26 Şubat - 04 Mart 2018 haftası
Birisi başak mı dedi? Demek ki hasat vakti! Ne yaptık ne ettik şimdi dökülecek ortaya... Basit ve sade olan değerlidir. Küçülme zamanı! Küçülen büyür.
27 Şubat Venüs- Pluto Sekstili
Ne kadar önemli bir eşik... Pluto’nun görünür olduğu her yer, dönüm noktası anlamına gelir. En son buna yakın bir şeyi sinister bir sekstil ile Venüs akrepteyken gerçekleşmişti, 2- 3 ay kadar önceydi; bununla birlikte orada süreç gergindi. Merkür retrosu öncesiydi, iç dünya karışıktı, Venüs zarar gördüğü akrep burcundaydı. Şu an Venüs yüceldiği balık burcunda ve birçok şey çok daha anlaşılır. İçinden geçtiğimiz kırılmalar bugün birçok şeyin çok daha farkında olabilmemiz içindi. Benzer bir sekstilse yaklaşık bir yıl önce yaşandı. O zaman da önemli bir eşik söz konusuydu. O günden bugüne nelerin çok daha farklı olduğunu düşünün. Hangi cephede? İlişkiler cephesinde; denge, uyum ve huzur... Bizi yola çıkaran neydi? Sevmek ve sevilmek... Kimi ve kim tarafından? Kendimizi ve kendimiz tarafından... Bunu anladığımızda her şey daha yerine oturacaktır.
2 Mart Başak Burcunda Dolunay (03:51/ 11 Derece)
Başak burcunda gerçekleşiyor dolunay! Hemen karşısında duran balık vurgusu bir hayli güçlü! Başak en basit ifadeyle "arınma" demektir. Sağlık, beslenme, faydalı ile faydasızı ayırt etme, gelişim konuları ile ilgilidir. Başak, zıt burcu balık gibi hayaller, rüyalar, büyük resim peşinde değildir. Toprak elementi doğasıyla somut gerçekler ve bu dolaydaki detaylar onu ilgilendirir. Bir başağa neler yapabileceğinizden bahsetmenizin onun için bir anlamı yoktur. O, ne yaptığınızı görmüştür ve onu, bu kısım ilgilendiriyordur. İyi bir eleştirmendir başak, tespitleri başarılıdır; bununla birlikte her burç gibi zıttıyla kendini dengeleyebilmelidir. Detaylar, büyük resimden kopmadığımız müddetçe değerini korur. Ustalık, nasıl hiç hata yapmadığımız değil, hataları nasıl gelişimimizi sağlayan deneyimler haline getirebildiğimiz ile ilgilidir. Bu dengeyi korumamız isteniyor. Ay, Zosma sabit yıldızı ile kavuşum, bize "Ya kahramanı olursunuz bu hikâyenin ya da kurbanı, süreci yaklaşımınız belirler." diyor. Harita modeli de Ay vurgusunu güçlendiriyor, yaratıcılığımızı nasıl kullandığımızın önemi artıyor.
2- 8 ev aksında gerçekleşiyor dolunay! Benim dediklerimiz, senin dediklerimiz; sahip çıktıklarımız, vazgeçtiklerimiz; iç potansiyellerimiz (kendi kaynaklarımız), dış potansiyeller (dış kaynaklar); içeride olanlar, dışarıda olanlar... "Ya içindesindir çemberin ya da dışında yer alacaksın." Neyin içinde, neyin dışında? Ne içinde, ne dışında? Ne içeriden dışarıya, ne dışarıdan içeriye? Bununla ilgili gerekli düzenlemeler ve bizi bu noktaya taşıma gayretinde gündemler...
Ay- Satürn üçgeni, sorumluluk ve disiplin diyor. Vakit nakit! Vakti boşa harcama zamanı değil! İşe yarar bir şeyler yapma zamanı! Bu dolayda gelişen krizlerin içinde bulabiliriz kendimizi! Uranüs de bu süreci destekliyor. Bugüne kadar yaptıklarımızdan daha farklı bir şey yapmamız isteniyor. Doğum sancısı! Ay- Neptün karşıtlığı bizi gerçeklik duygusunun dışına sürükleyebilir ve bu kaçışları beraberinde getirebilir. Ne yediğinize, ne içtiğinize, ruhunuz gibi bedeninizi de neyle beslediğinize dikkat edin! Bedeninizin ihtiyaçlarını da ruhunuzun ihtiyaçlarını da önemseyin. Duyarlılığın yüksek olduğu bir zaman! Karanlıkta elinizde bir mumla yürüyormuşsunuz gibi düşünün ve acele etmeyin. Etrafınıza iyi bakının! Nereye gittiğinizi, nerede olduğunuzu bilerek yol alın. Apartmandan çıkayım derken kendinizi bodrumda bulabilirsiniz ve işin kötüsü, arkanızdan kapı da kapanmış olabilir. Hatta mumunuz sönmüş ve çakmağınızı da yukarıda unutmuş! Sakin olun! Hep Kozmik Şakacı Neptün’ün işi bunlar! Bir bakmışsınız geldiğiniz yoldan korku içinde geri dönmeye çalışırken elektrikler gelivermiş ya da görevli elinde bir fenerle karşınızda belirmiş! Hayat sürprizlerle doludur. Bizim bu sürprizlere olan tavrımızca taşlar yerini bulur.
