19 Şubat - 25 Şubat
2018 haftası
El ele vererek uzandığımız bir yarın var. Elden gelmeyenler, elde olmayanlar, elimizi açtıklarımız, elde kalanlar, ha bir de ele güne karşı... Her zaman bir yol vardır köy meydanına çıkan... Tüm yollar kapanmışsa, yeni bir köy vardır ya da o köyü kuracak birileri... "Hadi gel köyümüze geri dönelim!"
21 Şubat Venüs- Neptün Kavuşumu ve Merkür- Satürn Sekstili
Venüs, modern düzenleyicisi Neptün ile kavuştuğunda ortalık aşk aşk kokuyor olacak. Bu aşk, ilahi aşk! Kâinat! Sanatsal yaratıcılığınızı kullanın, bunu günlük akışınıza katın, yaşamınıza buna dair dokunuşlar kazandırmak için bir şeyler yapın! "Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." Hayal edemeyen insan, ölüdür. Yarını yoktur onun, yaşamın onun için anlamı, heyecanı yoktur. Hayaller, onlar içine saklanmak değil, onlar içinden yükselip varoluşu görünür kılmak içindir.
Merkür- Satürn sekstili bizi hayalleri gerçekleştirmeye çağırıyor. Hayalleri gerçek kılacak olanı bulmaya... Bu kadar balık, bu kadar su, bu kadar uçuş uçuşken, Satürn bizi toprağın en güçlü haliyle köklüyor. "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz." diyor. Sizi hayal ettiğiniz o şeye ulaştırabilecek yolları, başlangıcı, sürecin akışını belirleme zamanı! Hayaller, gerçeklerle yaşar. Hayal dünyasında boğulmayın, hayal gücünüzün açtığı o kapıdan içeri dalın ve oradan eli boş dönmeyin!
23 Şubat İlk Dördün Ay Fazına Geçiş ve Juno Balığa Geçiyor
Güneş tutulmasından bu yana açılan gündemler artık size daha net bir bakış açısı kazandırmaya başlıyor. Nasıl bir yoldan geçtiğiniz, bunun sizin için ne anlama geldiği, sürecin sizi neye götürdüğü daha açık oluyor. Juno, evlilik ve ortaklık konularını temsil eden asteroittir. 16 Aralık’ta başlayan kovadaki yolculuğunu tamamlayarak 28 Nisan’a kadar sürecek balıktaki yolculuğuna başlıyor. Kovada, bizi bir araya getiren ortak alan bizim için önemliydi. Balıkta, bizim ötemizde bir boyut devreye giriyor. Juno balık döneminde, evlilik ve ortaklıklar, büyük resimde gözlemleniyor olacak. Bu dönem gerçekleşen bir araya gelişlerde, süregelen dönemeçlerde önemli çözülmelerden bahsetmek mümkün! Juno koça geçtiğinde, artık ne için bir arada olduğumuzu daha iyi biliyor olacağız.
25 Şubat Venüs- Mars Karesi, Merkür- Neptün Kavuşumu ve Güneş- Satürn Sekstili
Venüs balıkta, Mars yayda, bu kare dağınık bir enerjiyi veriyor. Oradan oraya koşturuyor; bununla birlikte aslında dişe gelir hiçbir şey yapmıyor olabiliriz. Çokluk içinde kaybolmamalı, bir şeyin peşinden koşarken her şeyi unutmamalı! Merkür- Neptün kavuşumu algıyı çok soyut bir boyuta taşıyor. Ayrıntıların, günlük akışın, buradaki devamlılığın, sağlığımızın, beslenme ihtiyaçlarımızın da farkına varmamız gerekiyor. Bunu başardığımızda daha fazlasına yer açabiliriz. Güneş- Satürn sekstili, üzerine düşeni yerine getirmeyenin tek elde ettiği sürekli büyüyen bir yetersizlik duygusudur diyor. Büyük hayaller değil, gerçekleşme şansı olan ve gerçekleşen hayaller değerlidir. Yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatıdır. Yaratıcılığınızı bahaneler için değil, yöntemler için kullanın ve kendinize hayalinizi gerçekleştirmek için yeterli zaman tanıyın. Hemen umutsuzluğa kapılmayın. Evdeki hesap çarşıya uymayabilir; bu yenildiğiniz değil, biraz daha yaklaştığınız anlamına gelir. Süreçleri gözden geçirin ve kazandığınız yeni bakış açısıyla yeni bir yol çizin. Yapboz, hayat daha fazlası değil! Keyif alın yeter! Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş...
