Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
  YILDIZ ÇAKAR
Uzman Psikolojik Danışman, Pedagog
Yazı Boyutu:
Etkin öğrenme üzerine temel düşünceler

İsviçreli ünlü pedagog J. Piaget erken çocukluk çağına özgü öğrenmenin nasıl olması gerektiğini şöyle özetlemiştir: “Eğer bir öğrenme dışarıdan dayatılmıyor, çocuğun kendi çabaları ile başlıyorsa ve önceden hazırlanmış derleme bilgilerle doldurularak değil de çocuğun kendi bilişsel yapısının doğal bir özümlenmesi olarak gerçekleşiyorsa, o zaman çocuğun bilişsel gelişimi ile ilgili tüm yasalara saygılı olunmuş demektir.”

Etkin Öğrenmenin en yalın açıklaması yukarıda ki düşünceye dayanmaktadır.

Öğrenme çok üzerinde durulan ve araştırılan ve birçok yaklaşımların sınandığı bir olgudur. Çok farklı düşünceler geliştirilmiş ama aşağıdaki bilgi değişmemiştir: Çocuğun öğrenme sürecinin neresinde bulunduğu, bizim onu nerede görmek istediğimizden daha önemlidir. Doğumdan okul çağına kadar birçok bilgiyi çocuklara gelişimsel olarak hazır olmadıkları bir zamanda vermek yanlıştır. Onun yerine bireysel niteliklerini göz önünde bulundurarak onların besleneceği ortamı yaratmak ve sunmak gerekir.

OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞU…
Okul öncesi çocukların dünyaya bakışı ve anlayışı çok özeldir: Ailelerin çocuklarının bilişsel işleyişlerini, dünyayı nasıl anlamlandırdıklarını yani kendilerine özgü bir düşünce tarzları olduğunu ve bu tarzın büyüyüp geliştikçe değiştiğini bilmeleri gerekir.

Örnek verecek olursak: “Anne! Çabuk ol! Ay dede bizi takip ediyor; arabamızı yakalar yer sonra!”

Yukarıdaki cümleyi 4 yaşındaki minik sevimlilik olsun diye söylemiyor. Düşüncesi işlem öncesi düşünce evresinde olduğu için ve kendine göre dünyayı açıklamaya çalıştığı için söylüyor. Piaget’in en önemli devrim yaratan buluşlarından biri çocuk düşüncesinin gelişmemiş veya tamamlanmamış yetişkin düşüncesi olmadığı, daha ziyade niteliği farklı bir süreç olduğu buluşudur. Çocukların söylediği yetişkinleri güldüren, şaşırtan veya utandıran sözler eğlencelik değildir. Yetişkinler çocuklarla onların bu düşüncelerini destekler şekilde konuşamaz, ama onları hemen düzeltmek ve terslemek yerine başka bir şey yapabilir:
Onlara doğrudan deneyimlerle tekrar tekrar karşıt durum ve örnekleri bizzat yaşayabilecekleri fırsatlar yaratmak. Böylece çocuklar bulundukları işlem öncesi düşünce evresinden bir sonraki bilişsel evreye daha kolay geçebilirler.

Çocukların bu özel düşünce şekli ancak tekrarlayan deneyimlerle ve zaman içinde değişir. Yetişkinlerin bu süreçte vereceği en önemli destek çocukların dikkatlerini yanılgılara çekmek olur. “Eğer ay bizi yakalamak istiyorsa, o zaman neden biz durunca o da duruyor?” Tabii ki bu tek soru ile çocuğun bu düşüncesinden vazgeçmesini bekleyemeyiz. Kendisi daha birçok kez aynı durumları yaşayacak, düşünecek ve zamanı gelince düşüncesi olgunlaşacaktır.

Yetişkinler çocuklardaki farklı düşünce süreçlerini tanırlarsa, o zaman çocuklarına çok daha iyi destek verebilirler.

Bir sonraki yazımda okul öncesi çocuğa özgü düşünce şeklini ele alacak ve örneklerle açıklayacağım.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.