Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
BİNBİR HALİMİZ
GONCA ŞENSÖZEN
Klinik Psikolog
Yazı Boyutu:
Kimbilir kaç kere?

Kimbilir kaç kere “Artık karar verdim” dediniz. Örneğin, sigarayı bırakmaya ya da fazla kilolarınızdan kurtulmaya... Belki de düzenli şekilde spor yapmaya, kitap okumaya vakit ayırmaya, rutin sağlık kontrollerinizi aksatmamaya... Tam da bu düşüncelerin ardından belki bir sigara yaktınız; aç olmadığınız halde ağzınıza bir kurabiye attınız; kitap okuyacak, spor yapacak vakitlerde ise televizyonun karşısında tembelce serilmenin suçluluk dolu keyfini tattınız. Kafanızın içinde yanıp sönen ve bir türlü sizi rahat bırakmayan “Sigarayı bırakmalıyım”, “Kilo vermeliyim”, “Spor yapmalıyım”, “Kitap okumalıyım” düşüncelerine rağmen...

Kimbilir toplam keç kez geçti bu düşünceler kafanızdan hayatınız boyunca? Ve hala da geçmekte… Ama o zaman neden hala bir değişim yaşanmıyor? Neden 3 kilo verip sonra 5 kilo geri alıyorsunuz? Neden spor salonuna iki hafta gidip, bıraktınız? Ve kilo vermeyi, sağlıklı yaşamayı başaranlar bunu nasıl yapıyor? İşin sırrı nerede?

İşin sırrı aslında “korku” ile “sevgi” arasındaki farkı anlamakta ve sonra da hayata geçirmekte...

Kilo vermeye çabalarken niyetiniz şişmanlıktan kaçınmak ise, duygunuz korku olur. Kilo almaktan , şişman görünmekten, eski bedenimize sığamamaktan KORKMAK. Bunun yerine niyetiniz fit ve güzel hissetmeyi ve sağlıklı olmayı ARZULAMAK olursa, diyetinizin sonucu çok daha etkili olur. Çünkü korku, zaman içerisinde bağışıklık kazandığınız bir duygu haline gelir. “Kilo verememekten korkuyorum” cümlesini kafanızın içinde birkaç gün boyunca döndürürseniz, bir süre sonra korku duygusuna karşı duyarsız kalmaya başladığınızı farkedersiniz. Korkmak, kilo vermek için yeterli bir motivasyon sağlamayacaktır. Ama arzulamak; örneğin, dergide görüp beğendiğiniz gece elbisesini, bedeninizde zarafet ve rahatlıkla taşıdığınızı hayal etmek ve bu hayali her gün canlı tutabilmek, kilo verebilmek için çok daha büyük bir motivasyon sağlar.

Sigarayı, hasta olmayı ve zorunda kalmayı beklemeden bırakan insanların çoğunun temel motivasyonu, “hastalıktan kaçınmak-hastalıktan korkmak” olmaz; “sağlıklı ve kaliteli yaşamak” olur. “Sigarayı bırakınca cildim daha genç ve güzel görünecek, dişlerim sararmayacak, nefesim kötü kokmayacak, sesim kalınlaşmayacak, sabahları öksürerek uyanmayacağım ve midem ağrımayacak”, demişti bir hastam ve arzusu o kadar yüksek ve niyeti o kadar pozitifti ki, 15 yıllık bağımlılığından kurtardı kendisini.

İşin sırrı işte tam burada. Siz kararınızı sevgiden mi yoksa korkudan mı veriyorsunuz? Korkudan olduğunu farkettiğiniz zaman, kararınızı bir kez daha gözden geçirmenizi tavsiye ederim.

 

 


 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.