Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RADİKAL GÖRÜŞ
Dr.  KADİR TUĞCU
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı F.A.A.P.
Yazı Boyutu:
Çocukların hava yolculuğu

 

Hava yolculuğu giderek daha fazla günlük hayatımıza girmektedir. Artık bebekli ve çocuklu ailelerin daha fazla hava yolculuğu yapmaları, bazı tedbirlerin ve bilgilerin bilinmesini gerekli kılmaktadır.

Sıhhatli yeni doğan bebekler emniyetli bir şekilde hava yolculuğu yapabilirler. Eskiden konmuş olan ve birkaç haftalık bebeklerin seyahatini kısıtlayan yasalar, büyük hava şirketlerinde tamamen kaldırılmıştır.

Bu eski yasaklar, genellikle havacılığın ilk günlerinde, yüksek irtifa uçuşlarında yolculara maske ile oksijen verilmesi ile ilgili idi. Hem çeşitli yaşlardaki çocuklara uygun maske temini güçtü hem de yeni doğan fizyolojisi tam bilinmiyordu.

Günümüz ticari jet uçakları genellikle 30 bin-40 bin feet (1,500-2,000 metre) irtifada uçarlar. Kabin basıncı deniz seviyesindekine göre değil, 5 bin- 8 bin feet (1,500-2,500 metre) irtifaya göre ayarlanır. Bu atmosfer basıncında, her yaştaki sıhhatli yolcuların oksijen doygunluğu, deniz seviyesindeki yüzde 100’den yüzde 90-92’ye iner. Bu durum sağlıklı kimseler tarafından kolayca tahammül edilir. Yolculuk sırasında devamlı oturulması ve güç sarf edilmemesi bu düşmeyi hissettirmez. Ayrıca ağır yiyecek arabalarını çeken-iten hosteslerde bile bu düşüşün tesiri olmaz. Sıhhatli yeni doğanların çok iyi gelişmiş akciğerleri ve yüksek hemoglobin seviyeleri ayrı bir emniyet sağlar.

Hava yolculuğunun emniyetli olmayacağı hastalıklar; ağır anemiler, konjenital kalp hastalığı olanlar ve akciğer anomalileri olanlardır. Bir başka önemli husus da, bu hastalıkların doğumda ve doğumdan sonra fark edilmemesi ve yüksek irtifa uçuşlarında ortaya çıkmasıdır. Orak hücreli anemi hastalarında yüksek irtifa problem olabilir. Orak hücreli anemisi taşıyıcısı olanlarda bir problem yoktur.

Yeni doğanların ve çocukların hava yolculuğu esnasında mikrop kapma riskleri hakkında tam bir bilgi yoktur. Bazı erişkinlerin bu yöndeki şikayetleri daha ziyade, seyahat stresi ve kabin içindeki havanın aşırı kuru olmasındandır. Tuzlu su damlaları bu durumu giderebilir.
Kabin içindeki havanın kalitesi çok tartışılmaktadır. Son senelerde, yakıttan tasarruf için, uçuş esnasındaki kabin içi havanın teminindeki metot değişmiştir. Eski sistemde kabin içindeki hava her birkaç dakikada bir değiştirilirdi. Yeni sistemle, kabindeki havanın yarısı çok karmaşık işlemlerden sonra kabin içine geri verilmektedir.12,000 metre irtifada alınan taze hava hemen hemen sterildir, mikrop yoktur. Üstelik dışarıdan alınan hava çok sıcak olan motorların çevresinden geçer ve sonra istenilen ısıya soğutulur.

HAVA YOLCULUĞU: ÖSTAKİ BORSU,  KULAK AĞRISI
Uçakların yüksek irtifalara çıkması ile atmosfer basıncı azalır ve hava genişler. Orta kulaktaki hava da genişler ve fazlası normalde Östaki borusundan boşalır, orta kulak basıncı kabin basıncına eş duruma gelir, ağrı olmaz.

Buna mukabil, eğer Östaki borusu kapalı ise, hava orta kulaktan kaçamaz ve etrafa yaptığı basınç ile ağrıya sebep olur.

Bu ağrı sadece kalkışta değil, inerken de olur, bu sefer kabindeki yüksek basınç kulak zarına dışarıdan tazyik yapar. 

Kulak iltihabı olanlarda ağrı daha az olur, zira orta kulaktaki sıvı, hava giriş çıkışına mani olduğundan basınç farklılığı yaşanmaz. Ayrıca kulaklarında tüp olan çocuklarda da ağrı olmaz.

