Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
DİŞ PERİSİ
PINAR KARATABAN
Çocuk Diş Hekimi
Yazı Boyutu:
Çocukların dişlerinin çürümemesi için neler yapılabilir?

Bu yazımda sizlere koruyucu diş hekimliği uygulamalarından bahsedeceğim... İlk bölüm, fluor, fluorid, flor uygulamaları hakkında...

Hepimizin bildiği bir şey var ki, dişlerde problem oluşması çok kolay, ancak çözümü problemin oluşumu kadar kolay değil... Hele çocuklar söz konusu olduğunda durum daha daha karmaşık bir hal alıyor. Diş çürüğü tedavisi hem pratik hem de ekonomik açıdan kolay değil. Birçok ülkede diş hizmetleri sosyal sigorta kapsamında olduğundan ve her bir diş kaybı devlete yük getirdiğinden dolayı çalışmalar "dişi nasıl tedavi ederiz"den ziyade "dişleri nasıl koruyabiliriz" sorusuna odaklanmış durumda... Bu da "koruyucu diş hekimliği"nin öneminin gün be gün artmasına yol acıyor tabii ki...

Ülkemizde diş çürüğü hakkında bilinçlenme henüz yeni tomurcuklanıyor... Anne ve babalar artık bebeklerini dişleri çürümeden bizlere ilk kontrol için getirmeye başladılar. Bu da daha önce de belirttiğim gibi biz pedodontistler (çocuk diş hekimleri) için koruyucu uygulamalar ile dişleri çürümeden kontrol altına alabilmek ve takip edebilmek için büyük şans.

KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ UYGULAMALARI NELER?
Temel olarak diş hekimlerinin yapacağı uygulamaları iki ana başlıkta toplamak mümkün. Fluorid uygulamaları ve Fissür örtücüler.
Fluor, hemen hemen bütün diş macunlarının içinde etken madde olarak bulabileceğimiz dişlerin yapısını güçlendiren bir elementtir. Basitçe, dişin yapısına katılır ve diş minesinin güçlenmesini sağlayarak, diş çürüklerini önler.

Diş minesi kristal bir yapıdadır ve asitlere maruz kaldığında bu kristal yapı bozulur. İşte fluor bu kristal yapıyı oluşturan moleküllere bağlanarak diş minesini çok daha dayanıklı bir hale getirir ve kristaller çok daha asitli ortamlarda bile yapısını koruyabilir. Yani tükürüğümüz asitli bir ortam haline geldiğinde de minenin çözülmesini azaltır. Fluor, ayrıca kemikleri güçlendirir ve osteoporozu azaltır. Ancak dikkat! Uygun dozajda…

Fluor, elektro negatif bir element olduğundan ve aktivitesi fazla olduğundan doğada element haline rastlanmaz. Genellikle kompleks bileşikler halinde volkanik bölgelerde, toprak ve suda fluora rastlanır. Gıda olarak demlenmiş çay ve balıklarda, az miktarda da muz ve patateste bulunur. Ayrıca fluorlu su bulunan bölgelerde yetişen bitkilerin yapısında da rastlanmıştır.

Eski çalışmalar, dişler henüz oluşum aşamasındayken fluorun etkili olduğu düşünülerek yapılmışlardı. Bunlar, hem bebek anne karnındayken annenin kullanımı ile hem de doğumdan sonra fluorun asıl etkisini yutulduğunda gösterdiğini söyleyen çalışmalardı. Fluor alımının bu şekline, yani fluorun yutularak sindirim sisteminden kana karışarak kemik ve dişlere dağılmasına "sistemik fluorid uygulaması" diyoruz.

Bazı ülkelerde içme sularının, sütlerin ve hatta tuzların fluorlanması, sistemik uygulamaya yöneliktir. Hala kullanımda olan fluor tabletleri ve damlaları da yine sistemik uygulamaya örnektir. Sistemik uygulama, yapıldığı ülkelerde, çürük oluşum sıklığını dramatik biçimde azaltmıştır. Ancak şebeke sularının fluorlandığı ABD' de, alınan fluorid miktarının kontrolü zor olduğundan, ayrıca bu sularla beslenen bitkilerin de fluorid depolayacağı ve toplamda alınan fluorid miktarının fazla olabileceği ve yan etkilerinden dolayı bu uygulama terk edilmiştir.

