KADIN ÜZERİNDEKİ YAZ BASKISI

Kış boyunca alınmış kilolar, yaz başında kafamızı kurcalar... Peki kışın kalın giysilerimizin içinde saklarken bizi o kadar da rahatsız etmeyen, sevgilimizin, eşimizin gözüne batmayan o kilolar sadece ve sadece bikini giyince mi sıkıntı oluyorlar? Pek çok kadın için cevap kocaman bir “Evet!”

Kadını 90-60-90 ölçülerine zorunlu tutan bir zihniyet aldı yürüdü yıllardır. Derken “sıfır” beden olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşamak istedi kadın. Aslında buna da birileri kapı açtı. Moda dünyasında mankenler arasında başlayan kilo verme yarışı, modern kadının dünyasında yepyeni sayfalar açtı; şok diyetler, detokslar, arınma diyetleri, açlık oruçları... Hatta daha da ileri aşamalarda anoreksiya ve bulimiya gibi hastalıklarla boğuşur oldu, zayıf beden özlemini takıntı haline getiren kadınlar...

Keşke kadının tek derdi kiloları olsaydı yaz gelince... Bir de ikoncanları yakından takip etmek derdi sardı başlarını. Sosyetenin profesyonel tatilcileri olan dişi ikoncanları, her yaz başka bir modayla kadınların gardroplarını hiçe saymalarına yol açtı. “Giyecek hiç bir şeyim yok!” sözü yaz boyunca da yakamızı bırakmadı...

Velhasıl yaz ayları değil elbette tek suçlu! Kadını her dönem farklı olmaya iten kalıplar, belki de günümüz kadının en büyük mutsuzluk nedeni...

Kadınlar mutsuz çünkü; bedenleri ne kadar ince olsa da kendilerini şişman olarak görüp, kendilerine olan güvenlerini kaybediyorlar...

Kadınlar mutsuz çünkü; yaz boyu kumsallarda saat başı başka bikini ile görüntülenen ikoncanlara yetişemiyorlar... Yetişmekten de geri durmuyorlar...

Kadınlar mutsuz çünkü ve en önemlisi; sürekli birileriyle karşılaştırılıyorlar...

Oysa kendi olmaktan gurur duymak ve olduğu gibi kabul edilmek her kadının hakkı!..

Yasemin Yılmaz Özcan