Doğumun geçmişine baktığımızda, kadınlarımızın bu ihtiyacının çok iyi karşılandığını görüyoruz. Doğumlar, genellikle evlerde olurdu. Doğum yapan kadından köy ebeleri sorumluydu. Köy ebesi dediğimiz kişiler, aslında daha önce birçok doğum yapmış ve yaptırmış tecrübeli kişilerden başkaları değillerdi. Ama en büyük özellikleri, sorgulamadan verdikleri destekti. Doğum yapan kadını sorgulamadan, doğum boyunca onun yanında kalır ve ihtiyaçlarını karşılamanın yanında, ona güven ve sevgi verirdi. Tıpkı bir anne şefkati gibi... Diğer kadınlar da doğum yapan anneye destek olmak için orada olurdu. Böylece hamilenin çevresinde görünmez bir sevgi yumağı oluşurdu. Belki de bu yüzden geçmişin doğumları (tıbbi nedenlerle aksaklıklar ve imkansızlıklar hariç) çok daha kolay olurdu ve çok daha pozitif anılar bırakırdı. Hatta babalar bile doğumda çok daha aktif rol alırlardı.
Annem emekli bir ebedir. Ebelerin toplumda el üstünde taşındığı şanslı bir zamanda mesleğine başlamıştır. 18 yaşında yeni mezun bir ebe olarak 1956-1958 yıllarında Adapazarı’nın tek ebesi olarak evden eve doğumlara gittiğini anlatırdı. Ebelik sanatı o dönemde sevgi sanatıydı. Sevgi ve destek sanatıydı. Gittiği doğumlarda en büyük görevinin saatlerce kadının yanında durmak ve ona destek olmak olduğunu anlatırdı. Normal giden bir doğumda ebenin başka ne görevi olabilirdi ki…
20. yüzyılın başlarından itibaren doğumlar hastanelere taşındı. Doğumlar artık eğitimli ebeler ve doktorlar tarafından yönetilir olmaya başlandı. Artan tıbbi yardımlar sayesinde kanama, ters doğumlar gibi istenmeyen durumlar ve bunların getirdiği anne-bebek ölümleri azalmaya başlamıştı. Ancak artık kadınlar doğumlarında yalnız bırakılmıştı. Çünkü ebelerin ilgilenmesi gereken başka hamileler de vardı ve bir hamileye doğumu boyunca sürekli destek verecek tek ebe tahsisi mümkün değildi. Artık evin o güven verici sevgi ortamı kaybedilmişti. Kadınlar doğumlarında yalnızdılar. İhtiyaçları olan desteği kaybetmişlerdi.
1940’lı yıllardan sonra doğal doğuma destek veren hamile eğitim grupları, doğumda bir yardımcının verdiği desteğin önemini yeniden keşfettiler. Özellikle babaların doğuma girebilmeleri ve eşlerine destek olabilmeleri için çalışmalar yaptılar. Uluslararası Lamaze Örgütü bu grupların başında geliyordu. Babaların eğitimlere katılmaları sayesinde kadınlar doğumda ihtiyaç duydukları duygusal ve fiziksel desteğe yeniden kavuşmaya başladılar.
Yıllar içinde doğum yardımcılığı bir meslek haline geldi. “Doula” ismi verilen “doğum yardımcıları” için uluslararası eğitim veren organizasyon ve dernekler kuruldu. Hatta bazı sigorta şirketleri bu hizmetlerin ücretlerini karşılamaya başladılar. Çünkü “doula”ların katıldığı doğumlarda müdahaleler çok daha az oluyor ve sezaryen oranları da düşüyordu.
