ÜYE OL | ŞİFREMİ UNUTTUM

"Ben onları kendi ruhumdan üfledim." der. Öyleyse ona ulaşmanın yolu kendimize, bizimle olana ulaşabilmekten geçer. Yaşam onunla bütün olduğumuzu ve içinde olan her şeyin de o olduğunu hatırladığımızda bize sırlarını açar ve bu ay bundan geçiyor olacağız. Her sır, bir keşif ve her keşif biraz da haşır neşir olabilmektir yaşamla... Yaşam, yaşayanla olur ve daim yaşayan, muhakkak zamanın ötesindeki o pınarın suyundan yudumlanan aşkla olur. Sizi aşka davet ediyor bu ay! Davete hicabet etmemek olmaz!

Güneş - Neptün Kavuşumu (2 Mart)
Bir yanda ışığın kralı, benlik, canlılık, yaratıcılık, kalp, aşk… Bir yanda pusların hakimi, fırtınalar tanrısı, denizin derinlikleri, suyun gücü, yüreğin ulaştığı en üst bilinç, kozmik anten.. Başka bir pencereden bakıldığında yanılgı, soyut, dünyadan koparıp ruhun karanlığına kanatsız bırakan…

Şimdi ne bizi ihtiyaç duyduğumuz cevaba götürebilirdi? Tanrılık dilini anlamamıza yardımcı olabilirdi? Ruhun dilini dünyanın diliyle buluşturabilirdi? Sanat tam da bunun için değil miydi? Tanrıya en yakın olanlardandır sanatçılar… Ben kalıbının ötesine geçmeye ihtiyaç duyarlar… Onlardan sonra ruhsal görevlerinin ve bunun anlamının farkında olanlar gelir. Şimdi işbirliği zamanı!

Ruh bizden onu anlatan doğumu yapacak olan yaratımı bekler! Belki bir şarkı, belki bir resim, belki bir heykel, belki bir hikaye, kaleme alınmış duygu ve düşünceler, belki bir şiir, kelimelerin dansı, belki de o dansın kendini sahneye atışı! İşte tam da bu beklenen bizden… Ruh, dünyayı var eder. Dünya, ruha hayat verir. Şimdi onları buluşturmanın vaktidir.
Hayaller, gerçekleşenleri var eden kaynak olmadığı müddetçe eksiktir. İlham alın; bununla birlikte sakın –mış gibi olmanın tuzağında var olmaya çalışmayın… İradesi olmayan bir bilincin yüksekliğinin varoluşa hiçbir katkısı yoktur. Öte yandan gerçekler ne kadar açık ve net gibi gözükse de her zaman bir yanı belirsizdir. Buradaki ince çizginin farkında olarak toprağın altında kalan kısmın nasıl onu hayatta tuttuğunun farkına varın! İnsan sarhoş olduğunda dürüsttür; bununla birlikte bir insan yaşamında bilinçli olarak dürüst değilse, bu dürüstlük hiçbir şeyi değiştirmeyecektir.

Venüs Retrosu (5 Mart- 15 Nisan)
Koç burcunda başlayacak olan Venüs retrosu (geri hareket) 3 Nisan itibariyle balık burcunda devam ediyor olacak. Koç burcunda savaşlarımızı, savaşamadıklarımızı, yenilgilerimizi, bırakabildiklerimizi, bırakamadıklarımızı, yerine koyabildiklerimizi, koyamadıklarımızı sorguluyor olacağız. Retro balıkta devam ederken başta fedakarlıklarımız, sevebilişimizi her bir hücremizle, adayabilişimizi kendimizi sevgiye, bulabilişimizi o sevginin içinde evrensel mesajları… Bunları sorguluyor olacağız. Venüs balığa döndüğünde düzenleyicisi Jüpiter de terazide retro yapıyor olacak. Adaleti sorgulayacak ve bunun tam olarak ne anlama geldiğini anlamaya çalışacağız. Adalet, geniş bir kavramdır. Siz onu içinde bulunduğunuz anın verileriyle kavrayamazsınız. O tüm yaşamın kendisidir. Siz, kendinize karşı adil olduğunuzdan emin olun yeter. Gerisi tamamlanacaktır. Gelen, gidenin tamamlayıcısı, giden, gelecek olanın ışığının yakıcısıdır. Gelenin, size armağanı olacak bilgelikle geldiğini, gidenin onun armağanı olan bilgeliği bırakarak gittiğini bilin. Birgün yörüngenizi bulursunuz ve artık yeni bir yol aramaya gerek kalmaz.

