Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

Yaşlarına göre...
ÇOCUKLAR İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ

ÇOCUKLAR İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ

Çocuğunuzu büyütürken, beslenme konusunda soru işaretleriniz varsa, yaşa göre çocuk beslenmesiyle ilgili olarak bilgilerinizi gözden geçirmeye, hatta tazelemeye ne dersiniz?..


DENGELİ VE SAĞLIKLI BESLENME NEDİR?
Çocuklar sağlıklı büyüyebilmek ve sağlıklı kalabilmek için gerekli besinleri ancak değişik yiyecek gruplarından alabilirler. Ne yazık ki, gerekli bütün besinlerin hepsini içinde barındıran tek bir yiyecek yoktur. Yiyecekler; tahıllar, sebze ve meyveler, süt ve süt ürünleri, et ürünleri ve baklagiller, yağ ve şekerler olmak üzere beş gruba ayrılırlar. Ve çocukların dengeli beslenmek için bu grupların hepsinden tüketmeleri gerekir. Tüketirken ise dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, “gıda piramidi”nin en tepesinde bulunan şeker ve yağlardan en az, “gıda piramidi”nin tabanında bulunan tahıl gruplarından ise en fazla tüketilmesi gerektiğidir. Ayrıca, günlük tüketim miktarı fiziksel aktivite gözönünde bulundurularak ayarlanmalıdır. Doğru beslenmede önemli olan “ne kadar” değil, “neyi ne kadar” yediğimizdir. Hedefimiz doymak değil, doğru, yeterli ve sağlıklı beslenmektir. O nedenle de beslenmenin yetişkinler ve çocuklar tarafından, bir görev ve pazarlık konusu değil; stresten uzak, doğal bir eğlence olarak kabul edilmesi, hem yetişkinlerin hem de çocukların hayatını kolaylaştıracağı gibi, sağlıklı beslenme yönünde atılan önemli bir adımdır.

ÇOCUĞA BESLENME EĞİTİMİ VERİRKEN AMAÇ:
• Çocukları farklı besin grubundaki yiyeceklerle tanıştırmak,
• Çocuklarda bazı yiyeceklere karşı oluşabilecek ön yargı ve tepkiyi önlemek,
• Çocukların sağlıklı ve sağlıksız yiyecekleri birbirlerinden ayırt edebilme yetisini geliştirmek,
• Çocuklara sağlıklı olmak ve doğru beslenme alışkanlığı arasındaki ilişkiyi göstermek,
• Çocuklara ileriki yaşlara da taşıyacağı doğru beslenme alışkanlıklarını kazandırmaktır.

YAŞA UYGUN BESLENME
Diyetisyen Hande Ongun:
Çocuğun yaşına, cinsiyetine göre yeterli ve dengeli beslenmesinin en önemli göstergesi çocuğun büyüme ve gelişmesinden anlaşılır. Büyümenin yeterliliği çocuklarda yaşına ve cinsiyetine göre olması gereken vücut ağırlığı ve boy uzunluğunun saptanması ile anlaşılır. Çocuklarda beslenme çocuğun yaşına, cinsiyetine, vücut ağırlığına, fiziksel aktivitesine göre düzenlenmelidir. Sağlıklı beslenme için üç ana, üç ara öğün yemek önemlidir. Büyüme çağında ara öğünlerde süt, ayran, meyve suyu, peynirli sandöviç gibi besinlerin tüketilmesi uygundur. Çocuğunuzun öğünleri enerji ve besin ögeleri açısından yeterli ve dengeli olmalıdır. Aynı öğünde dört temel besin grubundan yiyecekler bulunmalıdır. Çocuğunuzun besinsel ihtiyaçlarını karşılamak için ihtiyacı olan yiyecekleri değişik şekillerde sunabilir veya yemek istemediği yiyecekleri benzer nitelikte olan başka yiyeceklerle değiştirebilirsiniz. Sebze yemeyi reddeden çocuğunuzun beslenme çantasına koyduğunuz sandöviçlerini domates, biber, maydanoz gibi sebzelerle süsleyebilir, börek ve poğaçaların iç malzemesine çeşitli sebzeler ekleyebilirsiniz. Çocuğunuz meyve yemek istemiyorsa meyveli kek, kurabiye veya pastalarla  ona meyveleri sevdirebilirsiniz. Süt veya yoğurt sevmeyen çocuğunuza çeşitli meyvelerin püreleriyle meyveli süt , yoğurt veya puding  hazırlayabilirsiniz.

