Bir süredir, hiçbir şikayeti olmayan veya sadece ateşi olan çocukların ailelerine; "Çocuğunuzun kulağinda sıvı var" veya "Kulak zarı kızarık" denilerek bir sürü işe yaramaz ilaçlar verildiğini gözlemlemekteyim. Bu şekilde hiçbir işe yaramayan ilaçlarla, daha kötüsü de, kortizonlu ilaçlarla, durum işin içinden çıkılmaz duruma sokulup, ailelerin ilaçlı tedavilerden bıkıp, çeşitli ameliyatlara razı hale geldiği görülmektedir.
Vücudumuzdaki bütün boşluklarda olduğu gibi, orta kulak boşluğunda da, içinin nemli kalmasını saglayan bir sıvı ifrazatı vardır. Bu sıvı, devamlı salgılanır ve fazlası öztaki borusu sayesinde boğaz boşluğuna akar. "Orta kulağın kurutulmasi" diye bir şey yoktur!
Orta kulak iltihabı; esasında bir “iltihap” degil, mekanik bir durumdur.
Bu yüzden de; "Seröz Otit" veya "Effüzyonlu Otit" gibi isimlerle de anılır.
Gribal enfeksiyonlardan sonra orta kulakta oluşan ödem sonucu öztaki borusu kapanınca bu sıvı akamaz ve içerde birikerek, zara baskı yapar ve bunun sonucunda şiddetli ağrı oluşur.
Bu durum daima VİRAL (Gribal) enfeksiyonlardan sonra olur. Bakterilerle olan boğaz enfeksiyonlarında kulak hadiseleri görülmez.
Eğer; kulakta hakikaten sıvı var ve ağrıya sebep oluyorsa; kulak ağrısı olan bir çocukta yapılacak olan işlem çok basittir. İliadin veya bu grup (çocuklar için olan) damlalar yeterlidir. Bu ilaçlı damlalar, cocuklar sırt üstü yatırılıp, burun deliklerine damlatılarak uygulanir. Günde 2 defa, her bir burun deliğine, 2’şer damla damlatılır. Her bir tarafa damla yapıldıktan sonra, baş aynı tarafa çevrilip, 1-2 dakika bekletilmelidir. Bu sayede ilaç öztaki borusuna kadar giderek etkili olabilir.
Spreyler, sırt üstü yatan bir çocukta, kullanılamayacağı icin tercih edilmezler. Damla şekli temin edilemiyorsa sprey damlalıklı bir şişeye boşaltılarak kullanılır.
Eğer ağrı daha ilk damla damlatıldıktan sonra geçti ise damlaya 3 gün devam edilir.
Bu damlalar, öztaki borusundaki ödemi çözer ve içerde baski yapan sıvı dışarı akarak boşaldığında ağrı geçer. Bir defa dışarıya akıntı sağlandığında, artık tehlikeli bir durum oluşamaz.
Ağrı devam ediyorsa ve/veya beraberinde ateş varsa, damla 5 gün kullanılır ve yanında, Bactrim şurup 5 gün verilir. Bactrim; antibiyotik olarak değil, "immunomodülator" (bağışıklığı uyaran) etkisi için verilir. Ayrıca, icindeki "Trimethoprim" orta kulak boşluğuna sızabilen yegane antibiyotiktir ve delinme durumlarında, orta kulağa bakteri bulaşmasını da önler.
Bilhassa kortizonlu spreylerin kullanılmasi ile geçici bir SAHTE iyilik hali oluşur ama lokal olarak o bölgenin savunmasi da yokedilir.
Kulak ağrısı olan durumlarda, ASLA "Kulak damlaları" verilmemelidir. Zaten kulakta sıvı birikmesi ile dışa bombe yapmis ve aşırı gerilmiş kulak zarı, bir de bu damlalarla yumuşak hale getirilirse, kulak zarının delinmesi çok kolay olur. Eski zamanlarda bu mekanizmalar bilinmediği icin, kulak zarının delinerek içindeki sıvının dışarı akması ile ağrının giderilmesi “marifet” zannedilmistir. Günümüzde ise, bazı doktorların, hemen ağrıyı gidererek ailelere “mavi boncuk” dağıtması maalesef hala uygulanmaktadır. Bu durumda, ağrı geçer ama, dış kulak yolundaki bütün ifrazat ve mikroplar da orta kulak boşluğuna geçerek, tedavisi son derecede zor olan "Pürülan Otit’e" (İrinli orta kulak iltihabına) sebep olurlar. Bu duruma getirilmiş bir çocuğun kulağından, devamlı irin akar. Bu irin, zamanla orta kulak içindeki ufak 3 kemikciği ve kulak zarını eriterek sağırlığa sebep olur. Bu durumda da çok masraflı olan mikroşirurjik ameliyatlar gerekir.
Eğer bir doktor, sadece ateşi olan ama kulak ağrısı olmayan bir çocuk için; “Kulak zarı kızarık” veya “Kulağında sıvı var” diyerek, Antibiyotik, kortizonlu sprey ve bir sürü saçma-sapan ilaçları veriyorsa, oradan hemen kaçın.