Dolunay zamanı duygusal hassasiyetimizin artacağı bir dönemdir. Şimdi, 26 Mayıs’ta Boğa burcunda yaşadığımız Yeniay’da ektiklerimizi biçme, yani hasat zamanı. Hangi konularda yeni başlangıçlar yaptıysak, olgunlaşıp tamamlandığı bir süreçteyiz. Yay burcuna özgü düşünce, inanç ve prensiplerimizi, yani hayat felsefemizi kendi deneyimlerimizden yola çıkarak ortaya koymak ve yaymak isteyebiliriz.
4 Haziran’da içimizdeki iyimserlik, coşku ve heves yükseliyor. Koç burcundaki Mars, Yay burcunda geri gitme hareketini sürdüren Jüpiter’e üçgen vererek yapmak isteyip de ertelediklerimizi yapabilecek cesaret ve girişimciliği açığa çıkarıyor. Her iki gezegen de kendi yönettikleri burçlarda olacakları için etkileri bir hayli güçlü. Jüpiter en büyük gezegen olma nedeniyle, abartıya kaçmamıza, aşırılıklara yol açabilir. O nedenle gereksiz risklere atılmaktan, gücümüzü abartmaktan kaçınmamız yerinde olur. Aşırı iyimserlik, kendi doğrumuzun tek doğru olduğu konusunda fanatizme varan iddiacılığın yanı sıra, savurganlık nedeniyle para kaybı da gündeme gelebilir.
İÇİMİZDEKİ SEVGİYİ SUNABİLİRİZ
5 Haziran’da Aslan’a geçecek olan Venüs, sevgi, uyum ve ilişki kuruş biçimimizdeki dengeler konusunda Aslan burcuna özgü temaları yaşamamıza neden olacak. 15 Temmuz’a kadar sürecek olan bu dönemde içimizdeki sevgiyi tüm içtenliğimizle daha cömert ve görünür bir biçimde karşımızdakine sunma şansımız var. Bu konumun aleyhimize çalışabilecek olumsuz yönleri ise zevk ve eğlence peşinde koşmak, kendimizi değerli hissedebilmek için sevgiyi dışarıdan talep etmek, sürekli pohpohlanma isteği, bununla gururlanmak ve karşımızdakini etkileyebilmek için yapmacık sevgi gösterilerine ve aşk oyunlarına girebilme eğilimlerimiz.
11 Haziran’da Mars’ın Satürn’e yapacağı üçgen açı hedefe odaklanmış enerjiyi, dayanıklılığı açığa çıkartırken, sorumluluklarımızla yapmak istediklerimiz arasında bir dengeyi sağlayabilmemize yardımcı olacak. 13 Haziran’da ise Mars geri giden Neptün’e yine uyumlu bir açı vererek ideallerimizi ve hayal ettiklerimizi hayata geçirebilecek cesaret ve atılganlığı verecek. Kolaylıkla baştan çıkabilme, hayaller dünyasına sığınıp gerçeklerden kaçma veya aktif çalışmadan geri çekilme bu enerjinin olumsuz kullanımlarından.
Yeniay 15 Haziran’da İkizler burcunda gerçekleşecek. Yakın çevremiz, akraba, komşu ve kardeşlerimizle daha yakın iletişimde bulunmak gündeme gelebilir. Ancak, Yeniay geri giden Plüto’ya da gerilimli bir açı vermek üzere harekete geçeceğinden, biraz dikkatli ve tedbirli olmakta yarar var. Kendi duygusal ihtiyaçlarımızı iyice analiz ederek, yoğun ve derinliği olan konuşmalar yapma olasılığımız var. İletişimimizde taktik, stratejilerle kontrol ve ikna mekanizmalarının devreye girebileceğini, yoğun içsel hesaplaşmalar ve yüzleşmelere açık olduğumuzu göz önünde bulunduralım.
Bu ayın en önemli gökyüzü olaylarından biri ise mantık, muhakeme ve tarafsız algılamanın temsilcisi, “ Tanrıların Habercisi “ Merkür’ün 15 Haziran itibariyle Yengeç burcunda geri hareketine başlayacak olması. 10 Temmuz’a kadar devam edecek olan bu süreçte ilk hatırlamamız gereken öncelikle kendimizle olan iletişimimizi sağlam tutmak, biraz yalnız kalıp iç sesimizi duymaya çalışmak olmalı. Merkür geri giderken zihnimiz içe yönelik ve derin çalışır. Dolayısıyla kendi kendimizi analiz edip, özeleştiride bulunmak, iletişimde sıkıntılar yaşıyorsak nedenlerine kafa yormak için bu ideal bir zamandır. Yanlış anlaşıldığımızı, ya da istediğimiz gibi kendimizi ifade edemediğimizi sanarak düşüncelerimizi kendimize saklayıp susma yoluna gitmek de bu konumun getirebileceklerinden. Merkür geri hareketindeyken yeni ve sorunsuz başlangıçlar yapmak pek kolay olmayacağından, elimizdeki mevcut işlere yönelmek ve tamamlamak en doğrusu.
