Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

EKİM 2019
ZAMANIN BİZE ANLATTIKLARI

ZAMANIN BİZE ANLATTIKLARI


1 Ekim Salı
Venüs- Plüton karesi (07:17) (Sevgi huzur ister, insansa hep bir kriz yaratma eğilimi içindedir. Her şey döngünün bir parçasıdır. Kalmak için yola çıkana hiçbir şey gitme vaktinin geldiğini söylemeyecektir. Kendimizde kalırız, kendimizle kalırız ve buradan her şeye uzanma şansı kazanırız. Zenginlik budur.)

3 Ekim Perşembe
Merkür akrep burcuna geçiyor (11:14) (Daha derinde neyin olduğunun peşine üştüğümüzde duyduklarımızın, gördüklerimizin ve bildiklerimizin ilk zihnimizde belirenden çok farklı karşılıkları olduğunu fark ederiz.

Plüton geri hareketi bitiyor (09:38) (Değişmek bir seçim de olsa ve bu bir anlık bir şey gibi de gözükse bunun hazırlığı ve oturuşması geniş bir zamanla ilgilidir. Kimse hala korkuyorken değişme şansına sahip değildir. Değişim, korkuyu yendiğimizde, her iki seçeneğe de eşit mesafede durabildiğimizde başlar.)

4 Ekim Cuma
Mars terazi burcuna geçiyor (07:21) (Adalet uğruna savaşarak değil yaşadıklarımızla olgunlaşarak anlayabileceğimiz bir şeydir. Zaman, en hatasız tartıdır. Zamanı anlamak, yaşamın sırrını anlamaktır. Çok şey alır, çok şey verir. Nihayet kanatlarımız olur. Her şey orada parıldayacaktır.)

5 Ekim Cumartesi
İlkdördün (12° Oğlak 09’) (19:46) (Büyümek istediğini görüyorum. Takdire şayan! Bense sana önce küçülmeyi öneriyorum. Sonrasında olanlara şaşıracaksın!)

7 Ekim Pazartesi
Merkür- Uranüs karşıtlığı (09:16) (Öyle çok konuşur, öyle çok anlatırız ki... Aslında öyle basittir ki! Oraya gideyim derken öyle uzaklaşırız. Ne kadar azsa kelimeleriniz, o kadar çok olur hatırlatabildikleriniz... Yeter ki olabildiğince zarif ve dürüst olun! Lafı dolandırmanın kimseye bir katkısı olmayacaktır.)

Güneş- Satürn karesi (22:06) (Parlamak bugün başardıklarınla değil zaman içinde ulaştıklarınla ilgilidir. Bugün başarmaya değil, zaman geçtikçe daha çok güçlenmeye odaklan; çünkü gerçek olan budur ve bu nasıl da doğa ile uyumlandığın, doğan günle aydınlandığın, geceyi derinlerine aldığın ve orada yıldızlara ulaştığınla ilgilidir. Köklerindeki güç, zamanın sana verdiği en kutsal armağandır. Onun değerini bil!)

8 Ekim Salı
Venüs akrep burcuna geçiyor (20:05) (Sevmek kazanılacak bir zafer değil, yenildiğini düşünmene rağmen devam edebilmektir. Güzel şeyler armağanını bugün değil, yarın verir. Bunun farkında olarak bugüne açabildiğinde kendini, yarın kanatlanıp seni sarabilir. Vazgeçme, inat da etme, devam et ve gelmek isteyene direnme, gelen gideceği vakti de bilir, bu senin de yeni bir yola çıkmak isteyişindir ve belki artık yeni yolculuklar, geride birini sonsuza dek bırakma gerekliliği anlamına gelmeyecektir.)

13 Ekim Pazar
Güneş- Jüpiter sekstili (21:01) (Sadakat, insanın kalbine izin verişidir.)
Venüs- Uranüs karşıtlığı (01:06) (Sevmenin nasıl olması gerektiğini düşünmekten vazgeçip ona şahit olmayı seçtiğinde artık onu anlatmaya çalışman gerekmez; çünkü artık anlamışsındır.)

14 Ekim Pazartesi
Dolunay (20° Koç 13’) (00:07) (Cesaret nedir? Cesaret, devam edebilmektir. Engelleri yok saymak değil, engellere rağmen ilerleyebilmek, her engeli, seni güçlendiren, sana öğreten, sana fark ettiren bir boyuta taşıyabilmek...

Gitmek istediğinde gidersin, kalmak istediğinde kalırsın. Bunun nasıl olduğunun hiçbir anlamı yoktur aslında, seçimini yapar ve insanları istediğine inandırırsın. Kendini haklı çıkarma çabası, derindeki korkunun ürünüdür; çünkü suçlanma korkusu taşırız. Halbuki kalbimizdekine dokunduğumuzda, hepsinin ötesinde bir kapı açılır, doğruların ve yanlışların çok ötesindedir o kapı, bilen bilir.

