Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
YENİ BİLİNÇ
HÜRRİYET KALALI
Yeni Bilinç Yaşam Koçu
Yazı Boyutu:
İlişkiler (Yin&Yang ve birlikte yaratmak!)

Bütünlüklü özgürlük için en iyi sembol, Yin&Yang sembolüdür.
 
Yang , aydınlık, eril, özgür iradeyi temsil eden enerji. Bilincin, anın içinde, geçmişin tüm nedenler örgüsünün dışında hareket edebileceğini gösterir. Yang özgür irade demektir.
Dengeli, harmonik bir Yang, özgür iradeyi yaratmıştır. Kendini özgür, otantik bir irade olarak, yapma gücü olarak ortaya çıkarır.

Dengeli bir Yin, hiçbir dış etkene direnmeyen, ama kendi merkezinden de bir gıdım bile çıkmayan enerjidir. Kökleri derinlere merkezlenmiş ulu bir ağacın, en büyük fırtınalarda bile, her yönde rahatça esneyerek, varlığını koruması gibidir. Varlık içindeki sarsılmaz öze bağlanmıştır. Dengeli bir Yin, tüm var oluşun oluşunu olduğu gibi kabul ederek, kendi oluşunu ayakta tutan enerjidir.

Dengesiz bir Yang, kesinleşen yargılar üretmeye ve benliğini savunmak için dışarıda yanlışlar görmeye eğilimlidir. Yangı, savunma mekanizmasıdır. Dünya ve insanlar, bize hak ettiğimiz mutluluğu vermediğinde, ya da başkalarını mutlu etmeyi başaramadığımızda ortaya çıkar. Kendine acıma ve suçluluk olarak zihnimizde yükselir. Birinde hayat bize haksızlık etmektedir, diğerinde biz hayata. Kesinleşen yargılar dengesiz Yang’dır. Dengeli Yang ise, seçim yapan, seçiminin sorumluluğunu alan, sonuçları için kaygı duymayan, hatta sorumluluk hissetmeyen enerjidir.

Dengesiz Yin, dışarıdan gelen etkilerin onu merkezinden çıkardığı durumlarda anlaşılır. Dengesiz Yin, rüzgarın önünde sürüklenen yaprak gibidir. Ya da kökleri topraktan çıkmaya yüz tutmuş, merkezinde durmakta güçlük çeken bir ağaç gibi. Bu durumda iken zihne yükselen anlam ise, anlam yitimidir. Ve buna bağlı gelişen şaşkınlık ya da umarsızlık.

KÖK ŞAKRA
1- BEDENİMİZLE İLİŞKİMİZ
- Bedenimiz hareketin ve ataletin dengesinde durur.
- O bütüncül bir birim olarak çalışır.
- Enerji bedeni devinimleri yapar.
- Beden bütünlüğünü uzun vadeli stratejilerle geliştirir.
- Rem uykusuna ve gündüz uyanık zamanına özen gösterir.
- Ekolojik beslenir.
- Bedeni rutinlerin dışında harekete sevk eder.
- Bedenin ürkü ve heyecan ihtiyacını karşılar.
- Bedenin spontan devinebilmesi için gerekli stratejileri üretir. Koşmak, yüzmek çığlık atmak vb.
- Bedenin kendiyle kalmak, sessiz kalmak, meditatif kalmak ihtiyacını giderecek stratejiler üretir.
- Kendi bedeninden hoşlanır, onu estetik ve sportmen kılmaya çalışmaz. Bunun uzaklaşmacı motivasyonlar olduğunu ve bir yere varmayacağını bilir. Zamana direnilmeyeceğini bilir.
- Yaşlanmaya ve hastalanmaya inanmaz. Bunları kendimize bizim yaptığımızı bilir. Ölümün entropinin sancıları içinde gelmek zorunda olmadığını bilir. Onu, yani ölümü esenlikli bir halde karşılayabileceğini bilir.