Merkür Güneş’in Kalbinde (7 Mart)
Merkür balıkta hem düşük hem zararlı konumdadır. Balık düşünmez, duygular denizinde süzülür. Evreni, ruhu, onun sesini antenleriyle algılar ve onun çağrısına doğru çekilir. Güneş’in kalbinde olmak (tam kavuşum) bir planetin en güçlü halidir. 17 dakikalık bir orb bahsettiğimiz, yaklaşık olarak bir derecenin üçte biri ki her burç otuz derecelik bir alanı kapsar. On iki burcun toplamı 360 derecelik zodyağı (daire) oluşturur.

Bu özel durumda hayallerinizin çok büyük bir ışığı olacak! Kozmik döngülerden güçlü destekler alabilirsiniz. Aydınlanma yoğun olarak suyun altında, yani bilinçaltında gerçekleşiyor. Haberci rüyalar görmeniz mümkün olabilir. Özel işaretlerin varlığından söz edebiliriz. Yoğun duyguları es geçmemeli! Vurgu bizi daha derin bir algılayışa çağırıyor; bununla birlikte kontrollü bir dalış gerçekleştirmemiz gerekiyor. Aksi takdirde vurgun yenebilir.

Kişinin en büyük gücü kalbinde gizlidir; bununla birlikte ancak güçlü bir akıl onun gerçek gücünü bilinçli bir şekilde kullanabilmesini sağlayabilir. Aksi takdirde oluşacak olan büyük bir güç gibi gözükse de bizi vardıracağı yer bozgundan başkası değildir. Ruhu aklınızdan süzerek için. Akıl, buna açık olduğunuzda, bunun için yeterlidir.

Mars Boğada (10 Mart)
Mars koçta enerji patlamasıyla dolaştık ortalıkta! Bizi tutana aşk olsun modlardaydık! Şimdi işler değişiyor. Bizden daha somut şeyler bekleniyor. Sabır devreye giriyor. Enerjimizi daha bilinçli kullanma zamanı! Verimlilik ihtiyacı doğuyor. Kuzey ay düğümü ile üçgen yapacak, son altı ayı gözden geçirin, neredeydiniz ve nereye geldiniz? Hedefiniz neydi, neler değişti, bugünkü farkındalığınızda nerede olduğunuzdan ve şimdi bu farkındalıkla ne yapmak istediğinizden söz edebiliriz? Mars boğada zarar görür. Tembellik ve atalet şeklinde de kendini gösterebilir. Aslında aradığı değerli fırsatlardır. Öyleyse bunu yaratın! İnsan şansı beklemez, onu var eder. Anlamak gerek!  

Başak Dolunayı (12 Mart)
Dolunay, başak burcunun 22 derecesinde gerçekleşiyor olacak! Düzenleyicisi Merkür balık burcunda, Kiron ile kavuşum, Satürn ile kare… Bu ne anlama geliyor? Kiron, yaralı şifacı olarak bilinir, kendi yarasına şifa olmaya çalışan Bilge Sentor Kiron, keşfettikleriyle birçok kişiye şifa olur. Yaralarımız, bizim yolumuzun en büyük işaretleridir. İnsan, ruha şifa olmak, aşağıdakini yukarıya taşımak, tamamlanmak için hayattadır.

Satürn sert öğretmendir, zamanın sırrını bünyesinde barındırır. Yaşamın büyüsü zamandır. Bizim o büyünün etkisinde sürüklenmek yerine, o gücü arkamıza alarak yürüyebilmemiz gerekir. Bu belli bir bilinç gerektirir ve tüm deneyimler bu bilincin gelişimi adına görevlidir.
Merkür’ün düzenleyicisi Jüpiter, onun düzenleyicisi Venüs retroyken onun düzenleyicisi Mars (bulundukları burçların ilgili planetleri) boğada ve Venüs ile karşılıklı ağırlama (birbirlerinin ilgili burçlarında) var. Ayaklarımızı yere sağlam basarak, biraz da esnemeyi başararak enerjimizi eksikleri tamamlayarak yeniye yer açmak üzerine yönlendirebilirsek bu dolunay amacına ulaşmış olacaktır.

Dolunay 1. ve 7. evlerde gerçekleşiyor. Ben neyin farkındayım? Sen neyi fark ettirmeye çalışmaktasın? Bizi bir araya getiren şey beni neye hazırlıyor olabilir? Burada başağın gölgesi kendimden ve dolayısıyla karşımdaki kişiden yüksek beklentiler şeklinde kendini gösterebilir. Bunun ötesine geçmeye ihtiyacımız var. Olan her zaman yeterlidir. Bizim sadece onun ne için yeterli olduğunu daha iyi anlamamız gerekir.