Düzenleyici Merkür, hem zararlı hem düşük konumda olduğu başakta ve 11. evdeki (gelecek, yenilik) Jüpiter (ufku genişleten deneyim) ile üçgen (uyumlu açı), 12. evdeki (ruhsal büyüme, fizikötesi ile temas) Mars (savaş, mücadele) ile kare (dinamik açı), 3. evdeki (kendisiyle aynı ev) (iletişim ve bilgi aksı) Venüs (aşk, sevgi, tutku) ile kavuşum (birbiri içine geçme), 1. evdeki (hareket noktası) Pluto (büyük dönüşüm) ile sekstil (uyumlu açı) yapıyor. Hayaller destekleniyor; bununla birlikte eylem planı ve ortak alan, bu alandaki paylaşımlar, dengeler önemli! Büyük güçler devrede! Suda boğulmamalı, toprağa gömülmemeli! Hayaller hayal olarak kalmamalı, günlük olaylar bize varma arzusunda olduğumuz yeri unutturmamalı! Bunun için gerekli değişime kendimizi açmalı!
Haritada yay burcu yükseliyor. Bizi Jüpiter’e götürüyor. Seyahat planları! Uzak diyarlara yolculuk! Bu anlamdaki kalkışmalar! Gündeme gelen projeler! Öngörüler! Rota belirleme! İnançlar! Yükselenin Acumen, Jüpiter’in Agena sabit yıldızları ile kavuşum halinde oldukları görülüyor. Acumen, sürekli saldırı halinde olmanın bizi güçsüzleştirdiğinden; Agena, alamadığımız bir dersin bizi zorladığından bahsediyor. Kaynaklarımızı nasıl kullandığımız önemli! Beyin fırtınası zamanı!
Hem değerli fırsatlara hem sağlam sallanışlara gebe olan bu dolunay, özet olarak değişime kendimizi açmamızı, noktasını koyma vakti gelmiş olanı zorlamamamızı, hassas bir tartı ile ileriyi görerek adımlar atmamızı istiyor. Hata yapmak güzeldir, geliştirir. Aynı hatayı tekrarlamak, içine sıkıştığımız bir şey olduğunu gösterir. Önce buradan çıkmak gerekir. Bunun için gerekli düzenlemeye ihtiyaç duyuyoruz. Yanılmaktan korkmayın, yanıldığınızı anlar ve dümen kırarsınız. Kendinizi kandırmaktan korkun; çünkü bu kronikleştiğinde içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Cesaret zamanı! Cesaret, akılsızca hareket etmek değil aklın yolundan gitmektir. Kalbinizin gücü burada devreye girer. Akıl, veriler üzerinden değil, verilerin bizde oluşturduğu öngörüler üzerinden bir yol çizer. Atılan adım ile başlayan yolculukta sürece olan hâkimiyet, gelinecek noktayı belirler. Sizi buraya getireni bilirseniz, sizi oraya götürecek olandan da emin olabilirsiniz. Haydi kolay gelsin!
26 Şubat Pazartesi (Ay günü)
Ay: Yengeç
Güneş: Balık
Su enerjisiyle, yoğun duygularla başladığımız bir hafta! Ay- Neptün üçgeni bizden büyük resmi görmemizi, hassaslaşan algılarımızın bizi sel gibi bir boşluğa sürüklememesi için ne için yolda olduğumuzu hatırlayabilmemizi istiyor. Ay- Merkür üçgeni rehber rüyalardan, özel işaretlerden bahsediyor. Ay- Venüs üçgeni, sevgiyi aradığımızı, ona dair cevapları sorguladığımızı, cevapların dışarıda değil içeride olduğunu, bunun için büyük resmi görmeye ihtiyacımızın olduğunu söylüyor. Ay- Pluto karşıtlığı içimizdeki yaraların sızladığını ve bu yaraların aslında hayatın sırlarını içinde taşıdığını, bunu anlama eşiğinden geçtiğimizi vurguluyor. Bir şeyin en yoğun olduğu yer, yeni bir döngüye en yakın olduğumuz yerdir. Ay- Jüpiter üçgeni içsel keşiflerin önemli olduğu bir günde olduğumuzdan bahsediyor. Derinlerde saklı bir şey var ve ona dokunduğumuzda her şey yerini buluyor. Kalbe dokunmak gibi... Ay- Uranüs karesi evdeki hesabın çarşıya uymayabileceğinden bahsediyor. Engel, bize karşı olan değil, bizi beklentimizin üzerinde bir yere taşıma gayretinde olan güçlerle ilgilidir. Bunu anlamamız isteniyor.
