Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Derin sulardan geniş ufuklara

20 Kasım - 26 Kasım 2017 haftası

Haftanın en önemli gündemi, Güneş’in akrepteki derin yolculuğunu tamamlayarak yayın coşkulu doğasına geçmesi olsa gerek... Boğa dolunayı, akrep yeniayı derken "O benim! Bu senin!" yedik durduk kendimizi... Hiçbiri kimsenin değil şekerim! Hepsi hepimizin... Hepimiz de hepsine aitiz aslında... Bir yerden sonra eşyaların da bize sahip olmaya başladıklarının farkına vardınız mı hiç? Birgün robotların bizi yönetmeye başlaması şaşılacak şey olmaz; zira çok kez "eşya"nın insanın kişiliğinin önünde yürüdüğünü görmüyor muyuz? En son kime üstündekiyle başındakiyle değil de içindekini tanıma, anlama cesaretiyle yaklaştınız? Şaşırdınız mı? Hayal kırıklığına mı uğradınız? Çok mu yüksekti ki beklentileriniz? Herhangi bir insan olamaz mıydı? Onun da sizin gibi içinde taşıdığı korkular, kaygılar ve bunları yönetememekten kaynaklı yanılsamalar olamaz mıydı? Neden hep ideal bir çizgide ele aldık her şeyi... Neydi en iyisi olmaya çalıştığımız? En iyi olmasını arzulamamızın sebebi neydi? Ne olurdu en iyi olmasaydı? Hatta iyi bile olmasaydı? Kötü olarak kalsaydı. Tahammül edemez miydik ona? Değiştirmek mi isterdik? Onun buna hazır olup olmadığını umursamadan... Ya da yok etmek mi isterdik? Onun varlığının nasıl bir görev taşıdığını anlamadan... Ya yok etmek istediğiniz o değil de onun sizde açığa çıkardığı duygu yani aslında kendiniz olduğunuzu fark etseydiniz? Tüm bu aşamalardan geçtik işte akrep yolculuğunda... Jüpiter de burada ve bu temayı büyütüp güçlendiriyor. Jüpiter de mi ne? Aklın sonsuz ve sınırsız gücü... Kadim zamanda "kozmik şakacı" olarak bilinir. "derin akıl" şu an anlamaya çalıştığımız. "cehennem"deki parçamızla buluşmaktayız. Hani yok saydığımız, bir kenara fırlatıp attığımız, utandırdığımız, suçladığımız... O bizim bir parçamız ve üzgünüm, tamamlanmadıkça bir sonraki aşamaya ulaşamayacaksınız. Sevmeyi öğrenmek... Methiyeler düzerek değil, olduğu halin içindeki ışığı görerek... Bunu herhalde en iyi "özel" çocuğu olan bir anne bilir. O, "harika" bir çocuk değildir. Yanılıyorsunuz. O "harika" bir çocuktur, sadece bizim alıştığımız, bize öğretilen bir boyutta değildir bu "harika"lık... O "saf ışık"tır ve sırtında kimleri taşıdığını bilemezsiniz. Saf bir ışıkla çarpan bir yüreğin dünyaya neler kattığını... Başka bir yerden bakmak, başka bir şeyi görmek... "akrep" işte hep bunlar... Daha akrebin sırlı dünyasından çok söz ediyor olacağız. Bu daha başlangıç...

Güneş yaya geçiyor. "yay" seyyahtır, kaşif, bilge... Çok okuyan mı çok gezen mi bilir? "ikizler" okur. "yay" gider görür. Ateşin ona verdiği güçle "bilinç" boyutundaki deneyimini eyleme dökmek, eyleminde "bilinç" boyutundaki deneyimi var etmek ister. Akrep yolculuğu derinlerde çok şey uyandırdı. Biraz yaraladı, bira kanattı, kırdı, döktü, yıktı, açtı, açtırdı. "Açmam, açamam, söyleyemem; çünkü derinde..." dediklerimiz bir bir etrafa saçıldı. Ne der Lao Tzu: "Tanrı size istediğiniz insanları değil, ihtiyacınız olan insanları verir. Öyle ki bu insanlar size yardım edecek, sizi incitecek, size acı verecek, sizi terk edecek, sizi sevecek ve olmanız gereken insan olmanızı sağlayacaktır." İşte yarı at yarı insan sentor ile simgelenen "yay" bu insanlaşmanın önemli bir aşamasıdır. "akrep"te "temel içgüdü" ile buluştuk, şimdi onun üstüne insanlığımızı kuruyoruz. "temel içgüdü"yü yok sayarak değil, onu yönetmeyi, onun içindeki yaşam enerjisini "bilinçli" olarak hayatımıza katarak... Çok şey yıkıldı biliyorum, öyle bir an geldi ki canımız gerçekten acıdı. Hadi geride bırakalım onu... Onu yapan geride kaldı, şu an önümüzde duran o değil, ondan kaçmak için attığımız "çığlık" hali... Hadi o çığlığa "şefkat"inizi akıtın ve iyileşmenin huzurunu taşıyın. Var eden de, var olanı bir sonraki aşamaya geçirebilen de biziz. Hepsinin bir anlamı var. Direnmenin anlamı yok. "doğum" sancılı oluyor; bununla birlikte bir annenin mis kokan yavrusunu ilk kucağına aldığı an... Öyleyse bu sancı düşman değil dost! Bunun farkına vardıkça kolaylaşacak ve ışığına kavuşacak her şey... O "çığlık" yayın abartıya meyilli doğasında devam etmeye kalkarsa işler çığrından çıkabilir. Nereye gitme arzusunda olduğunuzu bilerek ilerleyin. "yol"dan çıkarsanız en başa dönmek durumunda kalabilirsiniz.