2- DÜNYA İLE OLAN İLİŞKİMİZ
- Dünya yuvamızdır. Dünya bize bedenimizi verir. Onu en iyi şekilde beslemek ve desteklemek ister. Bedenimiz özünde dünya anayla uyum içindedir. Sık sık tabiatla derinden ilişkiye geçmek ister. Bedeniyle dünyanın bir olduğunu, aynı olduğunu bilir.
- Bu ilişkinin Yangı dengeleyeceğini ve çoğaltacağını da bilir.
- Dengeli Yang, nereye giderse gitsin, dört elementi, gittiği yerde bulur. Hava, su, toprak, ateş. Bulamıyorsa, bu dengesizliği gidermek için elinden geleni yapar. Çünkü bu onun görevidir. Görevi ona dünya ana vermiştir. Kendisinin şifalanması için görev vermiştir. İnsan bu görevi kutsal kabul edip gereğini yerine getirdiğinde Yangı dengelenir ve gelişir. Diyebilirim ki, Yangı geliştiren ruh, hizmet ruhudur.
- Dengeli bir Yang, şehirlerde bile tabiat ananın enerjisini evinde yaratmayı başarır. Evi, dört elementin doğal tezahürleriyle doludur. Güneş, temiz hava, bitkiler, ekolojik bir beslenme için yaratılmış mutfak.
- Dengeli Yang, bedeni gezdirir. Görmediği yerleri görmek ister. Bedenini gezegenin titreşimlerine açmak ve ayarlamak için seyahat eder. Bu turistik bir seyahat değil, dünya anayla daha derin bir etkileşim içinde olmaktır. O yüzden medeniyetten daha uzak gezilerdir bunlar.
- Dengeli Yang’ın kendisiyle ve doğayla özel ilişki içinde olacağı inziva bölgeleri ya da bölgesi olabilir. Bu mülkiyeti kendine ait bir doğa parçası olabileceği gibi, olmayabilir de. Burada önemli olan, toplumsal dikkatin tamamen dışına çıkmak ve doğanın özgün enerjisiyle hemhal olmaktır.
- Dengesiz bir Yang, doğayı bir tehdit olarak algılar, savaşılması ve yenilmesi gereken bir düşman. Tüm uygarlığımız bu tip bir Yangın eseridir.
- Dengesiz bir Yin, diğer canlılarla duygusal bir bağ kurmakta zorlanır ve onlarla aynı mekanı atmosferi paylaşmak istemez.
- Dengesiz bir Yang, kendini dünyanın içinde güvenli hissedebileceği izole, steril bir alan yaratır.

3- EŞYA İLE OLAN İLİŞKİMİZ
- Yeterinceyi bilir ve sadece gerçek ihtiyaçlarını edinir.
- İhtiyacı olmaktan çıkan eşyayı bekletmez, usulünce elden çıkarır.
- Eşyanın kendine özgü bir Yin enerjisi olduğunu bilir. Kendine özgü bir bilince sahiptir. Amacı yönünde kullanılması gerekir. Böyle yapılmazsa eşyanın Yini dengesizleşir ve kullananın Yangını dengesiz kılar.
- Atıl kılmayın ki, atıl kalmayasınız.
- Eşya ile olan ilişkimiz, o eşyanın var olma amacının gerçekleştirilmesi olmalıdır.
- 6 ay süre ile dokunmadığınız eşyalarınız sizin değildir; sahiplerini bulmalıdır.

YARATICILIK ŞAKRASI
1- DOYUMLU BİR CİNSEL HAYAT

- Cinsel enerji saftır. Onu klitoral ve penis orgazmının ötesine taşımak gerekir. Aksi taktirde, külçe altın değerindeki bir enerjiyi birkaç düşük profilli zevk anına feda etmiş oluruz.
- Seks hayatlarının zamanlama tavsaması ve cinsel partnerlerin gözlerini diğer insanlara çevirmeleri neden? Çünkü düşük titreşimli orgazm için gereken fanteziyi ilişkilerinde tüketiyorlar. Hiç tanımadıkları cinsel bir bedenin yeni fantezileri üretebileceğini sanıp, gizem havucuna kapılıyorlar. Halbuki diğeri de kendi partneriyle tam da aynı sorunu yaşıyorken... Aranan şey, sadece düşük titreşimli orgazmlar için tetikleyicilerden ibaret.
- Orgazm hedefinden uzaklaşmış bir cinsel paylaşım, saf cinsel enerjinin karşılıklı olarak bedende devindirildiği, enerji merkezlerinin tamamının bu enerjiyle yıkandığı ve beslendiği bir paylaşım olacaktır. Yang&Yin dönüşümü için kadın ve erkeğin enerjetik bir var oluş durumuna geçmeleri, seks eyleminin, aşkın amacını oluşturacaktır.
- Dengeli Yang, bedenin düşük titreşime kayması ve kendi orgazmına kapılması halinde, amacı hatırlayan ve amaca uygun tutum geliştiren tarafımız.
- Dengesiz Yang, dişil enerjiyi, haz için sonuna kadar sömürmek isteyen tarafımız.
- Dengeli Yin, seksi, iç görünün, ilhamın ve yaratcılığın yönlendirmesine izin veren tarafımız.
- Dengesiz Yin, neye teslim olduğunu bilmeden, teslim olan, felç olan, paralize olan, anlamayan, “mış” gibi yapan ya da düşük titreşimi normalleştiren tarafımız.

