arasında besin değeri yüksek çorba, yoğurt ve meyveler ön planda iken; bir yaş sonra lezzet faktörünü keşfeden bebeklerde makarna, çikolata, gofret, kızarmış patates tüketimi artıyor.

Buyurun, bir de buradan yakın… Eee, onca hayat mücadelesi içinde anneler de pes ediyor, demek… Bu bir bakımdan olumlu, anne ve bebeğin ruh sağlığı fazlaca yıpranmıyordur! Yine de, ben özellikle ilk 3 yılın önemini ebeveynlere hatırlatmak istiyorum. Çünkü, çocukların bağışıklık sisteminin gelişiminde 0-3 yaş çok önemli. Üstelik bu yaşlardaki beslenme biçimi onların ileriki yaşlardaki sağlığını ve olası hastalıklarını da belirliyor. Anlayacağınız, bebeğiniz bir yaşından sonra hem birey olmaya, hem de sosyalleşmeye başlıyor ve dengeyi sağlamak konusundaki yük de özen de yine biz annelere düşüyor.

 

ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE
Onun midesi, onun hayatı; bizim için değil kendisi için beslenmeli!
Çocuklarımız evde de okulda da aç kalmıyor, aslında biz anneler bunun farkındayız… Sanırım, bu konuda yapılması gereken en sağlıklı davranış 0-3 yaş ve bilemediniz 3-6 yaş arasına kadar çocuklarımıza yeterli ve dengeli beslenmek için gerekli zemini yaratarak sorumluluğun büyük bir bölümünü onlara vermek… Öyle ya, onlar beslenip büyüyecekler, yedikleri onların midesine gidecek, ve bu onların hayatı… Birden bire değil elbet ama küçük küçük, alıştıra alıştıra bu gerçekleri onlar da fark etmeli… Ve tabii bir de biz anneler…


0-3 YAŞ BEBEK BESLENMESİNDE YAPILAN HATALAR!

Son yapılan araştırmalar, bebeklerin 1 yaşında hamburger, kola ve patates kızartmasına başladığını ve benzeri birçok hatanın yaygın olarak yapıldığını gösteriyor.

“Çocukların bağışıklık sisteminin gelişiminde 0-3 yaş arası çok önemlidir. Bu yaşlardaki beslenme biçimi bireylerin ileriki yaşlardaki sağlığını ve olası hastalıklarını belirler. Çocukların fiziksel ve zihinsel açıdan tam anlamıyla gelişebilmeleri için 0-3 yaş arasında demir, protein ve zeka performansını etkileyen vitamin ve minerallerce zengin gıdaların tercih edilmesi son derece önem taşır.” diyerek aileleri uyaran Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hilal Mocan, dengeli beslenme konusunda ailelerin bilinçli davranması gerektiğine dikkat çekiyor. Mocan, 1 yaşına kadar bebek beslenmesine gösterilen özenin ileriki yıllarda da devam etmesi gerektiğini, “abur cubur” olarak nitelendirilen çikolata, şeker ve kolanın üç yaşına kadar çocukların hayatına sokulmamasının gerekliliğini vurguluyor. Prof. Dr. Mocan ‘ın verdiği bilgiler ışığında ülkemizde 0-3 yaş bebek beslenmesi ile ilgili son durum şöyle:


- 0-1 yaş arasında bebeklerin yüzde 54’ü düzenli olarak doktora giderken, 1-3 yaş arasında bu rakam yüzde 36’ya düşüyor. 1 yaşından sonra bebeklerinin büyüdüğüne inanan aileler onları sadece hastalandıklarında doktora götürmeye başlıyor.


- Aynı inançla, bebekleri 1 yaşından önce yetişkin sofralarına da taşıyan aileler evde kendileri için pişirdikleri yağlı, salçalı, baharatlı ve tuzlu yiyecekleri bebeklere
vermeye başlıyor. Oysa bu yiyeceklerin içeriğindeki tuz ve yağ bebeklerin böbrekleri için yük oluşturarak ileriki yaşlarda yüksek tansiyon, şeker ve obezite riskini artırıyor.


- 0-3 yaş arasındaki çocukların yüzde 82’sine, besleyici ve lezzetli olduğu düşünüldüğü için yemek suyuna batırılmış ekmek veriliyor. Ancak sebzelerin içindeki vitamin ve minerallerin 70 derecelik bir ortamda yok olması, bebek beslenmesinde yemek sularının hiçbir besin değeri taşımadığını gösteriyor.


- Yiyecek seçimlerinin anne insiyatifinde olduğu 0-12 ay arasında besin değeri yüksek çorba, yoğurt ve meyveler ön planda iken; bir yaş sonra lezzet faktörünü keşfeden bebeklerde makarna, çikolata, gofret, kızarmış patates tüketimi artıyor.


- Bebeklerin ortalama 1 yaşında fast food ile tanıştığını ortaya koyan araştırma sonuçlarına göre 10 bebekten iki tanesi bir yaşından önce hamburger, patates kızartması ve kola tüketmeye başlıyor.


- Bebeklerde kola tüketiminin de ileriki aylarda hızla arttığı görülüyor. 0-12 ay arasında yüzde 6 olan oran, 25-36 ay arasında yaklaşık 7 kat artarak yüzde 41’e yükseliyor.


- Araştırma sonuçları, anne sütünden sonra bebekleri inek sütüyle besleme eğiliminin yaygın olduğunu gösteriyor. Ancak inek sütünün içeriği çocuklar için uygun değil. İnek sütü denince annelerin aklına sokak sütü gelmekte ve inek sütünün sakıncasının hijyenik sebeplerden kaynaklandığı zannedilmektedir. Oysa, inek sütünün asıl sorunu içerikten kaynaklanmaktadır.


- İnek sütündeki aşırı protein ve mineral bebeklerin böbreklerine zarar verebilmekte ve uzun süreli inek sütü tüketiminde bebekte kansızlık görülmektedir. Bebekler zihinsel gelişim için önemli olan Omega 3 ve Omega 6 yağlarını yeterince alamamaktadır. Bu sebeple uzmanlar, 1 yaşına kadar inek süt kullanılmamasını ve mümkünse 3 yaşına kadar da inek sütü yerine inek sütünün zenginleştirilmiş formüllerinin bebeklere verilmesini önermektedir.

 

DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.