Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
GÜN IŞIĞI
Dr.  ÖZLEM MESTÇİOĞLU
Psikiyatri Uzmanı
Yazı Boyutu:
Çocuklarda ölüm ve yas (2)


Kayıp yaşamış ve yas sürecinde olan bir çocukla ilgilenirken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Bunlardan en önemlisi ve ilki anne babanın öncelikle kendileriyle ilgilenmeleri, kendi yaslarını çözmeye çalışmalarıdır. Bu durumun anne baba için de bir kayıp olduğunu, onların da yas yaşamakta olduğunu ve belirli sıkıntıları olduğunu ne kendilerinin ne de çevredekilerin unutmaması gerekir. Hiç bir sorun yokmuş gibi davranmak çocuğunuza ve size hiç bir açıdan iyi gelmeyecektir.

Çocuğunuzun yakınlarından biri hastaysa ve durumu kötüye gidiyorsa, ölüm öncesinde çocuğa yaşına uygun anlayabileceği kelimelerle bilgi vermek onu olası durumlara hazırlamak açısından çok önmelidir. Çocuğunuza fazla sorumluluk yüklemeden hasta kişiye (özellikle ebeveyn ve kardeş ise) yardımcı olmasına -eğer kendisi istekliyse- izin verebilirsiniz. Bu süreçte fazla ümitlenmemelerine özen gösterin, geçici düzelmeleri iyileşti olarak görüp, sonrasında çok daha fazla üzülebilirler.  
  

ÇOCUĞA ÖLÜMÜ ANLATIRKEN DİKKAT!
Ölüm haberini anne baba veya duygusal olarak yakın birinin vermesi uygun olur. Haberi açık olarak söylemek, özellikle küçük çocuklarda soyut açıklamalardan kaçınmak gereklidir. Her çocuğun yaşına uygun, onun anlayabileceği sözcükler seçilebilir. Küçük çocuklara ölümü anlatmak için “uyumak”, “uzun bir yolculuk” gibi benzetmeler sıklıkla seçilebilmekte. Ancak her iki anlatım tarzı da oldukça sakıncalı. Uykunun ölümle aynı şey olduğunu düşünen ve henüz soyut düşünemeyen çocuğunuz bir daha uyumak istemeyebilir veya ebeveynlerinin veya yakın birilerinin uyumasına izin vermek istemezler, bir daha onların da uyanmayacağını ve bir daha onları göremeyeceklerini düşünürler. Benzer biçimde, ölümü yolculuk olarak tanımladığınızda, çocuğunuzu sizleri yanından ayrmak istemez, okula gitmek istemez, geldiğinde sizi bulamayabileceğini düşünür. Bazen çocuklar ne demek istediğinizi tam olarak anlamamış olabilir, o yüzden tekrarlamanız gerekebilir. Anlamamanın nedeni bazen inkar etme isteği de olabilir, ancak çok sert olmamakla birlikte bu inkarı yaşamasına izin vermemek adına bir kaç kez neler olduğunu anlatmanız gerekebilir. Sabırlı olun, duygularınızı çok fazla saklamaya çalışmayın, ancak aşırı tepki vereceğinizi hissediyorsanız da kısa bir süreliğine bu konuşmayı erteleyin veya çoçuğunuza yakın bir başkasına devredin. Ölüm haberini ilk sizden duyması çok önemlidir, bu haberin kendisinden saklandığını düşünmesi size olan güvenini sarsacağı gibi ölümle ilgili duygularını sizinle paylaşmaktan da alıkoyabilir. Sorularına karşı olabildiğince açk, gerçekçi, doğrudan yanıtlar vermeye gayret edin. Bazen sorularıyla zaten üzgün olan sizleri bunaltabilirler, böyle zamanlarda üzgün veya yorgun olduğunuzu, daha sonra yanıtlamaya çalışacağınızı söyleyebilirsiniz. Benzer şekilde yanıtını sizin de bilemediğiniz ve belki de bu yüzden gerildiğiniz sorularla da karşınıza çıkabilirler. Açık biçimde “Bilmiyorum. Ben de senin gibi merak ediyorum. veya “Bu durum beni de kızdırıyor, üzüyor” diyebilirsiniz. ;