2- YARATICI KAPLAR
- Aydınlığın paylaşılması için ürünler vermek. Objektif sanatın ilk örneklerini vermek.
- Aydınlığın özümden geldiğine dair imanın güçlenmesi, yaratıcı iç görülerime güvenimin artışı.
- Yaratılan ürünlerin kendi evrimlerinin olmaya başlaması. Senden özgürleşip yollarına devam etmeleri.

BENLİK ŞAKRASI

1- KİMSİN?
- Sen, kim olduğuna dair sana anlatılan şeylerin hiçbirisi değilsin.
- Sen var oluşun, sonsuz gizemi içinde bir gizemsin ve gizemlerin içinde bir gizem olarak yerini almalısın.
- Kim olduğunu sana içinde doğduğun  dünya söyleyemez hale geldiğinde kendinle kalabilirsin, ne isen o olabilirsin.
- Seni tanımlayan her koşul ortadan kalksaydı, eş, anne, baba, dost, kariyer, akraba, kardeş vb.  sen hala kim olurdun? İçinde var olduğun dünyada tüm tanımlar kalksaydı, sen kim olurdun?
- Yaşam öykünün tamamını unutsaydın? Sadece insan olduğunu bilseydin, ama toplumsal bene dair, sosyal bene dair, hiçbir hatıran olmasaydı, sen kim olurdun?
- Sen kendi varlığının ve içinde bulunduğun var oluşun farkında olan bilinçli bir varlık olurdun. Bir varlık olduğunu ve bir alemin içinde olduğunu bilirdin. Fakat kim olduğunu bilmezdin; çünkü o hep değişiyor olurdu.

2- HAYATININ AMACI NEDİR?
- Bireysel var oluşunun aşkın bir maksadı var mı?
- Bir aşkın maksadı ve aşkın benliği inşa etmek için mi buradayız?
- Benlik Yang’dır. Sonsuzluğun içinde bir tanım evrenine sıkışıp kalmışız. Ve bu tanım evrenini neden yarattığımızı anlıyoruz. Benliğimiz, incinebilir, yok olabilirdi, çünkü şiddetli doğa güçlerinin ve tanrıların insafına kalmıştı. Öyleyse, kendimizi öyle tanımlayalım ki, hem hayatta kalalım ve hem de hayatımızın bir anlamı olduğunu düşünebilelim istedik.
- Yang, düşkünlük dolu korku dolu, bu yorumlardan özgürleşmelidir. Bireysel benlik, hiçbir dayanağa ihtiyaç duymadan bu sonsuz gizem içinde ayakta durabilmelidir.
- Hayatımın birinci amacı, algılayan ve farkında olan bilinçli varlığımı kutsamaktır.
- Hayatımın diğer amacı, bilinçli varlığımı sonsuzluğun eşsiz bir ifadesine dönüştürmektir. İşte bu varlığın asıl amacıdır.

KALP ŞAKRASI
1- ANLAMAK

- Kalbimiz dikkatini sonsuza çevirdiğinde, sonsuzun cevabı anlayıştır, biliştir. Bir etkileşimin özünü ve maksadını görmek istediğimizde kalbimizi sonsuza açmamız gerekir. Sonsuzluk bize görme yeteneği bahşedecektir.
- Kalbimizi sonluya çevirdiğimizde, sonlunun cevabı şefkat olacaktır.
- Anlayış ve şefkat bir paranın iki yüzü gibidir. Birlikte var olurlar. Ancak anlarsak şefkat duyabiliriz. Anlayışın olduğu yerde yargı yoktur. Anlıyorum ama yine de yargılıyorum diyemezsiniz. O burada bahsedilen anlayış değildir. Anlayış yargıyı sönümlendirir.
- Şefkat ne yapabileceğini bilmektir. Diğerlerinin ne yapabileceğini de. Şefkat harekete geçmektir.
- Koşulsuz sevgi diye de adlandırılan şefkat, ruhani duygulara gömülmek değil, ne yapabileceğinin ve ne yapamayacağının kesin bilişi içinde harekete geçmektir.
- Koşulsuz sevgi ya da şefkat eyleme geçmiş farkındalıktır. Ya da farkındalık, eyleme geçmiş şefkattir.

İFADE (KARARLAR) ŞAKRASI
- Kendine karşı dürüst olmayı başarmakla başlar. İnsan davranışı amaçlıdır. İnsanın, ilişkiler kurmakta, etkileşimler yaratmaktaki asıl maksadının bilincine varması önemlidir.
- Çünkü bu, aslında, bir ilişkiden ne amaçladığını bilinçlendirmen demektir. Ancak bu sayede kararlarının erkine sahip olabilirsin.
- Diğer bir boyut da, bilinçdışına kaymış dengesiz eril enerjinin farkına varmak ve hedeflerinin hayatının amacıyla ne kadar bağlantıda olduğunu bilinçlendirmektir.
- İnsan, kararlarının, aşkın amacına giden yolu yarattığını bir kez anladığında, spontanlaşmaya başlar. Akışkanlaşmak, makro amacını içinde hisseden varlığını, tümüyle kendi oluşunun, amacını gerçekleştirmeye neden olacağını bilmesinden doğar.
- Amacın dışında bir benliğin kalmadığında, değişim kolay yaratılır. Kolay karar verilir. Hayatın belirsizliği içinde akmak kolay ve doğal gelmeye başlar.
- Artık onların önem verdikleri şey, kendi benlikleri değil, amaçlarıdır. Amacın benliğinden daha güçlü olduğunda, kendime verdiğim yersiz önem azalmaya sönmeye başlar.

