13 Kasım - 19 Kasım
2017 haftası
Haftaya Pazartesi günü gerçekleşen Venüs- Jüpiter kavuşumu, Salı günü gerçekleşen Merkür- Neptün karesi, Perşembe günü gerçekleşen Venüs- Neptün üçgeni, Cuma gerçekleşen Merkür- Mars sekstili, Cuma günü gerçekleşen akrep yeniayı ve Pazar günü gerçekleşen Mars- Pluto karesi damgasını vuruyor.
Venüs ve Jüpiter gökyüzünün iki iyicil (yumuşak) planetidir. Venüs "küçük iyicil", Jüpiter "büyük iyicil" olarak bilinir. Mars ve Satürn, tam tersi, sırasıyla; "küçük kötücül" ve "büyük kötücül"dür. Astrolojide iyi- kötü yoktur. Yumuşak- sert vardır. Çok yumuşak olursanız ezilirsiniz, çok sert olursanız kırılırsınız. Demek ki ihtiyacımız olan kulak memesi yumuşaklığı! Nasıl? Tatlı sert! Gökyüzü de böyledir. Bize "tatlı sert" dokunuşlar yapar. Bu dokunuşlar bizi bir şeyleri düşünmeye iter. Açığa çıkan duygular olur. Orada gerçekleşen "dönüşüm", bizi yeni bir boyuta geçirir ya da benzer döngülerin sonu gelmeyecektir. Kendini tekrar eden olaylar, hangi bilinç boyutunda sıkışıp kaldığımızı gösterir. Akrep burcunda gerçekleşen Venüs- Jüpiter kavuşumu çok da "yumuşak" bir etki göstermeyecektir. Venüs akrepte mutlu değildir. Jüpiter bu durumda çok iyicil çalışmaz, gölgesi kendisini gösterir ve bu mutsuzluk "abartılı" deneyimlenir. Kendinizi, kendinize acırken bulabilir ya da bu duygunun ötesine geçerek daha derin bir mutluluğun kapılarını aralayabilirsiniz. Nasıl? "korku, acı, öfke" eşiğini aşarak! Bizi burada kilitleyen şeyin ne olduğunu bularak!
Salı günü kesinleşen Merkür- Neptün karesi bir yandan akılları dağıtırken bir yandan yaratıcılığı ve hayalgücünü tetikler. Günlük hayatta bu durumu yönetmek çok da kolay olmayabilir. İfadelerimizde ve kararlarımızda aceleci olmamakta fayda var. Büyük resmi görmeye çalışıyoruz; bununla birlikte o büyük resmi görmeye çalışmak, burnumuzun ucundakine körleşmek anlamına gelmemeli! Öngörülerin güç kazandığı bir zaman! Bizi oraya vardıracak ne olabilir?
Perşembe günü kesinleşen Venüs- Neptün üçgeni, iç dünyamızdaki fırtınaların önemli bir boyut kazanacağını vurguluyor. Neyi bırakma, neyden vazgeçme zamanı? Neyin değişimine izin vermeli? Hangi alışkanlıkların yerini yeni bir bilinç boyutu alabilmeli? Kendimizle kurduğumuz ilişkide neyi es geçiyoruz? O boşluğu ne ile doldurabiliriz? Nasıl kendimize, özümüze daha yakın olabiliriz? Sevgiye açılan kapı nerede? Hangi korku, sıkışmış duygu, bizi onun uzağına kilitliyor? "mutluluğun resmi"ni yapmamız isteniyor. "Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?"
Cuma günü kesinleşen Merkür- Mars sekstili ifadelerde "bastırılmış öfke" kokusu almamıza sebep olabilir. En son söyleyeceğimiz laf ilk başta ağzımızdan çıkabilir. Varsın çıksın. Yeter ki süreci kontrol edebiliyor, nerede yumuşayıp nerede netleşmemiz gerektiğini biliyor olalım! Önemli kararlar veriliyor. Toparlamak istediğiniz işleriniz bir kenarda bekliyorsa bugün onları temizlemek için harika bir gün!
