Şiddete yönelik olayları körükleyen Uranüs-Plüto açısının Ekim’in ilk yarısında etkisini kaybedeceğini söylemeliyim ilkin. Ancak önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, 2015 yılına dek belli zamanlarda tam beş kez daha bu açı kendini hissettirecek. Bu durumda bir sonraki kaos 20 Mayıs 2013’te ve yine Koç-Oğlak aksında! O zamana dek biraz olsun rahatız demek biraz naiflik gibi gözükse de, umudumuzu yitirmememiz gerekiyor! Komşu ülkelerde kaynama noktasına varan sorunlar, politik kutuplaşmalar, ekonomik krizler, toplumun her kesiminden insanlara yönelik şiddet olayları kendimizi güvende ve mutlu hissettirmekten çok uzak…
EKİM AYININ ÖNEMLİ GEZEGEN HAREKETLERİ:
3 Ekim’de sevgi ve ilişkinin temsilcisi Venüs hayatı doğrulara, yanlışlara, olması gerekenlere göre ayırma eğiliminde olan analiz üstadı, titiz, detaycı, müşkülpesent ve mükemmelliyetçi Başak burcuna giriyor. Burada sevgiyi olduğu gibi kabullenmekte zorlanan Venüs, ilişkilerde üzerine düşenleri görev duygusu ile yerine getirdiğinde ya da karşısındaki kişiye servis verdiğinde kendisini mutlu ve değerli hissettirecektir. 29 Ekim’e kadar sevme ve ilişki kurma biçimimiz Başak’ın seçici ve eleştirel yapısıyla harmanlanıyor. Kalbimiz ile aklımız arasında iyi bir senteze gitmemiz gerekecek.
4 Ekim’de Jüpiter İkizler burcunda geri harekete başladığında kararlar almakta zorlanacağız. Uç noktalarda gezinerek aşırı iyimser aşırı kötümser, aşırı hoşgörülü veya hiç hoşgörmeyen bir konuma gelebiliriz. Geri hareket sırasında gezegenin içe yönelen enerjisi bize iç sorgulamalar yaptıracaktır. Bilgi kirliliği ve gereksiz ayrıntılarda kaybolmaktan sakınmalyız.
SATÜRN AKREP’TE! HİSSELİ PARALAR VE YAKINLIKLAR GÜNDEMDE!
5 Ekim bu ayın hatta bu yılın en önemli gezegen hareketine sahne oluyor. Ekim 2009’dan bu yana tüm ilişkilerimizi, ortaklıklarımızı teste tabi tutan Satürn, bugün itibariyle 2 yıl boyunca Akrep burcunun karanlık koridorlarında yüreğimize korku salma pahasına ilerlemeye başlayacak.
Gezegenler transit hareketlerinde burç değiştirirlerken, son dakikada olaylar çıkararak bizi son bir teste tabi tutarlar. Konuyu anlayıp finali de vererek sınıfı geçenler için iş kolaydır. Ama mesajın farkında olmayan, hala olduğu yerde sayanlar için kayıplar, üzüntüler ve kaos kapıda bekler! Bir sonraki düzeye geçebilmenin yolu bu sınavları vermekten geçer!
SATÜRN TERAZİ’DEN GEÇERKEN NELER ÖĞRENDİK?
Satürn Terazi burcunda yüceldiği bir konumdaydı. Buradaki geçişini tamamlarken tüm ilişkilerimizi gözden geçirmemize, gerekiyorsa düzeltmemize veya vedalar yaşamamıza neden oldu! Bu bağlamda öteden beri korktuğumuz ne varsa onları aşmakla ilgili deneyimler getirdi önümüze. Salt ikili ilişkilerde değil, toplumsal platformda da ne kadar güvenilir olduğumuz sınandı. Bir ilişkiyi geliştirebilmek için kararlılık, sabır ve disipline ihtiyaç olduğunu öğrendik. Rekabet yerine işbirliğinin, kendi isteklerimizi dayatmak yerine bir noktada buluşabilmenin önemini kavradık. Aslında bu hepimiz için ilişkilerimize çeki düzen vermek açısından gerçek bir fırsat niteliğindeydi. Zira Satürn’ün tekrar Terazi burcuna girdiğini görebilmek için bir 30 yıl kadar beklememiz gerekecek!
ŞİMDİ NELER OLACAK?