27 Şubat Salı (Mars günü)
Ay: Aslan (07:41 itibariyle) (00:49 boşlukta)
Güneş: Balık
Gecenin ilerleyen saatleri itibariyle Ay boşluktaydı ve güne ateş enerjisiyle uyandık! Yanıyor muyuz ne? Ya da bir kıpırtı mı? İçimizde bir diktatör mü uyandı? Kükrerken mi bulduk kendimizi? Hepsi mümkün! Aslan, içimizdeki çocuktur. Bu çocuk etrafa gülücükler de saçabilir çığlıklarıyla ortalığı birbirine de katabilir. Sizin içinizdeki çocuk bugün hangisi? Daha ortalarda bir yerlerde mi? İletişim kurma şeklimiz, aslında ne söylemek istediğimiz, nasıl bir yol seçtiğimiz, nerede buluşabildiğimiz önemli! Doğru ya da yanlış yok, seçimlerimizin beraberinde getirdiği ve bizim bu süreci yönetip yönetemeyişimiz var. Ne için yola çıktığını hatırlayan eninde sonunda istediği yere ulaşır ve tüm yolculuk da onun özgür keşif alanıdır.
28 Şubat Çarşamba (Merkür günü)
Ay: Aslan
Güneş: Balık
Ateş enerjisiyle uyandığımız bir güne daha hoşgeldiniz! Ay- Mars üçgeni enerjinin yüksek olduğu bir günde olduğumuzdan bahsediyor. Bu enerjiyi nasıl kullandığımız önemli! Öfke şeklinde de kendini gösterebilir. Öfke, sağlıklı bir duygudur. Öfke yönetimini sağlayamamak istenmeyen durumları beraberinde getirir. "Kontrolsüz güç, güç değildir." Bir şey size keyif veren bir şekilde ilerlemiyorsa "...bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için sabır..." duası devreye girebilir. Ay- Jüpiter karesi bizden aklımızı kullanmamızı, keşif içinde olmamızı, değişim vakti gelmişse buna açık olmamızı istiyor. Eninde sonunda onunla karşı karşıya geleceğinizi biliyorsanız, bu karşılaşmayı ertelememek en iyisidir. Öfkeniz, kalbinize ve aklınıza gölge düşürmesin yeter! Bir yol var ve o yolu bulmak için ihtiyacımız olan sağduyu!
1 Mart Perşembe (Jüpiter günü)
Ay: Başak (08:57 itibariyle) (02:12 boşlukta)
Güneş: Balık
Güne erken başlayanlardansanız sabahın ilk saatlerinde Ay boşlukta! Yataktan fırlama değil, tatlı tatlı yataktan kalkma zamanı! Bir gerinin, derin derin nefeslerle hayatı içinize çekin, kahvenizi yudumlarken dışarıyı seyredin, ılık bir duş alın ya da bu atmosferi yaratacak sizin için neyse onu harekete geçirin. Normalden bir yarım saat önce kalksanız mesela süper olur! Her halükarda sakin olun, her şey yolunda! Çok geçmeden Ay başağa geçiyor ve bütün işler önümüze yığılıyor. Aman ne güzel! Hemen bir öncelik sırası! Liste hazır mı? Kalem! Kağıt! Bir on dakika! Tamamdır! Şimdi hareket! Detaylara takılmayın! İşi elinizin ucuyla da yapmayın! Hedef net! Çözüm odaklı bir yaklaşım! Ay- Uranüs üçgeni sürprizlere açık olmamızı söylüyor. Esneyin ve yeni yollar keşfedin! Ay- Satürn üçgeni sistemli bir gidişatın öneminden bahsediyor. Sorumluluktan kaçmak çözüm değil! Üzerinize düşenin ve üzerinize vazife olmayanın ne olduğunu bilin, gerektiğinde bunu açıkça ifade edebilin yeter.
