Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Aşk ve sevgi

06 Ağustos - 12 Ağustos 2018 haftası

13 Ağustos Pazartesi Mars Oğlak Burcuna Geçiyor "su akar yolunu bulur"
Hayat, akan su gibidir. Hayatı zamanla sınırlandırabilirsiniz. Zamanı saatlerle, günlerle, haftalarla, aylarla, yıllarla... Ne zaman, bundan ibarettir ne de hayat... Bir güne, ayları sığdırabilir bazen insan, ne çok şey anlatabilir bir gün boyunca gördükleriyle, yaşadıklarıyla, hissettikleriyle ilgili... Ve bu deneyim, ne çok şeye daha farklı bakmak anlamına gelir. Bir gün, bazen hayatın tüm akışını değiştirir. "O gün ki gördüm seni, yaktın ah yaktın beni" Bizim su gibi akıp giden zamanın besleyip büyüteceği bir şeyler ekmemiz gerekir. Ekilen şey köklenir, gelişir ve meyve verir. Tüm bu aşamaları izlerken, dolu doludur geçirilen zaman, akıp gidiyordur, tatlı bir telaş... Değilse geçmek bilmez, sırtımıza binmiştir sanki dünya... Hayat bizden akışkanlık, sorumluluk, eylem ve sadakat bekler. Sadakat, ne güzel bir kelimedir. Kökü sıdk, sıddık, doğruluk, dürüstlük olan... Çok sevdiğim bir deyimdir, tam da buna karşılık gelen açık yüreklilik... İşte bunu anladığımızda, akıp gidiyor bir şeyler... Biz içinde bir duruş sahibi oluyoruz. Su bizi sürüklemiyor da biz onunla akıyoruz; duru, coşkulu... Besleniyoruz bu yolculukta, görebiliyoruz az çok ne var önümüzde, ne yok, ne ne kadar önemli, nerede durmalı, neyi nasıl aşmalı, burada neyi fark etmeli... Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.  

18 Ağustos Cumartesi Merkür- Venüs Sekstili "iletişim zarafet gerektirir"
İletişim, kendine ve karşında olan kişiye bir an için bile olsa dışarıdan baktığında, daha mı akışkanlık kazanır, daha mı samimi olur, daha mı güçlenir dersin? Çok masum bir arzu sizi bir araya getirmiştir, kendini ifade etmek... İnsan sosyal bir varlıktır, malum! İletmek, iletişim, karşılıklı iletim, kablonun elektriği iletmesi gibi mi dersiniz? Beynin ürettiği elektriğin, kedi girmeyen bir trafodan geçerek kablo aracılığıyla karşı tarafa iletilmesi! Bu trafo olmazsa karşı taraf infilak! Burada trafo anlayış ve uygun bir dile karşılık geliyor. Nedir ilettiğimiz? Bilgi, düşünce, duygu... Ne ile iletiyoruz? Kelimeler, ses tonu, jest ve mimikler... Bu iletişimi ne kolaylaştırabilir? Uzlaşmacı bir tavır? Ne istediğinden emin olmak; bununla birlikte bu isteği karşı tarafın sağladığı veriler ışığında bir kez daha masaya yatırmaktan da kaçınmayarak son durumda zihnimizde belireni uygun bir dille ifade etmek? Orta bir noktada buluşmak ya da buluşamama haline saygı duymak... Bunun karşımızdakinin hala değerli biri olduğu gerçeğini değiştirmemesi... "Yaratılanı sev yaratandan ötürü..."