Ne kadar çok yapılması ve yapılmaması gerekenleri varsa bir insanın, o kadar çok korkusu vardır. Size neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlatanlardan uzak durun! Onlar korku doludur, en çok da sizin onu bununla yüzleştirmesinden korkuyordur, kendisine benzetmeye çalışır sizi, çabasını takdir edin; bununla birlikte kurbanı olmayın, gülümseyerek uzaklaşın oradan! Tanıyorum bu oyunu deyin, teşekkür edin.

Kendine bakmak, kendinde olmak en iyisidir. Oradan uzanabilir insan ancak yaşama, yaşayanlara, bir de ölenlere... Ölüm bitiş değil, başlangıçtır. Daha derinlikli bir ilişkinin başlangıcı... Bitti gidiyorsunuz sanmayın, yeni başlıyordur, hazırlanın. O kapıyı ancak buna hazır olduğumuzda açarız. Hazır olanın şevkini kırmayın. Hazır olmayanı da zorlamayın.

Çok şey bitiyor. Geri dönüşü olmayacak, bu sizi ürkütmesin. Hep böyle değil miydi? On yıl öncesine, yirmi yıl öncesine dönüp bakın! Toplumsal sarsıntılar, içsel cevapları tetikler ve yol açılır. Hazır mısınız? Öyleyse derin bir nefes alın. Huzur içinde olun, armağanımız yolun sonunda, bu biten kadar başlayan, bunu hatırlayın. Nefes, verilmeden alınmaz.)

Merkür- Satürn sekstili (09:55) (Ciddi kararlar, kullandığın kelimelerin sorumluluğunu almayı gerektirir. Kullandığın her kelime bir şeyi harekete geçiyor ve bu seni dileğine taşıyor. İçinde ne var bunu gör, aksi takdirde hep birinin buna sebep olduğunu sanırsın.)

Güneş- Plüton karesi (10:37) (Güç, kırdıkların değil, kırılanları nasıl onardığınla ilgilidir. Gözünü seveyim zarafetin! Herkes kas yığını... Korkularını şişire şişire giyinmişti üzerine, beni nasıl da korkusuz olduğuna inandırmaya çalışmaktaydı. Bense hepsinden soyunup gelmiştim, bedenim cılızdı. Saz da söğüt de rüzgara meydan okurdu. Saz dikilir, söğüt yıkılırdı.)

16 Ekim Çarşamba
Merkür- Neptün üçgeni (01:44) (Hayallerim, ruhumun ışığıydı. Gerçekleşmesi kadar gerçeklerimi beslemesi de değerliydi. Ha şurası deniz ha bozkırdı. Her ikisi de başka bir ışıktı. Ne olduğu değil, nasıl hissettirdiği beni yaşatırdı. Yaşamak isteyen için hepsi başka bir güzel ve her güzelliğin hatırlattığı yaşamın kutsal kapısının anahtarıydı.)

20 Ekim Pazar
Merkür- Plüton sekstili (01:20) (Dil keskin bir kılıçtı. O kılıç nice zaferler kazandırdı, çok kan döktürdü ve kimsenin kanı yerde kalmazdı. Ne zaman kan dökmek için olmadığını anladı savaşın, orada gözleri açıldı.)

Venüs- Satürn sekstili (16:58) (Bana değer verip vermediğini anlamaya çalıştım. Gerçekten değer veren biri bu kadar sert olamazdı! Kendi duvarlarıma çarptığımı anlamaya başladığımda, gün ağarmaktaydı.)

21 Ekim Pazartesi
Son Dördün (27° Yengeç 48’) (15:39) (Her şeyin başladığı yere dönmek istiyorum. Doğduğum yere, annemin kokusunu ilk duyduğum, gözlerine ilk kez baktığım... O zaman kendimi görüyorum karşımda! Yarım yok ama! Sonra onu görüyorum. Sol yanım bir yana, sağ yanım bir yana... Duygum olmasa olmam ki ben! Aklım olmasa da! Birini daha o gün sevdim. Diğerini aklım erdikçe...)

Venüs- Neptün üçgeni (22:39) (Sarhoş gibiyim. Devam ettikçe biraz daha açılıyor kalbim. Sonra sabah uyandığımda, göremiyorum onu! Onu mu sevdim, sevmeye ne kadar ihtiyacım olduğunu hatırlayıp bu ihtiyacı karşılamak için en mümkün gördüğümü mü seçtim? Her neyse, kızgın olmak yerine teşekkür etmeyi öğrendiğimde, artık uyandığımda, yalnız değildim.)

23 Ekim Çarşamba
Güneş akrep burcun geçiyor (20:19) (Ölüm limanında duran bu gemi, selamlıyor onu şaşkın izleyenleri, herkes dönmeyecek sanıyor geri; halbuki çoktan aralarında bir yerdeydi. Ölüm, gizlenmekti. Bunu bilenler daha dikkatli bakarlardı etraflarına ve onun hala orada olduğunu görebilirdi. Yaşamda biten bir şey yok, ondan hepsinin birbirine benzemesi... Bu benzerlik onurlandırıldığında kanatlar, özgürlüğe açılabilirdi.)