“DOĞUM YARDIMCISI HER KADINA SUNULMASI GEREKEN BİR HEDİYE OLMALI” |
“BEBEĞİMİ BEN DOĞURMUŞTUM” “Suyum erken gelmişti. Aldığım eğitimlerde, doğumun kendiliğinden başlaması için bekleyebileceğimi biliyordum. Ama bu bekleme döneminde yalnız olma fikri beni tedirgin ediyordu. Neyse ki, doğum ekibimizin içinde bir ebe de vardı. Aynı zamanda da profesyonel doğum yardımcılığı hizmeti de veriyordu. Yaptığımız plana göre hastaneye gidene kadar evde benimle olacaktı. Onun gelmesiyle beraber tüm tedirginliğim geçti. Artık kendimi güvende hissediyordum. Tedirginliklerimi onunla paylaşıyor ve rahatlıyordum. Gece hastaneye de birlikte gittik. Tüm gece benimleydi. Sabah erken saatlerde, yani suyumun gelmesinden 24 saat sonra doğumum kendiliğinden başladı ve çok hızlı ilerledi. Hızlandıkça kasılmalar beni zorlamaya başladı. İşte o anda yardımcım duşa girmemi önerdi. Bu kasılmalar arasında bunu nasıl yapabilirdim ki? Ama o tüm enerjisi ve şefkati ile doğum topunu duşun altına koydu ve benim topun üzerine oturmamı sağladı. Sonra sıcak suyu açtı.,
Hayatımda en çok hissettiğim rahatlama anlarından biriydi. Bir yandan sıcak suyun gevşetici etkisi, bir yandan da doğum yardımcımın dokunuşları birdenbire doğumun o yorgunluk ve gerginliğini uzaklaştırmıştı.
10 dakika bile geçmeden ıkınmaları hissettiğimi söyledim ve derhal doğum yapacağımız yere geçtik. 2 ıkınma sonrası, hiçbir müdahale yapılmadan bebeğim kucağımda bana bakıyordu. Bebeğimi ben doğurmuştum. Şimdi her doğum yapacak anneye, doğum yardımcılarını çok iyi seçmelerini öneriyorum. Benim yardımcım, doğumumu bir mucizeye çevirdi.” (Mana - Özel hastane ilk doğum) |
DOĞUMDA DUYGUSAL VE FİZİKSEL DESTEK NEDİR? Doğumda destek, bebekle ilgili tıbbi verileri takip etmek değildir. Bunu ebeler veya doktorlar zaten yaparlar. Doğumda destek, çevrenizde güvenli bir “koza” örmektir ve bu koza, içinde doğum yapan kadının kendini güvende hissetmesini sağlamaktır. Çünkü güven, doğumun normal ve doğal gidebilmesi için en önemli duygudur. İnsanoğlunun, diğer memeliler gibi doğum yapabilmek için güvene ihtiyacı vardır. Güvenin olmadığı yerde içgüdüleriniz size, “tehlike var” sinyalleri gönderir. Sebebini bilmeseniz bile bu tehlike sinyalleri ilkel hormonlarınızın kontrolündeki doğumunuzun ilerlemesini durdurur. Evde veya sokaktaki kedileri düşündüğünüz zaman, doğum zamanları geldiğinde, kendilerine güvenli bir yer aradıklarını fark edersiniz. Bazen bir çekmecenin arkasına saklanırlar, bazen çatı arasına kaçarlar, bazen de odunlukta bir yer bulurlar. Çünkü içgüdüleri onlara güvenli bir yerde doğum yapılabileceğini söyler. Bazen siz, doğumdan önce o kedileri saklandıkları yerde görürsünüz ve izlemeye başlarsınız. Amacınız doğumu seyretmektir. Ancak ertesi gün siz aynı yere baktığınızda, o anne kediyi artık orada bulamayacaksınızdır. Çünkü sizin varlığınız bile onun için tehdittir ve doğum için çoktan daha güvenli bir sığınak bulmuştur. Tıpkı diğer memeliler gibi doğumlarımızı