20  Kasım Pazartesi (Ay günü)
Ay: Yay
Güneş: Akrep

Yay enerjisi ile ilerliyoruz. "akıl" zamanı! Nasıl bir akıl? "derin akıl" Fiziksel enerji yüksek! Ne yaptığımızı bilerek hareket etmekte fayda var. Önemli kararlar veriliyor. Eyleminiz düne anlam kazandırır ve yarına kapı açar. Bunun farkında olmamız birçok şeyi kolaylaştıracaktır. Önemli bir eşik! "ifade"lerimiz önem taşıyor. Öngörülerinize kulak verin. "bir bilene danışmak"tan da çekinmeyin. Akıl akıldan üstündür. Uranüs kendini gösteriyor. Etkisi hafta boyunca gittikçe güçleniyor olacak. "deha" devrede, yıkıp geçmeyin, "alayına isyan" moda bağlamayın; bununla birlikte yapılandırın, yenileyin, rutini kırın, bakmadığınız bir yerden bakın, yapmadığınız bir şey yapın ve değişimi seyredin.

21 Kasım Salı (Mars günü)
Ay: Oğlak (09:13 itibariyle) (02:25 boşlukta)
Güneş: Akrep

Ay, Satürn ile kavuşarak bizden neyi hedefleyerek nereye vardığımızı anlamamızı istiyor ve çok geçmeden yaydaki coşkulu enerjisini oğlağın ciddi doğasına taşıyor. "sistemli" hareket etmemiz gerekiyor. Venüs’ün Pluto ile sekstili "sevgi, değerler, ilişkiler, huzur, keyif" cephesinde bizi önemli bir eşikten geçiriyor. Pluto oğlakta, duygu denizinde su yutmaktan vazgeçip artık kulaç atmayı başarmamızı istiyor. Büyük bir fırtına... Ya aklınızı kullanır ve işin içinden çıkarsınız ya da öyle bir sıkışır kalırsınız ki artık yapacak bir şey yoktur olan biteni kabul etmek zorunda kalırsınız. Geri dönüşü olmayan hiçbir şey yoktur hayatta, geri döndüğünüz hiçbir şeyin geride bıraktığınız gibi olmayacağını bildikten sonra...

22 Kasım Çarşamba (Merkür günü)
Ay: Oğlak
Güneş: Yay (05:05 itibariyle)

Akrepteki "içsel büyüme" sonrasında yayda genişliyoruz. Galeyana gelip ortalığı karıştırmayın; zira Merkür retrosu kapıda! Küçük ve emin adımlarla ilerlemekte fayda var. "Boğaz kırk boğumdur, boğa boğa söyler." atasözünü hatırlamamız gereken bir zamandan geçiyoruz. Samimiyetimiz ve dürüstlüğümüz bize kazandırıyor. İdrakimizin yüksek olduğu bir gün, yeter ki bunun için fırsat yaratalım. Hayal gücü ve yaratıcılığımız yüksek! Hayal dünyasında da kaybolmayalım; zira vakit bizden somut bir şeyler bekler. Pluto devrede, yapmakta olduklarınız ciddi yatırımlar, benden söylemesi! İşi sıkı tutmakta fayda var. "Bugünün işini yarını bırakma." falan...

23 Kasım Perşembe (Jüpiter günü)
Ay: Kova (22:14 itibariyle) (12:31 boşlukta)
Güneş: Yay

Ay kovanın "özgür" doğasına doğru ilerliyor. Yapması gerekenleri yapanlar için çok daha keyifli bir yolculuk! Eksikler gedikler için ayın boşlukta olduğu zamanı değerlendirebilirsiniz. Bugün ayağınıza takılıp duranları aradan çıkarın. Yeni projeler için çok uygun bir zaman sayılmaz. Daha çok yapılmış projeleri bir sonuca vardırmak için iyi! Bilanço çıkarıyoruz. Keyifli zamanlar yaratabiliriz, kimseyle haklılık savaşına girmeyin yeter. Bırakın kim nasıl biliyorsa öyle yapsın. Zaman herkese cevabını verir. Onun programı sizden çok daha farklı olabilir. Adaletin terazisi şaşmaz. Yeter ki "zaman"ın gücünü arkanıza almış olun. Enerji patlaması yaşayabilirsiniz, verimli kullanmanızı tavsiye ederim. Uranüs de devrede, özgürlüğün zorbalık değil zarafete ihtiyaç duyduğunu anlamak gerekiyor.