19 Şubat Pazartesi (Ay günü)
Ay: Koç
Güneş: Balık
Haftaya koçun enerjik ruhuyla başlıyoruz! Düzenleyici Mars, yaydaki yolculuğuna devam ediyor, rotamızdan emin ve keşfe açık olduğumuz müddetçe her şey yolunda! Dalgalar sizi ürkütmesin! İnişler çıkışlar! Bitişler başlangıçlar! Hepsi oyunun bir parçası! Ne bitiş var ne başlangıç! Ne uzak ne yakın! Her şey birbirinin içinde! Ay- Satürn karesi bizden sorumluluk ve disiplin bekliyor. Güç hâkimiyet, buysa bir süreç gerektirir. Acele işe şeytan karışır denir ya, şeytan zekâdır. Acele ettiğinizde zekâ (güç) üzerindeki hâkimiyet yiter ve işler karman çorman olur, rotanızı yitirirsiniz. Satürn, şeytandır. Ya siz ona hâkim olursunuz ki beklenen budur ya o size! Ay- Mars üçgeni enerjinin yüksek olduğundan bahsediyor. Dağılan ve sıkışan enerji agresyon yaratır. Sistemli bir gidişat işleri kolaylaştıracaktır.
20 Şubat Salı (Mars günü)
Ay: Boğa (22:11 itibariyle) (14:10 boşlukta)
Güneş: Balık
Koçun enerjik ruhu etkisini sürdürüyor. Ay- Pluto karesi, üzerinizde baskı hissetmenize sebep olabilir. Dün Satürn’ün yaptığından çok da farklı değil aslında! Dün dersini alıp sistemi kurmuş olanlar için bugün, çok daha kolay akacaktır. Değilse şeytan ile burun buruna olmanın tadını çıkarın. Şeytanın sizinle bir zoru yok, sadece işini yapmaya çalışıyor. Şeytanın işi nedir? Sizi, aklınızı kullanmaya çağırmak! Aşk, yol almaktır. Şeytan, bunu reddederek bir şeye sıkışıp kaldığınızda devreye girer. Bilincin açık kalması, kendini yenilemeyi gerektirir. Ay- Uranüs kavuşumu da bizden bunu istiyor. Hayatın rutin bir akış içinde yürüme şansı yoktur. Bu yaşıyor olmak değildir. Yaşam, harekettir. İşte bu dev dalgalar içinde yapacağımız sörf, hayatın özü olan o dengeye ulaşabilmemizi sağlayacaktır. Öğleden sonra Ay boşlukta hareket ediyor, büyük kararlardan kaçınmakta fayda var. Yapılmış planlar üzerinden ilerlemeyi deneyin! Gece saatlerinde Ay yüceldiği boğa burcuna geçiyor. Finansal konular gündemimizi oluşturabilir. Ayaklarımızı yere daha sağlam basma, kendimizi daha güvende hissetme arzusu yükselebilir. Huzur içinde olun. Elinizden geleni samimi bir şekilde ortaya koymaya gönüllü olduğumuz müddetçe her şey yolundadır.
