Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
KONUŞA KONUŞA BÜYÜSÜN
ÇİĞDEM ERGÜL
Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı
Yazı Boyutu:
Beslenme alışkanlıklarının dil ve konuşma gelişimine etkileri

Çocuğun sağlıklı olduğunu gösteren kriterlerden biri büyümesinin beklendiği gibi olması, fiziksel gelişiminin özellikle boy ve kilosunun artmasıdır. Anne ve babalar bebeklerinin sağlıklı olması için özellikle ilk yıllarda beslenmesine çok özen gösterirler. Anne sütünün ilk yıl içindeki önemi her geçen yıl daha da fazla vurgulanmaktadır. Bebek ve çocuk beslenmesi daha sonraki yıllarda kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, obezite gibi sorunların ortaya çıkmasını önlemek için bilinçli ve dikkatli yapılmalıdır. 
 

Beslenme ile ilgili doğru alışkanlıkların kazanılması sadece bu konuda değil, bebek gelişirken  başka becerilerinin de  gelişimini sağlamak için  önemlidir. Bu beceriler arasında ağız ve çene hareketlerini kontrol eden kasların gelişimi, sosyalleşme, konuşma ve dil gelişimini sayabiliriz.

NE ZAMAN NE YAPMALISINIZ?
6. aydan başlayarak:

Çocuk doktorları 6. aydan itibaren bebek beslenmesinde anne sütüne ek olarak yarı katı ve katı gıdalara başlanması gerektiğini belirtmektedirler. Doktorunuzun bilgisi ve kontrolünde muhallebi, çorba, meyve püresi, peynir, ekmek gibi gıdalar verilmeye başlayabilirsiniz. Dil, bu dönemde çeneden bağımsız olarak hareket etmeye başlar; yani bebek, dilini yanlara götürerek ağız içinde hareket ettirir. Bebekler damakları ve diş etlerini kullanarak yumuşak kıvamdaki gıdaları ezerek yutabilirler. Hatta azı dişlerinin bulunduğu bölgeye dillerini kullanarak besinleri iletirler ve öğütücü hareketler yapmaya başlarlar. Oturma becerileri gelişmiş olduğundan mama sandalyesinde oturan bebekler önlerine konan yiyeceklere ilgi gösterirler, uzanır, dokunur ağızlarına götürerek keşfetmek isterler. Bu dönemde dudaklarını daha iyi kontrol eder, üst dudaklarını kullanarak kaşıktan mamayı alabilirler.
8 aylık bebek yardımla bardaktan su içmeye başlayabilir. Bardaktan suyun dökülmesini önlemek amacı ile geliştirilmiş üstü kapalı akıtmayan kulplu bardaklar kulanılabilir ama bu bardakların ağız içine yerleştirilen çıkıntısı dil ucunun yukarı doğru hareketi ile kontrol kazanmasını yavaşlatır. Bu nedenle uzun süre kullanılması önerilmemektedir.

9. aydan başlayarak:
Anne ve babası ile birlikte masada yer alarak onlara katılan bebek, yemek saatinde sosyal bir ortamı paylaşmakta ve aile bireyleri ile etkileşime girmektedir. Bu dönemde dış dünya ile etkileşim bebeğin konuşma ve dil gelişimi ve sosyalleşmesi için de çok önemlidir. TV izlediği sırada annesi tarafından kaşıkla beslenen bebek, belki kalori ve besin değeri olarak gerekenleri almaktadır, ama gelişimi için gereken fırsatları kaçırmaktadır. Beslenme saati onunla konuşularak, sevgi ve ilgi gösterilerek geçmelidir. Yemek saatinde başkalarını izlemesi, onların nasıl yediklerini görmesi, taklit etmesi, kendi başına deneylemesi için fırsat verilmesi daha doğru bir yaklaşımdır. İki parmağı ile tutarak ağzına yutabileceği yiyecekleri koyabilmesi için ufak doğranmış peynir ve meyve parçaları gibi besinler sunmak, eline tutabileceği ufak bir kaşık vermek el göz ve koordinasyonu ile motor becerilerinin gelişimine de fırsat verir. Kendine güvenmesini, öğrenmesi için gerekli uyaranlar ile karşılaşmasını sağlar. Bu dönemde pipetle su içmeyi öğrenebilir.