ÇOCUĞUN DUYGULARINI PAYLAŞIN
Çocuklarınıza bu durumu algılayıp kabullenmeleri için zaman tanıyın. Onlardan gelecek her türlü tepkiye de hazırlıklı olun. Üzülüp ağlayabildikleri gibi hırçınlıklar da yapabilirler. Veya hiç bir şey olmamış gibi davranabilirler. Tepkileri ne yönde olursa olsun karşılık vermeden önce bu olayı algılamaları, özümsemeleri için zaman tanımayı unutmayın. Bazen ağlamalar uzun süreli veya sık aralıklarla olabilir; böylesi durumlarda endişelenmeyin ve çocuğunuzu susturmaya çalışmayın. Ağlamak onun duygularını rahat ifade edebildiğini gösterir ve sağlıklıdır. Özellikle de “Ağlama, bak anneni üzüyorsun” gibi cümlelerden kaçının. Sadece ona sıkı sıkı sarılın ve duygusunu paylaştığınızı ve onu ne kadar sevdiğinizi ifade edin. Tersine, bazı çocuklar üzüntülerini gösteremeyebilirler. Onları bu konuda suçlamamak, yargılamamak da bir o kadar önemli. Üzüntüsü çabuk geçen küçükler kadar, ergenlik döneminde özellikle de erkek çocukların üzüntülerini ifade etmeyi tercih etmediklerini sıklıkla görmekteyiz. Çocukları bu dönemlerinde gözlemlemek, ancak tepkilerinde serbest bırakmak önemli. Onu eğlendirmeye çalışmak, oyalama çabaları içine girmek, olayın etkisini azaltmaya veya dağıtmaya çalışmak işe yaramayan davranışlar olacaktır.

KENDİ DUYGULARINIZI DA ONA ANLATIN
Çocuklarınıza çok abartılı olmamak koşuluyla kendi duygularınızı ifade edin. Böyle davranmanın hem sizin hem de çocuğunuz açısından pek çok olumlu yanı vardır. Çocuğunuzun ölenle ilgili konuşulmadığında onun unutulduğunu düşünebilir, onunla ilgili konuşmaların veya üzüntü ifade etmenin ailenin diğer üyelerini üzeceğini düşünebilir. Bu nedenle de kendi duglarını söyleme cesareti bulamaz. Böyle durumlarda anne babanın duygularını ifade etmesinin bir başka önemi de, çocuklarına onlara destek olabilme şansı verebilmeleridir. Çocuğumuza bizi düşündüğü, ağlarken mendil verdiği, yanımızda olduğu için kendimizi ne kadar iyi hissettiğimizi söyleyerek onun kendisini değerli, işe yarar hissetmesini de sağlayabiliriz. Özellikle kardeş ölümleri sonrasında kalan çocuğun kendini değerli hissetme gereksiniminin çok yoğun olduğunu ve bunu mutlaka karşılamak gerektiğni unutmamak önemlidir. Bizim duygularımız onların duygu dağarcığını geliştireceği gibi duyglarımızla baş ediyor olmamız ve yeni yaşama uyum sağlamaya başlamamız da onlar için önemli birer yol gösterici olacaktır.

CENAZE TÖRENİNE ÇOCUĞA DA GÖTÜRÜN
Cenaze törenlerine çocukların götürülüp götürülmemesi gerekliliği hep sorulan bir soru olmuştur. Ancak her yaşta çocuğu bu törenlere götürmek yararlı olacaktır. Gerçek olmayan ölüm olgusunu daha gerçek bir hale getirmek, çocuğun ölülerle-ölümle ilgili hayaller kurmasını önlemek, yası sembolik olarak ifade etme olanağı tanımak, çocuğunuza ölenle vedalaşma ve duygularını ona karşı son kez belki de ifade etme şansı tanımak açısından cenaze törenleri çok önemlidir. Sadece çocuklar için değil, tüm acılı yakınlar için de cenaze törenlerine gitmek o an çok can yakıcı gibi görünse de ileride oluşabilecek psikolojik sorunların önlenmesi açısından önemli olmaktadır. Çocuğunuzu tören sırasında yetişkinlerin gösterebileceği aşırı tepkilere karşı uyarmayı unutmayın. Tören sırasında çocuğunuz da ağlayabilir, tepki verebilir. Bazen de aşırı hareketli, sanki olanları umursamıyor gibi oyunlar oynayabilir, gülebilir, bunların hepsi o anki duygularını ifade etmenin birer biçimidir. Size olağan gelmiyor olsa da onun çocuk olduğunu ve tepki verme biçiminin bizlerden farklı olduğunu hatırlamaya gayret ederek olabildiğince hoşgörülü olmaya çalışın. Tören sırasında ebeveyn dışında çocuğun güvenebileceği, ona destek olacak birinin yanında olması iyi olacaktır. Çocuklar bazen mezarlıkta ölenle konuşmak, onun yanına bir şeyler bırakmak isteyebilir, onlara bu olanağı mutlaka tanıyın. Anlamsız davrandıklarını söylemeye kalkmayın. Tören sonrasında izlenimlerini, duygularını paylaşmaya da teşvik etmeye gayret edin.

