İnsanların konuşabilmesi birçok organın işbirliğini gerektirir. Ses telleri başta olmak üzere larenks (gırtlak), farenks (yutak), solunum yolları ve akciğer, dil ,damak ve dudak gibi organlarımızın konuşabilmemiz için anatomik (yapısal) ve fonksiyonel (işlevsel) olarak sağlıklı olması gerekir.
Konuşma için gerekli olan çeşitli organların hareketleriyle ilgili komutlar beyinde yüksek işlevi olan merkezlerde hazırlanır ve buradan çıkan uyarılar sinirler aracılığı ile bu organlara iletilerek hareket sağlanır. Beyindeki konuşma işlevi ile ilgili merkezlerin, kasların ve sinirlerin hastalığına ya da bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkan konuşma bozuklukları nedeni nörolojik muayene ve gerekli laboratuvar testleri ile saptanmaya çalışılır.
KONUŞMANIN ÇOCUKLARDA KRONOLOJİK GELİŞİMİ NASILDIR?
Çocukların gelişimsel özellikleri içinde en karmaşık olan ve normallik yaş aralığı en geniş olan dil ve konuşma becerisidir. Gecikmeden söz edebilmek için çocuğun bulunduğu yaş aralığının üst sınırında olmasına rağmen bu beceriyi halen gösteremediğini belirlemek gerekir.
Dil ve konuşma becerisinin sağlıklı gelişebilmesi bazı şartlara bağlıdır. Bu şartlarda yaşanan sorunlar ve belirtiler aile ve doktor tarafından saptanmalıdır.
1- İşitme normal olmalıdır. Çevresiyle yeterli iletişim kurmayan ve ses ya da kişilere tepki vermeyen bir bebekte öncelikle işitme doğru değerlendirilmelidir.
2- Konuşmayı sağlayan organların gerek yapısal gerekse işlevsel normalliği gereklidir. Bebeklerde emme, yutma yeterliliği ve salya kontrolü bu anlamda başlangıçta sorun olmadığını gösteren belirtilerdir. Çiğneme becerisindeki yeterlilikte diğer bir önemli göstergedir.
3- Konuşmanın doğru ve anlaşılabilir gelişmesi için oral-motor yeterliliğinin tam olması gerekir. Örneğin, çocuğun yaşına uygun beklentiler sınırında bardaktan suyunu içebilmesi, çiğneme sırasında dil hareketlerinin yeterli haraketliliğini görabilmek önemli ip uçlarıdır.
4- Zeka veya zihinsel işlev sorunu olan çocukların dil ve konuşma gelişimi gecikir.
5- Motor gelişim geriliği veya gecikmesi olan çocuklarda, prematüre doğan ve uzun süreli yoğun bakım tedavisi gerektiren bebeklerde, bebeklik erken dönemlerinde beyin iltihabı veya önemli enfeksiyon hastalığı yaşamış çocuklarda, kafa içine kanama olmuş bebeklerde, işitme sinirini olumsuz etkileyecek ilaçları uzun süre kullanan çocuklarda konuşma ve dil sorunu yaşanabileceği unutulmamalıdır.
DİL GELİŞİMİNİN YAŞ SINIRLARI NEDİR?
0-3 ay arasındaki bebeğin ifade edici dili ağlama, gülümseme, gıgıldamadır.
3-6 ay arasında: P, b ve m seslerini içeren babaıldamalar başlar.
6 ay-1 yaş arasında: İlgi çekmek için çıkarılan sesler, bir ya da iki sözcük (baba, mama gibi) kullanır.
1-2 yaş: Kullandığı sözcüklerde artış vardır.
2-3 yaş: İsteklerini 2-3 sözcüklü cümlelerle anlatmaya başlar, nesneleri isimlendirir.
SORUN OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜREN GECİKMELER?
Normal koşullarda bir çocuk 1 yaş civarı ilk sözcüklerini söyler. 2 yaşına geldiği halde birkaç anlamlı sözcüğü yoksa, 3 yaşına geldiği halde cümle kuramıyorsa mutlaka değerlendirilmelidir.
KONUŞMADA GECİKMESİ OLAN ÇOCUKLARDA CİDDİ BİR SORUN OLASILIĞINI DÜŞÜNDÜREN BULGULAR NELERDİR?
1- Çocuğun işaret ve diğer iletişim biçimleri normal değilse,
2- Çocukta ek bir fiziksel, gelişimsel sorun varsa,
3- Anlaşılmaz sesler çıkarıyorsa,
4- Çevresine karşı isteksiz ve ilgisiz ise,
5- Yeni ortam ve durumlara uyum sağlamakta güçlük varsa,
6- Yalnız kalmayı tercih ediyorsa,
7- İsteklerini öfkeli davranışlarla anlatmaya çalışıyorsa.