20 Ocak 2020 - 26
Ocak 2020 haftası
23 Ocak Perşembe Güneş- Uranüs karesi (08:54) ve Venüs- Jüpiter sekstili (15:07)
"Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe"
Nelerin yitip gittiğinden çok daha değerli bir şey vardır, bu esnada nelerin kazanıldığı... Boşa geçmiş zaman yoktur. Hep bir şey verir bize, hiçbir şey vermediği hissi, gelmiş olana gözlerimizi kapamış olmakla ilgili olsa gerek! Bir şeyler gitsin, bir şeyler gelsin! Bu cümle öyle gereksiz ki! Bir şeyler gidiyor ve bir şeyler geliyor zaten! Aksi mümkün değil ki!
Sevmeyi öğreniyorum hayatı, suçlamak yerine onu, anlamayı! Senden beklediğim şeyler oluyor, bunu inkar edemem; bununla birlikte bu sevgimi sınırlandırmıyor. Hangi beklentimin karşılanmadığına bakmıyorum, senin bana ne demeye çalıştığına bakıyorum. Bu beni büyütüyor. Guru muru ilan etmiyorum kendimi, nihayet anladıklarım gayet benimle ilgili, yine de paylaşıyorum; çünkü kimin içinde kimden bir parça yoktur ki!
Beni büyüten, olasılıkların, sonsuzlukla ve ruhla ilgili olduğu ve her olasılığın bendeki başka bir kapıyı araladığı... Hangi kapı zamansız açıldı? Zamanı okumak, kendini ve biz olmak, bendeki en değerli olanı anlamaktı.
24 Ocak Cuma 4° 21’ Kova Burcunda Yeniay (23:41)
Beni yavaşlatan, ürküten şeyi bulmaya çalışıyor olmak! Bu yavaşlamaya ihtiyacım olduğundan mı yoksa beni hızlandıracak olanın sorumluluğunu almaktan kaçıyor olmamdan mı? Tam kanatlarımı açacağım, bir korku sarıyor, ya uçamazsam! Büyük ihtimalle artık bunu düşünmüyor olduğumda artık uçuyor olacağım.
Neye başlamak istiyor olabilirim? Beni var edecek olanı anlamaya mı? Herkes için en iyi olan ile benim için iyi olan arasındaki o ince çizgi... Herkes için iyi olanı yapmak, onlara kendilerini iyi hissettirir. Sanki kendileri bunu yapmış gibi, alkışlarlar. Bu gerçekten de onları iyi hissettirecek olan mıdır yoksa öyle olacağına inandırıldıkları mı?
Kendim için iyi olanı anlamaya mı cesaret etmeliyim yoksa herkesin sözde kahramanı olmaya mı? Hepinizin kötüsü olmak, üstesinden gelebileceğim bir şey mi? Bir gün beni alkışladığınızda, ben artık burada olmayabilirim. Beni alkışlayacak olanlar dünyaya indiğinde, ben artık dünyada olmayabilirim. Ancak evrenler ötesinden hissedebileceğim bir sevgi...
Adı dürüstlük, gerçeklik olan bir yol, çıkmaya hazır mıyım? Yoksa yine düzenbaz mıyım? Ya düzen kurarım ya da kurulmuş olana ayak uydurmaya çalışırım. Nereden başlamalıyım? Bunu anladığımda ışığımı yakmış olacağım ki o ışık sadece bana ait olmayacak! Ben gideceğim ve o ışık kalacak, biri ona sarıldığında ruhum yıldızlardan gülümsüyor olacak ve bence buna değer!
25 Ocak Cumartesi Merkür- Mars sekstili (15:09)
Kelimeleri insanın kılıcıdır; bununla birlikte bir kılıcın ne kadar keskin olduğundan çok daha önemlidir onun ne kadar, onu kullanmayı bilen birinin elinde olduğu... Ne zaman o kılıç, onurlu bir savaşçı olmanızı sağlayabilecekken ne zaman sadece koca bir şımarık olmamıza sebep olur?