Cumartesi günü Akrep Yeniayı 26 derecede gerçekleşiyor ve bu derecenin Sabian sembolünün "yürüyüşte bir askeri grup" olduğunu görüyoruz. Düzenleyici Marsla, zararlı konumda olduğu terazi burcunda, gölgesiyle, kontrol edilmekte zorlanılan agresif bir enerji olarak kendini gösteriyor. Düzenleyicisi Venüs de akrepte, zararlı konumda olunca, zihnimizde uçuşan geniş seçeneklerin (terazi) bizi derinlerde kendimizle giriştiğimiz bir savaşa (akrep) götürdüğünü görüyoruz. Öyle bir savaş ki bu savaşta galip gelme şansımız yok; bununla birlikte burada gerçekte ne isteyip ne istemediğimizi anlama şansımız var. "Ye, dua et, sev" filmini hatırlıyor musunuz? Tam da böyle bir senaryoyla kendimizin peşine düşüyoruz; yanılsamalara, bunu besleyecek yansıtmalara dikkat! Değerli bir potansiyel önümüzde duran! Haritanın sentez burcu balık; hayalgücü, yaratıcılık ve büyük resimden söz ederken gölge burcu oğlak; "Sorumluluk, ciddiyet ve disiplin!" diyor.
Sekizinci ev vurgusunun güçlü olduğunu görüyoruz. Gündem; eş veya ortağın kaynakları, miras konuları, ikili ilişkilerin kriz veya derinleşme boyutlarında yaşanıyor. Haritada balık burcunun yükselmekte olduğunu görüyoruz. Düzenleyicisi Jüpiter, Venüs ve Neptün ile etkleşim içinde, Jüpiter "akıl" demektir. Akrep temasında "akıl", "gücün gerçek boyutunun farkına varmak" anlamına gelir. Neptün de on ikinci evden konuya dahil oluyor. "Bükemediğin eli öp!" deniyor. Burada istenen dış dünyadaki bitmek bilmez savaşın dışına çıkıp iç dünyadaki anlaşılma ihtiyacında olunan sürecin farkına varmak! Savaşı kazanmak isterken bazen ne için savaştığımızı unuturuz. Hırs ve öfke, aşk ve tutkunun önüne geçer. Burada çürümeye başlarız. Bu süreç yıpratıcı olabilir. Özellikle de "ölüm"e direnirsek... "ölüm" korkulacak bir şey değildir. Nihayet sevimsizdir; bununla birlikte hayatın gerçeği ve bizim onun da doğal akışın bir parçası olduğunu kabul etmemiz ve kendimizde ona da yer açabilmemiz gerekir. Merkür’ün harita yükselenine yani yeniayın harekete geçirdiği temaya kare yaptığını, Mars ile sekstil içinde olduğunu görüyoruz. Bizden neyi keşfetmemiz isteniyor olabilir? Nerede olmalıyız, ne için yola çıkmalıyız? İçimizde yükselen enerjiye nasıl bir bilinç, nasıl bir yaklaşım en yüksek verimi sağlayabilir?
Yeniayda gökyüzünün tepe noktasının onuncu evdeki Satürn ile kavuşum halinde olduğunu görüyoruz. İş- kariyer döngümüzde önemli bir eşikten geçiyoruz. Hukuki süreçlerimiz söz konusuysa bu konularda şansımız artıyor. Bir rota çıkıyor ortaya ve o rota önemli bir değişikliği beraberinde getiriyor. Uranüs de gündemde, her an her şey olabilir, isyanı basan kendini yeni bir boyutta bulabilir, sendikalar güç kazanabilir, sosyal direnişler cevap bulabilir. "yıkıcı" olmamak gerekiyor. Hassas bir tartı! Yıkan yıkılır, bunu anlamak gerek! Yıkıntının altında kalmamanın yolu, galeyena gelmemek, soğukkanlılık ve sağduyu...
