Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
EĞLENEREK BESLENELİM
Yrd. Doç. Dr.  SİBEL ÖZİLGEN
Gıda Mühendisi
Yazı Boyutu:
Gıda zehirlenmelerine karşı alınabilecek önlemler: İkinci bölüm

Çocuklarımız ve gıdalarda hijyen...

“Yaz aylarının korkulu rüyasıdır gıda zehirlenmeleri” demiştim bir önceki yazımda ve korunmak için alınacak basit ama etkin önlemleri sıralamıştım. Şimdi sıra çocuklarımızı da bu konuda eğitmekte... Her zaman ısrarla vurguladığım gibi, bu konuda da çocuk yaşlarda verilecek eğitim önemlidir. Unutmamalıyız ki, yetişkinliğe taşıdığımız davranışlarımızın çoğunu çocuk yaşlarda, özellikle de okul öncesi çağlarda geliştiriyoruz.


Bir anne,  bir eğitmen ve de uzun yıllar çocuklarla çalışmış biri olarak söyleyebilirim ki; doğru yöntemler izlediğimizde çocuklarımıza temel konularda eğitimi çok küçük yaşlarında bile rahatlıkla verebiliriz. İşte hijyen eğitimi de bunlardan biri. Tabii ki çocuklarımızı yetişkinlere seminer verir gibi karşımıza alıp onlara uzun uzun ders vermeyeceğiz. Onların yaşlarını ve seviyelerini de gözönünde bulundurarak, günlük minik aktivitelerle, onları sıkmadan, bıktırmadan, eğlenceli bir şekilde vereceğiz bu eğitimi. Ankara’da katıldığım bir sempozyumda Yasemin Karakaya İlköğretim Okulu’nun öğretmenlerinden Münevver Özaslan konuyu birebir yaşayan bir eğitmen olarak; “Proje tabanlı eğitimde, öğrenciler oluşturacakları ürünlerin her aşamasını birebir yaşıyorlar. Eğlenerek, yaşayarak, dokunarak hissederek ve keşfederek  öğrendikleri için de zevkli ve kalıcı oluyor. Üstelik aktivite esaslı öğretim geniş açıdan bakıldığında hem çocuklar hem de eğitmenler için ezberci öğretime nazaran çok daha kolay. Bu doğduğumuz andan başlayarak eğitimin her adımı için geçerli” demişti. Gelelim gıdalarda hijyen eğitimine. Her konuda olduğu gibi, çocuklarımıza bu konuda da kendi davranışlarımızla örnek olacağız. Biz ebeveynler olarak hijyen kurallarına mutlaka uymalıyız. Onların bizleri model aldıklarını unutmamalıyız. Yukarıda bahsettiklerimizi de harmanlayarak işte size temel birkaç öneri...

1- Çocuğumuza en basit şekliyle, ürkütmeyecek veya aklını karıştırmayacak bir dille mikroorganizmalardan bahsedebiliriz. Onların gözle görülemeyecek kadar minik olduklarını, dokunduğumuz her yerde olabileceklerini ve bazılarının bizi hasta edebileceğini, bu nedenle vücudumuz başta olmak üzere temizliğin çok önemli olduğunu ve bazı kurallara uymamız gerektiğini anlatabiliriz.

2- Haydi çocuklar mutfağa... Bizim kontrolümüzde mutfakta birlikte zaman geçirmek hem gıdalar konusundaki eğitimlerine katkı sağlayacağı gibi, hem bizim hem de çocuklarımız için keyif olacaktır. 

* İşe birlikte basit yemekler yapmakla başlayabiliriz. Başlamadan önce birlikte ellerimizi yıkamayı unutmamalıyız.
* Yemeği yaptıktan sonra mutfak tezgahlarını birlikte iyice silebiliriz. Daha sonra ellerimiz yıkamayı unutmamalıyız. 
* Sofraya oturmadan ve yemeğimiz bittikten sonra birlikte ellerimizi yıkayabiliriz.
* Meyve ve sebzeleri yemeden veya pişirmeden önce birlikte yıkayabiliriz.
* Çiğ et, yumurta vb. gibi şeylere dokunduğumuzda ellerimizi kesinlikle ağzımıza veya diğer yiyeceklere sürmememiz gerektiğini anlatıp, bu yiyeceklerle işimiz biter bitmez, başka hiçbir şeye dokunmadan birlikte ellerimizi yıkamalıyız.
* Tavuk, köfte, balık, vb. gibi yemeklerin pişip-pişmediklerini kontrol ederken çocuğumuzun uzaktan bizi izlemesine izin vermeliyiz. Bunu yaparken yiyecekleri tam pişirmenin önemli olduğunu, bazı yiyecekler tam pişmediği zaman bizi hasta edebileceğini anlatabiliriz.

3- Artan yemekleri birlikte bir kaba koyup, kabın ağzını sıkıca kapatıp, buzdolabına yerleştirin. Bu arada çocuklarımıza kabın ağzını kapatarak dışarıdan yiyeceğimizin içine birşey girmesini engellediğimizi anlatabiliriz.

4- Yiyeceklerimizi soğukta daha uzun süre saklayabileceğimizi anlatmanın en etkin yolu bunu bir deneyle göstermektir. Kayısı, şeftali gibi kolay bozulabilecek bir meyveden iki adet alın. Bir tanesini çocuğunuzla birlikte buzdolabına koyun, diğerini de oda sıcaklığında bir yere bırakın. Meyvelerin şeklinde, kokusunda, dokusunda oluşan değişimleri birlikte gözlemleyin. Sonuçları üzerinde konuşurken bunun sadece bu meyve için değil, hemen hemen bütün yiyecekler için geçerli olduğunu, bu nedenle sadece yiyebileceğimiz kadar yiyeceği buzdolabından çıkarmamız gerektiğini anlatın. Ancak çocuklarda yiyeceklerin buzdolabında sonsuza kadar saklanabileceği fikrinin gelişmemesine dikkat edin.

5- Kirli tabakları birlikte bulaşık makinasına yerleştirebilirsiniz. Yıkandıktan sonra da birlikte yerlerine kaldırabilirsiniz.

6- Hapşırırken veya öksürürken her zaman elimizle ağzımızı kapatmamız gerektiğini anlatın. Avcunuzun içine bir parça bebek pudrası dökün ve çocuğunuzdan pudranın üzerine doğru hızla hapşırıyor gibi yapmasını isteyin. Pudra tanecikleri hızla etrafa uçuşacaktır. Hapşırdığımızda veya öksürdüğümüzde tükürüklerimizin biz göremesek bile, aynen pudra taneciklerinde olduğu gibi etrafa saçıldığını ve bunun hastalıklara neden olabileceğini basitçe anlatın.

7- Birlikte kartondan bir poster hazırlayın. Posterin tam ortasına elini yıkayan bir çocuk, su veya sabun gibi bir resim kesip yapıştırın. Çocuğunuzla neler yaptıktan sonra veya yapmadan önce ellerimizi yıkamamız gerektiğini konuşun- örneğin yemek yemeden önce, tuvalete gittikten sonra, kedime dokunduktan sonra, parktan geldikten sonra gibi. Birlikte verdiğiniz her bir yanıta uygun dergi veya broşürlerden resimler bulup kesin. Posterin ortasına koymuş olduğunuz resmin etrafına bu resimleri yapıştırın. Çocuğunuzun görebileceği bir yere asın, yeni fikirler ortaya çıktıkça postere birlikte yapıştırın.


Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.