2 Mart Cuma (Venüs günü)
Ay: Başak
Güneş: Balık
Toprak enerjisiyle uyandığımız bir güne hoşgeldiniz! Dolunay zamanı! Haftalık yazımızda neler demiştik? Tekrar bir göz atın derim! Ay- Neptün karşıtlığı ayaklarımızı yerden kesebilir. Sisler içinde gemimizin karaya oturmasını istemiyorsak yavaş ve emin adımlarla ilerlemekte fayda var. Hiç ecele etme zamanı değil! Acele giden ecele gider. Sakin sakin! Kendinizi ve süreçleri gözlemleyerek... Ay- Pluto üçgeni, pazartesi bizi zorlayan, şimdi bir yere oturacak diyor. Bizi köşeye sıkıştıran hep bir çözülmeyi beraberinde getirir. Ay- Mars karesi, sizden farklı düşünenler ya da düşündüğünüzden farklı gelişenlerle güç savaşına girmeyin, esneyin ve bu genişlikte hedefinize ilerleyin diyor. Belki bir keşfe götürür bu sizi ve bu keşif işlerinizi kolaylaştırır. Ay- Jüpiter sekstili pratik çözüm şanslarından bahsediyor. Ay- Merkür karşıtlığı bizi "akıllı düşman"ın katkılarını anlamaya çağırıyor. "Aptal dost"lara teşekkürlerimizi iletiyor ve onlarla olan yolculuğumuzu burada sonlandırıyoruz. Aynı kişi birisi için "akıllı düşman" birisi için "aptal dost" olabilir. Bu kişisel bir şey değil. Gözünün yaşına bakmayın! Bensem benim de! Yoksa derslerimizi alamayız. Her zaman bir çözüm yolu bulunur, ona gidelim yeter! "Akıllı dost" olalım! İçimdeki başak konuştu! Balığım, kalabalığım ben!
3 Mart Cumartesi (Satürn günü)
Ay: Terazi (11:20 itibariyle) (02:48 boşlukta)
Güneş: Balık
Ay boşluktayken uyanıyoruz güne! Ay- Venüs karşıtlığı, "Sevgi neydi? Sevgi emekti." diyor. Sevginin aptalcası gündemimiz dışı efendim! Başak çerçevesinde bugün sevgiyi katkıları ve çaldıkları üzerinden konumlandırıyoruz. Sevgi, uyumdur. Uyum, verimlilik sağlar. Buradaysak her şey yolunda; çünkü insan üretmek için vardır. Değilse uğraş dur! Ne gerek var? Paylaştığımız, paylaşabildiklerimiz paylaşımı değerli kılar. Ay teraziye geçiyor, Venüs (aşk dehası) vurgusu güçleniyor. Bizi bir araya getirenin farkına varmak! Ortak alan! Ben ve sen! Bir tahterevallide bir aşağı bir yukarı! Dans eder gibi! "Bu dansı bana lütfeder misiniz?" Bu danstaki genişleme! Ay- Satürn karesi özel alanın değerinden bahsediyor. Saygı ve sevgi, birbirinden ayıramayacağımız iki kutsal parça! Herkesin kendi yaşam programına saygı, bu yolculuğa sağlanan katkı (kendimizi yırtarak değil, kendiliğinden), işleri kolaylaştıracak potansiyellerin uyanışı ve en önemlisi: keyif! Keyif almadığımız, alamadığımız, bu keyfi paylaşamadığımız her şey eksik!
4 Mart Pazar (Güneş günü)
Ay: Terazi
Güneş: Balık
Tartıda bir güne hoşgeldiniz! Tartımızda hayat var, biz varız, kalp var! Olanlar, olmayanlar... Koşanlar, yorulanlar... Duranlar, kalkmayanlar... Sıkışanlar, yarışanlar... Tutanlar, bırakmayanlar... Her şeyi ortaya saçanlar... Ortaya saçılanlar... Kendilerini arayıp bulanlar, bulamayanlar... Ay- Pluto karesi güne damgasını vuruyor. Seçimleri netleştirme zamanı! Doğru mesafe! Sınırlarını bilmek! Kendini bilmek! Doğru mesafede durursak harikalar yaratırız. Kendimizi bilirsek; ne taşıdığımızın, neler yapabileceğimizin, nerede durmamız gerektiğinin farkına varırız. Değilse kazananı olmayacak bir yarıştayız. Bugün yenmek için değil, kazanmak için yola çıkın ve sizinle yarışan herkes kazansın! Bu ne olabilir? Nasıl bir yaşam? Düşünün! Başka türlü olmaz.
Yüreğe selam olsun,
Hüseyin Akdağ
Kaynak: www.anneoluncaanladim.com
Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle
iletişime geçebilirsiniz:
0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com
Doğum haritası
analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini,
bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri,
yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet
edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları
ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin
ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi,
neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini
bulabilirsiniz.
