Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
NEFES
Prof. Dr.  FAZİLET KARAKOÇ
Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Yazı Boyutu:
Çocuğum astım atağı geçiriyor!

Artık havalar ısındı, çiçekler açtı, ağaçlar, yeşil çimenler, ılık rüzgarlarla birlikte bahar geldi. Bu havalar tehlikeli! Neden mi?

Çocuklar da aylardır kapalı kaldıkları evlerden ve umuyorum ki bilgisayarların başından kalkıp koşup oynamaya daha fazla vakit bulabilecekler.

Bizim hastalarımız çok iyi bilirler astımı ve alerjik hastalığı olan çocuklar genellikle yaz aylarını daha rahat geçirir. Ama şunu da çok iyi bilirler ki, ilkbaharda dikkatli olmak gerekir. Bazen bütün bir kışı harika geçirip, hiç ilaç kullanma ihtiyacı olmayan bir çocuk bahar aylarını çok sıkıntılı geçirebilir...

AKUT ASTIM ATAĞI
Çocuğunuz gece aralıksız devam eden öksürük nöbeti, ya da hırıltı ile mi uyandı?

Nefes almasında zorluk mu çekiyor?

Muhtemelen çocuğunuz bir akut astım atağı geçiriyor...

Hava yolları hassas olan çocuklarda genellikle bir enfeksiyonu takiben ya da bir alerjen
ile karşılaşmayı takiben, hava yollarında artan koyu balgam, bronş spazmı ile birlikte
göğüste hırıltı, öksürük, nefes darlığı gibi bulgular ortaya çıkar. Hafif ataklar, tedaviyi takiben birkaç dakikada ya da saatte düzelen ataklardır.

Ama ne yazık ki daha az sıklıkla bile olsa belirgin nefes darlığı, göğüste baskı hissi,
yüzde solukluk, terleme, dudaklarda ya da parmak uçlarında morarmaya yol açan acil
ve daha uzun süreli tedaviler gerektiren şiddetli ataklarda ortaya çıkabilir.

Bazen nefes borularındaki daralma o kadar şiddetli olur ki hava içeri girip çıkamaz bu durumda çocuğunuzun göğsünden duyduğunuz hırıltı kesilebilir. Bazen bu aileler tarafından çocuğun daha iyiye gittiği şeklinde değerlendirilir ve bu neden ile de çocuk alması gereken acil tedaviyi almaz. Halbuki işler iyiye değil, daha kötüye gidiyordur.

Bir tane nefes borumuz var ve tıkanmasını istemeyiz... Daha önceki aylarda ya da yıllarda hastane yatışları, özellikle yoğun bakım yatışları olan, çok fazla rahatlatıcı ilaç ihtiyacı olan çocuklar bu tür ağır ataklar açısından daha büyük risk taşırlar.

BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Hangi erken bulgular ile gelmekte olan bir astım atağını  düşündürür?

Basit bir üst solunum yolunu düşündüren hapşırık, burun akıntısı, boğaz ağrısını takiben boğaz temizleme, özellikle geceleri olan öksürük, koşarken ya da oynarken çabuk yorulması gelmekte olan bir astım atağının ilk bulguları olabilir, sonrasında göğüsten hırıltı gelmesi ya da nefes darlığı eklenebilir.

Çok ciddi ataklar sırasında bile çocukların günlük aktivitelerinde önemli bir değişiklik olmayabilir. Bu çoğu zaman anne-babayı şaşırtan bir durumdur. Bazen geçen haftadan beri biraz öksürüyor diye getirilen, ortalıkta koşturan bir çocuğun çok ciddi nefes darlığı olabiliyor ve hastaneye bile yatması gerekebiliyor.