NELER YANLIŞ?
- Bebeğin ağzına parmaklarını ya da oyuncaklarını götürmesine izin vermemek: Bebekler dış dünyayı ağızlarını kullanarak keşfederler. Ağız bölgesi aynı zamanda onların kendilerini sakinleştirmeleri, rahatlamaları için de önemlidir. Belki siz de çoktan pek çok anne  gibi emziğin o sihirli sakinleştirici etkisini keşfettiniz. Kullanmaya devam edin. Bebeklerin acıktıklarında, yorgun olduklarında, parmaklarını emmeleri sakinleşme ihtiyacındandır. Bebek büyüdükçe ulaşabildiği çıngırak, oyuncak ne buldu ise ağzına götürür. Dokunduğu objeler beynine gelişimi için gerekli uyaranları sağlamaktadır. Çene, diş etleri, dudakları ve dili bu objelere dokundukça, çiğnemeye çalıştıkça ağız içi farkındalığı artar ve daha sonra geliştireceği çiğneme ve konuşma becerileri için alt yapı hazırlanır. Onun elinden oyuncakları almak yerine keşfetmesi için bu amaçla üretilmiş ağız içinde tutabileceği yıkanabilen oyuncakları sunmanızda yarar var. Ama bu oyuncakları temiz tutmak ağız sağlığı için önemlidir. Bunu da unutmayalım.

- Sağlıklı beslenmeyi sadece belirli besin değerleri olan gıdaları bebeğe kısa sürede yedirmek olarak algılayarak, blender içine çeşitli gıdaları atarak bulamaç halinde pütürlü olmayan kıvamda bir mama hazırlamak: Bu şekilde beslenen bebek ağzını açıp kapatarak ağız içine kaşıkla konulmuş gıdayı dilini tek yönlü kullanarak ağız için arkaya itmekte ve yutmaktadır. Oysa çatalla ezilerek hazırlanmış olan mama daha pütürlü ve homojen olmayan kıvamdadır. Bebek dilini ağız içinde sağa sola doğru hareket ettirerek, yanak içlerini kulllanarak verilen besini ağız içinde çevirerek ezmeye çalışır. Bu hareket bebeğin daha sonraki aylarda çıkardığı sesleri şekillendirerek konuşma seslerini çıkarması için dilini kullanmayı öğrenmesini sağlar. Konuşma için kullanılan organlarımızın yani dudaklar, dişler, dil, sert ve yumuşak damak, çene ve ağız bölgesi kaslarının temel görevi beslenmektir. Besinleri ağız içinde tutmak, döndürmek, hareket ettirmek ve öğütmekte geç kalındığında sonraki dönemde konuşma seslerinin üretilmesinde bazı sorunlar ile karşılaşılabilir. Bebek beslenmek için dudaklarını açıp kapattığında, dudaklarını sıkıştırmayı öğrendiğinde ilerde üreteceği “b, m, p” gibi dudak sesleri için gerekli hareketleri pratik yapmaktadır.

- TV izlerken yemek yedirmek: Yemek saati bebeğin yada çocuğun pasif olarak ağzını açıp kapattığı ve beslendiği bir süre olarak görülmemelidir. Yemek yerken onunla konuşmak, müzik eşliğinde sohbet etmek, hatta şarkı söylemek onu keyiflendirecektir. Burada önemli olan yemek saatinin etkileşim için kullanılmasıdır. Belki TV izlerken dikkatini yemek dışında bir noktaya çektiğiniz için onu besleyebiliyorsunuz, ama unutmayın bu sağlıklı yemek yeme alışkanlığı kazanmak için uygun bir yol değil. Kendi kendine yemek yemeyi öğrenmesi, bağımsız olabilmesi  için deneylemesi ve sizinle paylaşması gerekli.

- Biberonu gerektiğinden uzun süre kullanmak: Biberon ile sıvı alan bebeklerde dil sadece düz pozisyondadır ve öne arkaya doğru hareket eder. 8 aylık bebek bardakla tanışmalıdır. Bardaktan içmek, dilin ağız içinde geriye çekilmesini ve çenenin stabilize edilmesini sağlamak için önemlidir. 12-18 ay arasında dökerek veya yardımla da olsa bardaktan içmeyi geliştiren bebekler 20-30 aylık oldukları dönemde bağımsız ve dökmeden içebilirler. Özellikle 24 aydan sonra biberon kullanarak sıvıları içmeye devam etmek ilerki yaşlarda “s” gibi bazı konuşma seslerinin gelişimini olumsuz etkileyebileceği gibi dişlerinin sağlıklı gelişmesine de zarar verir.