21 Şubat Çarşamba (Merkür günü)
Ay: Boğa
Güneş: Balık
Boğa enerjisiyle uyanıyoruz güne! Keyif, yaşamın sırrıdır. Keyif, adanmadır. İnanarak içinde olduğumuz her şey, özün uyanışıdır. İnanmak, ancak akıl ile mümkündür. Diğeri, kaçmaktır ve eninde sonunda insan korkusuna yakalanır. Keşif, yolculuğun ışığıdır. Ay- Güneş sekstili, bugünün hayallerimize giden kapıyı aralamak için güzel bir gün olduğundan bahsediyor. Gerçekler bizi sınırlamaz, yöntem geliştirmemizi ve yeni perspektifler oluşturmamızı sağlar. Ay- Merkür sekstili, bugünün algıların açık olduğu bir gün olduğundan bahsediyor. Nereden geldik, neredeyiz, nereye gidiyoruz? Ay- Satürn üçgeni, pazartesi günü dersini almış olanların armağanı gelir diyor. Armağan, zamana karşı kazandığımız zaferdir. Zamanın her şey için yeterli olduğunun farkına varıp adım adım yarına uzandığımızda, her şey yolundadır. Gece saatlerine doğru aktifleşen Ay- Neptün sekstili ve Ay- Venüs sekstili bizi büyük resmi görmeye, farklılık algımızın yerine birbiri içine geçen parçaların dengesi koymaya çağırıyor. Hayali olmayanın yarını yoktur. Hayali ile bugünü buluşturamayanın, onu bugüne getiren yolculuğunun bir anlamı yoktur. Her şey o yolculukta saklıdır. Bulmak gerek!
22 Şubat Perşembe (Jüpiter günü)
Ay: Boğa (14:44 boşlukta)
Güneş: Balık
Toprak enerjisiyle uyandığımız bir güne daha hoşgeldiniz! Üzerinde olduğumuz toprağın gücünü hissedebiliyor musunuz? Atlas gibi dünyayı sırtında taşıdığını ve bunu keyifle yaptığını... Sırtını ezdirmek onu rahatlatıyor olabilir mi? Ay- Pluto üçgeni gerçekleşiyor! Salı günü bizi sıkıştıranlar, bugün bir çözülmeye götürüyor. Denizler durulmaz dalgalanmadan! Her şey, sonsuz değişim ve dönüşüm döngüsünün devamı içindir. Kimsenin ya da hiçbir şeyin sizi bu yenilenme sürecinin dışına yuvarlamasına izin vermeyin. Akıl, kalbin ulaştığı son noktadır. Mantık ve muhakeme ile yol açılır. Nihayet insan akla varır. Akıl, kural ve kısıtlamaların ötesinde bir biliş (ölçülülük) halidir. İşte cennet oradadır. Ay- Jüpiter karşıtlığı bizi bu özdeki ışığı bulmaya davet ediyor. Akşama doğru Ay boşlukta hareket etmeye başlıyor. İyi bir gözlemci olun ve sesinizi, sessizliğin sesini duyduğunuzda duyurun. Boğaz dokuz boğumdur, dokuz düşün, bir konuş diye denir. Bilgilerinize...
23 Şubat Cuma (Venüs günü)
Ay: İkizler (03:07 itibariyle)
Güneş: Balık
İkizlerin kıpırtılı enerjisiyle uyanıyoruz güne! Düzenleyici Merkür, balıktaki puslu yolculuğuna devam ediyor. Neyi görmek, bir dönemin kapanışı ve yeni bir dönemin açılışı olabilir? Ne inancı besler ve bu inanç, daha fazlasını keşfe kendimizi açmak demektir? Ay- Güneş karesi, içimiz başka telden çalıyor dışımız başka diyor. Zihnimizde bir gevezelik, dışarıda adını koyamadığımız bir şeyler... Basit ve sade olan değerlidir. En küçük olan, en kapsayıcı olandır. Noktanın tüm evren olması gibi... Küçülmeyi sevin! Ay- Merkür karesi, Ay- Güneş karesindeki gelgiti aratmıyor. Bir yanım kalk gidelim öteki otur halt yeme! Gidiyorsak ne için gittiğimizi, kalıyorsak ne için kaldığımızı bilelim yeter. İnsanı öldüren, arada kalmaktır. İlgililere duyurulur.
