Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

ENGELLERİ AŞIP KIZIMI KUCAĞIMA ALDIM!

ENGELLERİ AŞIP KIZIMI KUCAĞIMA ALDIM!

Merhaba, Ben 21 Mart 2009’da kızımı dünyaya getirdim. Şimdi ikinci kızıma 21 haftalık hamileyim. Hikâyem Zeynep’e hamileliğimin 31. haftasında gerçekleşti.


Bebeğin anne karnında ana arterlerden birine uyguladığı baskı sonucu bayıldım ve talihsiz bir şekilde düştüm. Nasıl düştüğümü hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda beni sedyeye yerleştiriyorlardı ve kolumda inanılmaz bir acı vardı. Teşhis kısmı bile çok zaman aldı. Malum her yerde kurşun yelek olmadığı için röntgen çekilemedi vs. Teşhis humerus 1/3’te yani sağ kolumun dirsek-omuz aralığındaki kemiğin alt yarısında 8 kırık ve kopan radyan sinir. (Başparmağa kadar yol alan sinir). Kırık hatlarının keskin olması sinire de zarar vermiş. Ameliyat şart fakat her hastane bu ameliyatı, daha doğrusu hamileye ameliyat yapacak ortamı sağlayamıyor. Karayolu tehlikeli, hava yolları almıyor. İzmir’de EMOT (El Mikrocerrahi, Ortopedi ve Travmatoloji) Hastanesi bu ameliyatı yapmayı kabul etti.

Anestezi Uzmanı Dr. İnan Aysel ve Ortopedi Cerrahı Dr. Tulgar Toros’u anmadan geçmek imkansız. İnan Bey’in ameliyat öncesi şu sözlerini unutamam “Simge, bu ameliyat biliyorsun bizim için de ciddi bir risk, sonuçta burası özel bir hastane ama biz bu riski almaya tüm ekip olarak hazırız. Ameliyatın riskini inkâr etmek mümkün değil ama şundan emin olabilirsin, tüm ekibin gözü-kulağı-beyni sende ve bebekte olacak.” Gerçekten öyle oldu. Bu arada o saatlerde Jinekoloğum Dr. Cem Büyüktosun da hazır bekledi her ihtimale karşı. Lokal anestezi uygulandı ama tam olarak değil. Yumuşak dokudaki acıyı özellikle son safhalarda çok hissettim. Hamilelik dolayısıyla bu ameliyat olması gereken pozisyonda da yapılamadı ama olsun aparatlar yaratarak onu da başardılar. Bu arada kanamalı bir ameliyat olacaktı, fakat kan takviyesi alamayacaktım. Kanamayı minimumda tutabilmek için ameliyathanenin soğukluğuna rağmen vücuduma buz torbaları yerleştirildi. 3,5 saat süren acılı dakikalar sırasında kızım hareket ederek varlığını bana hatırlatıp, güç verdi. Aklımda sürekli Sezen Aksu’nun şarkısı “Bende zincirlere sığmayan o deli sevdalardan, kızgın çöllerde rastlanmayan büyülü rüyalardan, kolay kolay taşınmayan doludizgin duygulardan, yalanlardan, dolanlardan daha güçlü bir yürek var!” şarkısı vardı.

 

Ve mutlu son, başardık. Ameliyat bitti. Elbette ağrı kesici vermediler. Olsun onu da atlattık. Sıra geldi kolumun işlevlerine. Doğuma 2 ay var ama kolumu 8-9 ay kullanamayacağımı, hareket etmeye başlasa bile bebeğimi kucağıma alamayacağımı söylediler. Bendeki yürek bunu dinler mi? Fizik tedavi aşaması başladı. Doğuma kadar süren zorlu bir süreç. İlk 1 ay parmağımın ucu dahil oynamıyordu. Ben ev ödevlerimi de fazlasıyla yerine getirdim. Sonunda kızımı kucağıma aldım. Ancak onun kadar bir ağırlığı kaldırabiliyordum. Ama olsun. Kızıma sarılabilmek yetti. Sonra o ağırlaştıkça kolum da güçlendi. Paralel olarak büyüdüler yani:). Ben hayatta gerçekten istediğim her şeyi elde ettim. İnanç, en önemli şey bu hayatta. Eşimin hakkını da yememeliyim tabii. Zorlu bir süreçte hep yanımdaydı.

Herkese sevgiler.

 

Simge Gediz

 

 

Siz de hikayenizi bize göndermek istiyorsanız
lütfen üye olmak için tıklayınız.
BENİM HİKAYEM BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.