19 Ağustos Pazar Jüpiter- Neptün Üçgeni ve Merkür Geri Hareketi Bitiyor "anlamak ve anlamamak"
Bazen içinde olduğumuz şey, ölüm gibi bir şeydir. Onu sevemezsiniz, o çok değerli bir şeyi yitirmenize sebep olmuştur. Bir parçanızsa onunla ilgili olan her şeyden kurtulmuştur. Bilinçaltı çok karmaşık bir yapı... Onun sırrına inmek, haddimi aşmak olur. Ben sadece sürecin akışındaki temel vurguya dikkat çekmek istiyorum, kendi küçük penceremden gözlemlediğim. Ölüm, yani son, bazen tam da gelmesini beklediğimiz şeydir. İçinde olamadığımızda, kalkıp gitmek isteriz. Bazen bunun için bir bahane ararız ya da sessizce oradan ayrılırız. Bazen kıra döke olur bu ayrılış, bazen son derece zarif... Bu bir bitiştir. "Ne hasta bekler sabahı, ne taze ölüyü mezar, ne de şeytan bir günahı, seni beklediğim kadar..." Beklediğimiz o şey, eninde sonunda gelir. Bir şey yapmak gerekir bunun için muhakkak; bununla birlikte yapacağınız şeyler sınırlıdır. Bir yerden sonra, sadece beklemeniz gerekir. Düşünmeniz... Hayatın gözünüzün önünden bir film şeridi gibi geçmesi... İşte burada bir karar verilir. Kalmak ya da gitmek... "Bu nasıl ayrılık bu nasıl veda, gözlerin kal diyor dudakların git, bakışın anahtar gözlerin kilit, ellerin aç diyor dudakların git!" Bazen böyle bir çıkmazın içinde bulursunuz kendinizi... "Sussam olmuyor, susmasam olmaz." Durmak ve düşünmek, parçaları bir araya getirip resmi görmek gerekir. Bunu başardığımızda, su da akıp yolunu bulabilecektir.

13 Ağustos Pazartesi (Ay günü)
Ay: Başak
Güneş: Aslan

Toprak enerjisi / Ay- Jüpiter sekstili Ay- Neptün karşıtlığı Ay- Pluto üçgeni
"Aşk ve Karanlık"

Aşk, yoldur. Aşık, yolcudur. Yolcu musun? Yoksa öylece bekliyor musun? Güneşi (egonu, seni sen yapanı, kalbinin armağanını, neşeni, umudunu, kahkahanı, içindeki meraklı ve sevgi dolu çocuğu) arkana al ve karanlığa (bilinmeyene) yürü! Korkuların, öfkelerin, affedemediklerin, kendine bile itiraf edemediklerin... Hepsini oyunun bir parçası olarak görebilir ve sadece ilerleyebilir misin? Yaşamın sabrı sonsuzdur. Sen anlayana dek, oyun devam edecek ve bir gün anladığında sen artık "oyun kurucu" olacaksın. Bu oyunda seninle kalbi çarpanlarla parlayacaksın. "Biz kaderlerini onların çabalarına bağlı kıldık."

14 Ağustos Salı (Mars günü)
Ay: Terazi (07:56 itibariyle) (07:35 boşlukta)
Güneş: Aslan

Hava Enerjisi / Ay- Mars Üçgeni Ay- Satürn karesi Ay- Venüs kavuşumu
"Güç ve Sevgi"

Güç, bir şeyin canlılığını devam ettirebilişi olabilir mi? Nedir canlılığın besini? Gerçek olan nedir? Ne bizi kandırır? Güç, hayatın dalgaları içindeki büyüme ve genişlemeye kendini açmak olabilir mi? Düşmek nedir? Kalkmak nedir? Yorgunluk nedir? Enerji veren nedir? Ne zaman hiçbir şey batmaz gözünüze? Sevgi nedir? Kusur, kusuru görene aittir. Özür bekleyen, özür dilemesi gerekendir. Varoluşa ettiği saygısızlıktan dolayı... Varoluş, mükemmeldir. Her şey birbirinin içindedir. Her şey birbiriyle bağlantılıdır. Her şey sadece durmamız, düşünmemiz ve anlamamız içindir. Anladığımızda kapı açılır ve o kapıdan geçtiğimizde, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Sevgi, iyi ve kötü ayrımının ortadan kalktığı yerdir. Artık sadece yol ve yolcu vardır. Var olan her şey, yolculuğun bir parçasıdır. Aşk, sevgiye açılan kapı ve sevgiye vardığınızda, işte gerçek güç de orada gözlerini aralardı.

