ÜYE OL | ŞİFREMİ UNUTTUM

Nisan ayına koç burcunda gerçekleşen Güneş (potansiyeller)-Merkür (iletişim) kavuşumu ile başlıyoruz. Kendimizi bu anlamda bir içe bakış içinde bulabiliriz. Düzenleyici Mars (cesaret), Satürn (sorumluluk) ile kavuşuma doğru ilerliyor ve çok geçmeden Merkür’ün, Mars ve Satürn ile karesi (gerilim) gerçekleşiyor. Güneş, içimizde olanı dışa vurmakla ilgilidir. Suyun (duygunun) ateşe (eyleme) dönüştüğü yer! Gerileyen Merkür ile kavuşumu, bu sürece mercek tutma ihtiyacını vurguluyor. Merkür retrosu, ayağımıza takılıp duran işleri bir nihayete vardırmak içindir. Mars ve Satürn etkileşimi bizden bilinçli eylem istiyor. Böylelikle taşlar yerini bulacaktır.

1 Nisan Pazar 20:52 Güneş-Merkür Kavuşumu
2 Nisan Pazartesi 18:44 Mars-Satürn Kavuşumu
4 Nisan Çarşamba 10:05 Merkür-Mars Karesi
5 Nisan Perşembe 11:22 Merkür-Satürn Karesi
7 Nisan Cumartesi 16:36 Venüs-Satürn Üçgeni
11 Nisan Çarşamba 07:53 Güneş-Pluto Karesi
11 Nisan Çarşamba 09:02 Venüs-Mars Üçgeni
14 Nisan Cumartesi 12:58 Jüpiter-Pluto Sekstili
14 Nisan Cumartesi 20:27 Mars-Neptün Sekstili
15-17 Nisan Pazar- Salı 12:20 Merkür ileri hareket
16 Nisan Pazartesi 04:57 Koç Yeniayı (26⁰ 02’)
17 Nisan Salı 09:59 Venüs-Jüpiter Karşıtlığı
17 Nisan Salı 16:03 Venüs-Pluto Üçgeni
18-20 Nisan Çarşamba-Cuma 04:46 Satürn Retrosu
18 Nisan Çarşamba 17:00 Güneş-Uranüs Kavuşumu
20 Nisan Cuma 06:12 Güneş Boğada
22-24 Nisan Pazar- Salı 18:25 Pluto Retrosu
24 Nisan Salı 08:12 Mars-Jüpiter Sekstili
24 Nisan Salı 19:39 Venüs İkizlerde
26 Nisan Perşembe 00:27 Merkür-Satürn Karesi
26 Nisan Perşembe 14:00 Mars-Pluto Kavuşumu
29 Nisan Pazar 13:03 Güneş-Satürn Üçgeni
30 Nisan Pazartesi 03:58 Akrep Dolunayı (9⁰ 38’)

Venüs-Satürn üçgeni, kalıcılığın bizim için değerini artırıyor. Zamanın, gücüne güç kattığı şey nedir? Tabii ki samimiyet, özveri ve duyarlılık! Severek yaptığımız şey bizi ışıtır. Keyif aldığımız şey, bizimle bu alanı paylaşan kişilere de yansır. Keyif, yaşamın ışığıdır. Bizim bunu anlamamız gerekiyor. Güneş-Pluto karesi bize bu noktada önemli bir eşikten bahsediyor. Buna yakın bir yerden aralık- ocakta geçtik. Daha öncesine gidersek kendimizi eylül- ekimde buluruz. Bir şeyi yapma şeklimizin, ona olan yaklaşımımızın değişmesi isteniyor. Bu bize 2008’den bu yana anlatılmaya çalışılıyor. Önemli bir aşamadayız. Venüs-Mars üçgeni, ne istediğimizi anladığımızda ve ona giden yolu görebildiğimizde, engellerin bizi hedefimize götüren birer basamak olduğunun farkına varabileceğimizden bahsediyor.
 