içgüdülerimizle yaparız ya da yapmalıyız. Bunun için de doğumda “güven dolu bir ortam” en büyük ihtiyacımızdır. İşte bu ortamın oluşabilmesi için doğum yardımcılarına ihtiyacımız olur. Bazen bir eş, bazen bir anne, bazen bir arkadaş bu doğum yardımcısı rolünü alır. Doğumda destek olmak, doğum yapan kadına rahatça hareket edebilmesi ve özgür davranabilmesi için şefkatli bir alan yaratır. Böylece, bazen zorlu olabilen doğum yolunda anne kendini güvende hissedecektir. Ara ara her şeyi doğru yaptığına dair şu tip pozitif geri bildirimler, doğum yapan kadınların en büyük ihtiyacıdır: “Çok iyi yapıyorsun, bebeğin doğum yolunda çok güzel ilerliyor, her şey sağlıklı gidiyor, bebeğin ve bedenin uyum içinde çalışıyorlar.” Kadınların doğumda neyi nasıl yapmaları konusunda duygusuz kelimelerden çok, başarabildiklerini vurgulayan pozitif şefkatli cümleler duymaya ihtiyaçları vardır. Öncelikle bebeklerinin iyi olduğunu bilmek, ardından da her şeyi doğru yaptıklarını hissetmek isterler. Doğumda destek, öncelikle bu pozitif yaklaşımları sorgulamadan ve yargılamadan sağlamaktır. Doğumda yargılama, kadınlara yapılacak en büyük haksızlık olacaktır. Doğumda iyi bir destek, doğum yapan kadının tüm duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarının, o daha talep etmeden karşılanmasıdır. Ve bu desteğin sorgulamadan, yargılamadan yapılmasıdır. |
“EŞİMİN YANIMDA OLMASINA İHTİYACIM VARDI” “Ve yürümeye başladım. Yürüdüm, yürüdüm. Hep daireler çiziyordum. Sonra fark ettim ki eşime doğru yürüyordum. Sanki içimde bir güneş vardı ve patlamak istiyordu. Ancak eşime baktıkça içeride büyüyenin bizim sevgimiz olduğunu hissediyordum. Sadece dışarı doğmak istiyordu. Diğer tarafa doğru yürümek istediğimde sanki ağrıyı hissediyordum. Ama fark ettim ki onun gözlerine baktığım zaman sanki içimdeki sevgi dışarı patlamak istiyor gibiydi. Bunu ona söyleyince o da benimle yürümeye başladı. Beni tutuyor ve geri geri yürüyordu. Ben de hep ona bakarak yürüyebiliyordum. Ve böylece beraber yürüdük. Sanırım eşim de bunu yaparak, acı yerine içimde sevgi patlaması hissetmemi garanti altına alıyordu. Kısa bir süre sonra, birdenbire, sıcak su küvetine girme ihtiyacı hissettim. Suya girmem daha doğru olacaktı. Bir ebe olarak biraz erken olduğunu düşündüm, ama anne ve kadın olarak içgüdülerim ne istediğimi kesinlikle söylüyordu. Eşim derhal küveti benim için doldurdu. Eşim de benimle küvete girdi. Onun burada da yanımda olmasına ihtiyacım vardı. O da orada olmak istiyordu. Ancak bana bakarak ne hissettiğimi hissedebiliyordu. Bana sonradan söylediğine göre ne hissettiğimi en fazla burada yakalayabiliyordu.” (Meksika’lı bir ebe Naoli - Evde suda doğum) |
ÇALIŞMALARIN GÖSTERDİĞİ KANITA DAYALI SONUÇLAR
Desteğin doğumlar üzerindeki pozitif etkisi, eğer destek, doğumun erken dönemlerinde başlarsa çok daha belirgin olmaktadır. Aynı çalışma, desteğin hastane personeli yerine, dışarıdan alınmasının çok daha etkili olduğunu göstermektedir.
