Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
DOĞUMA DOĞRU
Op. Dr.  HAKAN ÇOKER
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Yazı Boyutu:
Anne ve bebeğine saygılı sezaryen

Filiz ilk başvurduğunda biraz gergindi. İlk ikiz bebekleri erken doğumla dünyaya gelmişti. Prematüre servisinin yetersizliği nedeni ile 9 aydır takip eden doktorundan ayrılıp, üniversite hastanesinde doğum yapmak zorunda kalmıştı. Bu güvensizliğin üstüne bir de acil ve panik içinde bir sezaryen hikayesi eklendi. Bebekleri küvöz bakımı için ayrı tutuldu. Bebeğini hayal ettiği gibi emziremedi. Tüm bu yaşananlardan dolayı doğum hikayesini hep korku ve stresle anıyordu. Doğum anı ve sonrasına ait tek bir pozitif anısı yoktu. Anlatırken hala o anları yaşıyor ve bunu ona yaşattıkları için herkese kızıyordu.

Doğum başladıktan sonra sezaryen olmuştu. Bu doğumunda bunların hiçbirini yaşamak istemiyordu. Uyusun ve uyandığında bebeği yanında olsun istiyordu.

6 aylık gebelik sürecinde başka seçenekleri de olabileceğini anlatınca yavaş yavaş ilgilenmeye başladı. Kurslara davet ettim ama gelemedi. Doğumla ilgili sohbet toplantılarımızın vazgeçilmez üyesiydi. Hayalleri yavaş yavaş değişmişti. Doğum yapabileceğini düşünüyordu. Ama korkularından ve ilk doğumun negatif anılarından da kurtulamıyordu. Son toplantı sonrasında bu sefer son şansı olan doğuma hazırlık kursunu kaçırmak istemedi ve şartlarını zorlayarak kursa katıldı.

Kurs sırasında öğrendikleri onu cesaretlendirdi. Ancak yine de doğum yapabileceğine inancı zayıftı. Planlı sezaryeni artık düşünmüyordu. Doğum kendiliğinden başlayacaktı. Sonra da gerekirse sezaryen olacaktı. Geçen doğumunda olduğu gibi son anda başka bir doktor kontrolüne girmek istemiyordu. Ve en önemlisi doğar doğmaz bebeği ile buluşmak istiyordu.

Kızımla ilgili bir sorun nedeni ile Cumartesi akşamı İstanbul’a gitmek zorundaydım. Filiz’i de yalnız bırakmak istemiyordum. Şansımıza Cuma akşamı doğumu başladı. Kasılmalar çok hafifti. Bu yüzden eve yolladım. Sabah olduğunda kasılmalar devam ediyordu, ancak açılma sağlamıyordu. Filiz’e doğum planları için şartların uygun olduğunu anlattım. Doğum başlamıştı. Ben oradaydım. Anne ve bebeğine saygılı sezaryen felsefesi ile ona istediği doğumu yaşatabilirdik. Bir süre çelişki yaşadıktan sonra şartların uygun olduğuna o da karar verdi ve sezaryen için hazırlıklara başladık.

SEZARYEN SONRASI BEBEĞİ ANNE KUCAĞINA VERİN
Doğal doğum felsefesini yavaş yavaş halkımıza benimsetmeye başlamıştık. Şimdi aynı felsefeyi ameliyathanelerde uygulamanın zamanı gelmişti. Neden sezaryen sonrasında  bebekler doğar doğmaz başka bir odaya alınıyorlar? Neden ona güven veren sesinden ve kalp atışından uzak kalıyorlar? Evet, gerekli durumlarda bu bakımlar kaçınılmazdır ve bebeğin sağlığı için çok önemlidir. Ancak doğum başladıktan sonra yapılan bir sezaryen sonrasında zamanında ve sorunsuz doğan birçok bebeğin aşırı bir bakıma ihtiyacı olmaz. Sezaryen sonrasında bebeğin anne kucağına verilmesi birçok olumlu etkiyi beraberinde getirir.