Oğlak burcunun yönetici gezegeni Satürn Akrep burcuna girerken, Akrep burcunun yönetici gezegeni olan Plüto da Oğlak burcunda yer alıyor olacak. Astrolojide “Karşılıklı Ağırlama” denen bu durum, yeniden yapılanırken işimizi kolaylaştıracak aslında.
Hemen ilk söylenebilecek şey yaşanacak her olayın yoğun, dönüştürücü ve derin olacağıdır. Tutku, yoğunluk, doğum ve ölüm temaları bu süreçte daha derin bir anlam kazanacak. Akrep birleşen enerjiler, bir potada eriyen değerler, doğum ölüm başkalaşım, gücün sağlıklı kullanımı ile ilgili bir burçtur. Satürn Akrep’e girdiğinde kendimize hakim olmayı, kendi dehlizlerimize korkmadan çekinmeden dalarak gerçek özümüzü çıkarabilmeyi, yenilenip şifa bulmayı geliştirmek durumundayız.
Şimdi içsel gücümüzü ve kendimize güvenimizi pekiştirip duygusal alanda esneklik kazanmak için neler yapacağımızı öğreneceğiz. Değişimler birbiri ardı sıra gelecek. Korkuyla geçmişin aşina kuytularına kaçmanın, bildik eski yöntemlerin artık işlemeyen paslı pedallarına asılmanın bir yararı olmayacak! Kontrolü yitirerek bir ilişkinin içinde kaybolup yetersiz kalmaktan, ölümden, ayrılıktan korkup maddi ve manevi anlamda bütünleşmelerden kaçınabiliriz. Ama korkuyla görmekten kaçındığımız, bastırdığımız gerçekler yarın bir gün hortlaklarımız olarak önümüze dikilivereceklerdir! Kendi karanlık yönlerimizi de kabullenerek gerçekten neyi istediğimizi, neyi arzuladığımızı ya da nelerden nefret ettiğimizi anlamaya bakalım.
KARARLI OLALIM…
Birlikte var olabilmeyi, kaynaştığımız maddi ve manevi konularda birbirimizin ilke ve etik değerlerine saygılı olmayı öğrenmeliyiz. Kararlı, hedefe odaklı, daha esnek ve ustaca, yeniden inşa etmemiz gerekiyor hayatlarımızı. Bu temiz ve sahici yaşam planında ne özel ne de profesyonel anlamda sırlara, taktik ve manipülasyonlara yer yok. İyi niyetle, dürüstçe uzlaşabilirsek hayat herkes için kolaylaşacaktır.
Öte yandan maddi düzlemde hisseli paralar, kredi kartları, miras, vergi, sigorta, bonuslar, kendi kazanmadığımız paralar ile ilgili konular da gündeme gelecektir. Mali yükümlülüklerimizi azaltmaya bakalım. Olabildiğince basite indirelim, önceliklerimize göre organize edelim hayatı.
Kısacası yaşam sanatında aşk, para ve doğum-ölüm konularıyla ilgili ciddi yüzleşmeler ve dönüşümler yaşayacağımız krizli bir süreç bekliyor bizi!
7 Ekim’de savaşçı Mars, yine ateş gruplarından Yay burcuna giriş yapacak.
Maceraya atılmaya hazır, yeni yerler, yeni ufuklar keşfederek hayatı anlamlandırmaya çalışma eğiliminde olacağız. Gölge kullanımıyla işlerin iyi gideceğine inanarak rehavete kapılmamız ve yapabileceğimizden fazla işe saldırmamız söz konusu olabilir. 18 Kasım’a dek önyargılı girişimlerde bulunmamaya, katı prensiplerle hareket etmemeye çalışmalıyız.
ÇOK ÇALIŞIYORUZ…
11 Ekim’de bir seri Satürn-Neptün üçgen açısının ilkini deneyimliyoruz. Çok çalışıp yaratıcılığımızı en üretken şekilde ortaya koyacağımız bir sürece giriyoruz. İdeal ile gerçek olan arasındaki dengeyi sağlayacak yüksek bir var oluş, iyimser bir duruş sergileyebilir, girişimlerimizden somut sonuçlar elde edebiliriz. Ruhsallığımızla maddi dünyanın gerekleri arasında denge kurabiliyoruz.
Aslında 6 Ekim itibariyle bu etkiyi almaya başladık. 13-14 Ekim ‘e dek ajandamızın ilk sıralarında hayatımızdaki ideal ve gerçek arasındaki dengeyi sağlamakla ilgili fırsatlarla karşılaşacağız. Yakın ilişkilerde geçilmesi zor engelleri aşıp, sevgi, özen ve sevecenlikle dolacağımız bir döneme geldik. Doğum haritalarında su burçlarında sıfır derece civarında gezegenleri olanlar bu etkiyi çok güclü bir şekilde hissedeceklerdir.