Sistemik fluorid kullanımına örnek olarak ülkemizde fluor tabletleri, fluor damlaları, bazı hazır içme suları ve bebek suları söylenebilir.

DİŞLER ÇIKARKEN...
Zaten yakın zamanda yapılan çalısmalar da fluorun dişler oluşurken değil, oluştuktan sonra ağız içerisine çıkarken etkili olduğunu göstermektedir. Bu da bizi fluorun çok daha güvenli bir uygulama yolu olan "topikal fluorid uygulaması"na getirmektedir. Topikal fluorid uygulaması diş hekimi tarafından fluorun kontrollü bir şekilde dişler üzerine sürülmesi şeklindedir. Fluorun ağız mukozasından emilimi yüzde 1’den bile az olduğu için günümüzde de fluorun en güvenli uygulanış sekli sayılabilir. Çocukların yaş ve toleransına göre hekim fluoru ya vernik şeklinde fırça ile dişler üzerine uygular, ya da özel plastik bir kalıp ile fluorid jeli içerisinde dişleri 1 dakika kadar bekletir. Her iki yol da hekim kontrolündedir.

Çocuklar fluorid uygulamasından sonra yarım saat kadar hiçbir şey yiyip içmemeli, ağızlarını suyla çalkalamamalıdırlar. Tercihen 6 saat kadar da süt ve süt ürünleri tüketmemeliler, böylece fluor uygulaması maksimum etkiyi gösterebillir.

Topikal fluor uygulamasının koruyucu özelliği 6 ay kadar devam eder. Fluor uygulaması 6 aylık periyotlarla düzenli olarak yapıldığında sağladığı etki maksimuma ulaşır.

Topikal Fluor uygulamasının yöntemi bireyin yasına göre de değisiklik gösterebilir, örneğin tükürme ve yutkunma kontrolü tam gelişmemiş çocuklarda fluorun vernik formu tercih edilirken, daha büyük çocuklarda APF formu kullanılmaktadır.

Çalışmalar topikal uygulamayla beraber sistemik uygulamanın fluorun etkinliğini arttırdığını söylemektedir. Ancak bu iki uygulamanın bir arada yapılmasına, çocuğun ağız ici genel durumu ve çürük oluşum sıklığı pedodontist tarafından değerlendirildikten sonra karar verilmelidir. Bununla birlikte, özel gereksinimli, engelli ve ağız bakımının çok zorlukla sağlandığı bireylerde sistemik fluoridden destek alınması uygun olabilir.

KONTROLLÜ KULLANIM
Fluorid kullanımı ile ilgili en önemli nokta kullanımın kontrollü olmasıdır. Fluor, diş çürüklerini engelleme ve başlangıç çürüklerini geri döndürebilme etkisi olabilen son derece özel bir maddedir. Ancak hekim kontrolünde kullanılmadığı zaman (tıpkı D vitamini gibi) vücutta kemiklerde ve dişlerde birikim yapar. Aşırı dozajda kullanımı dişlerde lekelenmelere yol açabilir. Ancak bunlar uzun süreli ve yüksek dozajda fluor kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan yan etkilerdir. Ağız mukozasından fluor emilimi çok sınırlı olduğundan (yüzde 1’den de az) diş hekiminizin uygulayacağı topikal fluor ile ilgili böyle bir durum söz konusu değildir.

Fluorun yanı sıra, günümüzde xylitol, sentetik kazein gibi dış çürüğünü önleyen farklı maddeler de vardır. Bu maddeler de fluor gibi dış çürüğünü engellemeye yönelik olarak kullanılmaktadır. Ancak fluorun etki gücü bu maddelerden çok üstündür. Bu nedenle fluor, koruyucu dış hekimliğindeki yerini daha uzun yıllar koruyacak gibi gözüküyor.

Tabii bu arada asıl koruyucu hekimlerin evde anne ve babalar olduğunu hatırlatmak isterim. Çocuklarınızın dişlerine yapılan düzenli fırçalamanın ne kadar işe yaradığını tahmin bile edemezsiniz.

Sevgilerimle...


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.