NASIL MI?..
- Anne kucağı bebek için ideal ısıdadır. Yani bir çeşit güvenli küvöz etkisi yaratır.
- Cilt teması erken sağlanan bebeklerin bağırsakları, ilk olarak onun için koruyucu olacak anne bakterileriyle tanışır. Bu sayede bağırsak florası çok daha sağlıklı oluşmaya başlar. Bu bebeklerin sindirim problemleri daha az olur, daha az gaz problemleri oluşur.
- Bebek doğar doğmaz annenin güven veren sesi ve dokunuşu ile karşılaşır. Bebekte güven duygusu oluşur.
- Anne ve bebek arasındaki bağ çok daha güçlü kurulur.
- Emzirme ve sindirim problemleri daha az olur.

Anestezi ve çocuk uzmanları ile konuştum. Her ikisi de bu felsefeye gönüllü olarak destek vereceklerini söylediler.

Filiz’in bebeğini görebilmesi için epidural anestezi tercih edildi. Normalde ameliyat sırasında eller ani refleks bir hareketi engellemek amacı ile bağlanır. Filiz’de bu yapılmadı. Elleri serbestti. Ameliyathane ısısı bebeğe göre ayarlandı. Bebeğin doğumu sırasında bebeği rahatsız edebilecek olan ameliyathane spotları kapatıldı. Doğum sonrası göbek kordonu daha geç kesildi. Bebek doğduğunda çok sağlıklıydı. Çocuk doktorunun gözetiminde ameliyathane sahasından alındıktan sonra doğrudan annenin çıplak göğsüne bırakıldı. Rutin kontrolleri orada yapıldı.

Bu sayede Filiz, hep hayalini kurduğu o ilk buluşma anının büyüsünü yaşayabildi. Sanki normal doğum yapmış gibi heyecanlı ve duyguluydu. Doğar doğmaz bebeğini emzirme hayali kuruyordu. Bu da gerçekleşti. Ameliyathane personeli de bu heyecan dalgasından etkilenmişti. Artık yaptığımız iş rutin bir ameliyat değildi. Güzel bir doğum anı ve anne-bebek buluşmasına şahit olmuştuk. Orası artık bir ameliyathane değildi. Anne ve bebeğinin kutsal buluşmasının mekanıydı.

Filiz ameliyathaneden kucağında bebeği ile mutlu ayrıldı.

BİRAZ DAHA MI BEKLESEYDİK?
Doğum sonrasında hala içimde bir çelişki vardı. Acaba doğum için biraz daha bekleseydik neler olurdu?

Doğum sanatı sadece kitap bilgisi ile olmuyor. Geçmiş tecrübeler ve hisleriniz sizi yönlendiriyor. Bu hislere güvenmeyi öğreniyorsunuz. Benim hislerim doğru zamanda sezaryen kararı verdiğimi söylüyordu. Filiz hayal ettiği gibi anne ve bebeğine saygılı bir sezaryenle bebeğine kavuşmuştu. İlk doğumundan kalan birçok korkusu bu doğumda başına gelmemişti. Güvendiği doktorla sakin bir doğum yapmıştı.

Doğum sonrasında devam eden ve durmayan rahim kanaması hislerimin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha bana gösterdi. Kanama nedeni ile Filiz’e 2 ünite kan vermek zorunda kaldık. Eğer Filiz doğum yapmış olsaydı bu kanama nedeni ile içeride bir yırtıktan şüphelenecek ve gereksiz yere onu ameliyat etmek zorunda kalacaktık. Ama şimdi içeride sorun olmadığını biliyorduk. Tıbbi tedavilerle kanamayı durdurduk ve 4. günün sonunda Filiz ve bebeğini sağlıklı olarak evine yolladık.

HER DOĞUM KENDİNE ÖZEL
Sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD) artık ülkemizde de yavaş yavaş tartışılıyor. Ben de bu konuda ailelere destek veriyorum. Ancak unutulmaması gereken, her doğumun kendine özel şartlarının olmasıdır. Bunları izlemeden sadece tek bir hedefe doğru gittiğinizde hayal kırıklığı şansınız artabilir. Bu yüzden doğum konusunda planlamalar yaparken, kendi doğum gerçeğinizin ne olduğuna bakmanız en doğru yaklaşım olacaktır.

Belki bu hikayede olduğu gibi SSVD şansınız olmayacaktır, ancak sezaryen sırasında anne ve bebeğine saygılı doğum felsefelerini izleyerek, doğal doğumu mümkün olduğunca yakın bir doğum tecrübesi yaşamanız mümkün olacaktır.

 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.