YENİAY 22 DERECE İLE TERAZİ BURCUNDA VE DİŞİL ENERJİ YİNE YÜKSELİŞTE!
15 Ekim’de 15:02’de sevgi ve ilişkinin, ortaklığın, birbirimize zıt olan yönlerimize karşın bir arada olabilmemizi sağlayan diplomasinin temsilcisi Terazi burcunda Güneş ve Ay enerjilerini birleştirecekler. Yeniay “Barış, denge, huzur ve ilişkiler” ile ilgili temalar üzerinde yükselecek.
Yeniay sırasında gezegenler öncü (Koç, Yengeç, Terazi, Oğlak) ve değişken burçlara (İkizler, Başak, Yay, Balık) dağılmış olacaklar. Yalnızca iki planet sabit burçlarda konumlanacak. Yeniay sırasında “Tanrıların Habercisi Merkür” ile sevgi ve ilişkinin temsilcisi Venüs uyumlu açı içinde olacaklar. Atılımcı, yeniliklere açık, esnek olmayı, değişen koşullara uyabilmeyi getiren bir Yeniay ile gelecekle ilgili planlarımızı iç dengelerimizi bozmadan, barışçıl bir şekilde yürürlüğe koyabilmeyi başarabileceğiz.
İLİŞKİLERDE DENGE ZAMANI
Yeniay sırasında evliliğin temsilcisi Juno’nun aktif açıları da oldukça dikkat çekici. Venüs ve Chiron ile kare açıda, Yeniay ile zorlayıcı bir 45’lik açıda ve Mars ile kavuşumda, Uranüs ile de uyumlu bir üçgen açı içinde olacak! Bu tablo bize erkekler dahil, hepimizin içindeki dişil enerjinin yükseldiği ve kadının gücünün etkinleştiği bir süreci gösteriyor! Mitolojik öyküsünde Jüpiter’in eşi olan Evlilik Tanrıçası Juno, ilişkilerimizde denge ve eşitliği sağlamanın kendi içimizdeki eril ve dişil enerjiyi harmanlayarak dengelemekten geçtiğini gösterecek söylemler taşıyor. Öte yandan Satürn’ün, besleyip koruma-gözetme işleviyle tıpkı bir anne gibi gözüken Ceres (şu anda zaten annelik ile ilgili Yengeç burcunda!) ve Neptün ile uyumlu etkileşimi, ilişkilerde kadını ön plana alan bir yapılanmaya gidileceğinin sinyallerini veriyor.
Yeniay kişisel doğum haritalarımızda hangi alana düşüyorsa, önmüzdeki bir ay boyunca orada bu yapılanmaların gündeme geleceğini göreceğiz.
DOĞUM, ÖLÜM, BAŞKALAŞIM
23 Ekim’de Güneş Akrep burcunun gizemli ve gerçeğe ulaşmak için soran soruşturan, derin sondajlar yapan yakıcı dünyasıyla buluşuyor! Şimdi artık ilişkilerde derin paylaşımların, bir olunan, kaynaşılan enerjilerin zamanı! Bir ay boyunca doğum, ölüm, başkalaşım, güç ve kontrolle ilgili temalar gündemimizi oluşturacak.
Su gruplarından olan sabit nitelikli Akrepler yoğun, tutkulu, azimli, esrarengiz, ketum, doğrunun peşinde ve hatta doğru ile öldüren, derinlere nüfuz edebilen, manyetik, çekici ve gücün sağlıklı kullanımını öğrenmeye gelmiş insanlardır. Özelliklerini kendi zararlarına olacak şekilde “gölge” yönleriyle kullandıklarında; kin ve intikam peşinde, aşırı uçlarda gezinen (ya hep ya hiççi) kıskanç, sahiplenici, karşısındakini cinsellikle kontrol edebilen, yıkıcı enerjilere eğilimli, değişime direnç gösteren bir portre çizebilirler. Takıntılı fikirler, hayata kendi sistemini dayatma, ısrar, çengel atarak kişi ya da olayları kendine çekme eğilimleri diğer zorlu yönleridir.
AKREP İNSANI
Akrep insanı bu dünyaya, gücünü dayatmamayı, doğal süreçlere teslim olarak olanı kabullenmeyi öğrenip kimseyi değiştirmeye ya da hayatına zorla çekmeye çalışmadan, kendi yollarına bırakarak, acizliklerini ve karanlık yönlerini kabul edip arıtmaya gelmiştir.
