Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

10 ÇOCUKTAN 3’Ü CİNSEL İSTİSMAR MAĞDURU

Bölgesel araştırmaların sonuçlarına göre, Türkiye'de çocukların yaklaşık yüzde 35'i fiziksel, yüzde 30'u ise cinsel istismar mağduru. Fiziksel istismar eğitim seviyesi düşük ailelerde, cinsel ve duygusal istismar ise tüm aile yapılarında görülebiliyor.


Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Doç. Dr. Figen Şahin, bir erişkinin cinsel doyum amacıyla çocuğu kullandığı, dokunma, sürtünme, cinsel ilişki ve kendi cinsel organları gösterme gibi her türlü durumun "cinsel istismar" olarak kabul edildiğini hatırlattı ve şunları söyledi: “Çocukların bedensel ve ruhsal sağlıklarını ve gelişimlerini olumsuz etkileyen her türlü durum “istismar” olarak tanımlanır. İstismarda, işsiz baba, ekonomik sıkıntı, evde fuhuş ortamının olması, hasta ya da pasif kişilikli anne, ebeveynlerin eğitim seviyesinin ve sosyal yaşam biçimlerinin düşük olması önemli risk faktörleri. Genellikle fiziksel istismar eğitim seviyesi düşük ailelerde, cinsel ve duygusal istismar ise tüm aile yapılarında görülebiliyor.

Tacizlerin çoğu, çocuğun tanıdığı kişiler tarafından yapılıyor. Bu kişiler daha çok, çocukla iletişim kurmayı bilen ve çocuğun üstünde otoritesi olan baba, amca, dayı, kuzen ya da öğretmen gibi kişiler.

Tacizlerin yaklaşık yüzde 50'si çocuğun akraba ve yakın çevresi tarafından yapılıyor. Tacizler genellikle zorlama ile olmuyor; kandırarak, hediyeler vererek yapılıyor. Tacizci, 'bu bizim aramızda sır, kimseye söyleme' diyor. Çocuk da tacizcisi tanıdığı ve güvendiği biri ise onu korumak adına kimseye anlatmıyor. Biz ancak bize gelen başvuruları biliyoruz. Yani buz dağının üstte görünen yüzü gibi. Altta görmediğimiz çok daha büyük bir grup var.”

ERKEK ÇOCUKLAR KOLAY HEDEF
Türkiye'de erkek çocukların cinsel istismara uğramayacağı gibi bir yanılgı olduğunu belirten Şahin uyarıyor:


 “Erkek çocuklar da neredeyse kız çocukları kadar cinsel istismara maruz kalabiliyor. Bize başvuran cinsel istismar mağdurlarının yüzde 40'ı erkek çocuk. Türkiye'de kız çocuğu namus kavramı ile özdeşleştiriliyor. Bu nedenle kızlar daha çok koruma altında. Erkek çocuklar ise aynı oranda korunmuyor. Erkek çocuklar ‘daha kolay hedef’. Özellikle 16-17 yaşındaki bazı ergenler cinsel meraklarını 8-9 yaşındaki erkek çocuklarla tatmin etmeye çalışıyor.”