Kiron aktif rol oynuyor. Sürece birinci evden dahil oluyor. Retro olduğu için gölgelerini yansıtma ihtimali artıyor ve "kendini feda etme eğilimi" olarak karşımıza çıkıyor. Önce kendi programımızdan sorumlu olduğumuzun farkına varmalıyız. Yoksa işler karışabilir. İyilik yapayım derken ortalık daha da karman çorman bir hal alabilir. Öz programımızın, burada bütüne olan katkımızın, bu iki durum arasındaki bağlantının farkında olmamız işleri kolaylaştırıyor.
Pazar günü Mars- Pluto karesi kesinleşiyor. Mars’ın Pluto ile yaptığı bu açı kolektif bir boyut kazanıyor. Kendimizi önemli bir kararın eşiğinde buluyoruz. Pluto oğlakta "güç, otorite, saygı, takdir, kariyer, toplumsal kimlik" derken Mars terazide "keyif, huzur, mutluluk, uyum, denge, adalet" diyor ve birbirlerinden pek de haz almadıkları, aslında daha çok birbirlerine yabancı kaldıkları bir temada buluşuyorlar. Seksüel enerji yükseliyor. Kök çakranın aktif rol oynadığı ilişkiler, önemli bir eşikte bulunuyor. Daha üst bir boyut söz konusu olmalı! İlişki, insanın "ölüm"üne yani "dönüşüm"üne gebedir. Bir kişiyi "onunla dönüşmek" için seçeriz ve aslında onunla olan yolculuğumuzun bizi nasıl bir noktaya taşıyacağını da az çok biliriz. Bu hal bizi ya güçlenen bir bağa ya da değişen boyut ile herkesin seçimleri parelelinde kendi yolculuğuna taşır. Buna benzer bir eşikten 22 Şubat dolaylarında geçmiştik. O zaman yoğun bir fiziksel enerji mevcuttu. 2 Haziran dolaylarında bunun daha duygusal, içsel boyutunu deneyimledik. Şimdi mental boyutunu yaşıyoruz. Satranç tahtasında savaşımız! "adalet" boyutunu çok daha derin irdeliyor olacağız.
13 Kasım Pazartesi (Ay günü)
Ay: Başak (17:43 boşlukta)
Güneş: Akrep
Başak enerjisiyle başlayan bir hafta, derle, topla, düzenle, hazırla modlar! Yoğun ve güçlü duygular! Arınma! Fazlalıklardan özgürleşme! Netleşmeler! Bitişler ve başlangıçlar! Ciddi bir boyut devreye alınıyor. Ulaşma arzusunda olduğumuz yer belli! Oraya en kolay, daha yüksek bir verimle ve keyifle nasıl gidebiliriz, bunu bulmamız isteniyor.
14 Kasım Salı (Mars günü)
Ay: Terazi (01:26 itibariyle)
Güneş: Akrep
Terazi enerjisiyle uyanıyoruz güne! Venüs akrepte olunca, çok da naif çalıştığından söyleyemiyoruz bu enerjinin; bununla birlikte terazi, terazidir; "güvecin, sevgili, barış, adalet"tir. Daha çok sarılın, daha çok sevginizi vurun dışınıza, daha çok hatırlayın, hatırlatın. Güzelliğin olmadığı bir dünya, ıssız bir çöldür. Güzellik, içinde sevginin kanat çırptığı her şeydir. O sesi duyabiliyor musunuz?
15 Kasım Çarşamba (Merkür günü)
Ay: Terazi
Güneş: Akrep
Kendimizi ifade edebilmemiz için daha keyifli bir gün! Yazacak bir şeyler varsa alın kalemi elinize! Kararlar almanız gerekiyorsa haydi bugün zamanıdır. Enerji yüksek! Aman dikkat, öfke ile kalkan zarar ile oturur. Pluto da devrede, Pazartesi günkü gibi değil, bu sefer sıkıştırıyor bizi biraz köşeye! "Olmuyorsa olmuyor, olanı bul!" diyor. Ay düğümü ile sekstil göze çarpıyor, bugün çok değerli farkındalıklara gebe... Savaşmayın, sevişin! Bunun sizin için anlamı neyse...