-Katı gıdaları yedirmek için ısrar etmek: 12 aylık bir bebek katı gıdaları almakta zorlanıyor ve hala yumuşak gıdaları yemek için ısrar ediyor ise zorlamak yanlış olacaktır. Ağız içindeki yumuşak dokunun sert gıdalara aşırı hassasiyeti olabilir. Böyle bir durumda yemek saatleri dışında yapılan masaj ve fırçalama gibi aktiviteler ile aşırı hassasiyetin azaltılması bebeğin sert gıdaları tolere etmesini kolaylaştırır. Konuşma ve dil terapistine danışmak yararlı olur.

NELERE DİKKAT EDELİM?

- Hipotonisi olan bebekler: Kas tonusunun genetik özelikler, prematüre doğum gibi bazı nedenlere bağlı olarak normalden az olması durumuna hipotoni adı verilir. Bu bebekler baş, çene, boyun ve gövde kontrolü sağlayan kaslarının güçsüz olması nedeni ile beslenme sırasında daha fazla vücut pozisyonu desteğine ihtiyaç duyarlar. Bu destek ile memeyi kavrama ve emme kolaylaşır. Ancak emerken daha fazla güç harcadıkları için daha çabuk yorulur ve uyurlar. Ağızlarını kullanarak dış dünyayı araştırmak ve deneylemek konusunda  daha az pratik yaparlar. Ağız farkındalıkları beklenenden az gelişir. Bu nedenle ses çıkarmakta da gecikirler. Ağzına yiyecekleri doldurup yanak içinde bekletmek, büyüdüğünde her şeyi yemeyip aşırı seçici davranmak, salya kontrolü konusunda gecikmek, konuşma ve dil gelişiminde gecikme, bazı konuşma seslerini üretmede zorluklar görülebilir. Hipotonisi olan bebeklerin ebeveynleri erken dönemde konuşma ve dil terapistinden yardım alarak bu becerilerinin gelişimi için neler yapmaları gerektiğini öğrenebilirler.

- Yemek sırasında huysuzluk ve rahatsızlık, yemekten hemen sonra öksürük ve kusma gibi belirtileri olan bebeklerde tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi gastroözöfageal reflü olabilir. Medikal tedavi gerektiren bu durumun değerlendirilmesi için mutlaka çocuk doktorunuza  danışmalısınız.

- Yiyecekleri ağızlarına aşırı derecede dolduran ve yemek sırasında yanak içine gıdaları biriktiren ve yutamayan çocuklar: Yutabileceğinden fazla yiyeceği alan ve yanaklarına doldurarak tutan çocuklarda dikkatli olunmalıdır. Bu fazla miktardaki yiyecekleri yutmada zorlanacakları için tıkanabilirler. Ağız içindeki yiyeceğin miktarını ve yerini algılamada güçlük çektiklerinden ağızlarının dolu olduğunu fark etmeyebilirler. Özellikle ağız çevresi kasları zayıf olan çocuklarda görülen bu durum dikkat gerektirir. Ufak lokma alıp  çiğnemesini öğretmek ve gerekiyorsa su yardımı ile yutmasını istemek yararlı olur. Bu çocuklarda elektrikli diş fırçası ile yanak içlerini fırçalamak gibi ağız içini farketmeye ve yanak içindeki hassasiyeti arttırmaya yönelik çalışmalar ile ayna karşısında kendilerini yemek yerken izlemeleri önerilebilir.

- Çocuklara doğru model olunmalı: Sağlıklı beslenme alışkanlığı aileden öğrenilen ve büyükler model alınarak geliştirilen bir özelliktir.

- Diş ve ağız sağlığı: 1 yaş civarında diş fırçası ile çocuğu tanıştırmak ağız ve diş sağlığı için önemli bir alışkanlığın gelişimine katkıda bulunur. Banyoda sizi dişlerinizi fırçalarken gören çocuğunuz ona aldığınız diş fırçasını kullanmaya sizi model alarak başlayacaktır.


 

 

 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.