Sık astım atakları yaşayan hastalarda, erkenden önlem alabilmek amacı ile nefes borularındaki darlığın evde ölçülmesine olanak sağlayabilecek PEF metre dediğimiz cihazlar kullanırız. Bir nevi evde yapılan solunum fonksiyon testi anlayacağınız. Hasta kendi en iyi ölçümünü bilir, bu değerdeki düşmelere göre, evde yapabileceği tedaviler, ne zaman acile gelmesi gerektiği ile ilgili olarak bilgilendirilir. Aslında kulağa hoş geliyor, “Atağı önceden belirleme cihazı” gibi bir şey. Ama bu cihaz ile ilgili bazı sorunlarımız var. Hastalarımıza, “PEF metre ile sabah-akşam ölçüm yapın ve bu ölçümleri elinizdeki forma kayıt edin, kontrole gelirken de bu formu getirin” dediğinizde doğru ölçümleri almak ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. “Bunu nereden anladınız?” derseniz. Bizim işimiz bazen hastaların “söylemediklerini de” anlamak.

PEF METRE…
Ölçümlerin hepsinin aynı kalem ile yazıldığı bir çizelge düşünün (Muhtemelen hepsi bir gece önce ailece doldurulmuş). “Ailece olduğunu nereden anladınız?” diye soracak olursanız,  onunda cevabı ölçümlerde gizli. Ölçümler 300-320 -310-330... diye giderken... Son ölçüm 800, bir de bundan sonra ölçüm yok. “Nasıl oldu bu?” diye sorduğumuzda genellikle haberi çocuktan alıyoruz. “Bunu babam üfledi sonra da makine kırıldı” olabiliyor cevap... Yani pratikte çok etkili olarak kullanabildiğimiz bir cihaz değil anlayacağınız.

ÇOCUK ATAKTAYKEN YAPILMASI GEREKENLER
Atak durumunda yapılması gerekenler nelerdir?

Astım atağını erkenden tanımak ve etkin bir şekilde tedavi etmek atağın daha şiddetli hale gelmesine engel olur.

Astım tanısı ile izlenen bütün hastaların ellerinde şikayetlerinin arttığı durumlarda ne yapacaklarını içeren bir ev planının bulunması gerekir. Bu plan ile ilgili iki iki önemli nokta var. Bir, bu planı yazan doktorun yazısının  okunaklı olması ve yazdıklarımızın hastanın ailesi tarafından anlaşılmış olması  gerekir ki, bu her zaman bu cümlede anlatıldığı kadar kolay olmayabilir. “Bakın bu ..... renkli ilacı (1 numaralı ilaç diyelim) her gün kullanmanız gerekiyor. Bu ..... renkli diğer ilacı da (Buna da 2 numaralı ilaç diyelim) şimdilik kesebiliriz ve sadece lüzum halinde kullanacağız” diyorum mesela. Ama hasta bir ay sonra geldiğinde annesi ya da babası;  “Her şeyi söylediğiniz gibi yaptık. 1 numaralı ilacı kestik, 2 numaralı ilacı  da her gün kullanıyoruz. Ama yine de çocuk geçen hafta sıkıştı acile gittik” diyor. Bu durumda planın üzerinden bir kez daha dikkatlice geçilmesi gerekiyor.

Bu yazılı planın evde kaybolmayacak bir yerde (ki genellikle buzdolabının üzeri oluyor) bulunması gerekiyor. Nereden mi biliyorum? “Size en son yazdığım plan nerede?” diye sorduğumda yüzde 90 olasılıkla aldığım cevap “Hay Allah buzdolabının üzerinde kaldı!” oluyor.

Birde ne olur şunu yapmayın, doktorunuzun size verdiği yazılı planı süs olarak buzdolabının üzerine asıp, eczanedeki kalfanın ilaçların üzerine çiziktirdiği şekilde kullanmayın ilaçlarınızı...

Yazılı planların hastaların şikayetlerinin arttığı dönemlerde hangi ilaçları, hangi dozlarda ve hangi sıklıkla kullanılabileceği, çocuk bu ilaçlardan fayda görmez ise başka hangi tedavilerin verilebileceği, hangi durumda hekime ya da en yakın acile başvurmaları gerektiği gibi bilgileri içermesi gerekiyor.

PANİK YAPMAYIN!
Acil bir durumda en önemli olan konulardan biride soğukkanlı olmaktır. Çocuğunuz ile sakin bir ses tonu ile onu telaşlandırmayacak şekilde konuşun. Zaten yoğun öksürüğü ve hırıltısı olan bir çocukta sizin aşırı telaşlı ve endişeli haliniz onun solunumunu daha da olumsuz etkileyebilir.