UÇUS SIRASINDA BEBEKLERİN BESLENMESİ
Halk arasında yaygın bir görüş olan; bebeklerin iniş ve kalkışta huzursuz olduklarında ve ağladıklarında beslenmeleri, fayda yerine zarar sağlar, bebek aşırı beslenmeden dolayı rahatsız olur. Uçuş esnasında kulak ağrısına zannedildiğinden az rastlanır.

Uçuş esnasında su kaybı olduğu da diğer bir yanlış inanıştır. Her ne kadar bazı sağlık yazılarında ve dergilerinde, uçuş sırasında bol sıvı alınması tavsiye edilirse de, bu sadece tuvalet önündeki kuyrukları uzatır. Uçuş sırasında yaşanan ağız kuruluğu, uçak klimasının havanın nemini almasından dolayıdır. Bu daha ziyade ağzından nefes alıp verenlerde olur. Çoğu kimsenin başına gelen bacak şişmeleri, aşırı sıvı alımına bağlıdır. Yapılan çalışmalarda, uçuş sırasında yemek yiyen ve içen yolcuların çoğunun kilo aldığını göstermiştir.

Yüksek irtifalarda bağırsak gazları yüzde 20 oranında genişlerler, buda erişkinlerde şişkinlik hissi uyandırır. Gıdalarını emerek alan bebeklerde gaz yutma daha fazla olduğundan,  gözlenen huzursuzluk ve ağlama bu gaz sancılarına bağlıdır. Aileler bebeklerini evde besledikleri kadar beslemeliler ve öğünlerin bazısı iniş ve kalkışlara denk getirilmelidir. Erişkinlerde uçuş öncesi alınan 82 mg. Simethicon’un rahatlık sağladığı gösterilmiştir. Uçuşla ilgili çocuklarda yapılmış bir çalışma yoktur.

İLAÇLARLA SAKİNLEŞTİRME
Aileler uçuş sırasında kendilerinin rahat etmesi ve etrafın rahatsız olmaması için sıklıkla ilaç talebinde bulunurlar.  Aslında çocuklar hava yolculuğuna çok iyi uyum sağlarlar. Titreşimler, onların rahat etmesini sağlar. Çocukları esas rahatsız eden unsurlar, vakitsiz uyandırılma, giydirilme ve alışık olmadığı sesler ve ortamdır.

Bebek için seyahat, yataktan kaldırıldığı anda başlar, son konaklamada, yatağa yatırılana kadar sürer. Sadece hava yolculuğu değil, hava alanına geliş gidişler de çocuğu rahatsız eder. Yolculuk esnasında bebeklere hangi ilaçların, ne süre ile, ne kadar verileceği hakkında bir bilgimiz yoktur. Genel olarak hava ulaşımında bebeklere ilaç verilmesi tavsiye edilmez. Sıklıkla kullanılan alerji ilaçları pek bir işe yaramaz, ayrıca bu tür ilaçlar bazı çocukları daha da aktif yapar.

ÇOCUK KOLTUK SİSTEMLERİ
İdeal olanı, her bebek ve çocuğun uçağa uyumlu araba koltuğu ile seyahat etmesidir. Anne kucağındaki 20 kg. bir çocuk, mecburi iniş sırasında, birkaç saniyede 300 kg.’a varan tesir gösterebilir. Öne doğru bir ivme ise,  ya çocuğu ön koltuğun arka yüzüne çarpmasına veya 4 sıra öne fırlamasına sebep olur. Uçak hava boşluğuna düştüğünde,  çocuk bağlı değil ise şiddetli bir şekilde tavana çarpabilir.

Araç koltuğuna sabitlenmiş bebek ve çocukların pencere kenarına oturtulmaları gereklidir. Bu hem acil çıkışlar için elzemdir, hem de koltuk üzerlerindeki bagajlardan eşya düşmesi ile olası yaralanmaları önler.

Ayrıca, pencere kenarında oturan büyük çocuklar her fırsatta ara koridorda koşuşturma imkanı bulamazlar. Pek çok çocuk,  hosteslere veya yabancı kimselere çarparak ellerindeki sıcak içecek ile yanmışlardır.


Yorumlar
1978koaka - (10.03.2008 22:45:43)
Çok bilgi verici bir yazı ellerinize sağlık Kadir Bey. Yine doğru bildiğimiz yanlışları bize hatırlattınız. Umarım bir sonraki yolculuğumuzda yaptığımız yanlışları yapmayız. Sevgiler.
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.