25 Ekim Cuma
Venüs- Plüton sekstili (12:52) (Sahip olduğum her şeyi kaybetmek... Böyle düşünürüz bazen! Halbuki onu var eden şey hala oradadır. Aldığımız nefes...)

27 Ekim Pazar
Mars- Satürn karesi (16:30) (Anlamakta ciddi olarak zorlandığı şeyler vardır bazen insanın; çünkü anlamaya çalışmıyordur, bildiklerinin doğruluğunu kendine ispatlamaya çalışıyordur. Yeni şeyler öğrenmeye açık olmayan kişinin bildiği her şey onun zincirleridir.)

28 Ekim Pazartesi
Yeniay (4° Akrep 25’) (05:38) (Aile nedir? Anne nedir? Doğum nedir? Ölüm nedir? Ne kadar soğuktur? Üşüten nedir? İnsan kendisine doğru yaklaşmakta olanı bilir mi? Nedir bildiği? İki kapı arasındaki mesafe ne kadar olabilir? Buraya ne kadar çok şey sığabilir?

İnsan nelerin üstesinden gelebilir? Üstesinden gelebildiklerinin ona hediyesi nedir? Bunun acı çekmeden olması mümkün müdür? Acıyı yaratan nedir? Acı hissetmemize sebep olan? Acıttığında hatırlanan, acımadığında unuttuğumuz? Ne bize kendini hatırlatmak için en son bu yolu seçer? Bu daha farklı nasıl olabilir?

Üç sene önce bu zamanlarda babaannemi kaybetmiştik. Yeniay haritasının haritamı nasıl etkilediğine baktığımda, 12. evimde (ruhsal büyüme) olduğunu ve Güneşimin (öz), Kironumun (yaralı şifacı) ve Ayımın (aile, kökler) içinde olduğu büyük su üçgenimin (duygu, şifa) epey güçlü bir şekilde tetikleneceğini görmüştüm. Nasıl bir şey bende ruhsal anlamda bu kadar büyük bir açılım yaratabilir diye mırıldandım.

Babaannem bir süredir iyi değildi, beklemiyor değildim. Babam aradığında, babaannem değil mi dedim. Astroloji dersim vardı, hemen öncesinde öğrendim. Tamam dedim, süreci organize ettim, akşam yola çıkacaktık, derse girdim. Altı saat kadar ders anlattım. Hala şoktaydım büyük ihtimalle... Birkaç kişinin bu pek hoşuna gitmedi; bununla birlikte benim için o an yapabileceğim belki en iyi şeydi.

Hep şu cümle fısıldandı içimde, elim babaannemin tabutunun başındayken: "Şimdi daha yakınız." Biz hep el ele otururduk, bu geleneği bozmak istememiştim son yolculuğuna uğurlarken de... Hep rüyalarımda ölmemiş, yeni kaybetmişiz gibi gördüm. İnanmak istemedim. Sonra hatırladım, zaten burada ve daha yakınız. Artık sadece müjde vermek için geliyor, onu seviyorum. Bu seçim değildi. Bu olandı ve hep de böyle olacak, aksi mümkün değil. Sevginin ömrü değil, gerçeği vardır. Araya girense, yaşamın sırrı, bir gün mutlaka daha anlaşılır olacaktır.)

Güneş- Uranüs karşıtlığı (10:15) (Değişim insanın duygularında başlar, önce altüst olunur, sonra altın üstünden daha iyi olduğu anlaşılır. Çok bilmek adamı ukala, duygunun içinden geçerken kendine şahit olabilmek bilge yapar.)

31 Ekim Perşembe
Merkür- Venüs kavuşumu (00:04) (Her yeni tanıdığın, kendine ve hayata başka bir yerden bakma şansıdır. Ne kadar çok olduğumuz değil, ne kadar daha çoğunu memnun etmeye çalıştıklarımızla ilgilidir yorgunluklar... Karışmak yerine paylaşmayı seçtiğimizde büyümeye başlarız, büyümeye başladıkça paylaşmayı öğreniriz.)

Merkür geri hareketi başlıyor (17:41) (Hep halı altına süpürdüğümüz bir şeyler vardır ve bunlar asla sonsuza dek burada kalmayacaktır. Hele ki abartmaya başlamışsak! Hep de en olmadık zamanda çıkarlar ortaya, bazen günü kurtarmak için gayet iyi bir seçenek olsa da bunu bir yaşam şekli haline getirenlerin eninde sonunda yüzleşeceğidir. Bu ceza değil, bir şeylerin değişmesi ve daha fazlasına yer açılması için bir şanstır. Çöp evin sınırlarından çıkarak gitmesi gereken yere gitmedikçe adı temizlik değildir.)

Dosta selam olsun,

Hüseyin Akdağ

Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

0212 274 08 47 / 0506 798 52 07
www.heraakademi.com

Doğum haritası analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini, bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri, yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini bulabilirsiniz.

ASTROLOJİ BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.