Doğum yapan kadınlarımız duygusal ve fiziksel desteği, kendilerinden sorumlu ebe veya doktorlardan görme beklentisi içindedir. Ancak servislerde görevli ebe ve doktorların başka sorumluluk alanları da vardır ve hamilelere birebir hizmeti kısıtlı zamanlarda verebilirler. Yapılan çalışmalar ebelerin çalışma zamanları içinde ancak yüzde 5’lik kısmını, hamilelere duygusal ve fiziksel destek için ayırabildiklerini gösterir.
DOULA’LARIN YANİ PROFESYONEL DOĞUM YARDIMCILARININ GÖREVLERİ Doula çok iyi doğum eğitimi almış profesyonel bir doğum yardımcısıdır. Avrupa ve Amerika’da profesyonel bir meslektir. Doğumun normal, doğal ve sağlıklı olduğuna inanır. İlaç dışı rahatlatıcı teknikler konusunda eğitimlidir. Bu sayede sakin bir şekilde doğumda size güvenli bir ortam yaratırlar ve ihtiyacınız olan desteği sağlarlar. Sizin nasıl bir doğum planladığınız hakkında bilgi sahibidir. Bunun gerçekleşebilmesi için tıbbi personel ile iletişimi sağlar.
DOĞUM YARDIMCINIZI NASIL SEÇEBİLİRSİNİZ? Ancak kim olursa olsun sakin kalmayı bilen biri olmalıdır. Çünkü bazen doğumlar zor geçebilir. Yorgunluklar sizi esir alabilir. Yardım istekleriniz için sesiniz yükselebilir. Bu durumlarda da doğuma ve sizin sorumluluğunuzu alan profesyonellere güveni tam olan birinin olması çok önemlidir. İlk bölümde size Meltem’in doğumundan bahsetmiştim. Çok güzel bir doğum yaptı. Ama doğumdan önceki 1 saat içinde kasılmalar onu yormaya başlayınca, bir an önce doğurma isteği onda da oluştu. Doğal doğumlarda doğumdan hemen önce bunların yaşanması çok normaldir. Salgılanan hormonların yarattığı bu etki, size ihtiyacınız olan doğum gücünü yeniden kazandırır. İşte bu anlarda odaya girdiğim zaman dalgalardan birinde Meltem’in omzuna dokunarak, başardığını, her şeyin çok iyi gittiğini, bebeğinin doğum yolunda ilerlediğini söyledim. Sakin ve yavaş nefeslere odaklanmasını istedim. Meltem doğum sonrasında bu cümlelerin onu çok rahatlattığını söyledi. Çünkü daha önce çalıştığımız cümlelerdi ve onu pozitif etkiliyordu. Doğum yapan birçok hamilenin yanındakiler, muhtemelen doğum ilerlediği zaman bu ve benzeri duygular yaşıyorlar. Yaşadıkları bu çelişkili duyguları, doktorlarına çözüm için baskı yapmalarına neden oluyor. Bu nedenle doktorların gittikçe artan oranlarda müdahale ve sezaryen seçeneklerini kullanmalarını anlamak hiç de zor olmuyor. |
ÖNERİLER Doğumda duygusal ve fiziksel destek, kadınlarımızın en büyük ihtiyacıdır. Dünya Sağlık Örgütü, bu desteğin doğum boyunca kültürel ve maddi problemler olmadan tüm hamilelere verilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını önerir. Sürekli destek sayesinde kadınlarımızın hastanelerden pozitif doğum hikayeleri ile ayrılma şansı daha yüksek olacaktır. Bu destek için profesyonel doğum yardımcıları kullanılabileceği gibi, ortak özelliği doğum gerçeğine güvenmek olan herhangi bir kişi olabilir. Uzun saatler boyunca bu desteği sürdürebilecek bir eş, daha önce pozitif doğumlar yaşamış bir anne veya arkadaş, doğum yardımcılığı için uygun adaylardır. ÖNEMLİ NOKTALAR |
|