İÇSEL İHTİYAÇLARIMIZIN FARKINA VARMA ZAMANI
21 Haziran yaz soltistini (Gündönümü), yani Güneş’in Yengeç burcunun 0 derecesindeyken ekvatorun kuzeyindeki en uzak mesafeye ulaştığı zamanı ifade eder. İşte o gün Mars, Plüto’ya üçgen açı vererek içsel ihtiyaçlarımızın farkına varıp kararlı bir şekilde harekete geçirebileceğimize işaret ediyor. Kişisel haritalarımızda hangi alanlar harekete geçiyorsa (her iki gezegen de Akrep burcunun yöneticisi oldukları için, Akrep burcu yönetiminde olan evlere de bakmak gerekir) o konular gündeme gelebilir.
22 Haziran’da Güneş öncü gruplardan, aile ve ev yönelimli, duygulu, duyarlı, sezgisel, anılarına bağlı, anaç, ruh haline göre davranan hassas Yengeç burcuna geçiyor. Yengeç burcu bu dünyaya kendi duygusal arenasını araştırmak ve kendi duygusal ihtiyaçlarını ve duygusal reaksiyonlarını gözden geçirip onları tahlil ederek, iç güvenlik duygusunu geliştirmek üzere gelmiş. Yengeç, “ait olmakla, bağlılıkla” ilgili bir burç. Ama bunu kolayca bağımlılığa dönüştürebilme eğilimi var. Öznellik, aşırı duygusal yoğunluk ve etrafındakilere karşı aşırı koruyucu-kollayıcı şekilde davranıp büyümelerini engelleyecek şekilde davranmak gölge yönlerinden. Zaman zaman karşıt burcu Oğlak’a kayarak var oluşunun tam tersi bir tavırlanışla dış dünyadaki başarılara yönelebilir. Oysa, yapması gereken önce kendi içindeki çocuğun ihtiyaçlarına kulak vermek ve kendini büyütüp beslemek, ondan sonra diğerlerinin ihtiyaçlarına koşmak ve onları bıraktığında kendi kanatlarıyla uçabilecek hale getirmek, yani “büyütücü annelik” yapabilmektir. Kendisi büyümeden otorite gibi davranmaya çalıştığında otorite ile sorunlar yaşayabilir. Tıpkı yengeçlerin yan yan yürümesi gibi bu burcun insanları da direkt olamazlar. Çok etkilenebilen bir yapıda olduklarından içinde bulundukları ortamlardaki insanların ruh hallerini alıp büyüterek geri yansıtabilirler.
23 Haziran itibariyle Uranüs Balık burcunda geri gitme hareketine başlayacak. Bu süreç 24 Kasım’a kadar devam edecek. Uranüs beklenmedik ani değişimler, başkaldırı ve bireylik, özgürlük ve özgünlüğü temsil eden gezegen. Balık’ta sezgisel aklı uyandıran, gizli kalmış spritüel konuları harekete geçiren, kişisel düzeyde olduğu kadar global anlamda da ani farkındalıklar, uyanışlar yaratan bir anlam taşıyor. Geri gitme hareketiyle ise biraz yavaşlayarak yaşamımızda oluşan değişikleri sindirmemize fırsat tanıyacak. Uranüs geri giderken, dıştaki tavrımız sakin, güvenli ve çatışmasız görülürken, içimiz çabuk heyecanlanıp, kışkırtılmaya açık olabilir. Kendi yolumuzu takip etmek için içsel özgürlüğe ihtiyaç duyabilir, güçlü sezgilere sahip olabiliriz.
25 Haziran’da Mars pek de rahat etmediği, sürgünde olduğu Boğa burcuna geçiyor. 8 Ağustos’ kadar Boğa’da bulunacak olan Mars’ın mücadelesi savunmaya yönelik, yavaş ve temkinli olacaktır. Bu bağlamda, biraz yavaşlayıp ne yaptığımıza nasıl hareket ettiğimize bakabileceğimiz gibi, başlanılan işlerde sebat etmemiz de mümkün olabilecek. Ancak güvenliğimizi tehdit edebilecek bir gelişim veya değişim karşısında Boğa’ya özgü bastırılmış öfkenin yıkıcı bir şekilde patlaması da söz konusu.
BİR İDEALE KENDİNİ ADAMA DUYGUSU…
Yine aynı tarihte Aslan’daki Satürn ile Kova’daki Neptün, tıpkı 28 Şubat 2007 olduğu gibi, birbirlerine karşıt açı vermeye başlayacaklar. Bir ideale bilinçli bir şekilde kendini adama duygusu ortaya çıkabilir. Karmaşık, belirsiz sorunlara sağduyulu ve pratik yaklaşabiliriz. Esin ve şefkatten yoksun katı yapıların çözülmesi gündeme gelebilir. Bir ideal uğruna günlük zorunlulukları ihmal etmek ve kişisel hırslar yüzünden ideallerimizi kurban etmek gibi olumsuz eğilimler de gösterebiliriz. Eski yapı ve kalıpları bırakmak, dağıtmak ve sınır koymakta güçlük çekmek mümkün. Gizlenmiş sırların açığa çıkabileceği bir döneme de işaret edebilir.
Haziran ayı 30 Haziran’da Oğlak burcunda gerçekleşecek Dolunay ile sona erecek. Aynı gün Venüs’ün, Neptün’e verdiği gerilimli açı sevgi ve ilişkiler konusunda gerçekçi olmayan özlemlere neden olabilir. Sevginin gerçekte ne olduğunu anlayacağımız deneyimler ve sınır koymakla ilgili hayal kırıklıkları yaşasak bile, bunlar bizim sevgi anlayışımızın gelişmesine yardımcı olacaklar.
|