DAYAK BİR TERBİYE YÖNTEMİ DEĞİL
Şahin Türkiye’de neredeyse “cennetten çıkma” diye övülen dayak hakkında da şunları söylüyor; “Çocuğun bedenine kaza ile olmayan sarsma, iteleme, cisimle vurma, ısırma, yakma, sigara söndürme gibi durumların tümü fiziksel istismar. Türkiye'de çocukların yüzde 35'i fiziksel şiddete maruz kalıyor. Türkiye'de dayak, çocuğu terbiye etme yöntemi olarak kullanılıyor, okulda ve aile içinde sıklıkla uygulanıyor. Dayak, çocuğa doğruyu ve yanlışı öğretmede doğru bir yöntem değil. Bu durumda çocuk, dışarıdan güdümlü otoriteyi öğreniyor. Cezalandırılmamak için bazı şeyleri yapmayı ya da yapmamayı öğreniyor oysa içsel olarak bunu yapmaması ya da yapması gerektiğini öğrenmesi lazım. Dış denetimle yanlış davranmamaya zorlanan çocuk, üstünden denetim çekildiği anda yanlış davranmaya devam ediyor. Şiddet uygulanarak engellenen yanlış bir davranışı bir sonraki seferde engelleyebilmek, ancak şiddetin oranını artırmakla mümkün olabiliyor. Dayak sonrasında çocukların içinde öfke ve hınç birikiyor, haksızlığa uğramış duygusu yaratabiliyor, sevecen, iyi niyetli duygunun yerine öfke ve kızgınlık gelişiyor. Yetişkinlik döneminde, başkaları üzerinde hakimiyet kurabilecek yaşa geldiğinde o da şiddete başvuruyor. Çocuklara şiddet yerine, yaşına göre anlayacağı şekilde konuşularak terbiye verilmeli, ona değer verildiği gösterilmeli."

EN ETKİLİ KORUMA YOLU: CİNSEL EĞİTİM
Şahin, 3-6 yaş arasındaki çocukların, cinselliklerini ilk defa fark etmeye başladıklarını ve bu durumda verilecek cinsel eğitim konusunda şu önerilerde bulundu: “Onların bu merakına kayıtsız kalınmamalı. Kız ile erkeklerin organlarının farklı olduğu söylenmeli ve isimleri öğretilmeli. Ebeveynlerin çocukları cinsel istismardan korumak için en iyi yolun çocuklara kendini korumayı öğretmek ve cinsel eğitim vermek. Küçük yaşlardan itibaren çocuklara bedenlerinin özel yerleri olduğunun anlatılması gerekiyor. Çocuklara, başka birisinin özel yerlerine dokunmasının normal ve doğru olmadığını ve bu konularda ‘Hayır’ diyebilmeyi öğretmek gerekiyor. Bunların çocuklara ‘ayıp ya da günah’ diye değil, anlatılarak öğretilmesi doğru. Çocuğa, ‘Bu bölgelere, annen üstünü değiştirirken, banyo ve tuvalette yardımcı olmak için bakabilir. Doktora gittiğinde yanında anne ve baban varken doktor bakabilir ama bunun dışında kimsenin bakmasına izin verme ve (hayır) demekten çekinme’ denilmeli. Buralara dokunmak, bakmak ya da ellemek isteyenler ile kendisinin özel bölgelerini göstermek isteyen kişiler olduğunda, o ortamdan uzaklaşması ve güvendiği birine anlatması gerektiği söylenmeli. Hepsinden önemlisi çocuğa, her ne olursa olsun ailesinin onun yanında olduğu hissettirilmeli. Çocuğun, istemediği bir durum karşısında ‘Hayır’ diyebilmesi çok önemli. Öz güveni gelişmiş olan çocuklar tacize uğramıyor, sevgi ve şefkat ortamında büyümeyen çocuklar ise taciz karşısında sessiz kalıyor. Sevgisiz çocuklar, cinsel taciz amaçlı sıcak yaklaşımı sevgi gösterisi gibi algılıyor ve bunu kaybetmemek için susuyorlar.”

 

İSTİSMAR BELİRTİLERİ
Şahin’e göre bazı fiziksel ve duygusal belirtiler aileleri istismar konusunda uyarabiliyor.
Duygusal belirtiler:
• Çocuğun özellikle bir yere gitmekten kaçınması,
• Gece uykularında ani bozulmalar olması,
• Daha önce olmayan idrar ya da dışkı kaçırmalarının başlaması,
• Stres bulguları,
• Erkeklerden korkma ya da tam tersine toplum içinde aşırı cinsel davranışlarda bulunma,
gibi daha önceden yapmadığı davranışları yapması istismar belirtileri olabilir.

Fiziksel bulgular:
• Cinsel bölgede oluşan kaşıntı, kızarıklık, akıntı ya da kanama.

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.