İLK 6 AY ANNE SÜTÜ
Dr. Bülent Öztürk-Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı:

Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, yaşamın ilk yıllarında kazanılıyor. Yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuğun büyüme ve gelişimi istenilen düzeyde gerçekleşmiyor, bağışıklık sistemi etkileniyor ya da obezite gibi problemlerle karşılaşılıyor. Bu noktada her yaş grubu için sözkonusu olan sağlıklı beslenme kriterleri devreye giriyor. Bebek doğduktan sonra ilk 6 ay, anne sütü bebeğin tüm ihtiyaçlarını tek başına karşılayabiliyor. Anne sütü yeterli ise 6. aya kadar ek gıda verilmemesi gerekiyor. Ek gıdalara başlarken ise, tüm ek gıdalar aynı anda kullanılmamalı, tek tek verilmeli. Önce meyve suyu azar azar artırılarak 1. gün 2 tatlı kaşığı 2 öğün, 2. gün 2 çorba kaşığı, 3. gün yarım kahve fincanı, 4. gün tam kahve fincanı miktarında çay kaşığı ile bebeğe verilmelidir. 5. gün aynı tarzda diğer ek gıdaya geçilmelidir. 6. aydan sonra püre kahvaltı, 7. ayda tavuk, balık, et verilebilir. 9. aydan sonra aile ile birlikte  masadaki gıdalardan alabilir. İlk 1 yaşta inek sütü, yumurta akı, bal, şeker tuz, çay, katı yağlar, çerez, sakatat önerilmez.

SOFRAYA BİRLİKTE OTURUN
Yrd. Doç. Dr. Sibel Özilgen-Beslenme Uzmanı:

Özellikle yemek sofrasına oturabilmeye başladığı andan itibaren çocukların sofrada ailesiyle birlikte olması öneriliyor. Yemeğin hazırlanmasından, pişirilip sofraya getirilmesine kadar her aşamasında bulunması özgüveninin de artmasını sağlıyor.

Evde ve okulda yemek saatlerini düzenli hale getirmeli, mümkün olduğu kadar öğün atlamamaya ve sofraya birlikte oturup birlikte kalmaya çalışmalıyız. Yemek yerken sakin ve huzurlu bir ortam yaratmalı, kesinlikle televizyon vb. seyretmemeliyiz. Kahvaltı çok önemli bir öğündür, mutlaka kahvaltı etmeye özen göstermeliyiz. Yemeği ceza veya ödül konusu yapmamalıyız. Bir yemeği yedirebilmek için bir başka yiyeceği ödül olarak ortaya koymak; çocukta iyi yiyecek-kötü yiyecek kavramının gelişmesine neden olur. Çocuğu yeni tadlar denemeye teşvik etmeli ama asla zorlamamalıyız. Tatları mümkün olduğunca basit tutmalıyız. Yiyeceklere dokunmalarına izin vermeliyiz. Ona olan sevgimizi tehdit unsuru olarak kullanmamalıyız, yani “Yemeğini yemezsen seni sevmem” gibi cümleler kurmamaya özen göstermeliyiz. Çocuğa yiyebileceği kadar yemeği tabağına kendisinin almasını öğretebiliriz. Doyduğu halde yemeğini bitirmeye zorlamak çocuğun tepki vermesinin yanı sıra, zaman içinde porsiyonların büyümesine de neden olur. Yasaklar cazip kılar, hiçbir yiyeceği yasaklamamalı ancak eve sağlıklı yiyecekleri almaya özen göstermeli ve bunları çocukların ulaşabileceği yerlere koymalıyız. En etkin öğrenme yöntemi aktif katılımdır. Çocuklarımızla birlikte eğlenceli deneyler ve aktiviteler yapabilir, mutfakta bize yardım etmesine izin verebiliriz. Vee bütün bunları zorunluluk olarak değil, hayatın doğal akışı içinde yapmalıyız. Sakin ve sabırlı olmalıyız. Bunun bir süreç olduğunu ve zaman alacağını unutmamalıyız.