16 Kasım Perşembe (Jüpiter günü)
Ay: Akrep (10:18 itibariyle) (02:48 boşlukta)
Güneş: Akrep
İhtimal ki ay boşluktayken uyanıyoruz güne! Ya da bir uyanamıyor muyuz ne! Sakin olun, her şey yolunda! Ay Dede bir süre boşlukta takılıyor olacak ve derken akrebin derin sularında bulacağız kendimizi... Özellikle ilişkiler, değerler, sevgi cephesi, aile kökleri bağlantılı önemli rüyalar görmüş olabilirsiniz, not alın derim. Daha sonra size daha farklı şeyler ifade edebilir. Derin sulardaki bu iki günlük derin yolculuğa hazır olun. Derin bir nefes alın ve dalın. Ciğerlerinizi çok doldurmak değil, ciğerlerinizdeki havayı verimli kullanmak maharet! Sakin olun. Endişe ve kaygı daha çok oksijen tüketmenize sebep olur. Balzamik ay fazındayız, yepyeni bir döneme son hazırlıklar... Sürpriz gelişmelerden bahsedebileceğimiz bir gün! Hayat, siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir. Aktif çalışan enerji bu gibi! Yine de ipleri elden bırakmamakta fayda var. Satürn sekstili, pazartesi günü gündeminin çözüme ulaşmasına yardımcı oluyor.
17 Kasım Cuma (Venüs günü)
Ay: Akrep
Güneş: Akrep
"Akıl" ve "bilgelik" günü! "öz"ünüzü açın, ona kulak verin! "anlayış" zamanı! Neptün, Venüs devrede... Mistik bir gün! İçsel çözülmelere, bunu sağlayabilecek pratiklere izin verin. Pluto sekstili haftanın en şanslı Pluto geçişi! Pazartesi yoğunlaşıp çarşamba açığa çıkan şimdi yerini buluyor. Ay düğümü ile kare bizden kalbimizi daha derin bir oluşa açıp orada yenilenmemizi istiyor.
18 Kasım Cumartesi (Satürn günü)
Ay: Yay (20:58 itibariyle) (13:40 itibariyle) (13:42 Yeniay- 26 Derece)
Güneş: Akrep
Yeniayın yoğun enerjisi sonrasında, çok geçmeden Ay yay burcuna geçiyor. Derin sulardaki yolculuk yerini hareketli bir enerjiye bırakıyor. İpimizi koparıp gidesimiz geliyor. Nereye? Yeni bir bilince... Yeni bir "yaşam" bilincine... Ne çektik be! Ne çektik ayol? Yaşadık, gördük, n’olmuş? Siz de... İyi ki yaşadık, iyi ki gördük. "deneyim" altın ışıktır. Onun içinde "hayat" vardır. "inanç, yüksek hedef, kutsal olan, yolculuk, kaşif, bilge, arif" kavramları daha bir yerini buluyor.
19 Kasım Pazar (Güneş günü)
Ay: Yay
Güneş: Akrep
Yayın taşkın enerjisi ile uyanıyoruz güne! Neptün karesi dağıtabilir. Fazla sıçramayın! Önemli bir eşikten geçiliyor. Derin duygular dönüşüyor. Arkaik zamanların gizemi açılıyor, en temel, en derindeki güçler devreye giriyor. "Sır"ra hazır mısınız? Bu gücün neler yapabileceğinin farkında mısınız? Haydi kullanın onu! Katın onu hayatınıza! Uykuda olanı uyandırın! Tozu üfleyin ve okuyun kitabınız üzerinde yazanı... Yolculuk daha yeni başlıyor
Yeni bir haftada buluşmak üzere...
Yüreğe selam olsun,
Hüseyin
Akdağ
Kaynak: www.anneoluncaanladim.com
Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle
iletişime geçebilirsiniz:
0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com
Doğum haritası
analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini,
bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri,
yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet
edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları
ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin
ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi,
neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini
bulabilirsiniz.
