Günümüzde elektirikli mutfak eşyaları işimizi kolaylaştırarak, gıdaları hem kısa sürede ve hızla parçalamaya, hem de ince kıvamda hazırlamamıza yardımcı oluyor. Anne sütü sonrası katı gıdaya geçmeye başlayan bebekler için bu şekilde mama ve meyve pürelerini hazırlamak oldukça pratik. Pek çok anne bisküvi, pekmez, süt, muz, yumurta gibi besin değeri oldukça yüksek gıdaları blenderdan geçirerek sağlıklı kahvaltılar hazırladıklarını söylüyorlar. Bu şekilde çocuğunuzun kısa sürede bu gıdaları tüketmesi de kolaylaşıyor.
Bebekler, çocuklar bu homojen ve ince kıvamlı püreye alışmakta fazla zorlanmazken, diğer yandan bazı becerileri kazanmakta gecikebiliyorlar. Bebekler 6. aydan başlayarak katı gıdaları ağız içinde tolere etmeyi öğrenebilirler. Ufak bir parça beyaz peynir, hafifçe süte batırılmış ekmek ya da kek parçası gibi yeni tadlar ile tanışabilirler. Bu dönemde yavaş yavaş kevgir gibi kalın delikten geçirilerek ufaltılmış ya da çatalla ezilmiş gıdalara geçiş önerilir. Bu yeni deneyim; dilin ağız içinde daha önce deneylemediği sağa ve sola doğru hareketlerini uyarır. Lokmayı ağız içinde çevirmeyi ve dili ile rotasyonel hareketler yapmayı öğrenir. Yeni gıdalar ve farklı kıvamlar ağız içinde farkındalık yaratır, değişik yerlere ulaşır. Dil hareketleri ile lokma bir yandan ezilirken bir yandan geriye doğru iletilir. Bu durum, ağzını kaşıkla beslenmek için basitçe açıp kapatan bir bebekten daha gelişmiş hareket ve farkındalık sağlar. Çatalla ezilmiş gıda blendardan geçmiş gıdaya göre daha kıvamlı, pütürlüdür. Bu da gerekli uyaranı sağlar. Bu hareket bebeğin daha sonraki aylarda çıkardığı sesleri şekillendirerek konuşma seslerini çıkarması için dilini kullanmayı öğrenmesini sağlar.
Konuşma için kullanılan organlarımızın yani dudaklar, dişler, dil, sert ve yumuşak damak, çene ve ağız bölgesi kaslarının temel görevi beslenmektir. Besinleri ağız içinde tutmak, döndürmek, hareket ettirmek ve öğütmekte geç kalındığında sonraki dönemde konuşma seslerinin üretilmesinde bazı sorunlar ile karşılaşılabilir. Bebek beslenmek için dudaklarını açıp kapattığında, dudaklarını sıkıştırmayı öğrendiğinde ileride üreteceği ‘’b, m, p’’ gibi dudak sesleri için gerekli hareketleri pratik yapmaktadır.
Bu nedenle sağlıklı beslenmenin blenderdan geçirilmiş besin değeri yüksek gıdaları vermek olarak algılanması doğru değildir.
Bazı bebek ve çocuklarda ise, denenmesine rağmen pütürlü gıdalara, farklı tad ve ısıdaki gıdalara karşı aşırı hassasiyet olabilir. Bu durumda ağız içindeki dokular değişikliğe uyum sağlamak konusunda zorlanırlar. Özellikle salatalık, muz gibi kaygan yapıdaki besinler çocuk tarafından reddedilebilir. Bu çocukları aç bırakmak, zorlamak problemi çözmek konusunda yarar sağlamaz. Dil ve konuşma terapistleri oral motor değerlendirme yaparak, aşırı hassasiyet varlığını belirleyerek, anne ve babalara yeme alışkanlıkları konusunda destek olurlar. Ağız içine uygulanan çeşitli masajlar ve uyaranlar yolu ile bu hassasiyet azaltılabilir. Böylece katı ve pütürlü gıdaları tolere etmek mümkün olur.
