Çocukların en sık kullandığı sorudur, “Benimle oynar mısın?”. Oyun oynamak çocuk için çok önemlidir. Özellikle 2-6 yaş arası oyun çağı döneminde çocuklar bol bol oyun oynamak ister. Birçok anne baba çocuğunun oyun isteğini yerine getirmek için özen gösterir. Bazen de çocukların bitip tükenmek bilmeyen enerjileri, oyuna karşı duydukları istek, kattıkları yaratıcılık karşısında şaşırıp kalırlar. Gerçekten de, oyun çocuk için ciddi bir iştir.
Basit bir cümle gibi dursa da, çocuğun dünyası oyunlarla şekillenir. Nasıl bir kadın için elbiseleri, takıları, ayakkabıları değerli ise, çocuk içinde oyuncakları aynı değeri taşır.
Oyuncakları konusundaki hassasiyetleri de bu yüzdendir. Oynayabilmek için oyuncaklarına ihtiyaç duyarlar.
OYUN SAYESİNDE ÇOCUK SOSYALLEŞİR
Çocuk, oynamak için bir başkasının zorlamasını beklemez. Oyun oynamaya kendi karar verir, yine kendi özgür iradesiyle bitirir. Dikkat ederseniz çocuklar çok kısa sürede sokakta, parkta ya da oyun alanında arkadaş bulurlar ve oyun bitince de ayrılırlar. Oyunun bu özelliği çocuğa ileriki yaşlar için kendi başına karar verme alışkanlığını da kazandırır. İşbirliği yapma, yardımlaşma duygusunu geliştirir. Bazen çocuk oyuna yeni kurallar getirme kararı alır. Bu kararlar ileriki yaşlarda hangi durumlarda, nasıl karar vermesi gerektiğini kavramasına yardımcı olur. Çocuk oyunları, çocuklar arasında iletişimin sağlıklı bir şekilde gelişmesine de yarar sağlar. Oyunlar sayesinde sosyalleşir. Saygı duyması gerektiğini, başkalarının haklarını da koruması gerektiğini öğrenir. Aralarında iletişim kurulur ve bu iletişim onların gerçek hayatı anlamalarına yardımcı olur. Oyun, çocuklarda yaratıcı düşünme gelişimini sağlar. Kurallar çerçevesinde düşünce ve duygularını rahatlıkla açıklar, yenilikler bulur. Oyun ortamındaki problemler yine çocuklar arasında tartışılarak çözülür. Oyunlardaki bu özgür ortam, çocuğun büyüdüğünde kişilikli, kendini rahat ifade eden, haklarını koruyan ve karşısındaki kişinin haklarına saygılı, toplumla uyum ve barış içinde yaşamasını, gereğinde toplumu da yönlendiren bir kişi olmasını sağlar.
Oyun çocuğun yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Oynadığı oyunlar ve oyundaki kişilik rolleri ile yaşadığı ortamı yansıtırlar. Kendi hayal dünyasını aktarır. Bu dünya onun duygu ve düşüncelerini, isteklerini rahatlıkla gerçekleştirdiği bir dünyadır. Çocuğun oyundaki hayal dünyası onun gerçek yaşamı daha iyi görmesini ve kavramasını sağlayarak psikolojik olgunluğuna yardımcı olur.
OYUN OYNAMAK YETERLİ
Oyun alanlarına bırakılan çocuklar çok kolay kaynaşırlar. Hatta bu kaynaşma ve anında kurulan diyalog sayesinde dakikalarca oynayabilirler. Oyun sonrası anne ve baba yeni arkadaşı için soru sorduklarında arkadaşının adını dahi sormadığını öğrenirler. Küçük bir çocuk için ad, yaş, sosyal durum hiç önemli değildir. Onun için arkadaşı ile keyifli oyun oynaması yeterlidir.
İlerleyen dönemlerde ise, yeni girdiği ortamlarda küçük bir çocukken yaşadığı rahatlığı yazık ki yaşayamaz. Adını bile bilmediği biri ile dakikalarca vakit geçirmesi zordur. Kendinizi düşünün. Tanımadığınız birçok kişi ile sadece 40-60 dakika (oyun alanlarında süre bu kadar) geçirme vaktiniz var. Ne kadar eğlenebilirsiniz? Bu süreyi verimli olarak kullanabilmeniz için neler yaparsınız?
Kısaca anlatmak istediğim, çocukların bu kadar kolay iletişim kurabilme nedenleri “oyundur”. Eğer sizin de tanımadığınız kişiler ile bir araya gelmek için ortak bir nedeniniz varsa, süre sizin için verimli ve etkili geçecektir. Ortak bir amacınız ya da konuşma nedeniniz yoksa, bu süre sizin için zorlayıcı olacaktır.
Keyifli bir oyun günü diliyorum...