Onun yanında olduğunuzu, sakin olmasını ve kısa sürede kendini daha iyi hissedeceğini söyleyip rahatlatıcı ilaçlarını düzgün bir şekilde kullanmasına yardımcı olun. Kucağınızda tutarak ya da rahat bir pozisyonda oturmasını sağlayarak daha rahat nefes almasını sağlayabilirsiniz.

DOKTORA GİDİN!
Eğer rahatlatıcı ilaçları doktorunuzun önerdiği şekilde kullanmanıza rağmen çocuğunuz rahatlamıyor ya da her üç-dört saatte bir rahatlatıcı ilaç ihtiyacı oluyor ise hekiminize başvurmanız uygun olacaktır.

Eğer çocuğunun bilinç durumunda değişiklik, nefes alıp vermekte zorluk, çok hızlı nefes alıp verme, renk değişikliği, hiç durmadan öksürük, konuşurken cümlesini tamamlamada zorluk, morarma ya da solukluk gibi renk değişikliği var ise en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gereklidir.

AİLELERİN EN ÇOK SORDUĞU SORU:
Bu astım atağı neden başladı soğuk algılığı mı, alerji mi?

Eğer çocuğunuzun şikayetleri hafif ateş, sarı-yeşil burun akıntısı gibi semptomları takiben başladı ise muhtemelen bir solunum yolu enfeksiyonu ile birlikte başlamıştır. Ama atak ateşi yok, şeffaf burun akıntısı, gözlerde kaşıntı sulanma, hapşırık gibi şikayetleri takiben başlamış ise muhtemelen bir alerjen ile ilgilidir. Aslında çocuğunuzun şikayetlerinin bir alerjene temas ile ya da enfeksiyonu takiben başlaması atak tedavisinde çok önemli değişikliklere yol açmaz. Ama bir alerjen ile temas sonrası  başlamış ise benzeri bir olayın tekrar etmemesi için hikayenin dikkatle incelenmesi gerekir. Sadece doktorluk değil biraz dedektiflik, biraz da satır aralarını okumak... Mesela benim dedesi yurt dışında yaşayan bir hastam vardı. Dedenin evinde çok yoğun ev tozu mevcut olduğu için bütün kışı iyi geçirdiği halde yaz tatili için dedesine her gittiğinde atak geçiriyordu hastam. Biz de gitmeden önce ilaçlarında gerekli düzenlemeleri yapıyorduk.  “Çocuk babaannesine gitti dün, 3 tane kedi var evde, sonra da öksürüğü başladı” diyor ise anneanne dikkatli olmak, kimsenin kalbini kırmadan bilimsel veriler ile mümkünse tüm aile bireylerinin varlığında çocuğun benzeri olayları yaşamaması için ilaçların yanı sıra alınacak çevresel önlemleri anlatmak ve almak lazım...

SIK GEÇİRİLEN ATAKLAR!
Neden bu çocuk bu kadar sık atak geçiriyor?

Sık ve özellikle şiddetli ataklar astımın ya da hava yolu hassasiyetinin kontrol altında olmadığının bir göstergesidir. Koruyucu ilaçlarını düzenli kullandığı halde benzer atakları yaşayan çocukları olası başka hastalıklar açısından araştırmak gerekebilir. Düzelmeyen astımlı bir hastanın hava yollarından çekirdek çıkabilir mesela.

Ya da doğumdan itibaren hava yolarında var olan bazı durumlar tedaviye cevapsız astım benzeri bulgular verebilir. Bu hastalarda en kısa zamanda bu duruma yol açan hastalığın bulunabilmesi için gerekli tetkiklerin planlanması gerekebilir.

SİZ DE GÜNEŞE ÇIKIN!
Hep çocuklar için söylüyoruz ama bu güzel havalarda siz de kapatın dizüstü bilgisayarlarınızı, tabletlerinizi, hatta mümkünse akıllı, akılsız bütün telefonlarınızı ve çocuklarınız ile birlikte dışarı çıkın, onlara sarılın ve güneşe dönün yüzünüzü...

Sağlıklı, mutlu, huzurlu nice baharlar dileği ile...

Sevgi ve selamlarımla…


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.