Merkür Koçta (14 Mart)
Merkür balıkta az akıl, bol duygu silsilesinin içinden geçtik. Aktif bir bilinçaltı devredeydi. Şimdi koçta işler biraz daha değişti. Puslu sularda yolunu kaybetmiş bir şekilde yüzen Merkür şimdi bu yolculukta geliştirdiği önsezilerle savaşçı kıyafetini giyindi. Akıl savaşlarına girmeye gerek yok! Koç pek düşünmeyi seven bir burç değildir. Koç daha çok yapar, vakti olursa şöyle bir ne olup bittiğine bakabilir ki bu esnada bile kendini yeni bir eylem içinde bulabilir. Cesur kararlar; bununla birlikte cesur olmak, aptal olmak demek değildir. Bunu çok iyi anlamalı! Deneyim sizi genişletsin, orada neyi fark ettiğiniz hatırlansın! Farkındalık, kaya gibi sert değil, su gibi esnek ve durudur.

Kiron Güneş’in Kalbinde (15 Mart)
Yaralı şifacı Kiron şimdi en güçlü olduğu konumda, Güneş’in kalbinde! Yaralarını iyileştirmek adına yola çıkan, yaralara şifa olabileceğini de anlar bu yolculukta! Bu dünyaya gelirken aldığımız hangi yaralar bizim yolculuğumuzun sırrını da içinde barındırıyor olabilir? Şifa zamanı! Hatırlama zamanı! Yolculuğun ışığını yakma zamanı! Şimdi kaçma değil, kaçtığınız her neyse onun içinden akıp geçme zamanı! Ruhunuzu özgürlüğe kavuşturacak olan budur.

Güneş- Satürn Karesi (17 Mart)
Canlılık, yaşam ışığı, sağlık, aşk, yaratıcılık, zamanın bizi keşfe çağıran kırbacıyla sınanıyor. Bizden bir yol bekliyor! O günün anlamını bilerek güne uyanmamızı! Bir yanımız bırak kendini suyun akışına derken diğer yanımız o suyun sana anlatmaya çalıştığının farkına var, seni gitmek istediğin yere götüren rüzgar değil, senin seçimindir diyor. Doğru rüzgarı arkanıza almanız bunun için de nereye gitmek istediğinizin farkına varmanız gerekir. Seçim, ancak yapacağınız seçimin ne anlama geldiğinin ve gelebileceğinin farkına vardığınızda yapılır. Bu farkındalık sizi bulunduğunuz yere getirmiş olanın ne olduğunu bulmaktır.

Güneş Koçta (20 Mart)
Balığın puslu sularından çıkarak koçun hareketli enerjisiyle buluşmamız hayırlı uğurlu olsun! Güneş koçta yücelir. Artık son bir ayı, hatta bir yılı gözden geçirip neyin başlamasının vakti olduğunu, hatta başlamakta olduğunu çok iyi anlamamız gerekiyor. Şimdi içimiz kıpır kıpır! Bu böyle sürmeyecek! Önümüzde boğa ayı var! Güneş boğaya geçene kadar o döneme hazırlık yapmamız gerekiyor. Kışın geride kalışı, baharın ilk ışıklarını yakışı! Yine de "Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır." sözünü hatırlatırım. Bu tam koç burcu ruhunu anlatır. Bu dönem yükselen enerjiyi lehinize çevirebilirsiniz ya da kaptırıp kendinizi parti modda takılabilir ve sabah baş ağrısıyla uyanabilirsiniz. Benden demesi!

Venüs Güneş’in Kalbinde (25 Mart)
Venüs ve Güneş koç burcunda buluşuyor! Venüs retro ve Mars ile birbirini karşılıklı ağırlıyor. İlişkiler cephesi hareketli! Önemli buluşmalardan, önemli çözülmelerden bahsedilebilir. Sevmek ve sevişmek! Onların bir araya gelerek oluşturdukları dansı çok iyi anlamak gerek! Savaş, barışla buluşmadığı müddetçe gerçek ışığına ulaşacak değildir. Bir savaşçı suratına tüküren birine kılıç indirmez; çünkü bunu yaparsa bu savaşın değil nefsin kazanışı olur. Ego çok iyi yönetilmeli! O vahşi bşr hayvan gibidir ve ehlileşmediğinde insanın doğasına zarar verir.