2 YAŞINDAN SONRA…
Dr. Gamze Şarbat-Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı:

Çocukluktan erişkinliğe geçinceye kadar büyüme ve gelişme hızı değişkenlik gösterdiği için ihtiyacı olan besin miktarı da buna bağlı olarak değişiyor. 2-5 yaş arasında çocukların ihtiyacı olan besin miktarı da bebeklik zamanlarına göre daha yavaş oluyor. Yılda 7-8 cm uzuyor ve 2-2.5 kg kilo alıyorlar. Gerekli olan enerji de büyüme hızı ve aktivite de yıl içinde değişebiliyor. Dikkat edilmesi gereken tek nokta, besinlerin dengesini kurmaktır. 2  yaşından sonra çocuklar, iki porsiyon et yiyebiler. Bunu, balık, tavuk, yumurta, yarım kap kadar mercimek, fasulye gibi baklagiller ile dönüşümlü olarak değiştirebilirsiniz. Ayrıca, 1/3 kap kuruyemiş ve tohumlar yenebilir. Süt grubunun ise 3 porsiyon alınmasında yarar vardır. Günde çocuğun 300-400 ml. süt grubu besin alması yeterlidir. Bu yaş grubunda sebze meyve de çok önemli olan gıdalar. 200 gram yeşil yapraklı sebze, 150 ml sebze suyu içilebilir. Meyve grubuna gelindiğinde ise; 2 porsiyon meyve önerilir. 150 ml taze sıkılmış meyve suyu ya da 50 gram kadar kuru meyve yiyebilirler. Tahıl grubu ise 6 porsiyon önerilir. 1 dilim ekmek, 1 kap pirinç, 1 kap makarna hepsi bir porsiyon sayılıyor.

SAĞLIKLI BESLENME ALIŞKANLIĞI...
• Çocukların alışveriş, pişirme ve masa başındaki işlere aktif olarak katılmasını sağlayın.
• Öğün saatlerinin düzenli olmasına özen gösterin.
• Besin değeri yüksek, basit öğünlerin hazırlanmasına özen gösterin.
• Çocuklara küçük porsiyonlarda yemek sunup tekrar istemesine izin verin.
• Tatlılar, besleyici değeri yüksek besinler tüketilinceye kadar sofraya getirilmemeli, ancak ödül olarak da sunulmamalı.
• Çocuğun masada rahat oturduğundan emin olun. Anne ve baba olarak olabildiğince sık masaya birlikte oturmaya özen gösterin.
• Çocukların sofrada yeni tatlar denemesini ve uygun davranış gösterdiğinde onları övmeyi alışkanlık haline getirin.
• Okul öncesi eğitim döneminde, öğünlerin yağ, tuz, enerjiden zengin ve sentetik katkı maddeleri içermemesine dikkat edin.
• Şeker ve kafeinden zengin ve ayrıca iskelet sisteminin gelişimini olumsuz etkileyecek fosforik asit katkılı içeceklerin tüketilmemesine özen gösterin.


OKUL KANTİNLERİ SAĞLIKSIZ BESLENME ALIŞKANLIĞI KAZANDIRIYOR
Yapılan araştırmalar, ilköğretim okullarında kız çocuklarının yüzde 55'inin, erkek çocukların ise yüzde 49'unun yağlı ve şekerli yiyecekleri okul kantinlerinden satın aldıklarını gösteriyor. Ayrıca, kızların yüzde 30’unun, erkeklerin de yüzde 32'sinin kantinden aldıkları yiyeceklere ve okul yemekhanesinden yedikleri yiyeceklere tuz, mayonez, ketçap ve ağır salata sosu ekledikleri bilgisi, araştırmaların başka bir sonucu. Okullarda satılan yiyeceklerde hayvansal yağların yüksek oranlarda olduğu, doymuş yağ içerdiği ve yüksek miktarda sodyum, kolesterol bulunduğu da konunun bir diğer boyutu. Dolayısıyla, bu tür yiyeceklerin sık tüketimi koroner kalp hastalıkları ve birçok kronik hastalık için risk faktörü oluşturuyor.
Uzmanlar; okul kantinlerinden beslenmek yerine, ailelerin evlerinde çocukların okula giderken yanlarına alabilecekleri sağlıklı beslenme menüleri hazırlamasını öneriyorlar. Tabii, bu menülerde protein, karbonhidrat ve yağın dengeli olmasına özen gösterilmeli, sebze ve meyve tüketimine ağırlık vermelisiniz. Çocuklarınıza şeker ve yağ içeriği yüksek besinleri tanıtarak, bu besinleri tüketmelerini kısıtlamanız da yararlı olacaktır. Ayrıca, okul kantinleri ve okul çevrelerinde satılan yiyeceklerin denetimlerinin sık aralıklarla yapılması gerekir.