ÜÇÜNCÜ GÖZ ŞAKRASI
1- YARATICI ENERJİYLE TEMAS (Bir üst ilkeye bağlanış)

- Eğer bu gerçekleşmişse, bulunduğun etkileşimi, seni de aşan üçüncü bir noktadan görmeye başlarsın. Bunun için, içinde bulunduğun ortamdaki varlıkların, kendilerini tam olarak ifade etmeleri için istekli olmalısın. Benliğini, değer yargılarını, inançlarını askıya alıp, o varlığın ya da varlıkların kendi içindeki tamlıklarını ifade etmelerine izin vermelisin. Oradaki varlıklar, seninle beraberken, kendilerini tam olarak ifade olmuş hissediyorlarsa, ortak alanınız yüksek bir ilkeye bağlanıyor ve ortak alanda hizmet etmeye başlayan bir zeka belirginleşiyor. Uyumlandıran, herkesi içine alan herkesin ihtiyacını karşılayan bir zeka ilham sunmaya başlıyor.
- Üçüncü gözün dengesiz çalışması mümkündür. Yargılarının, dip inançlarının penceresinden üçüncü göz dengesizleşebilir. Genellikle metafizik inançların niteliğine göre ifade olan üst ilke, yaratıcı bir ilhamla gücü teslim alma arzusu arasında gider gelir. Bir ilhamın niteliği doğrudan olumlu bir maksadı yerine getirmeli ve etkileşim içindeki varlıkların kendi özlerine duydukları inanç sarsılmamalıdır; tam tersi güçlenmelidir.

2- SEÇENEKLERİN FARKINDALIĞI
- Ortak alan, kendi maksadını üretmek için üst bir ilkeye bağlanır. Üst ilke harekete geçer. Bireyin farkındalık yolculuğu açısından grup dinamiğinin yaratacağı seçenekler aydınlanır.
- Daha sonra üretilen faydanın sınırları ve sınırsızlığı hakkında bir görüş ortaya çıkar. Bu görüş, hem sınırları zorlayan bir cesaret ve vizyon içerecektir hem de maksadın yerine gelmesi için en rasyonel koşulları da belirgin kılacaktır.
- Önemli olan şu ki, bir üst ilkeye bağlanış, her zaman seçeneklerin var olduğunu bize gösterecektir.
- Etkileşim varlığı olmamızın en büyük anlamı da burada ortaya çıkar. Seçeneklerin farkındalığına doğarız.

3- YÖN DUYGUSU KAZANMAK
- Bir diğer boyut da üst ilkenin canlandırılmasıyla, grubun maksadı için yön duygusu kazanmasıdır. Yani rasyonel bacak harekete geçmiş, aşkın maksadın gölgesi yere düşmüştür.

BİRLİK VE BÜTÜNSELLİK ŞAKRASI
1- KENDİ MERKEZİNİ YARATMAK

- Sonsuzluğun, kaynağın istenci ve ifadesi olduğunu anlamaya başladığın aşama. Ne yaparsan yap, hangi seçimi yaparsan yap, doğru ya da yanlış yapamayacağını, sonsuz kaynağın bir ifadesi olmanın dışında hiçbir şey olduğunu; bunun dışında hiçbir şeyin önemi olmadığını anladığın zamandır.
- Kendi merkezinde olmanın ve kendi merkezini yaratmanın dışında hiçbir şeyin önemi olmadığını anlamak. Bu kendi içindeki birliği yaratmaya başlamaktır.
- Ve buna eş zamanlı olarak dikkatini bütünsel var oluşa çevirmek ve bütünsel var oluşla olan birliğini de fark etmeye başlamaktır.


2- AYDINLANMAK
- Aydınlanmak, birliğini ve bütünselliğini fark eden bilincin, yepyeni, olağanüstü bir serüvene başlamasıdır. O, Kaynağın eşsiz bir ifadesi olduğunu bilinçlendirmiştir. Otantik bir özgürlük duyumuyla yaşamaya başlamıştır. O bütünüyle özgür, otantik bir yaratıcıdır.



Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.