Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
KONUŞA KONUŞA BÜYÜSÜN
ÇİĞDEM ERGÜL
Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı
Yazı Boyutu:
Otizmi erkenden fark etmek?

Nisan ayı Dünya’da otizm farkındalık ayı olarak kabul edilmekte. Bizlere, otizm ve benzeri bozuklukları tanıtmak ve onları anlamamızı kolaylaştırmak için bu ay çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

Otizm; iletişim,sosyalleşme güçlüğü, tekrarlayıcı ve takıntılı davranışlar ile tanımlanan bir durum. Otizm şemsiyesi altında yaygın gelişimsel bozukluklar olarak isimlendirilen değişik özellikte bozukluklar yer almakta. Maalesef görülme sıklığı her geçen gün bir önceki yıla göre artıyor. Geçen yıl her 110 çocuktan birinde görüldüğü rapor edilmişken, 2012 yılına ait yeni bir çalışmada sayının 100’ün altına indiği belirtiliyor. Bu nedenle, hepimiz günlük yaşamımızda bu sorun ile birlikteyiz. Çocuğunuzun devam ettiği anaokulunda, parkta, yolda, alışveriş merkezinde otistik özellikler gösteren çocuklar ile karşılaşabilirsiniz.

Teşhis edilmesi için anne ve babaların çocuklarındaki bazı gecikmelere dikkat ederek çocuk psikiyatrisi uzmanı hekimlere başvurmaları gerekiyor. Erken dönemde tanınması ve uygun terapi yöntemlerine başvurulması ile sorunla baş etmek daha kolay. Bilimsel araştırmalar 12 aylıktan itibaren bebeklerin bazı erken işaretlerine dikkat edilmesini önermektedir.

BAZI ERKEN İŞARETLER:
-    Bakışları ile iletişim kurmak konusunda zorluk yaşamak: 6-9 aylık bebeğinizle karşılıklı gülümseyerek sizin gülümsemenize cevaben size gülümsemesini sağlayabilirsiniz. Ses çıkardığınızda 9 aylık bebek ses çıkararak size tepki verir. İleriki aylarda ise karşılıklı olarak bakışarak çocuğunuzun niyetini anlayabilirsiniz. Çocuğunuz önce size sonra istediği oyuncağa ya da kapıya bakarak açılmasını kastedebilir. Ya da siz çocuğunuzla bakıştığınızda, bakışlarınızı başka bir yöne değiştirdiğinizde, örneğin; pencereye konan kargaya baktığınızda çocuğunuz sizinle birlikte bakışlarını o yöne değiştirebilir. Göz kontağı kurmakta zorluk önemli bir işarettir.

-    Konuşma gecikmesi:
         * 12 aylık olmasına rağmen babıldama dediğimiz konuşma sesine benzer sesler çıkaramamak,
         * 16 aylık olmasına rağmen henüz sözcük edinmemiş olmak,
         * Edinmiş olduğu sözcükleri daha sonra kaybetmek dikkat çekici bir durumdur.

12 aylık ilk sözcüklerini edinmeye başlayan çocuklar 24 aylık iken iki sözcüğü yan yana getirmeye başlarlar yaklaşık 50 sözcüğü kullanabilirler. Konuşma edinilmesinde gecikme olması önemli bir işarettir. Konuşma gecikmesi otizm için erken işaret olmakla birlikte, konuşma gecikmesi olan her çocuk otizm özellikleri göstermez. Konuşma gecikmesi otizm dışında bazı başka konuşma bozukluklarının varlığına da işaret edebilir, ancak üzerinde durulması gerekir.


-    Parmakla göstermekte gecikme: 12 aylıktan itibaren parmakla gösterebilirler. Çocuklar konuşma öğrenmeye yeni başladıklarında da adını bilmedikleri bir nesneyi göstererek isterler.

-    Sosyal mesajlara tepki vermemek: 12 aydan itibaren eli ile bay bay yapmak çocukların yetişkini model alarak karşı tarafa gönderdikleri bir sosyal mesajdır. Bu konuda geç kalmak önemlidir.

Bu sorunla yaşayan anne ve babalar için toplum tarafından kabul görmek çok önemli. Bazen restoranda ya da parkta gördüğünüz davranışlarına anlam veremediğiniz bir çocuk otizm özellikleri taşıyan bir çocuk olabilir. Onları daha iyi tanıyarak ve anlamaya çalışarak aramızda olmalarını sağlayabiliriz.

