Ateş, bulaşıcı hastalıklarda vücudun
gösterdiği bir tepki mekanizmasıdır.
Termoregülasyon denilen bu durumda sadece
ateş çıkmaz. Ayrıca: Uyku artması, iştahsızlık, anemi ve (erişkinlerde) seks dürtüsünde azalma da
olur.
1- Uyku artması: Ateşin yükselmesi ile birlikte, vücudun oksijene ve diğer
besleyici maddelere ihtiyacı çok artar. Uykunun artması ile birlikte, vücut istirahat durumuna
geçtiği için bu maddelerde tasarruf sağlanmış olur. Ateş ilaç verilerek suni olarak düşürüldüğünde,
çocuk uyanır, hareketlenir ve bu ihtiyaç maddelerini savurgan bir şekilde tükettiği icin, vücut
zayıf düşer, hastalığın iyileşmesi daha uzun bir hal alır.
2- İştahsızlık: Ateş yükselmesi
ile birlikte, vücut önemli organlara daha fazla oksijen ve diğer gerekli maddeleri taşıyabilmek
icin, sindirim sisteminden kan çeker. Bu durum iştahsızlığa sebep olduğu gibi, eğer sindirim sitemi
dolu ise, bunların kısa sürede kusma ve ishal ile atılmalarına da sebep olur. Bu durum ishal ve
kusmalı hastalıklarda görülenlerden farklıdır, onlardan çok daha kısa sürer.
3- Anemi
durumu: Serbest demir, bakteriler icin "büyüme hormonu" gibi etki ettiğinden, bakteriler demiri bol
bulduklarında daha rahat bölünebilir, yani çoğalabilirler. Vücut bu duruma mani olabilmek için,
demiri depolara çeker. Bu sebeple, ateşli durumlarda yapılan kan tahlillerinde, kan değerleri düşük
bulunur.
4- Erişkinlerde; seks dürtüsünün azalması da, enerji tasarrufu için vücudun aldığı
bir tedbirdir.
FİZYOPATOLOJİ DERSİ
Vücudumuz,
evrim süreci içinde, bu korunma mekanizmalarını geliştirerek vücudun mikroplara karşı savunmasını
geliştirmiştir. Vücudumuzun nasıl çalıştığını bilmeden, tedavi diye aldığımız ilaçlar maalesef fayda
yerine zarar verebilmektedir. Vücudumuzun hastalık durumlarında nasıl tepki verdiğini öğreten
"Fizyopatoloji dersi" Türkiye'deki Tıp Fakülteleri'nde artık öğretilmemektedir. Bu ders;
'70 yılların ortalarında, müfredattan (son hocanın emekli olmasından sonra) çıkarılmış ve
kürsüsü kapatılmıştır. Sonucu görmekteyiz. Niçin ateş, öksürük, ishal ve kusmanın olduğunu, neye
yaradıklarını bilmeyen doktorlarla alınan sonuçlar ortadadır.