Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

"DİZLERİM BENİ TAŞISIN" DİYORSANIZ...

"DİZLERİM BENİ TAŞISIN" DİYORSANIZ...

Gün içinde vücudunuzun tüm yükünü ayaklar mı yoksa dizler mi çekiyor derseniz birinci sırada dizlerin geldiğini söylemek yanlış olmaz. Ancak dizlere daha az yük binmesini engellemek de gerekiyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Uğur Özbaydar, taşıdığımız her fazla kilonun dizlere yürürken 3, koşarken 10 kilo fazladan yük bindiğini söylüyor. Dizlere binen yükün artması nedeniyle dizleri saran kıkırdaklarda aşınmalar ve harabiyet oluşuyor. Bunu da kemiklerdeki şekil bozuklukları (osteoartrit), ağrı ve hareket kısıtlılığı takip ediyor. Hayat boyu diz sağlığını korumaya yarayacak bazı önerilerde bulunan Doç. Dr. Mehmet Uğur Özbaydar, başlıca 5 önemli konuya dikkat çekiyor.


1-KİLONUZA DİKKAT EDİN: Dizinize fazla yük bindirmeyin. Sahip olduğunuz her fazla kilo dizlerinize yürürken 3 kilo koşarken 10 kilo fazla yük bindirir. Merdiven çıkarken acele etmeyin, korkuluktan tutunun.

2-DİZ KASLARINI GÜÇLENDİRİN:
Uyluk kaslarınızı kuvvetlendirin. Düzenli egzersiz diz kaslarını kuvvetli tutmanın başlıca yoludur. Düzenli olarak günde 30 dakika egzersiz yapılmaya çalışılmak önemlidir. Diz çevresindeki kasların kuvvetli olması dizde kıkırdak hasarını önleyen en önemli faktörlerin başında gelir. Dizin üst-ön bölümünde yer alan Quadriseps kasının yüzde 25 daha kuvvetli olması bile diz kemiklerindeki şekil bozukluklarının oluşmasını yüzde 30 oranında azaltıyor. Dizlerdeki kaslar, dizin üst ve iç tarafındaki kaslardır. Otururken dizlerinizi sıkıştırmak bu kasları kuvvetlendirmenin basit bir yoludur.

3-DİZE YÜK BİNDİREN HAREKETLERİ YAPMAYIN: Dizinizi 90 dereceden fazla bükmemeye çalışın, günlük hareketler sırasında veya spor yaparken dizinizle ayağınızın aynı dizilimde olmasına dikkat edin. Spor sonrasında ağrı hissettiğinizde bunu hafife almayın. Ağrı azalıncaya kadar egzersize ara verin bu sürede dizinize yük bindirmeyen diğer egzersizleri yapabilirsiniz. Ağrı 2 hafta içinde düzelmezse bir sağlık kuruluşuna başvurun.

4-DİZE DOST SPORLAR YAPIN: Diz yaralanması osteoartrit oluşma riskini katlayarak artırır. Dizlerde yaralanma riskinin az olduğu sporlar yapılmalı. Günlük hafif egzersizler, ara sıra yapılan ağır egzersizlerden daha faydalıdır. Yapılan egzersizler kuvvetle birlikte esnekliği de artırmalıdır. Yürüme, yüzme, yoga, pilates esnekliği de arttıran sporlardır.

5-DOĞRU AYAKKABI DİZLERİ DE KORUR: Doğru ayakkabı seçimi önemlidir. Ayakkabıların ayaklara vücudun yükünü anatomik olarak dağıtacak şekilde olması gereklidir. Ayakkabıların anatomik olması veya ayaklarda şekil bozukluğu varsa bunları düzeltecek şekilde olması dizlere binen yükü azaltır. Yüksek topuklar dize binen yükü artırarak kemiklerde şekil bozukluğu oluşmasına neden olur.

DİZLERİ TEHDİT EDEN HASTALIKLAR

* Diz hastalıkları akut veya kronik olarak karşımıza çıkabilir. Akut diz hastalıkları daha çok yaralanmalar sonucu oluşuyor.

* Şiddetli yaralanmalar sonucu dizde kırıklar ve çıkıklar görülebilir. Bu yaralanmaların tanınması ve acil tedavisi önemlidir.

* Dizlerde yaralanmalara bağlı menüsküs yırtıkları, bağ ve tendon yaralanmaları özellikle genç erkeklerde sık görülür.

* Dizde artrit, kronik hastalık oluşturur. Artrite birçok romatolojik hastalık yol açabilir. (Romatoid artrit, gut vs.)

* Çocuklarda büyüme çağında kemiklerin hızlı büyümesine diz kapağındaki tendonun uyum gösterememesi nedeniyle, aşırı gerilmeye bağlı kronik diz önü ağrısı oluşabilir. (OsGood Schlatter Hastalığı)

* Genç hastalarda (özellikle genç kadınlarda) diz kapağı kemiğinin dizilim bozukluğuna bağlı diz önü ağrısı sık görülür.

* Orta yaşlı erkek ve kadın hastalarda dizlerde dizilim bozukluklarına bağlı eklemde artan yüklere bağlı eklem aralıklarında daralma, hareket kısıtlılığı ve ağrı şikayetleri oluşabiliyor.

* Özellikle kadın hastalarda yaşla birlikte dizlerdeki kıkırdaklarda yumuşama, yıpranma ve ileri durumlarda dizlerde şekil bozuklukları ve kireçlenme gelişebilir.

* Bu hastalıkların ilk tedavisi ameliyat dışı yöntemlerledir. Bu amaçla aktivite modifikasyonu, soğuk uygulama, nonsteroid antienflamatuvar ilaçlar, bitkisel destek tedavileri, dizlikler ve fizik tedavi kullanılabiliyor. Bu tedaviye cevap vermeyen hastalarda cerrahi tedavi seçenekler gündeme geliyor.

SAĞLIK & GÜZELLİK BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.