ÖLÜMDEN SONRA...
Çocuklar siz her ne kadar duygularınızı paylaşasanız da, onlarla konuşmaya çalışsanız da bu konuları bir süre konuşmak istemeyebilirler. Zorlayıcı olmayın, sadece anlatacaklarını her zaman dinlemeye hazır olduğunuz mesajını bir biçimde iletin.

Çocuklar söylemek istediklerini oyun yoluyla, resim yoluyla da ifade ederler. Ölümden sonraki dönemlerde oyunlarını, resimlerini iyi takip edin, oyunları ve resimler hakkında konuşun. Çocuklar oyun yoluyla yap-bozun parçalarını yerine oturtarak temel güven duygusunu tekrar kazanabilir ve yaşamlarını tekrar düzenleyebilirler. Travmatik yaşantıları ayrıştırabilir, yeniden yaşamsal parçaları birleştirebilirler.

Çocuğu evin ortamı uygun olmadığı için evden uzaklaştırmaya çalışmayın, kendini dışlanmış hisseder, size güvenini kaybeder, istenmediğini düşünür. Hatta bu dönemlerde evden daha az ayrılmaya, çocuğunuzla daha fazla vakit geçirmeye çalışın. Kendinizi bunu yapacak güçte hissetmiyorsanız, çocuğunuzun da sevdiği bir yakınınızı bir süreliğine eve çağırabilirsiniz. Sizin ilgilenemediğiniz zamanlarda o çocukla ilgilenecektir.

Gündelik rutinlerin olabildiğince aynı kalmasını sağlamaya çalışın. Elbette bazı değişiklikler olacaktır, maddi zorluklar, nesnel koşul değişiklikleri, aile içi rol değişimleri gibi. Tüm bunlara rağmen sabit tutabileceklerinizi tutmaya çalışırsanız, çocuğunuzun yeni duruma uyumu daha kolay olacaktır. Bu değişiklikleri ve onun alması gereken rolleri de yaşına uygun kelimeler seçerek ve gereğinden fazla zorlayıcı ve sorumluluk yükleyici olmadan onunla paylaşmaya çalışın. Size yardımcı olacağını göreceksiniz. Elbette zaman zaman hırçın ve ters tepkilerle de karşılaşabilirsiniz. Sabırlı olmaya çalışın, her ne kadar sizin için zor olsa da.

Çocuklar bir süre sizinle yatmak, oda ışığını açık bırakmak, kapısını kaptmamak gibi taleplerde bulunabilir. Bir süreliğine bu taleplerini karşılayın ve yavaş yavaş eski düzenine geçeceğinizi ona da söyleyin.

Ölüm olayının başka bir sevdiğinin başına tekrar gelebileceğine ilişkin korkularını dile getirmeleri için teşvik etmek ve gerçekçi olmadıklarını göstermek de önemli.

Çocuğunuzla hissedebilecekleri suçluluk duygularını konuşmak, bu suçluluğu yok etmeye ve kendi kınamalarını önlemeye çalışmak gereklidir.

Küçük çocuklara kimin bakacağı konusunda güvence vermek onlar açısından çok önemlidir. Bu yaşlarda çocuklar ölümü tam olarak algılayamazlar, ancak kendilerine kimin bakacağına dair yoğun kaygılar duyarlar. Bu kaygılarını giderecek yanıtlar çocukları çok rahatlatacak, yeni yaşamlarına uyumlarını kolaylaştıracaktır.

UZMAN YARDIMI NE ZAMAN GEREKLİ?
• Çocuk cinayet, intihar gibi bir kayıba bağlı yas tutuyorsa,
• Çocuk ölüme tanık olmuşsa,
• Çocuk bir şekilde kendini ölümden sorumlu tutuyorsa,
• Çocukta aşırı yas tepkileri gözleniyorsa,
• Okul yaşantısında önemi değişiklikler olduysa,
• Çocuğun kişiliğinde önemli değişiklikler olduysa,
 Bu konuda öncelikle anne babaya danışmanlık vermek önemlidir. Pek çok anne baba bu tür konularda çocuklarına nasıl yaklaşacaklarını kestirmekte güçlük çekebilirler.

ANNE BABA AÇISINDAN…
• Yas tutan çocuğunuza destek olurken bazı duygusal tepkiler yaşayabileceğinizin farkında olun.
• Gerekirse kendiniz için veya çocuğunuz için profesyonel destek almaktan çekinmeyin.
• Çocuğunuzun adına yasını yaşayamayacağınızı sadece ona yasını ifade edebilmesi için destek olabileceğinizi unutmayın.
• Aynı anda fazla yük almamaya gayret edin.
• Sorumluluklarınızı paylaşın.
• Kendinize iyi bakın.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.