DAVRANIŞLARI İLE İLGİLİ FARKLILIKLAR:
-    Aşırı hassasiyetleri vardır: Bazen ışığa, yüksek şiddetli seslere, dokunulmaya, sarılmaya karşı aşırı tepkiler verebilirler. Bu onların dış dünya tarafından garip davranışlar gösteriyor olarak algılanmalarına neden olur. Oysa aşırı hassas olmaları nedeni ile bazı uyaranları tolere edemeyebilirler.

-    Sosyalleşmekte zorlanırlar: Karşılıklı olarak etkileşimde bulunmakta güçlük yaşarlar. Bu nedenle birlikte top oynamak, kovalamaca oynamak gibi yaşıtları ile parkta oyun oynamak onlar için kendiliğinden gelişen bir durum değildir. Ana okullarına devam eden otistik özellik gösteren çocukların yanlız oynamayı tercih ettiği görülür. Etrafındaki çocuklara ilgi duysa bile iletişimi başlatmak ve diğerlerine katılmakta güçlük yaşar. Bakışmak, bakışları ile iletişim sağlamak, konuşmak zorlandıkları alanlardır.

-    İletişim zorluğu yaşarlar: Kendi duygu ve düşüncelerini yaşıtları gibi paylaşmakta zorlanırlar. Su, oyuncak istemek, kapıyı açmak gibi ihtiyacı olan şeyler konusunda annesinin elinden çekerek o yöne götürmek ya da basit sözcükler kullanarak istemek gibi yaşları ile uygun olmayan iletişim yolları seçerler. Konuşmayı öğrenmek onlar için hayli zordur. Konuşma becerisi kazanmış olanlar için ise karşılıklı sohbet etmek, sohbete katılmak kendiliğinden gelişmez. TV’deki reklamlara ait  bazı cümleleri peş peşe tekrar etmek gibi anlamsız konuşmalar yapabilirler. Özel teknikler ve eğitimler yolu ile sadece konuşma becerisi değil, tüm iletişim becerilerinin geliştirilmesi için çaba göstermek gerekir.

-    Tekrarlayıcı ve takıntılı davranışlar: Döndürmek, açıp kapatmak, sallamak gibi tekrar eden davranışları takıntı halinde yaparlar. Bir türlü elinde döndürdüğü bardağı bırakamamak gibi. Arabalar ile sürerek oynamak yerine tekerleklerini döndürerek izlemek tercih ettikleri davranış olabilir. Çamaşır makinesinin çalışmasını izlemek, yolda giden araçların tekerleklerini izlemek, düz çizgileri gözleri ile izlemek gibi farklı biçimlerde de görülebilir. Belirli konulara aşırı ilgi gösterebilirler: Sayılar, semboller, geometrik şekiller onlar için yaşıtlarının oynadığı bir oyuncaktan daha çekici gelebilir. Görerek çok iyi öğrenir ve hatırlarlar. Fotoğrafik hafıza denilen bu durum onların bir yere gitmek için izlenen yolu çok kolay hatırlamalarına, gördükleri resimleri kolayca ezberlemelerine yardımcı olur.

-    Değişiklikten hoşlanmazlar: Aynı yoldan gitmekte ısrar etmek, farklı renk giysi giymemek, günlük düzen bozulduğunda aşırı tepki göstermek gibi özellikleri vardır.

-    Yemek seçiciliği yapabilirler: Pütürlü gıdaları yemekten hoşlanmamak, değişik yiyecekleri denememek gibi özellikleri olabileceği gibi sert nesneleri çiğnemek, hatta oyuncakları ağzına almak gibi özellikler de gösterebilirler.

Özel eğitim, dil ve konuşma terapisi, duyu bütünlemesi terapisi zorlukları ile baş etmelerini kolaylaştırmak, yaşıtlarının gösterdiği özellikleri ve becerileri yakalamalarını sağlamak için başvurulan eğitsel terapilerdir.

Toplumda farklı olanları aramıza almak, onlara tolerans göstermek, daha da önemlisi oldukları gibi kabul etmek hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir konu. Çocuklarımız birbirinden farklı olabilir, ama onlar hepimizin.


Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.