Zafer, ruh ve yüreğin önderliğinde yol alabildiğimizde gelir. Huzur ve dinginliği bize sağlayacak olan, bizim gerçek sihrimizdir. Önce onu içimizde yakalayabilmeliyiz. Bunun için bir şeyler yerine oturabilmelidir. Soğukkanlılık ve sağduyu! İşte ihtiyacımız olan bu! Emin adımlarla yürüyün! Yeter ki yürüyün ve her adımda büyüyün!

Koç Yeni Ayı (28 Mart)
Yeni ay, koç burcunun yedinci derecesinde, birinci evde gerçekleşiyor. Farklı bir ev sisteminde ikinci ev vurgusundan da bahsedebiliriz. Yükselen balık ve düzenleyicisi Jüpiter ile bizden ilişkiler cephesindeki algımızı genişletmemiz isteniyor.

Ne ile savaştık, ne ile savaştığımızı zannederken biz aslında kendimizdeki ne ile karşı karşıyaydık? Ego nerede kendini sağlama almaya çalışarak sürecin akışından kopup yıkıcı bir hal aldı? Düzenleyici Mars boğada, potansiyelleri daha iyi anlamamızı istiyor. Eksik kalan bir şeyler var. Önce onlar tamamlanmalı! O zaman güvenle ileriye bir yarın inşa etmiş olacağız ki adaleti sağlayacak olan tam da budur.

Her şey bizi bir şeye hazırlamak için görevlidir. Bunu anladığımızda engel addettiğimiz aşılır ve geçilir. Bizden dönüştürmemiz beklenenler (yaralar) var. Dönüştürdüklerimiz (iyileşmekte olanlar) bizi bu ana hazırladı. Şimdi açılan boşluğu zamanın gücüyle dodurma zamanı! Yaşam ile kurduğumuz ilişki bizi canlı kılar. Değilse ölüyüzdür ve bir zaman sonra bu iyiden iyiye görünür olur.Düşmanınızı çok iyi tanıyın ve onun sizi seven bir parçadan var olduğunu hatırlayın! Yaradan, her yerdedir ve o her şeydir. Öyleyse bizim bunu bilerek süreçlerdeki hareketi çok daha iyi anlamamız gerekir.

Jüpiter- Pluto Karesi (30 Mart)
Geldik Jüpiter retrosunun en önemli vurgularından birine! Bazen bir şeyler geri dönemeyeceğiniz kadar uzaklaşır sizden… Sakin olun! Uzaklaşan, uzaklaştığını zannettiğiniz değil, onunla ilgili alıştığınız şeydir. Ona yakınlaşmanın yolu, eskiyi geride bırakarak yeni bir bilinç geliştirmektir. Uzak yakın, yakın uzaktır. Bunu anlamak gerek!
Siz gerçek ihtiyacınızın ne olduğunun farkına varırsanız, her şey de yerine oturur. Doğru parçayı doğru parçanın yanına getirdiğinizde, onları birleştirmek için çaba harcamanıza gerek kalmaz! Bu doğal akışla olur. Bırakamadıklarımızsa bu buluşmayı geciktirir durur. Ölüm, bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Onu karanlığıyla değil, yaktığı ışığıyla görün!

Merkür Boğada (31 Mart)
Akıl, mantık, zeka… Ne diyorsak adına! Yaktı, yıktı ve şimdi tam da sağlama alma derdindeydi kendini! Bu hareketliliğin sonu bir yere varmalıydı! Son üç- dört ayı gözden geçirin ve şimdi neyi sağlamlaştırmak istediğinize karar verin! Gerekli birleşmeleri ve ayrıştırmaları gerçekleştirin! Bu sizi parlatacak olanın ortaya çıkmasını kolaylaştırsın! Hazır mısınız? Keyif alarak yapın bunu!

Huzur ve dinginlik içinde soğukkanlılık ve sağduyu geliştirilebilir. Doğru cevap ancak orada gelir. Doğayı daha çok gözlemleyin! Onun sitemi yoktur, sistemi vardır. Bunu çok iyi anlamak ve bu sisteme entegre olabilmek gerekiyor. İçinizdeki doğayı uyandırın ve onun gücünün mutlak sonsuzluğundan geldiğinin farkına varın. Dal kırılır, ağaç yaşar, sürgün verir. Şimdi vakit bu vakittir. Bırakın rüzgar sizi eğsin, nasılsa doğanız sizin tekrar dikilmenize yardımcı olacaktır. Emek, yaşayan ve yaşatan gerçek kaynaktır.

Sizi seviyorum,

Hüseyin Akdağ

Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com

Doğum haritası analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini, bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri, yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini bulabilirsiniz.