 

AİLELERE ÖNERİLER
Dr. Neslihan Güngör-Çocuk Endorkrinoloji Uzmanı:
• Çocuğunuzun boy uzaması ve kilo alımı konusunda endişeniz varsa mutlaka doktorunuza danışın.
• Büyümenin düzenli olarak bir büyüme kartı ile izlenmesi önemlidir.
• Çocuklarınızın hayatlarında fiziksel aktivitenin önemli bir yer tutmasına dikkat edin. Mümkün olduğunca fırsatları değerlendirerek, merdivenleri çıkmaya teşvik edin, kısa mesafeleri yürütmeye çalışın. Çocuklarınızı çeşitli spor aktivitelerine teşvik edin.
• Çocukların evde oynayabileceği aktivite alanı yaratın.
• Bilgisayar ve televizyon konusunda dikkatli olun. Çeşitli yaratıcı fikirlerle aktive konusunda çocuklarda uzlaşma yoluna gidin.
• Fast food ağırlıklı beslenmeden mümkün olduğunca uzak durun.
• Meyveyi meyve olarak verin, özellikle şeker katkılı meyve sularının ve şekerli gıda ve içeceklerin tüketimini sınırlandırın.


Kız ve erkeklerde büyüme hızı:
İlk 1 yaşta; yılda 25 cm
1-2 yaş arası; yılda 10-12 cm
2-4 yaş arası; yılda 10-12 cm
4-12 yaş arası yılda 5 cm büyürler.


11 YAŞINDAN SONRA…
Prof. Dr. Benal Büyükgebiz-Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı:

Çocuk veya erişkin fark etmeksizin bütün insanlar günde en az üç öğün yemek yerler. Bu davranış, etnik ve kültürel farklılıklardan etkilenmeyen bir beslenme davranışıdır. Vücudun fizyolojik çalışma koşullarının geliştirdiği evrensel bir uygulamadır.

Çocukluk yaş grubunun başlangıcında (erken bebeklik döneminde) günlük öğün sayısı sıklıkla altı iken bebek büyüdükçe öğün sayısı azalır. Beslenme 1 yaşından sonra üç ana öğün ve iki ara öğün şeklinde sürdürülebilir. Ara öğünler daha sonraki öğünlerde çocuğun iştahını olumsuz etkiliyorsa, çocuk daha isteksiz ve az yiyorsa ara öğün kaldırılabilir. Buna karar verirken önemli olan çocuğun sürdürmekte olduğu büyümeyi temsil eden göstergelerin (vücut ağırlığı ve boy uzunluğu) normal sınırlarda sürdürülüp sürdürülmemesidir.


Çocuklar beslenme özgürlüklerini kazanmaya başlayınca, değişik nedenlerle bazı öğünleri atlama eğilimi gösterirler. Yapılan bilimsel çalışmalar sıklıkla 11 yaşından sonra öğün atlamaya başladıklarını göstermektedir. En sıklıkla atlanan öğün ise kahvaltıdır. Daha sonraki yaş gruplarında öğün atlama daha da sıklaşmaktadır.

Son zamanlarda çocuklar için öğün atlamak yerine daha hızlı yemek yeme de beslenmede bir sorun olmaya başlamıştır. Amaç, TV seyretmek veya bilgisayar oyunu oynamaktır. 13-16 yaşlarındaki  ergenler üzerinde yapılan bir araştırmada ergenlerin her hafta en az bir öğünü atladıkları görülmüştür. Bu davranış erkeklerde daha sıklıkla görülmektedir. 9 yaş grubundaki 540 öğrenci üzerinde yapılan bir başka araştırmada ise, şehir yerleşiminde öğün atlama sıklığı daha fazla bulunmuştu.

ÇOCUĞUM BÜYÜRKEN BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.