15 Ağustos Çarşamba (Merkür Günü)
Ay: Terazi
Güneş: Aslan

Hava enerjisi / Ay- Merkür sekstili Ay- Pluto karesi Ay- Güneş sekstili
"Hayata Doğmak"

Ben bir savaşçıyım. Adalet benim kalkanım. Kılıcım, bilgim ve becerimle bilenen düşüncelerim. Yaralarım, armağanlarım. Hala yaşıyorsam, bir daha aynı yarayı almayacağım; çünkü o yarayı açanın ne olduğunun bugün farkındayım ve bir daha aynı tuzağa düşmemek için daha çok çalışacağım. Çalışmak, kendime verdiğim değer ve kendime duyduğum saygının bir göstergesidir. Ancak kendine değer verip saygı duyan biri, bir başkasına da değer verip saygı duyabilir. Hayatı, hayattaki varlığımı önemsiyorum. Burada olmanın bir anlamı olduğunu biliyorum. "Bilmiyorum." demek haksızlık olur. Kalbim biliyor. Bu hayatta, hayatımda olan herkes için de geçerlidir. Bir engeli aşamıyorsam ya engelin ne olduğunun farkında değilimdir ya da arzuladığım şey bu değildir. Kalp, sevginin olduğu yerdir. Zafer, burada gelir. Sevgi nedir? Sevgi, kırmak ve kırılmanın ötesine geçip sadece olmaktır. Sevinç şerbetinin yudumlandığı yer burasıdır.

16 Ağustos Perşembe (Jüpiter günü)
Ay: Akrep (11:54 itibariyle) (10:54 boşlukta)
Güneş: Aslan

Su enerjisi / Ay- Mars karesi Ay- Uranüs karşıtlığı Ay- Satürn sekstili
"Varoluşu Anlamak"

Ne ile savaşıyorum? Ne kadar savaşıyorum? Nasıl savaşıyorum? Neyden korkuyorum? Neyden kaçıyorum? Ne kadar kendimin farkındayım? Biraz hikayenin dışına çıksam ve kendime, içinde olduğum hikayeye bir an için dışarıdan baksam, ben olan o kişiye ne söylemek isterdim? Buna benzer bir cümleyi son zamanlar biri ya da birilerine söylemiş ya da söylemek istemiş olabilir miyim? İnsanın en çok duymaya ihtiyaç duydukları dilinde, görmeye ihtiyaç duydukları mı çevresindedir? Benim anlatmam mı anlamam mı gerekiyor? Anladığımda, anlatmama gerek bile kalmayacak mı ya da anlatmaya çalıştıklarım benden kendiliğinden akacak ve ben olan o benlerde kendiliğinden mi yerini bulacak? Var eden ve var olan, rahman ve rahim... Yukarıda ben, aşağıda ben... Kalem ben, kağıt ben... Yazan ben, yazılan ben... Her şey bu kadar basit mi? Değil. Her şey olduğunu düşündüğüm kadar karmaşık mı? Değil. Peki ya ne? Anladığım kadar basit, anlamak istemediğim kadar karmaşık. "İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen, ya nice okumaktır."

17 Ağustos Cuma (Venüs günü)
Ay: Akrep
Güneş: Aslan

Su enerjisi / Ay- Merkür karesi Ay- Jüpiter kavuşumu Ay- Neptün üçgeni Ay- Pluto sekstili
"Karanlığın Armağanı"

Güçlü olmak istedim. Kendimde o gücün olmadığını kabul ettiğimde, o güce sahip olan birilerini aradı gözlerim. Bu güce nasıl sahip olduklarını anlamaya çalıştım. Gözlemledim, bazen taklit ettim, çalıştım, çabaladım, bazen kendiliğinden oldu, nasıl olduğunu ben de anlamadım, bir daha yapabilir miyim bilemedim, şüphe duydum, daha çok çalıştım, daha çok gözlemledim, anlamaya çalıştım. Başardığımı, başaramadığımı, boyumu aştığını kabul ettiklerim oldu. O güç bende yoksa, en azından o güce sahip olan birilerine yakın olmam gerektiğini düşündüm. Öyle olduğuna inandıklarımla bağ kurmaya çalıştım. Onlar için yapabileceğim ne varsa yaptım. Bunun onun da benim için yapabileceklerini yapabilmesi anlamına geldiğinin farkındaydım. Bazen de benden daha güçsüz olduğuna inandıklarımın peşine düştüm. Bu bana kendimi daha güçlü hissettiriyordu. Güçsüz olduğunu kabul ettiğim birinin gözünün içine sokarak varlığına inanılmaya çalışılan bir güç... Bir gün gücün böyle bir şey olmadığını fark ettim; çünkü sürekli borçlandırıyor ve borçlanıyordum. Hikayenin dışına çıktım. Yeterli olanın peşine düştüm. Sevgi, hesap kitabın bittiği yerdi. Hesap kitap, karmada olur. İşte her şeyi karmaşıklaştıran! Akana izin verdim, akanı kabul ettim. Her şey ondan geldi, ona gitti. Galiba büyümek böyle bir şeydi.   