Jüpiter-Pluto sekstili, tıpkı Güneş-Pluto açısı gibi önemli bir eşik anlamına geliyor. Pluto süreçleri örtülü, güçlü ve geri dönüşü olmayacak şekildedir. En büyük korkunla yüzleşirken onun ötesine geçebileceğin cesaretin uyanışı! Bu korku çok kez, gerçekçi olmaktan öte, gerçekleşmiş bir şeyin bizde yarattığı duygunun yolculuğumuz boyunca içimizdeki salınımlarından ibarettir. Hayatta kabul etmekten başka çaremizin olmadığı şeyler vardır. Tam da bizi bunu anlamaya ve bunu kabul ederek yolda olmaya çağırıyor. Mars-Neptün sekstili bizden büyük resmi görerek hareket etmemizi istiyor. Bazen savaş çok da dışarıdakiyle değil, daha çok içeridekiyledir. Hayal kurabildiği kadar insan tutsağı olduğu hapishanenin parmaklarından özgürleşebilir. Küçük de olsa bir adım atmak gerekir. Her şey ancak orada yerini bulabilir.
 
Ay ortasında Merkür geri hareketini tamamlıyor. İçe dönüş, keşfettiklerimiz ışığında, önümüzde yeni bir yol açıyor. Özgürleşmeler ilerlememizi kolaylaştırırken tuttuklarımız, yavaşlamamıza sebep oluyor. Bu zamanı ne kadar verimli geçirdiğimiz şimdi anlaşılıyor. Merkür yavaş yavaş hızlanıyor. Dış dünyaya karşı daha objektif bir duruş kazanıyoruz. Bu gündem koç yeniayı ile öncesinde gerçekleşen çözülmeler ve sonrasında açılan kapılar şeklinde kendini gösteriyor. İkinci evde gerçekleşiyor yeniay, sahip olunanlar, değerler ve potansiyeller adına bir hareket söz konusu!  Uranüs ve Pluto etkileri mevcut! Sürpriz başlangıçlar ve köklü değişimler! Açığa çıkan üzeri örtülmüş şeyler! Düzenleyici Mars, Satürn ve Pluto ile kavuşum, Satürn’den aldığı enerjiyi Pluto’ya taşıyor. Aldığımız derslerin etkileri bizi değerini kaybeden ve değer kazanan bir şeylere hazırlıyor. Balık yükseliyor, büyük resmi görmek, görünen ve görünmeyen arasındaki yaratıcı bağı fark etmek! Düzenleyici Jüpiter ve Venüs ile karşıtlığı, değerlerimizin içsel karşılıklarını ve buradaki sisleri vurguluyor. Bu yeniay bizi daha soyut bir şeyi daha somut bir hale getirmeye çağırıyor. Venüs-Pluto üçgeni, içsel dönüşüm sürecini ve bunun hayatımızdaki kişiler ve kendimizle kurduğumuz ilişkideki yerini sorgulatıyor.

Eylül ayına kadar sürecek Satürn retrosu ile had kavramına karşılık gelen Satürn, kendi içine dönüyor. Abartı hallerden söz edebiliriz ve her türlü abartı, dönemin desteklenmeyen temaları arasında! Oğlak burcunda ilerleyen Satürn, kuralcı ve katı bir tutumu beraberinde getirebilir ve buradaki dengeyi kurmak gerekiyor. Satürn topluma, toplumsal kurallara ve süreçlere karşılık gelir. Bu dönem, otorite ile kurulan ilişkide hassas noktalar söz konusu! Üzerimizdeki baskı ortadan kalktı diye fazla rahat davranırsak ya da içinden geçtiğimiz süreci takıntı haline getirirsek işler içinden çıkılmaz bir hal alabilir. İnsan en büyük sınavı güçsüz değil, güçlü olduğunda verir. O gücü nasıl kullandığı, onun kaderini belirleyecektir ve hayat hep bu iki durumun birbirini takibidir. Yunus "Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim" dizelerinde bunun mu altını çizmek istemiştir? Acele giden ecele gider.

