Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
BAŞ BAŞA
Prof. Dr.  REHA CENGİZLİER
Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı - Çocuk Alerji Hastalıkları Uzmanı
Yazı Boyutu:
Çocuğunuzda inek sütü alerjisi var mı?

Son zamanlarda gerek basında, gerek bire bir görüşmelerde gıdalarla ilgili çeşitli tartışmalar yapılmakta. GDO’lu gıdalar, katkı maddeleri, hazır gıdalar gibi konular işlenmekte.  Gıdalar üzerine çekilen dikkatten bebekler ve çocuklar da nasibini almakta.

Son zamanlarda gıda alerjisi; özellikle inek sütü alerjisi hastalığı ile eskiye göre çok daha fazla karşılaşıyoruz. Ama acaba gerçekten de böyle mi? Alerjik hastalıkların giderek daha fazla görüldüğü bilinen bir gerçek. Buna paralel besin alerjisi de artmakta, diye düşünebiliriz. Ama, acaba her besin alerjisi düşünülen bebekte bu var mı?

Doktorlar arasında, çocuklarda görülen bazı belirtilerin “besin alerjisi” olarak yorumlandığı ve ciddi diyetler önerildiğini görüyoruz. Hatta artık aileler de bu konuda gereğinden fazla hassas davranarak bazen basit bir soğuk algınlığına bağlı şikayetleri hemen alerji olarak yorumluyor; süt yasak, yumurta yasak vs. gibi uzun yasaklar listesi oluşturuyorlar. Bu yaklaşım doğru değildir. Yakında alerji korkusu ile uygulanan yasaklara bağlı olarak beslenme bozukluğu olan; hatta “malnütrisyon” hastası olan bebek ve çocuklar görmeye başlayacağız. Süt alerjisi tanısını koymak o kadar kolay değildir. Öykü, fizik muayene, tetkik ve tecrübenin birlikte kullanılmasını gerektirir. Bazen bir doktor önerisi ile, bazen komşudan duyarak kansan bakılan IgE düzeyi yüksekliği veya bazı besinlere karşı yapılan alerji testleri ile hemen alerji tanısı koyularak tedaviye başlanmaktadır. Yoldan geçen insanlarda bile rastgele tetkik yapıldığında bazı bozukluklar çıkabilir. Bu da onların hasta olduğunu göstermez. Yani tek başına laboratuar tetkikine bakarak teşhis koymak ve tedavi uygulamak yanlıştır.

Bazı besinlere karşı IgE antikoru da saptanabilir. Bu da hemen o besinin kesilmesini gerektirmez. Besinler için laboratuarlar sınır değeri olarak “0.35 kU/L” değerini alır.  Bu durumda 0.40 gibi hafif yüksek değerler pozitif kabul edilerek bebeklere yasaklamalar uygulanmaktadır. Oysa özellikle süt için bu hafif yükseklikler pek bir anlam taşımaz. Yine de vurgulamak istediğim, sadece laboratuar değerlerine ve laboratuarın belirlediği sınır değerlerine bakarak tedavi; yasaklama uygulamak doğru değildir.

Bazen kan testi veya deri testi negatif olduğu halde de süt alerjisi olabilir. Özellikle mide-bağırsak sistemi şikayetleri ile giden böyle bir grup alerjik hastalık vardır. Bu nedenle laboratuar testleri normal, o halde süt alerjisi yok da diyemeyiz. Mümkünse tanı koyma aşamasında bir çocuk alerjisi uzmanının, çocuk gastroenteroloğunun yardımına başvurmakta yarar vardır.

Bir de” intolerans testi” adı altında 300 civarında besine birkaç damla kandan bakarak test yapılmaktadır. Bilimsel bazda alerji tanısında yeri olmayan bu teste dayanarak gıda yasaklamaları yapmak da doğru değildir. Bebek ve çocuklarda beslenme bozukluğu hastalıklarına yol açabilir.

İnek sütü alerjisi tanısı koyulup keçi sütü ve ürünlerine yönelmek de sıkça yapılan bir yanlıştır. Aslında doğru ifade; “süt proteinine alerji” şeklinde olmalı. Eğer gerçekten inek sütü alerjisi varsa, yüzde 90 oranında keçi sütüne de alerji vardır. Keçi sütünü rahat rahat alabiliyorsa, o inek sütü alerjisinin de doğruluğu tekrar sorgulanmalıdır.
Tüm çocuklarımıza alerjisiz günler dileklerimle…


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.