Hayat bakışımız, onu algılayışımız, onu resmedişimiz, bu resmi sergilememiz, bu resme bakanlarda uyandırdıklarımız... Ya bir şeyi uyandırır ve bu uyanan şey, insan olmaya yaklaştırır ya da bir şeyi ürkütür, bu gerçeğin hep örtülü kalmasına sebep olacaktır. Gözünüzü açmaya cesaret etmek ilk adımsa, gördüklerinizin sorumluluğunu almak, ikinci ve en büyük adımdır. Gözlerinizi açmaktan çok daha önemli olan, korkup gözünüzü sonsuza dek kapamamanızdır.
20 Ocak Pazartesi (Ay günü)
Ay: Yay (00:40 itibariyle)
Güneş: Kova (16:54 itibariyle)
Günün Sayısı: 7 (Araba/ Yengeç) (Yola çıkma vakti geldiğinde, kimse tutamaz seni! O vakit gelmemişse de o yola çıkmak mümkün değildir. Her nasip vaktine esirdir.)
Günün Tarot Kartı: Adalet (8/ Terazi) (Hak hukuksa söz konusu olan, o herkesin erdemi ile yarına ektiği, işgüzarlığı ile yarından çaldığıdır.)
Ateş (hareket) Enerjisi
Ay- Merkür sekstili (11:39): Olanlar ve olmasını umduklarımız karışır bazen birbirine... Hayalini kurduklarımızdan, kurabildiklerimizden çok daha fazlası olduğunu anlamak gerek! Evren, sonsuzluğun şarkısı ile kanatlarımızın gücüdür. O kanatları mümkün görmemek, varlığımızın toprağa gömülüşüdür. Tohum elbet filizlenir; bununla birlikte bir ağacı toprağa gömmek, adil değildir.
Ay- Venüs karesi (15:20): Sevgi, aynı yerden bakmak, aynı şeyi görmek demek değildir. Sevgi inanç birliği değil, yol birliğidir. Bu yolun adı yaşam... Ve zengin kılan, her yaşayan, yaşanan... Kimse kimsenin geçtiği yollardan geçmemiştir. Herkes kendi yolunda, herkesin de o yola tuttuğu ışıkla ilerlemiştir. Sevgi, olduğunu sandığımızdan çok daha fazlası olabilir. Yerine başka kelimeler koymak isteyenler, henüz onun sırrına erişmemiştir.
Ay- Mars kavuşumu (21:46): Bana savaşmak isteyip istemediğimi soruyorsun. Ben sevişmek istiyorum. Bunun ne kadar basit bir şey olduğunu söylüyorsun. Bense bunu ne kadar anlamamış olduğuna şahit oluyorum. Sevişmek, bir bedenle değil, bir bedendedir. O beden anlaşıldığında, doğa da, ruh da anlaşılabilir.
21 Ocak Salı (Mars günü)
Ay: Yay (06:44 boşlukta)
Güneş: Kova
Günün Sayısı: 8 (Adalet/ Terazi) (Adil olmak öyle ağır bir yüktür ki bazen! Bunun ancak akıl ile mümkün olabileceğini düşünürüz. Halbuki terazinin bir kefesinde kalp vardır. Kalbi ağır olanın, hala yürüyeceği çok yol vardır.)
Günün Tarot Kartı: Güneş (19/ Güneş) (Ne zaman ki kalbini aşağı çekenin, toprağa yakın edenin, göklerin ışığından alıkoyanın ne olduğunun farkına varırsın, orada gözlerini açma şansı kazanırsın.)
Ateş (hareket) Enerjisi
Ay- Neptün karesi (06:45): Bazen bambaşka şeyler söylemek istediğim oluyor; etkileyici, büyüleyici şeyler... Bambaşka şeyler yazmak; güzel şeyler, özel şeyler... Bambaşka şeyler söylerken, bambaşka şeyler yazarken buluyorum kendimi; basit şeyler... Sonra anlıyorum o basitlik, göz boyayacak çok şeyden daha değerli... Aslında ne kadar basit, her şey o kadar iyi olabilirdi. Büyük zaferler, büyük bedeller demektir ki aslında küçük olduğunu düşündüğümüz şeyler, sandığımızdan çok daha fazla taşı yerinden oynatabilir.