24 Kasım Cuma (Venüs günü)
Ay: Kova
Güneş: Yay

Kova enerjisiyle uyanıyoruz güne! Keşfedilecek geniş ufuklar var. Bugünün teması "yeni"! Hatta "yeniden daha yeni"! Nedir bu? İşte bunu siz bulacaksınız. "sır"ları keşfetmek için güzel bir gün! Buna hazır mısınız? "insan" olmak nedir? "dünya" nedir? "ruh" nedir? "kök" nedir? "gök" nedir? Hadi durmayın, seslendirin kalbinizi! Orada sizin için açılacak bir kapı var, tam da bugün!

25 Kasım Cumartesi (Satürn günü)
Ay: Kova
Güneş: Yay

"Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok. Ruhunuzu satmayın yeter."(Nelson Mandela) Gökyüzünü değerli kılan, o göğün altında kalbimizi çarptıran "ruh"tur. O ruh bugün ne yapar da orada "yaşam’,’ "umut" ile açığa çıkar. Nerededir yaşam? İçimizde(çükü onu yedik) ve bizden "kazı" ister. O içeridekini, dışarı çıkarabilmemizi! "kazı" dediğimiz de basit bir olay değildir. "bilinçli" ve gerekirse bir "rehber" ile yola çıkmak gerekir, "sınırları bilen" bir rehber... Yoksa "hazine avcısı" olayım derken "Kırk Haramiler"e toslayabilirsiniz. Özgürlük lütfedilmez, inşa edilir. Hak, altın tepside sunulmaz, "varlığından haberdar" olmayı gerektirir. Bu da "değer" duygusundan beslenen bir yolculuğun keşfidir. Nelere sahip olduğunuzu, bunun ne kadarını aktif kullandığınızı fark edin. Kullanılmayan her şey "ölü enerji"dir ve sizi aşağı çeker. Merkür’ün Uranüs ile kesinleşen üçgeni "Bugün ‘deha’ devrede, kalemi kağıdı yakınınızda tutun." diyor. Biraz çılgınlık... Ha abartmayın; çünkü "çılgın parti"ler sonrası ortalığı toparlamak o kadar da kolay olmayabilir. İşe yarar "çılgınlık"lar yapın. Öyleyse biz bu çılgınlığı "bilinç" boyutunda yaşamalı ve sonrasında "plan"ı sürece dahil etmeliyiz. Belki burada daha "büyük" bir planın farkına varırız. Var mıdır öyle bir şey? Kim bilir?

26 Kasım Pazar (Güneş günü)
Ay: Balık (10:03 itibariyle) (04:35 boşlukta)
Güneş: Yay

"Uyansak mı uyanmasak mı? Aman ne rüyalar ne rüyalar... Uyumadım da bütün gece çalıştım sanki!" mi diyerek uyandınız? Olabilir; zira Ay, balığa geçmiş bulunuyor: "Hayal mi gerçek mi, gördüklerim bilmem, ateşe benzerdin, küle dönmüşsün!" Son kısım fazla kaçtı. Jüpiter akrepte olunca... Küllerinden doğar, ne yapsın? Venüs’ün Kiron ile üçgeni göze çarpıyor. "yaralı şifacı" kiron... Ruhun saf ışığı... Olmadığına yandıklarımızı bir kenara bırakıp olmakta olanların değerini hatırlamak ve böylelikle açılan yolların farkına varmak... Uranüs tatlı bir cesaret veriyor bugün! Koyun planları kenara ve bugün kalbinizden geçen bir şeyler yapın! Ruhunuzu yıkayacak bir deneyim! Ne olabilirdi bu? "Ben, ben!" demeyin... "Biz" deyin, "insanlık", "insan" deyin! Tanrının kucağında birleşin. "Ayrı değiliz, hiçbirimiz." Hatırladıkça, ilerleyebiliriz. İleride ve daha ileride tek bir şey var: Sevgi. Birleştiren ve ayrıştıran...

Yeni bir haftada buluşmak üzere...

Yüreğe selam olsun,

Hüseyin Akdağ

Kaynak: www.anneoluncaanladim.com

Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com

Doğum haritası analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini, bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri, yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini bulabilirsiniz.



Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.