18 Ağustos Cumartesi (Satürn günü)
Ay: Yay (19:44 itibariyle) (18:05 boşlukta)
Güneş: Aslan

Ateş enerjisi / Ay- Güneş karesi Ay- Mars sekstili
"Gökyüzünün Eli"

Beni neyi anlamaya çağırıyorsun? Hangi soruya her seferinde aynı cevabı verip bu sefer daha farklı bir şeyin olmasını bekliyorum? Hangi tekrarlayan döngüler eşiği aşmam için yeni şanslar? Ben bu şansın ne kadar farkındayım? Döngülerin ne kadar farkındayım? Kaç günde bir kendimi yine aynı yerde buluyorum? Bu zaman zarfında neleri görüyor, neler düşünüyor, neler hissediyor, neler yapıyorum? Bu süreç bana neyi fark ettiriyor? Bunu fark ettiğimde, nasıl bir yolculuk başlıyor benim için? Ne kadar sadık kalıyorum kendime, kendime verdiğim söze? Neyin telaşında neyi yitirmiş buluyorum kendimi? Genişliyor muyum yoksa daralıyor muyum? Abartıyor muyum? Çok mu fazla? Çok mu az? Şeytanın zincirleri, her türlü aşırılıkta devreye girer. Korku ve öfke, hissedilmesinin kişinin sağlıklı olduğuna işaret eden duygulardır. Çok fazla korku, çok fazla öfke, insanın sağlığını yitirmesine sebep olur. Anla ve devam et. Kaybetmekten o kadar çok korkup bir sürü güzel şeyi yitirme. Belki de en önemlisi, zamanı boşa geçirme. Sev, sevil, büyü, genişle... Her şey, kalbinin aldığı kadar değerlidir.  

19 Ağustos Pazar (Güneş günü)
Ay: Yay
Güneş: Aslan

Ateş enerjisi / Ay- Merkür üçgeni Ay- Venüs sekstili
"Bilgi ve Sevgi"

Bilmek için, sevmek gerekir. Sevmek, en kutsal öğretmendir. Tam da bilmeniz gerekeni size verir. Sevmek, kendi karanlığına, bilinmeyenine bakmaktır. Orada gördüklerin; senin, sana ait olan bir hayatın ve hayatın sırlarını içinde barındırır. Sevmek için de bilmek gerekir. Bilmeden, sevilmez, sadece sevmek arzulanır. Kendiyle savaşır insan, kendindekiyle savaşır, görmez, fark etmez, sadece savaşır. Savaşın olduğu yere, sevgi giremez. Sevginin olduğu yerde, savaşın tadına doyum olmaz. Sevgi öyle kapsayıcı bir şeydir ki her şeyi kapsayıverir ve öyle güzeldir ki her şeyi de güzelleştirir. Güzel olduğu için sevmezsiniz, sevdiğiniz için güzeldir. Sebebi olmaz sevginin, sadece varlığını bilir, hissedersiniz, hepsi bu. "Seni seviyorum; çünkü..." kirletir sevgiyi, hesap kitaba döner, karma çalışır. "Seni seviyorum, bir şey beni sana çekiyor ve sanki burada bir şeyler iyileşiyor. Sana bunun ne olduğunu açıklayamam. Belki buna gerek de yok. Sadece kalbime düşen ışık için var eden, var olan her şeye teşekkür ederim. Şimdi daha farklı bakıyor, daha farklı görüyorum." Sevgi, evrenin sırlı bilgeliğine açılan en kutsal kapıdır.

Dosta selam olsun,

Hüseyin Akdağ

Kaynak: www.anneoluncaanladim.com

Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com

Doğum haritası analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini, bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri, yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini bulabilirsiniz.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.