22 Ocak Çarşamba (Merkür Günü)
Ay: Oğlak (06:59 itibariyle)
Güneş: Kova
Günün Sayısı: 9 (Ermiş/ Başak) (Aradığımız şeyin ne olduğunu bulamamanın yarattığı esriklik! Bir orada, bir burada, bir... Sabah uyandığımızda başka, gün sırtımıza bindiğinde başka, gece uykuya dalma arzumuzla uykudan kaçmaya çalışan yanımız kavgaya tutuşmuşken başka... Ne arıyoruz? Halbuki hep burnumuzun ucunda! Yenemediğimiz gururun, sessiz çığlıklarında...)
Günün Tarot Kartı: Ölüm (13/ Akrep) (Sana karşı hala bir şeyler hissediyor olmak daha mı değersizleştiriyor beni? Hissedebilmek mi yoksa hislerini toprağın derinliklerine gömmüş olmak mı? Senin kötü olman mı yoksa benim olmaya çalıştığım iyide sürekli çuvallarken kendimi bulmam mı? Sana söylemek istediğim şeyler var ve bunu yapmak benim için kayıp... Belki bir gün cesaret ederim; bununla birlikte o gün hala burada olur musun, bu bilmediğim...)
Toprak (madde) Enerjisi
Ay- Uranüs üçgeni (11:59): Değişime, en kötüsünden başlamalı insan! En öfkeli olduğundan, ona karşı en acımasız olma arzusu taşıdığından, kendisi tarafından en incitilmiş olduğundan... Kimsenin bizi affetmiş olmasına ihtiyacımız yok. Kimsenin bizim onu affetmiş olmamıza da ihtiyacı yok. Bizim kendimizi affetmiş olmamız önemli! Hata yapma hakkını kendimize tanıyabilmiş olmamız önemli! Sonra zaten hiçbirini düşünmemeye başlıyorsun. Kalbin hafifliyor ve ruhun kanat çırpıyor. Bir yer var, orada hepimiz varız. Kucaklaşmış, süzülen yaşlarımızın sıcaklığını yanağımızda duymaktayız. İşte o zaman sıçrarız ve vardığımız yer cennet olur ki orası, burası olur. Burası, her yer olur. Herkes, herkes olur. Her şey, her şey olur. Büyü bozulur. Kalem kırılır. Bu kez kimsenin canı acımayacaktır.
23 Ocak Perşembe (Jüpiter günü)
Ay: Oğlak
Güneş: Kova
Günün Sayısı: 10/ 1 (Kader Çarkı/ Büyücü) (Jüpiter/ Merkür) (Yolu açmak için bir yerden başlamamız gerektiğini biliyorum. Yolun açık olmadığı düşüncesi de koca bir yalan olabilir. Hep birilerinin bizi kandırdığını düşünürüz. Halbuki biz sadece bunun yapılmasına izin veririz.)
Günün Tarot Kartı: Asılan Adam (12/ Neptün) (Direndiğimiz şeyler vardır, kabul etmek istemediğimiz... Korkularımız vardır, yüzleşmekten kaçtıklarımız... Bir gün anlama şansı kazanırız. Umarım kazanırız; çünkü bunu hak etmiş olmak için buradayız.)
Toprak (madde) Enerjisi
Ay- Venüs sekstili (03:52): Değer verdiğimiz şeyler, değerimizi belirleyenler olur. Ona sahip olmak isteriz. Bu kendimizi kendimize ispatlamak içindir. Halbuki bir şey bizim için değerliyse, o bizde vardır. Ona dokunduğumuzda, o içimizde uyanacak, hayat da bizim içimizde olanla ihtiyacımız olan ışığa kavuşacaktır.