Renkleri siyah, mor, mavi-yeşil, koyu kahverengi, koyu kestane, koyu füme, bordo, kan kırmızısıdır.
Vücutta jenerasyon sistemini temsil eder.
Kokuları ise; sandal ağacı, vanilya ve taze kişniştir.
Yarı değerli taşları; labradorit, kan kırmızısı akik, malakit, obsidyen, siyah inci, serpentin, yeşil türkuaz, storolit, kırmızı mercandır.
Akrep burcunun yönetiminde olan ülkeler: Angola, Belçika, Brezilya, Dominik Cumhuriyeti, Honduras, Gine, Lübnan, Panama, Güney Afrika, Türkiye ve Zambiya’dır.
Akrep yönetimindeki şehirler ise; Washington, Nevada, Kuzey/Güney Dakota, Philadelphia, Fes, Ghent, Liverpool, Messina, Valencia.
BOĞA BURCUNDA DOLUNAY!
29 Ekim günü Boğa burcunda ilerleyen Ay ile sakin ve dingin başladıktan sonra, giderek gerilim tırmanacak.
08:18’de Merkür Yay ‘a girerek geniş çaplı düşünmemizi sağlayacak. Ancak vaaz verir gibi, bilgiçlik taslayarak konuşma, ya da önemli detayları algılama konusunda yaşanabilecek dikkatsizlikler sıkıntı yaratabilir. Düşünce şeklimiz katı prensiplere dayanabilir.
21:48’de ise, 6 derece ile Boğa-Akrep aksında güçlü bir Dolunay gerçekleşecek. Uranüs-Plüto karesini tetikleyecek olan Dolunay’ın, Venüs, Merkür ve Neptün ile etkileşimi, bilinçte muazzam bir sıçrama yapılabileceğinin göstergesi… Özel ve profesyonel hayatta ciddi anlamda yenilenme, büyüme, gelişme ve daha iyiye doğru gitme beklenebilir.
Bu Dolunay nelere sahip olduğumuza ve enerjilerimizi maddi ya da manevi anlamda nasıl birleştirdiğimize ışık tutacak. Hayatımızda nelerin çürüyüp öldüğünü ve nelerin daha dayanıklı ve güçlü kılınması gerektiğini anlayacağız. Kendi değerimizi, para ile olan ilişkimizi, güven ihtiyacımızın bizi götürdüğü noktaları, korku ve bağımlılıklarımızı gerçekçi bir şekilde değerlendirme fırsatı bulacağız. Yakın ilişkilerimizde dönüştürmek durumunda olduğumuz konularla ilgili ipuçları yakalayabiliriz.
Dolunay sırasında Satürn’ün Akrep’teki Güneş’in hemen yanı başında olması bir sorgulama, bozulan ilişkilerin onarılıp yeniden yapılandırıldığı, görev ve sorumluluklarımızın onurlandırılıp dayanışmanın öneminin vurgulandığı bir döneme işaret ediyor. Akrep burcu ise, bilindiği üzere, maddi ya da manevi anlamda paylaşılan kaynakları ifade ediyor. Bu bağlamda baktığımızda, Uranüs ile Plüto’nun “karşılıklı ağırlama” konumunda bulunduklarını da göz önüne alarak, 2015’e dek uzanan önümüzdeki dönemin bu Dolunay’ın temalarını taşıyacağını söylemek yanlış olmaz!
BİTİRİRKEN
Sonuç olarak Ekim, kişiliğimizin karanlık yönleriyle uğraşmamız, önce kendimizi dönüştürdükten sonra diğerleriyle olan ilişkilerimizde de kötücül gördüğümüz yönleri kabullenebilmemizi sağlayacak olan bir ay! Hem özel hem de profesyonel hayatta, kurduğumuz yakınlıkların, ortaklıkların maddi ve manevi anlamda nasıl kaynaştığımızın testten geçeceği, kendi gerçeğimize uymayanların ise elenip arıtılacağı zorlu bir sürece giriyoruz. Ama her zaman için gökyüzünün bize sunduğu bir panzehir, işimizi kolaylaştıracak bir yardım var! Satürn-Neptün üçgeni bu bağlamda ciddi bir olumlu enerji yüklemesi. Desteğini göz ardı etmeyelim!
Hepinize güzel bir ay, cesur atılımlar ve iyilikler diliyorum. Esen kalın!
|