24 Şubat Cumartesi (Satürn günü)
Ay: İkizler (22:56 boşlukta)
Güneş: Balık
Hava enerjisiyle uyandığımız bir gün! Düşünceler fora! Önce bir zihnimizi sakinleştirelim! Sabırsızlık, işleri içinden çıkılmayacak bir hale getirebilir. Laf kalabalığına hiç gerek yok. Kalpten gelen değerlidir. Ay- Neptün karesi, gündem unsurlarının birbiriyle bağlantısını görmemizi istiyor. Hiçbir şey birbirinden bağımsız değildir ve her şey bir büyük niyete hizmet eder. O ne olabilir? Ay- Venüs karesi, sevginin açtığı kapıdan, bize göstermeye çalıştığı işaretlerle yürümemizi istiyor. Her şey uzlaşı ile mümkündür. Savaş, sevişmenin içinde anlamını bulur. Ay- Mars karşıtlığı, fiziksel enerjinin yüksek olduğundan bahsediyor. Onu nereye, nasıl harcamanın sizi varmak istediğiniz yere götüreceğini bilin. Ölçülülük esastır. Ay- Uranüs sekstili, Salı günü başlayan tetiklenişin, şimdi anlamını bulduğundan söz ediyor. Cesaret, yolculuğu başlatır. Başlangıç ile varılacak yer, birbiriyle karıştırılmamalıdır. Aklın içinde görev almadığı cesaret, sadece bir çırpınıştır. Kanatlarınızı, uçmak için açın. Uçmanın yeniden yeniden dengeyi bulmak ile mümkün olduğunu bilerek...
25 Şubat Pazar (Güneş günü)
Ay: Yengeç (06:05 itibariyle)
Güneş: Balık
Su enerjisiyle uyanıyoruz güne... Doğduğumuz topraklarla buluşmuş olmak gibi... Aile, vatan, ata, can, yaşam, insan, yuva... Yuva, cennettir. Cennet, ancak suyun akışında bulduğumuz, keşfettiğimiz varlığımız ile görünebilir. Herkesin yolculuğu, yuvasınadır. O yuva, bu yaşamın anlamıdır. Yorgunluğun yerini dinginliğe, dalgaların sessizliğe bıraktığı yer burasıdır. Ay- Güneş üçgeni bize kendimizi anne kucağında hissettiriyor. Ay- Satürn karşıtlığı, güvenlik alanından çıkma arzumuzu köreltirken bir yandan da hayatın bizi kendine çağırdığını hatırlatıyor. Biz, yuvamızdan kopup da yaşama doğduk. Ne içindi bu doğum? Ne için geldik? Neydi sözümüz? Özümüz neydi? Sevgi... Saf sevgi... Yaratıcılık, kutsal ışık... Bugün önemli bir gün! Güneş günü bugün! Ay, Güneş’e karanlığın (bilinmezliğin) tüm gücünü akıtıyor. Yarının kapısını aralamamız için... Bugünde uyanan, yarında köklenir. Bugünde kökleri güçlenen, yarına uzanır. Dışarıda aradığımız her şey, içeridedir ve içeride beliren her şey, dışarıda bedenlenir. Sevgiyle... Burada güvende olduğumuzu bilin. Yaratıcılığın, hazzın gerçekliğin kapısını araladığını... Kendini ifade etmenin, kalbini açmanın, sesini duyurmanın ve duymanın seni var ettiğini... İşte sevgi burada, birleştirerek var olur. Tüm parçaları birleştirip oradaki gerçekliği görmek... Buraya varan, sessizliği seslendirir. Yokluğu varlığıyla bedenlendirir. İşte kalbi yaratma sanatı...
Yüreğe selam olsun,
Hüseyin
Akdağ
Kaynak: www.anneoluncaanladim.com
Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle
iletişime geçebilirsiniz:
0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com
Doğum haritası
analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini,
bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri,
yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet
edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları
ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin
ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi,
neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini
bulabilirsiniz.