Ay- Jüpiter kavuşumu (04:44): Ben sadakati önemserim; bununla birlikte bana olan sadakat değildir benim için değerli olan, insanın kendi kalbine, özüne olan sadakatidir. Nerede olduğunu sormam, nerede olduğumu sorarım. Kiminle olduğunu sormam, kiminle olduğumu sorarım. Beni sevip sevmediğini sormam, onu sevebilip sevemediğimi sorarım. Kanadını kırmam, kanadımı onarırım. Bir gün uçup gideceksem dönüp bakmam, geride ruhumu bırakırım.
Ay- Neptün sekstili (14:19): Ruhun ihtiyaç duyduğu besin? Düşünüp dururken buluyorum kendimi... Sanki henüz yolun çok başında değil de bir hayli sonlarına gelmişim gibi... Düşünebiliyor olmayı seviyorum; bununla birlikte düşünerek bulamayacağım şeyler olduğunu da biliyorum. Ne kadar çılgınlık, o kadar zenginlik! "Ne kadar kötü korkarsa o kadar iyi!" Kalabalıkları konuk ediyorum ruhumun zenginliğinde! Her şey hep, daha yeni başlıyor değil de ne?
24 Ocak Cuma (Venüs günü)
Ay: Kova (15:20 itibariyle) (04:06 boşlukta) (Yeniay 4° 21’ 23:41)
Güneş: Kova
Günün Sayısı: 11/ 2 (Güç/ Azize) (Aslan/ Ay) (Gücün ne olduğunu düşünürken bulur insan kendini... Gücün hangi zamanla ilgili olduğunu... O gücün nereden geldiğini ya da nasıl bir türlü gelemediğini... Güç, yaşama mı yoksa ölüme mi meydan okumak? Hep kazanmak mı yoksa kaybetmeyi mi göze almak? Bırakmak mı yoksa sımsıkı tutmak mı? Belki de güç, sormamak, sadece yaşamak!)
Günün Tarot Kartı: Büyücü (1/ Merkür) (Öğrendiklerimiz, bildiklerimiz... Hepsini birileri mi öğretti yoksa bazı şeyleri hep biliyor muyduk? Bazen bazı cevaplar bizden mi çıkıyor yoksa bizim ötemizde bir yerden mi geliyor diye düşünüyorum. Öğrenmeyi seviyorum. Gördükçe büyüyorum. Anlıyorum ki bu benimle ilgili değil!)
Hava (düşünce) Enerjisi
Ay- Plüton kavuşumu (02:18): En karanlık sırlar... Vicdanın içinde tuttukları... Bir gün o kapak açılacak, her yere saçılacak! Korkuyor muyum? Muhtemelen! O yükü taşıyamamaktan mı yoksa birçok şey için çok geç kalmış olmaktan mı? Zaman, kanatlarımız mı yoksa parmaklıklarımız mı? Keşke ağlayabilsem, annem gelse ve her şey yoluna girse... Çok mu kirlendik? Halbuki çocukken hep kirlenirdik ve buna hiç üzülmezdik. Suçlu hissetmeyi ne zaman öğrendik?
Ay- Satürn kavuşumu (04:08): Ceza mı çekmem gerekiyor? Yoksa sorumluluğunu almam mı? Bu hala içimi acıtıyor mu? Ne zamana kadar sürer? Cezalandıran benim belki de! Bu da sorumluluğunu almaktan kaçtıklarımla ilgili olabilir. İçimi acıtan, bir şeyleri kabul etmek istememem. Kabul ettiğimde, o kapı aralanacak, içeriye sızan ışık huzmeleri...
Ay- Uranüs karesi (20:34): Bırakmak istemediğimi biliyorum; bununla birlikte işte gidiyor. Ölüm atına binmiş ve onu doğan güne doğru sürüyor. Bizimse gözlerimiz onun geldiği karanlığa takılıp kalmış. Hiçbir ölüme hazır olunmaz. Hiçbir yas sonsuza dek sürmez. Bu bir kıyafet, hazır olduğumuzda onu üzerimizden çıkarır, yeni bir kıyafet bakarız. Yıkanması gerekir, yıkanmamız gerekir. Bizi yıkayıp arındıracak yaşam, yaşamamız gerekir.