Güneş-Uranüs kavuşumu ile içimizdeki özgür ruh kendini dışa vuruyor. Bu ruh, geleceğin ruhudur. Hemen sonrasında Güneş boğaya geçiyor ve bize geleceğin, bugünde sahip olduğumuzun üzerine inşa edilen ile ilgili olduğunu gösteriyor. Sahip olduğumuz nedir? Onu değerli kılan nedir? Oraya varmak için neyi aşmak gerekir? Sonrasında başlayacak Pluto retrosu, gücün dışarıda değil, içeride olduğunu hatırlatıyor. Nasıl yenilmediğiniz değil, yenilgilerinizi nasıl anlayışa çevirdiğiniz ve bunu yansıtan bir yaşam ortaya koyabildiğiniz! Mars- Jüpiter sekstili, cesaretin dış dünyada değil iç dünyanızda çıkacağınız bir yolculuğa olduğunda anlamlı olduğundan bahsediyor.

Venüs ikizlere geçiyor. Entelektüel arayışlar güç kazanıyor. Bir cevap ararken buluyoruz kendimizi ve dış dünyaya olan ilgi ve merakımız artıyor. Daha çok şey bilmek istiyoruz. Merak uyandıran ya da merakımızı giderecek kişiler mercek altında! Durmadan sorular soruyoruz. "Kediyi öldüren meraktır." Olsun, arkadaşın dokuz canı var! Atın ölümü arpadan olsun! İletişim kurmak, öğrenmek, öğretmek, bilgilendirmek kavramları değer kazanıyor. Düzenleyici Merkür, Satürn ile kare yapıyor. İçimizde bir kıpırtı! Öyle mi yapsak böyle mi? Ne için yola çıkmıştık? Ne yapmak bize her halükarda iyi ki dedirtirdi? Önemli olan yarışmak ve buradaki deneyimin bize kattıkları! İnsanı öldüren hareketsizlik ve şuursuzluktur, gerisinden korkmayın! Mars- Pluto kavuşumu güç kavramına derin bir bakışı gerektiriyor; çünkü sahip olduğu güç insanı vezir de eder rezil de eder. Güç hakimiyet, hakimiyet bilinç, bilinç olgunluk gerektirir. Öfke baldan tatlıdır; bununla birlikte her şeyin azı karar, çoğu zarar. Enerjimizi neye akıtıyoruz? Önümüzde bir kaya var ve biz onu oradan kaldıramıyorsak bu engellendiğimiz değil yöntem değiştirmemiz gerektiği anlamına gelir. Güneş-Satürn kavuşumu insanın olgunlaşmasının ayaklarını yere sağlam basarak geleceğe uzanmakla mümkün olabileceğinden bahsediyor.

Ayı akrep dolunayı ile kapatıyoruz. Koç yeniayı ile başlayan büyüyen ay fazı, akrep dolunayı ile son buluyor ve küçülen ay fazı başlıyor. Dışa doğru büyümemiz, şimdi içe doğru derinleşiyor. Dolunay 2- 8 ev aksında gerçekleşiyor. Benim diyerek sahiplendiklerim ve varlığını reddederek uzak durmaya çalıştıklarım! Benim olan bir şey yok, her şey sadece yolculuğun bir parçası! Dışarıda kalan bir şey de yok, her şeyin var bende bir karşılığı! Kendimi içinde gördüğüm resim büyüdükçe ben de büyüyorum. Akrep ölümdür deriz ya hep, bu ancak korkunun kabulü ve ötesine geçiş ile mümkündür. Korkuyu aşmak, öfkeyi yenmek, büyük resmi görmek! Balık yükseliyor ve Neptün 12. evden 1. eve geçiyor.
Görünmeyen, görünenden çok daha gerçek olabilir. Buna kalp ile ulaşılabilir. Ona dokunmak gerekir. Onu okumak ve anlamak! Karanlıktan korkma değil, karanlığa yürüme zamanı! Korların üzerinden çıplak ayakla yürümek kolay olmayabilir; bununla birlikte imkânsız olmadığını ve bir yolu olduğunu biliyoruz ve belki de hiçbir şey bizim için bu yolculuk kadar özel olmayacak!

Dosta selam olsun,

Hüseyin Akdağ

Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com

Doğum haritası analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini, bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri, yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini bulabilirsiniz.