Uzman Psikolog Sevda Sevimli Yurtseven, her yeni annenin
bebeğini dünyaya getirdikten hemen sonra uzman yardımı alması gerektiğini söykeyerek, ağır
depresyonların tedavi edilmezse riskli sonuçlar doğurabileceği konusundsa aileleri uyarıyor.
Doğum sonrası depresyon annenin ve dolaylı olarak çocuğun sağlığını etkileyen önemli
problemlerden biri. Hamilelik ve doğum normal sağlıklı kadınlar için bile yorucu bir süreç
olduğundan, kadınların loğusalık döneminde psikolojik sorun yaşama riski daha da yükselmektedir.
Doğum sonrası ilk günlerde, "postpartum blues" denilen "doğum hüznü" sıklıkla görülebilir. Bu durum
annelerde gözlenen normal sınırlarda olan endişe ve üzüntü halidir. En fazla 10 gün sürer,
kendiliğinden ya da sosyal destekle kaybolur. Doğum sonrası depresyon ise; doğumdan sonra 4.
haftalarda başlayan ve müdahale edilmezse 6 ay ila 2 yıl devam eden ciddi psikolojik travma haline
gelir. Annede; aşırı yorgunluk, uykusuzluk, bedensel şikâyetler, ağlamalar, iştahsızlık ya da aşırı
yemek yeme, umutsuzluk, aktivitelerden zevk alamama, suçluluk duyguları ortaya çıkar. Daha ağır
durumlarda ise; kendini suçlama, ölüm düşünceleri ve ya girişimleri olabilir. Bu durum bebek ile
ilişkiyi aksatır. Hatta ağır durumlarda bebeğe zarar verme düşünceleri veya davranışları da
olabilir.
DOĞUM SONRASINDA ANNE KARIŞIK DUYGULAR YAŞIYOR
Doğum
sonrası depresyon sıklığının oranı, yüzde 5 ila yüzde 20'dir. Doğum sonrası depresyonun diğer
depresyonlardan farkı; bebeğe karşı sevgisizlik veya iki uca yakın karışık duyguların ön planda
olmasıdır. Doğum sonrası depresyonun nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte;
- Annenin aile
içinde yaşadığı ekonomik zorluklar,
- Sosyal desteğin yetersiz olması,
- Eşle ilgili
sorunlar yaşanması,
- Ölüm, ayrılık gibi beklenmeyen yaşamsal olaylar,
- Planlanmamış
gebelikler,
- Çok doğum yapmış olmak,
- Annenin daha önceki gebeliklerde depresyon
geçirmiş olması,
- Bebeğini anne sütü ile beslememe,
- Kayıpla sonlanan gebelik ve doğum
deneyimleri,
- Erken anne-bebek ayrılığı,
- Bebeğin bakımı ile ilgili duyulan kaygılar
etkili olmaktadır.
Yukarıdaki belirtilerden bir ya da daha fazla risk etkeni olan kadınların
doğumdan sonraki 1 ya da 2. ayda; doğum sonrası depresyon açısından değerlendirilmesi önemlidir.
ANNE DOĞUM SONRASI DEPRESYONUN FARKINDA DEĞİL!
Doğum sonrası depresyon
sık görülmesine karşın çoğu kez tanı konulamamaktadır. Bu durumun başlıca nedenleri kadının olumsuz
duyguları nedeniyle kendini suçlu hissetmesi, ya da utanması, hangi uzmana başvuracağını bilemiyor
olması, sosyal çevre tarafından eleştirilme korkusu, yeni doğan bebeğe çevrenin gösterdiği ilgi
nedeniyle negatif duygularını saklama eğilimi olabilir. Çoğu kadın ise bu sorunları depresyon olarak
adlandıramayıp destek arayışı içine girememektedir. Ülkemizde birinci basamak sağlık hizmetlerinin
tam olarak gelişmemiş olması da bu tür sorunları olan kadınların belirlenmesinde zorluklara neden
olmaktadır.
RİSK ALTINDAKİ ANNE ADAYLARI GEBELİK DÖNEMİNDE
BELİRLENEBİLİYOR
Gebeliğin 36. haftasında anne adaylarına kapalı zarf içinde bir anket
formu ve depresyon testi verilmektedir. Doldurulmuş olan bu test ve anket formu uzman psikolog
tarafından incelenir. Buradan edinilen bilgilerle risk altında olan gebeler belirlenir ve doğumdan
sonra psikolojik bilgilendirme içerikli değerlendirilir. Risk altında görünen gebelere bilgi
verilip, doğumdan sonra 4. haftada "postpartum depresyonu"nu belirleyen bir test uygulanır ve
kadında doğum sonrası depresyon tanımlandıktan sonra bireysel ya da aile psikoterapisi veya duruma
göre uzman doktor kontrolünde ilaç tedavisi uygulanır. Bu çalışma ile gebelerin ve annenin takibi
yapılmakta, sorun varsa tespit edilmekte ve zaman kaybetmeden soruna müdahale imkaânı doğmaktadır.
|