25 Ocak Cumartesi (Satürn günü)
Ay: Kova (21:05 boşlukta)
Güneş: Kova
Günün Sayısı: 12/ 3 (Asılan Adam/ İmparatoriçe) (Neptün/ Venüs) (Bereket, ruh ile ilgilidir. Ruh, bereketin kendisidir. Ruhunu kaybetmiş olanın, neye sahip olduğuyla ilgilenilmez; bununla birlikte ruh taşıyanın, her şeye sahip olma şansı vardır.)
Günün Tarot Kartı: Denge (14/ Yay) (Nerede duracağını bilmek; ne kadarı yeter, ne kadarı artar? Bazı şeyleri öğrenmezsiniz, bilirsiniz. Bazı şeyleri öğrenmeye çekilirsiniz, bu da bildiklerinizle ilgilidir ki bazı şeyleri bir türlü öğrenemezsiniz, bu da tam bununla ilgilidir.)
Hava (düşünce) Enerjisi
Ay- Mars sekstili (20:34): Sığmaz kendine bazen insan! Yıkıp geçmek ister kendi kendisini! Bir yandan ürker, geri dönüşü olmamasından! Belki de geriye dönüp baktığında göreceğin bir şey olmayacaktır ihtiyacın olan! Kırıp dökerek değil, izninizle diyerek ayrılmalı limandan! İzin sizindir diyecektir belki de! Nihayet hayat o izni beklemek için çok kısa...
Ay- Merkür kavuşumu (21:06): Yıldızlara bakıp dünyayı gören insanları özlüyorum bazen! Ne zaman yaşamışlar, neden bugüne ulaşmamışlar? Belki hala buradalar! Onlar bizim varlığımızın farkındalar! Biz onların varlığının farkında mıyız? Bunun kime, ne faydası var? Tam da bu yüzden yalnızız belki! Ne kadar kalabalık da olsa etrafımız, biz o bakan değil görenlerin özlemi içinde, gördüklerimizi görmeye devam edebildikçe varız.
26 Ocak Pazar (Güneş günü)
Ay: Kova
Güneş: Kova
Günün Sayısı: 13/ 4 (Ölüm/ İmparator) (Akrep/ Koç) (Buna hazır mısın? Sükut ikrardan gelir. Öyleyse tam da şimdi başlamalısın. Ne kadarını tamamlayabileceğinden daha önemlidir artık başlamış olman! Kaybedeceklerin olacak ve kazanacakların! Durdukça sadece kaybedeceklerin! Öyleyse başlamalısın!)
Günün Tarot Kartı: Mahkeme (20/ Plüton) (Eskiden bilmelerinden korkardım. Bildikleriyle beni incitebileceklerini düşünürdüm ve incinirdim. Şimdi bilmelerinden korkmuyorum, hatta galiba gurur duymayı öğreniyorum. Çirkin ördek yavrusu olarak dünyaya geldim, buradan kuğu olarak döneceğim.)
Hava (düşünce) Enerjisi
Özgürlüğün, hep iyi hissetmek olduğunu düşünenler var. İyi hissetmemek de iyi hissetmeye giden yolun bir parçası! İyi hissettirmeyenlerin derinine inebilmek, orada insan olmanın gerçeklerine şahit olabilmek! Bize öğretilen bir hayat var. Bu bize ait olan değil, giymemiz için verilen... Çıplak kalmaktan korkuyor musun? Korkma! Üzerine göre bir kıyafet bulabilmenin ilk adımı, önce üzerindekini çıkarmaktır. Çıplaklık masum bir şey aslında! Öyle doğuyoruz, öyle sevişiyoruz ve öyle ölüyoruz! Öyle de yaşasak, bence çok daha mutlu oluruz.
Dosta selam olsun,
Hüseyin
Akdağ
Kaynak: www.anneoluncaanladim.com
Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle
iletişime geçebilirsiniz:
0212 274 08 47 / 0542 353 90 83
www.heraakademi.com
Doğum haritası
analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini,
bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri,
yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet
edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları
ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin
ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi,
neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini
bulabilirsiniz.
